Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/362 Esas
KARAR NO : 2018/503
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2016
KARAR TARİHİ : 28/05/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava dışı firma tarafından keşide edilen çeklerin karşılıksız çıktığını bunun üzerine davalının sorumlu olduğu tutarın ödenmesini talep ettiğini davalı Banka çekin takas odasına ibraz edilmiş olduğunu bu nedenle sorumluluktan kurtulduğunu iddia ederek taleplerinin red edildiğini bunun üzerine İstanbul … Müdürlüğü’nün … E.Sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız takiplere dair takip başlatıldığını takibe itiraz edildiğini ve durmasına sebep olunduğunu, davalının itirazının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin bankaya alacağına karşılık çekin tahsili için başvuruda bulunduğunu lakin bankasının çekin karşılıksız olduğunu belirterek çeki iade ettiğini, ödemekle yükümlü olduğu tutarı ödemediğini, bankanın aynı tarihli cevabi bir yazı ile çekleri iade ederek çeklerin takas odasına ibraz edilmiş olması nedeniyle sorumluluk tutarının ödenemeyeceğini bildirdiğini sonuç olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasında yaptığı haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptaline, davalı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesine, masraflarla vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmektedir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline açılan davanın hukuka aykırı nitelikte ve haksız mesnetsiz bir dava olduğunu ve reddi gerektiğini, yasal sorumluluk miktarının ödenmesi talep edilen çek müvekkilinin değil takas aracılığıyla …A.Ş. … Şubesi’nin Takas Merkezine İbraz edildiğini 3167 sayılı yasanın 6. Maddesine istinaden müvekkilinin ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, 3167 sayılı Yasanın 6.maddesinde yer alan “Takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için 10. Maddede belirtilen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılamaz” denildiğini yoruma imkan verilemeyecek şekilde düzenlemeye gidildiğini böylece takas oldaları aracılığıyla ibraz edilen çeklerde çek asılları fiziken muhattap Bankaya ibraz edilemediğini yasal sorumluluk tutarının istenebilmesine de imkan verilmemiş olduğunu, bu düzenlemenin davacının yaptığı gibi yorum yoluyla değiştirilmesinin mümkün olmadığını, bir çekin ancak bir kez ibrazının mümkün olduğunu bazı özel haller dışında çekin ikinci kez ibrazının mümkün olmadığını sonuç olarak hukuki dayanaktan davanın yoksun olduğunu esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini, haksız ve kötü niyetli olarak takip icra eden davacının takip konusu alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
G E R E K Ç E /
Davacı çekin ibrazı üzerine davalı banka tarafından yasal sorumluluk bedelinin ödenmediğine dair iki ayrı takip başlatıp takibe davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine asıl ve birleşen bu davaları açmış olmakla takip borçlusu olan davalının yasal sorumluluk bedelinden hangi şartlarda sorumlu olduğu noktasında uyuşmazlık toplanmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No : …, Karar No: … sayılı kararında; ” Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı bankanın, muhatap banka dışında başka bankalara ibraz edilen karşılıksız çıkan çek yaprakları için … sayılı Çek Kanununun 8/4 (mülga 3167 sayılı Kanunun 10) maddesinde düzenlenen sorumluluk miktarını ödemekle yükümlü olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için ilgili yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde yarar vardır. 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu’nun Geçici 1/3. maddesi:
“(3) Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, 3167 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 nci maddesi hükmü saklıdır” hükmünü içermekte olup, bu hüküm ile bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak 3167 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bu aşamada, “takas odası” kavramı üzerinde kısaca durulmasında yarar bulunmaktadır.
3167 sayılı Kanun’un 6. maddesi gereğince, çeklerin banka şubeleri arasında hesaben tesviyesini sağlamak üzere, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın gözetimi altında, merkezi Ankara’da bulunan ve faaliyetleri özel hukuk hükümlerine tabi “Bankalararası Takas Odaları Merkezi” adıyla bir tüzel kişilik kurulmuştur.
Takas odası aracılığı ile bankalar, nakit para kullanılmadan muhasebe işlemleriyle karşılıklı olarak hesapların tasfiye edilmesini sağlamaktadırlar Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (eTTK) esas itibariyle çeklerin muhatap bankalara veya takas odalarına ibrazını öngörmektedir. eTTK m. 708/1′ e göre “Bir çek, keşide edildiği yerde ödenecekse on gün; keşide edildiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.” eTTK m. 710′ a göre ise “Çekin bir takas odasına ibrazı, ödeme için ibraz yerine geçer”. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nda da benzer düzenlemelere yer verilmiştir.
Bu durumda çekler ya muhatap bankaya ya da takas odasına fiziken ibraz edilecek ve takas odasına ibraz da ödeme için ibraz yerine geçecektir. Diğer bir deyişle takas odası muhatap bankanın yerine geçecek; örneğin çekin ibraz tarihi, karşılığının bulunup bulunmadığı, karşılığı bulunsa da ödenmesinin kısıtlanıp kısıtlanmadığı çekin arkasına yazıldıktan sonra ilgili takas odası kaşesi altında yetkilileri tarafından imzalanacaktır.
Takasa ibraz edilen çeklerde muhatap bankanın çek yaprağı için yasal ödeme yükümlülüğü 3167 sayılı Yasanın 6/4. maddesinde düzenlenmiş olup anılan madde;
”Takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için, 10 uncu maddede belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılmaz. Ancak, takas odaları aracılığıyla ibraz edilen çekin, hesapta yeterli karşılığının olmadığının belirlenmesi halinde muhatap banka tarafından, hesapta bulunan kısmi karşılık tutarı, çeki ibraz eden hamil lehine onbeş gün süreyle bloke edilir.” şeklindedir.
Buna göre her iki yasada da takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak 3167 sayılı Kanunun değişik 6/4 maddesinde mevcut olmayan bir hüküm 5941 sayılı Kanunun 8/4 maddesine konularak kısmi ödeme yapılmayacağına ilişkin bu durumun muhatap bankanın sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı düzenlenmiştir. Bu durumda somut olay bakımından hangi yasa hükmünün uygulanacağının saptanması gerekmektedir. Zira 3167 sayılı Kanunun 6/4. maddesi hükmünün uygulanması gerektiği sonucuna varıldığı takdirde başkaca hiçbir araştırma yapılmasına gerek bulunmaksızın takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için yasada belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılamayacağı ve bankanın bu şekilde ibraz edilmiş çekler yönünden sorumluluk miktarını ödeme yükümü altına sokulamayacağının kabulü gerekir.
5941 sayılı Kanunun 8/4. maddesi hükmünün uygulanması gerektiği sonucuna varılması halinde ise çeklerin takas odaları aracılığıyla ibraz edilmesinin muhatap bankanın sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı hükmünden hareketle çek aslının bankaya bırakılması halinde bankanın sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünün söz konusu olacağı gözetilerek yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda bir karar verilmesi gerekecektir.” görüş ve içtihadına yer verilmiştir.
Davalara konu çekin keşide ( çek tarihi:15.03.2008 ) ve takasa ibraz tarihi itibariyle ve davacı iddiası uyarınca olaya 20.12.2009 tarihli 5491 s.k.’dan önce yürürlükte olan 3167 sayılı kanun 6/4. maddesi hükmünün uygulanması gerektiği anlaşılmakla kanun gereği takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için yasada belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılamayacağı anlaşıldığından davaların ve davacı takip yapmakta kötüniyetli olmadığı kanaatine varıldığından icra-inkar tazminat talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve Birleşen dava bakımından Davanın REDDİNE,
Asıl dava bakımından;
2- Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 29,20’den mahsubu ile eksik kalan 6,70 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Asıl davada Davanın red edildiğinden hesaplanan 410 TL ücreti vekaletin davacından alınıp davalı tarafa VERİLMESİNE,
Birleşen dava bakımından;
4-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 29,20’den mahsubu ile eksik kalan 6,70TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5- Davanın red edildiğinden hesaplanan 435 TL ücreti vekaletin davacından alınıp davalı tarafa VERİLMESİNE,
6-Takip yapmakta davacının kötü niyetli olmadığı kanaatine varıldığından 2004 sayılı İİK md. 67/2 gereğince icra-inkar tazminatı verilmesine YER OLMADIĞINA,
7-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davalı … Bankası A.Ş. vekili tarafından yapılan 12,50TL posta ve 11,10 TL vekalet harcı gideri toplam 23,60TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; davalı vekili yüzüne karşı, davacı taraf yokluğunda, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2 gereğince 3.560,00 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır