Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/316 E. 2018/657 K. 02.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/316 Esas
KARAR NO : 2018/657
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2016
KARAR TARİHİ : 02/07/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle; müvekkil şirketin …, …, … ve … abone numaraları ile 01.01.2013 tarihine kadar … tan bu tarihden sonra da …’dan elektrik enerjisi satın aldığını, tahakkuk ettirilen faturalarda yasal olmayan kayıp-kaçak, PSH, dağıtım, iletim ve sayaç okuma bedellerinin tahsil edildiğini, davaya konu bu bedellerin davalıların kusuru ve ihmalinden kaynaklanan alt yapı eksikliklerinde ya da kötü niyetli diğer kullanıcıların kaçak tüketimlerinin bedeli olduğunu, Yargıtay …Hukuk Daire’sinin 20/10/2014 tarih ve … ve 03/11/2014 tarih ve … sayılı ilamlarında kayıp-kaçak bedeli yanında sayaç okuma Psh, iletim ve dağıtım bedeli altına tahsil edilen bedellerin iade edilmesi gerektiğinni hüküm altına alındığını ifade ederek, şimlidik toplam 15.000 TL tutarındaki beblağın (4.000 Tl kayıp-kaçak, 2.000 TL sayaç okuma, 2.000 TL PSH, 2.000 TL iletim sistemi kullanım 5.000 TL dağıtım sistemikullanımbedeli olmak üzere) her bir faturanın ödenme tarihinden itibaren işleyeek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ve müvekkile iadesine, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
S A V U N M A /
DAVALI … VEKİLİNİN CEVAP DİLEKÇESİNİ ÖZETLE; Dava konusu kalkemlerin alınmasına temel teşkil eden idari kararın iptali amacıla idari yargıda açılması gerektiğini, davacının elindeki faturalardan talep ettiği bedelleri rahatlıkla hesaplayabileceği göz önünde bulunmadığını, davaya konu fataralara süresinde itiraz edilmediğini ve f aturalara karşı itarız kayıt da sunulmadığını, davacının iki yıldan daha önceye ilişkin tüm taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacının serbest alıcı olaraksözleşme ilişkisine girip girmemekte ve şartlarını kabul etmemekte serbest olduğunu, davacının iadesini istediği fatura kalemlerinin adının sözleşmede açık bir şeklide belirtilmiş olduğunu, ve davacı tarafından ödeneceği hususunun karara balandığını, dava konusu kayıp-kaçak bedelinin tıpkı diğer bedellerde oldğu gibi kurul tarafından düzenlenen, yasal mevzuatuyarınca davaıdan tahsili zorunlu olan bir bedel oldğuunu, EPDK tarafından düzenlenmiş tarife kalemleri dışında bir unsurun tüketiciye yansıtılamayacagı gibi EPDK taraından belirlenmiş bir tarife kaleminin uygulanmaması seçeneğinin bulunmadığını, sayaç okuma bedelinin dağıtım şirketleri tarafından tüketicilere yansıtılan, EPDK tarafından tüm Türkiye’de uygulanmak üzere onaylanmış bir bedel olduğunu, Dağıtım Bedelinin Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Gelir ve Tarife düzenlenmesi kapsamında düzenlemeye tabi unsurlar ve raporlamya ilişkin esaslar hakkında tebliğ ve deiğer ikincil mevzuat kapsamında belirlendiğini, ku kalemin oluşmasında müvekkilin herhangi bir tasarrufu bulunmadığını, üretilen elektriğin iletilmesi gibi son deree önemli birkamu hizmeti sunan ve bir devlet kurulu olan müvekkil şirketin ifa ettiği kamu hizmetinin devamı için tamamen yasal düzenleleer ve yürürülkteki mevzuat gereği tahsil olunan bedellerin hukuka ve Anayasa’ya aykırılından bahsedilemeyeceğini ifade ederek, Davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI … VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNİ ÖZETLE; Davanın EPDK’ya karşı idari yargıda açılması gerektiğini, bu davlarda görevli mahkemenin lik derece mahkemesi olarak Danıştay olduğunu, davacının ödediği bedellerin faturalarda açık ve belli olduğunu, tüketicilerden istenen kayıp-kaçak bedellerinin elektrik şirketlerinden iadesinin istenip istenmeyeceği hususundaki Yargıtay kararları incelendiğinde, kayıp-kaçak bedelinin iadesinin talep edilemeyeceği ve yetkili mahkemenin Danıştay olduğu yönde görüş birliğinin mecut olduunu, müvekkil şirketin abonelerle yapmış olduğu sözleşmelerde kararlaştırılan edimlerin kapsamı dışında talepleri olmadığını, dağıtım PSH ve iletim bedellerinin tüketiciye sunulan elektriğin maliyetinin bir unsuru olduğunu, ve abonelere iade edilmesinin yerinde olmadığını, Davacının davaya konu faturaları ihtirazi kayıtsız kabul etmesi, süreside itiraz etmemesi bedellerin iadesi için davalılara yazılı müracaatta bulunmaması sebebiyle faiz talep edilemeyeceğini belirterek, davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi raporuna göre: “4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu” ” EPDK Kurul Kararları 6719 Sayılı Elektrik piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun Anayasa Mahkemesi’nin 2016/172 sayılı kararı Yargıtay … H.D’nin 29/12/2016 gün…E. …K sayılı ilamı diğer ilgili mevzuatlar ile dosya içeriğindeki bilgi, belge ve deliller üzerinde yapılan inceleme kapsamında” Dava dosyasında dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasında mevcut elektrik kullanım aboneliklerine istinaden dava tarihinden geriye dönük 10 yıllık dönemde davalılar tarafından düzenlenen elektrik faturalarında tahakkuk ettirilen kayıp-kaçak iletim, dağıtım, sayaç okuma ve PSH bedellerinin iadesinin gerekip gerekmediine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu abonelikler için dosya kapsamında bulunan “TL Bazında tüketim Ekstreleri” ile fatura suretleri incelendiğinde; dava tarihi olan 25/03/2016 tarihinden geriye dönük 10 yıllıkdönemde düzenlenen elektrik faturalarındaki dava konusu fatura kalemlerinin EPDK tarafından onaylanarak yürürlüğe giren ilgili dönem perakende satış tarifelerine uygun olarak tahakkuk ettirildiği tespit edilmiştir. 17/06/2016 tarihli resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 6719sayılı kanunun 21 mad. (6446 sayılı kanunun 17. Mad. 10. Fıkra olarak eklenen) 17/06/2016 tarihinden sonra ve 26. Maddesi de (6446 sayılı kanuna gecici madde olarak eklenen 20. Maddeyi de öngören) 17/06/2016 tarihine kadar açılan takip ve davalar ile başvuruları kapsamaktadır. Bu bağlamda; davacı tarafın ödediği belirtilen iletim, dağıtım, kayıp-kaçak PSH ve sayaç okuma bedellerini geri isteyemeceği, kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, taraflar arasındaki elektrik abonelik sözleşmesi gereğince davacı tarafça kullanılan elektriğe ait faturalarda kayıp-kaçak bedeli olarak gösterilen bedelin haksız olarak tahakkuk ettirildiği ve tahsil edildiği belirtilen bedelin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Kayıp – kaçak, dağıtım ve iletim bedeli, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedeli ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 21.05.2014 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararı ile Anayasa’ nın “Vergi Ödevi” başlıklı 73. maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karışlamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir” şeklindeki düzenlemeye göre, kayıp – kaçak sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığından bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’ na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak elektrik bedellerinin kurallarına uyan abonelerden tahsil yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karışılığında ne kadar bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinden vazgeçilmez unsuru olduğundan, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınması doğru bulunmayarak hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra, 17.06.2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’ un 21. Maddesi ile 6446 sayılı Kanun’ un 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altında fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bent ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri karşısında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; “Tüketici Hakem Heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilmiştir.
Ayrıca 6719 sayılı Kanun’ un 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’ na eklenen Geçici 19. maddede de; “Bu maddeye ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanun’ a aykırı olmayan hükümlerin uygulanmasına devam olunur.” ve Geçici 20. madde de, “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp – kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre, Tüketici Hakem Heyetleri’ nin ve mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmıştır. Diğer bir ifade ile yerindelik denetimi yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Kanun’ un 17.06.2016 yürürlük tarihinden önceki dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak tahsil edilmiş dava konusu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp – kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Ayrıca Anayasa Mahkemesinin 28/12/2017 tarihli ve E.: …, K.: … sayılı Kararında ise; 6719 Sayılı Kanunun 21. Maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. Maddesine eklenen 10. fıkra hükmünün anayasaya aykırı olduğuna dair iptal kararı verilmiş olmasına karşın geçici 20. Maddenin iptal edilmemiştir.
Her ne kadar davacı taraf yargılama devamı sırasında davalılarca EPDK tarifesine aykırı tahakkuk yapıldığı iddiası da bulunmakta ise de mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tarafından 10 yıllık dönemde düzenlenen elektrik faturalarında yer alan kalemlerin EPDK tarafından onaylanarak yürürlüğe giren ilgili dönem perakende satış tarifelerine uygun olarak tahakkuk yapıldığı tespit olunmakla davacının davasının bu bakımdan yerinde olmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 29,20 TL’den mahsubu ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde fazla yatırılan 6,70 TL harcın davacı yana İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
5-Davalı … tarafından yapılan 6.80 TL vekalet harcı giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalı … tarafından yapılan 6.80 TL vekalet harcı giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır