Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/399 E. 2018/658 K. 02.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/399 Esas
KARAR NO : 2018/658
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2016
KARAR TARİHİ : 02/07/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; davalı tarafından haksız olarak tahsil edilen ve kullanım bedellerine dahil olmayan bedellerin iadesi için bedeli arttırılmak üzere şimdilik 60.000-TL nin tahsili içni kayıp-kaçak bedeli perakende hizmet satiş bedeli sayaç okuma bedeli iletim bedeli dağıtım bedeli ile olması gereken miktarlardan fazla hesaplanan Enerji Fonu, TRT Payı, BTV ve KDV kalemlerinin hesaplanarak fatura dönemlerinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile iadesini, yalnızca tüketim miktarları üzerinden hesaplanması gereken Enerji Fonu TRT Fonu, BTV ve KDV’ nin ise hukuka aykırı tahakkuk ettirilen bu bedeller nedeni ile olması gerekenden fazla miktarda hesaplandığı ve faturalara yansıtıldığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile kayıp-kaçak bedeli perakende satış hizmet bedeli sayaç okuma bedeli iletim bedeli dağıtım bedeli ile olması gereken miktarlarda fazla hesaplanan Enerji fonu TRT payı BTV ve KDV kalemlerinin hesaplanarak fatura dönemlerinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile iadesine yargılama masrafları ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıy yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte dava talep konsunun açıkça faturalarda belirlenebilir olması hasebiyle HMK’ nın ilgili maddeleri uyarınca belirsiz alacak davası açılamayacağını, gerek taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gerekse yürürlükte olan mevzuat hükümlerince tahsil edilen kayıp kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedellerinin iadesinin talebinin haksız mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü hakkının saklı kalması kaydıyla ilk itirazlarının ve usule ilişkin karşı beyanlar yönünde karar verilmesini ve ayrıca davanın üçüncü kişisi olan …A.Ş. Ye ihbar edilmesini, huzurdaki davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Bilirkişi raporuna göre; 6719 sayılı Kanun kapsamında yapılan tespitlerde dava konusu edilen abonelik adına tahakkuk ettirilmiş bedeller incelendiğinde yapılan uygulamanın 3′ er aylık periyotlar halinde EPDK tarafından onaylanmasına takiben yayımlanarak yürürlüğe giren ilgili abone grubu için belirlenen tarifelerle örtüştüğünü, dolayısıyla EPDK tarafından yayımlanan tarifelere dayanılarak dava konusu bedeller ile ilgili kesintiler üzerinde yapılan kontrollerde dağıtım ve perakente satış şirketlerince bu bedellerin tahsil edilmesinin ” 6719 Sayılı Kanun’ un 20. Maddesi uyarınca kurumun düzenleyici işlemlerine ( EPDK) ” uygun olduğu ve bu nedenle davalı’ nın söz konusu kesintileri yapmasında bir edim ifasına dayalı haksız zenginleşme durumunun bulunmadığı, bu durumda iade yükümünün de söz konusu edilemeyceğini, mahkeme masrafları vekalet ücreti vs diğer hususlar ile ilgili kararların mahkeme kanaatinde olduğunu belirtmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, taraflar arasındaki elektrik abonelik sözleşmesi gereğince davacı tarafça kullanılan elektriğe ait faturalarda kayıp-kaçak bedeli olarak gösterilen bedelin haksız olarak tahakkuk ettirildiği ve tahsil edildiği belirtilen bedelin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Kayıp – kaçak, dağıtım ve iletim bedeli, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedeli ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 21.05.2014 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararı ile Anayasa’ nın “Vergi Ödevi” başlıklı 73. maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karışlamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir” şeklindeki düzenlemeye göre, kayıp – kaçak sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığından bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’ na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak elektrik bedellerinin kurallarına uyan abonelerden tahsil yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karışılığında ne kadar bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinden vazgeçilmez unsuru olduğundan, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınması doğru bulunmayarak hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra, 17.06.2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’ un 21. Maddesi ile 6446 sayılı Kanun’ un 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altında fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bent ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri karşısında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; “Tüketici Hakem Heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilmiştir.
Ayrıca 6719 sayılı Kanun’ un 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’ na eklenen Geçici 19. maddede de; “Bu maddeye ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanun’ a aykırı olmayan hükümlerin uygulanmasına devam olunur.” ve Geçici 20. madde de, “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp – kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre, Tüketici Hakem Heyetleri’ nin ve mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmıştır. Diğer bir ifade ile yerindelik denetimi yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Kanun’ un 17.06.2016 yürürlük tarihinden önceki dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak tahsil edilmiş dava konusu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp – kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Ayrıca Anayasa Mahkemesinin 28/12/2017 tarihli ve E…., K.: …sayılı Kararında ise; 6719 Sayılı Kanunun 21. Maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. Maddesine eklenen 10. fıkra hükmünün anayasaya aykırı olduğuna dair iptal kararı verilmiş olmasına karşın geçici 20. Maddenin iptal edilmemiştir.
Her ne kadar davacı taraf yargılama devamı sırasında davalıca EPDK tarifesine aykırı tahakkuk yapıldığı iddiası da bulunmakta ise de mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tarafından uyuşmazlık konusu dönemde düzenlenen elektrik faturalarında yer alan kalemlerin EPDK tarafından onaylanarak yürürlüğe giren ilgili dönem perakende satış tarifelerine uygun olarak tahakkuk yapıldığı tespit olunmakla davacının davasının bu bakımdan yerinde olmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 1.024,65-TL’den mahsubu ile fazla yatan 988,75-TL’ nin karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 11,10-TL vekalet harcı ve pul giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 6.950,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana VERİLMESİNE,
6-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır