Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/41 E. 2019/848 K. 18.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/41
KARAR NO : 2019/848

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/01/2016
KARAR TARİHİ : 18/11/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araca 29/01/2015 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve… plakalı römork’un tam kusurlu olarak çarpması sonucunda trafik kazası meydena geldiğini, kaza neticesinde müvekkliinin ağır şekilde yaralandığını ve kalıcı olarak malul duruma düştüğünü, hastanede kaldığı süreçte hem de kazadan sonra iş göremediğini, maddi ve manevi zarara uğradığını, davalı … idaresindeki aracın davalı … … A.Ş ‘ye ait olup, diğer davalı … nezdinde sigortalı olduğunu, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.-TL maddi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, yine davacı için 50.000.-TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı … … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazada davacının %100 kusurlu olduğunu, dolayısıyla oluşan maddi ve manevi zarardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçede yazılı temimat limitleri ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde ölüm /sakatlık halleri için kişi başına teminat limitinin azami 268.000.-TL ile sınırlandırıldığı, müvekkili şirkete başvuru yapılmadığını, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğu, bu nedenle kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, davacının 1.000-TL maddi ve 50.000.-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 51.000.-TL talep ettiğini, gerçek zarar miktarının belirlenmesi gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, gerçek zararın varlığı ve miktarının belirlenmesi için, aktüeryal hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkilinin tüm yükümlülükleri yerine getirdiğinden temerrüdünün söz konusu olamayacağını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı yana tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde, davalı yan duruşmaya gelmememiş, cevap ve delil bildirmemiş ve bu nedenle davacının iddialarını reddetmiş kabul edilmiştir.

G E R E K Ç E /
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, Gaziosmanpaşa … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas-… Karar sayılı dosyasının bir sureti celp edilerek dosyamız arasına katılmış ve ayrıca ATK’dan maluliyet raporu alınmıştır.
Gaziosmanpaşa … Asliye Ceza Mahkemesi’nin…Esas-… Karar sayılı dosyasının incelemesinde; davacı …’ın katılan, davalı …’in sanık olduğu, sanık hakkında, Taksirle Yaralama Suçundan olayı kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanık …’in Taksirle Yaralama suçu sübuta ermekle cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği görüldü.
Mahkememizce toplanmasına karar verilen tüm delillerin toplanmasına müteakiben, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf, davacının kaza nedeni ile maluliyetinin bulunup, bulunmadığı, varsa oranı, tarafların kusur durumu ve buna göre davacının talep edebileceği maddi ve manevi tazminatın ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Davacının İşgörmezlik Oranı: Davacının kaza sonrası tedavi gördüğü tüm sağlık kuruluşlarından getirtilen tıbbi belgeleri ile birlikte muayene olunarak aldırılan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Kurulu’nun 06/12/2017 tarihli raporuna göre davacının kaza nedeni ile % 22,5 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği geçici işgörmezlik süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacının maddi tazminat istemine ilişkin olarak;
Davacı vekili 06/02/2018 tarihli dilekçesi ile sadece davalı …Ş. yönünden maddi tazminat talep ve haklarından feragat ettiklerini, diğer davalılar yönünden manevi tazminat taleplerinin devam ettiğinin bildirdiği, ayrıca davalıdan yargılama gideri, mahkeme masrafı, vekalet ücreti ve sair bedel talep etmedikleri, ayrıca davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin de bulunduğu, davalı …Ş. vekili de 05/02/2018 tarihli dilekçe ile davacı tarafla imzalanan sulh protokolü sebebiyle yargılama ve vekalet ücreti talepleri olmadıklarını beyan etmiştir. Davaya konu maddi tazminat istemlerine ilişkin davacı yan ile davalı …Ş arasında anlaşma sağlanarak feragat edilmiş ve bu şekilde adı geçen davalı ile Karayolları Trafik Kanunu 85. Maddesi kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunan diğer davalılar açısından da Türk Borçlar Kanunu’nun 166. Maddesi kapsamında maddi tazminat taleplerinin konusuz kalması sağlanmıştır.
Davacının Manevi tazminat istemine ilişkin olarak;
Manevi zarar kavramı; hukuka aykırı bir fiil sonucu kişinin şahıs varlığında (kişisel değerlerinde) uğradığı kayıpları ifade eder. Başka bir deyişle manevi zarar, kişinin duygusal dengesini bozan, yaşama sevincini ve keyfini azaltan, panik, korku, dehşet, yas, öfke, iğrenme, elem, küçük düşme, utanç duyma, moralsizlik, tedirginlik, ümitsizlik, yalnızlık hissi, aşağılık hissi, hayal kırıklığı gibi olumsuz duygusal sarsıntılar ve fiziksel acılardır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi gereğince hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Duyulan üzüntünün, çekilen elem ve ızdırabın parasal bir değer ile ifade edilmesi mümkün olmadığı için manevi zararın bir miktar para ile giderilebileceğini söylemek de mümkün değildir. Ancak haksız fiilden doğan bedeni ve ruhi ızdıraplar için bir miktar tazminata hükmedilmesi en azından bu ızdırapların hafifletilmesine yardım edebilir. (TUZTAŞ, Hüseyin, Trafik Kazalarından Doğan Cismani Zararlar ve Tazminat Davaları, http://www.sevgipinari.org, s.8)
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, T.M.K’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 27/12/2016 tarih, 2014/13109 Esas, 2016/11967 Karar sayılı Kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 27/12/2016 tarih, 2016/4703 Esas,2016/6597 Karar sayılı Kararı)
Yine doktrinde ve yerleşik içtihatlarda da belirtildiği gibi (Yargıtay 17. H.D. 11/12/2014 Tarih ve 2013/11966 Esas-2014/18407 Karar, Yargıtay 17. H.D.19/11/2013 Tarih ve 2012/15062 Esas-2013/16033 Karar sayılı kararı), cismani zarar kavramına, ruhi bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin de girdiği, bir kimsenin cismani zarara maruz kalması sonucunda onun ana babası gibi çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle hukuken korunan ruhi ve asabi sağlık bütünlüğü ağır bir şekilde haleldar olmuşsa bu durumda yansıma yolu ile değil doğrudan doğruya zarara maruz kalmasının söz konusu olduğu, eşin/babanın yaralanması nedeniyle diğer eş ve çocukların manevi tazminat isteyebileceği kabul edilmiş olup, bu husus ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26/4/1995 Tarih ve 1995/11-122 Esas-430 Karar sayılı ilamında da açıkça belirtilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olayı değerlendirdiğimizde de, mahkememizce görülüp karara bağlanan davada, davacı …’ın meydana gelen kaza sonucu yaralandığı ve maluliyetinin doğduğu ve bu haliyle de davacının manevi tazminat isteyebileceği, manevi tazminata ilişkin tüm koşullarının somut olayda gerçekleştiği, davacının yaşı, tarafların kusur, sosyal ve ekonomik durumları, davacının kaza sonrası uğradığı maluliyet oranı, maluliyetine bağlı olarak uğradığı manevi çöküntü ve paranın satın alma gücü ile tüm dosya kapsamı ve TBK’nın 56. maddesindeki özel haller de dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ile 20.000,00-TL manevi tazminatın, sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-MADDİ TAZMİNAT BAKIMINDAN:
1/a-Davalı … olan… A.Ş ‘ye karşı açılan davadan feragat edildiğinden dolayı, davalı … bakımından davanın feragat nedeniyle reddine,
1/b-Diğer davalılar bakımından dava bu şekilde konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-MANEVİ TAZMİNAT BAKIMINDAN; Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 20.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …A.Ş ‘den kaza tarihi olan 29/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,
3-Alınması gereken 1.366,20 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 174,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.192,20 TL harcın davalılar … A.Ş ve …’den müştereken ve müteselsilen alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA, -Davacının peşin olarak yatırdığı 174,20 TL harç parasının davalılar …A.Ş ve …’den müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden başvuru harcı 29,20 TL, posta gideri 358,50 TL, ATK rapor faturası gideri 691,30 TL olmak üzere toplam: 1.079,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplama uyarınca; 431,60 TL yargılama giderinin davalılar … A.Ş ve …’den müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı ile davalı …Ş karşılıklı talep etmediklerinden yargılama gideri ve ücreti vekalet konusunda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
6-Diğer davalılar yönünden davanın konusuz kaldığına karar verilmiş ve davacının da dava açmakta haklı olduğu anlaşılmış ise de, davalı vekilinin sigorta şirketine yönelik feragata ilişkin beyanı dikkate alınarak, davacı lehine, maddi tazminata ilişkin vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-Davacı yan, manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalılar…A.Ş ve …’den alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı … A.Ş, manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş ve davanın kısmen reddine karar verilmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2. maddesine göre hesaplanan, 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp, bu davalıya VERİLMESİNE,
9-HMK 120.maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
10-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe çıkartılmasına,

Dair; davacı ile davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, … Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır