Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/31 E. 2020/300 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/31 Esas
KARAR NO:2020/300

DAVA:TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:13/01/2016
KARAR TARİHİ:03/07/2020

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın 10/11/2015 günü … Hastanesi önünde yaya geçidinden yolun karşısında bulunan otobüs durağına geçmek istediği sırada … sevk ve idaresinde bulunan …’ın maliki olduğu, … Sigorta A.Ş’ne trafik sigortası ile sigortalı bulunan … plakalı aracın çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazasına maruz kaldığını, müvekkilinin yolun karşısında bulunan … Hastanesi’ne kaldırıldığını, tanı ve tedavi sürecinde müvekkilinin kalça kemiğinde kırık tespit edilerek ameliyat geçirdiğini, ameliyat neticesinde çökük taban ve kısmi felç durumu geliştiğini, 15/11/2015 tarihinde yürüteç ve koltuk değneği ile ömür boyu tabanlık özel bot giymeye mecbur olacak şekilde taburcu olduğunu, kazaya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, takipsizlik kararı verildiğini, meydana gelen kazada araç sürücüsünün tam ve ağır kusurlu olduğunu, müvekkilinin 75 yaşında emekli öğretmen olup sağlıklı bir kişi olarak kendi başına tüm işlerini halletmesine rağmen kaza sebebiyle koltuk değneği ile yürümeye mahkum olduğunu, meydana gelen kaza sebebiyle 40.000,00-TL manevi tazminatın … ve …’dan, 1.000,00-TL maddi tazminatın bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmilini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı … vekili, cevap dilekçesinde özetle; 10/11/2015 tarihli kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde kaza tarihinde … numaralı trafik sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, dosyada kusur tespitinin yapılması gerektiğini, davacının trafik kazası sebebiyle meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsı oranının belirlenmesi gerektiğini, tazminatın söz konusu olması için maluliyet oranının yanında davacının çalışabilecek durumda olup olmadığı, mesleği, maluliyet sebebi ile mesleğini yerine getirip getirmediği konularının tespit edilmesi gerektiğini, kazaya karışan aracın ticari araç olmaması sebebiyle hükmedilecek faizin avans faiz değil yasal faiz olması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekili, cevap dilekçesinde özetle; Kazanın …’da gerçekleştiğini, bu nedenle … Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davacının cezai kovuşturma sebebi ile şikayetçi olmadığını beyan ettiğini, davacının şikayetçi olmadığından manevi tazminat talebinde bulunamayacağını, davacının 40.000,00-TL manevi tazminat talebinin fahiş bir talep olduğunu, davacının maddi bir kaybı olmadığını, emekli olduğunu, çalışma imkanından mahrumiyet söz konusu olmadığını, yaşının 75 olduğunu, müvekkilinin olayda bir kusurunun bulunmadığını, olayın yaya geçidinde vuku bulmadığını, davacının insani yaklaşım yönündeki söylemlerinin gerçek dışı olduğunu, araç sahibi olan müvekkili …’ın kaza sonrası hastaneye gelerek geçmiş olsun dediğini, hastane masraflarını karşılamak istediğini ancak davacının yakınlarını bu girişimleri reddettiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, 10/11/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Davacı …’a ait … kayıtları, kaza nedeniyle tedavi gördüğü hastanelerden tedavi evrakları, kazaya karışan … plakalı araca ait trafik kayıtları, davalı … şirketinden poliçe ve hasar dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … numaralı soruşturma dosyası ile kazanın meydana geldiği yol durumuna ilişkin … Belediyesi’nden ilgili kayıtlar getirtilip incelenmiş, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmaları yaptırılmıştır.
Davalı … ve … tarafından yetki itirazında bulunulmuşsa da, davalının birden fazla olması halinde yetkiyi düzenleyen 6100 sayılı HMK’ nun 7. maddesinde davanın davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilmesi noktasında davacıya seçimlik hak tanınmış olması, davalı …Ş’nin adresinin de Beyoğlu/ … olması karşısında uyuşmazlığın hallinde mahkememiz de yetkili bulunduğundan yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Tarafların usulüne uygun olarak bildirdiği tüm delilleri toplanarak, kaza nedeniyle davacı …’da maluliyet oluşup oluşmadığının tespiti noktasında Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılmasına karar verilmiş, 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu 03/07/2017 tarihli raporunda; “… oğlu, … doğumlu … ’ın 10/11/2015 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı arızası(Dosyaya ekli grafilerin incelemesinde; “ direk grafilerde iyileşmiş sol femur boynunda kırık sekeli ve metalik plak vida fiksasyon materyalleri olduğu” tespit edildiğine göre) nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak:Gr1 XII(38A……….30)A %34/5:6.8; E cetveline göre %9,2 (yüzdedokuznoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği” mütalaa olunmuştur.
Yargılama devam ederken davacı vekili tarafından davacı …’ın 24/01/2018 tarihinde vefat ettiği bildirilmiş, davacıya ait … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı veraset ilamı ile mirasçılara ait vekaletnameler ibraz olunmuştur. Davacı müteveffa …’ın tüm mirasçıları davaya devam etme iradesini ortaya koymuş olmakla yeniden taraf teşkili sağlanmış, yargılamaya bu haliyle devam olunmuştur.
Kazanın oluşumuna ilişkin bildirilen tanık beyanlarının alınması ve mahallinde keşfen inceleme yapılarak kusur durumunun tespit edilmesi bakımından … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır. … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat dosyasından dinlenen davacı tanığı … ve … kazaya şahitlik etmediklerini, kazadan sonra durumdan haberdar olduklarını bildirmişler, keşfen inceleme sonucu oluşturulan bilirkişi raporunda da özetle ve neticeten; kazanın oluşumu ile ilgili müşteki ve sanık beyanlarının bulunmayışı, kaza tutanağının olmaması, nedeniyle kazanın tam olarak nasıl gerçekleştiğinin tespitinin mümkün olmadığı, dosyaya yansıyan iddia ve savunmalardan kazanın iki şekilde gerçekleşmiş olabileceği; birinci durumda, yaya …’ın yaya geçidinden haklı geçişini yaptığı sırada kazaya maruz kalmış olması halinde … plakalı Kamyonet sürücüsü …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 74 ve 52/a maddesindeki kuralları ihlal ederek bu kazanın oluşumuna neden olması sebebiyle bu kazada %100 asli kusurlu olduğu, yaya …’ın kazanın oluşumuna etken fiili bir hareketinin ve kusurunun bulunmadığı; ikinci durumda yaya …’ın yaya geçidine varmadan yol içinde yürüdüğü sırada gerekli önlemleri almadan ve gelen aracın hızını göz önüne almadan kazaya maruz kalmış olması halinde ise; … plakalı Kamyonet sürücüsü …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/a maddesindeki kuralları ihlal ederek bu kazanın oluşumuna neden olması sebebiyle bu kazada %40 tali kusurlu olduğu, yaya …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 68/b-3 maddesindeki kuralları ihlal ederek bu kazanın oluşumuna neden olması sebebiyle bu kazada %60 asli kusurlu olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Davacı vekilince maluliyet durumu ve kusur durumuna göre … hesabı yapılması için dosyanın bilirkişiye tevdii talebinde bulunulmuş, mahkememizce görevlendirilen aktüerya uzmanı bilirkişi sunduğu 30/09/2019 havale tarihli raporunda özetle ve neticeten; davacının E cetveline göre %9,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılması ve iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği şeklindeki … Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun tespitlerine göre ve daha fazla ücret aldığına ilişkin dosyada bilgi/ belge bulunmadığından asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre davalı … şirketine sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün %100 kusur durumunda davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 10.330,95-TL, sürekli iş göremezlik tazminatının 3.562,75-TL olduğu; ikinci durum olan %40 kusur durumuna göre ise geçici iş göremezlik tazminatının 4.132,38-TL olduğu, sürekli iş göremezlik tazminatının ise 1.425,10-TL olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Davacılar vekili Uyap üzerinden gönderdiği 30/10/2019 tarihli dilekçesiyle dava dilekçesindeki 1.000,00 TL olan maddi tazminat talebini 13.893,70 TL’ye arttırmıştır.
Davacı yanın maddi tazminat talebi bakımından yapılan değerlendirmede;
Davacı müteveffa …’ın, 10/11/2015 günü saat 14:00 sıralarında … üzerinde … Hastanesi önünden yolun karşısına geçmeye çalışırken davalı … şirketine … numaralı trafik sigorta poliçesi ile 12/11/2014-2015 tarihlerini kapsar şekilde sigortalı bulunan, davalı … adına kayıtlı ve davalı … yönetimindeki kamyonetin kendisine çarpması şeklinde yaralanmalı trafik kazasına maruz kaldığı anlaşılmıştır. Davacı yanca, kazanın davacı …’ın yaya geçidinden karayolunun karşısına geçmeye çalışırken gerçekleştiği iddia olunmuş; davalı yanca da kazanın yaya geçidinde vuku bulmadığı, aşamalarda kazanın gerçekleştiği yerde yaya geçidinin de bulunmadığı savunulmuştur. Kazanın meydana geldiği yerde yaya geçidinin bulunup bulunmadığının sorulması bakımından … Büyükşehir Belediyesine yazılan müzekkereye cevaben yaya geçidinin 23/11/2016 tarih ve … sayılı … kararı ile kapatıldığı bildirilmiştir. Kusur durumunun tespiti noktasında talimat mahkemesinden bildirilen tanık beyanları da alınarak bilirkişi raporu alınmışsa da bilirkişi tarafından kazanın tam olarak nasıl gerçekleştiğinin dosya kapsamındaki belgelerden anlaşılamadığı belirtilerek seçenekli olarak tespit yapılmış; kamyonet sürücüsünün yaya olan davacıya yaya geçidinde yol vermeyerek trafik kazasının gerçekleşmesi ihtimalinde kamyonet sürücüsü davalı …’ın %100 kusurlu olduğu, ancak yaya olan davacının yaya geçidine varmadan yol içerisinde yürüdüğü esnada kazanın gerçekleşmiş olması ihtimalinde kamyonet sürücüsü davalı …’ın %40, davacı …’ın %60 oranında kusurlu olduğu tespitlerinde bulunulmuştur. Davacı yanca kazanın yaya geçidi üzerinde gerçekleştiği iddia olunmuşsa da talimat mahkemesince dinlenen tanıkların kazaya bizzat şahitlik etmediklerini bildirmiş olmaları, soruşturma aşamasında alınan ifadelerde davacı …’ın yaya geçidini kullanıp kullanmadığına ilişkin açık beyanının olmaması, davalı sürücü …’ın davacı …’ın yaya olarak yolu bölüp geçmeye çalıştığı sırada kazanın gerçekleştiğini beyan etmiş olması, kaza tespit tutanağının bulunmaması ve iddianın ispatı noktasında davacı yanca başkaca elverişli delil ibrazında bulunulmaması sebebiyle davacı tarafın ispat yükünü yerine getiremediği ve kazanın bilirkişi raporunda 2. duruma göre anlatıldığı şekilde davacı …’ın yaya geçidine varmadan yol içerisinde yürüdüğü esnada gerçekleştiği, kazanın oluşumunda davacı …’ın %60, davalı sürücü …’ın %40 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. … bilirkişisi tarafından hazırlanan raporda Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından yapılan tespitlere ve kusur bilirkişisinin iki ihtimalli raporundaki tespitlerden davalı sürücünün %40 kusurlu olduğu şeklindeki ikinci duruma göre yapılan hesaplamada davacı yanın talep edebileceği geçici iş göremezlik zararı 4.132,38 TL, sürekli iş göremezlik zararı 1.425,10 TL olarak tespit edilmişse de sürekli iş göremezlik zararına yönelik geçmiş dönem hesabı yapılırken 24/01/2018 tarihinde vefat eden davacı …’ın ölüm tarihi dikkate alınmaksızın 2018 yılından 24 gün üzerinden hesaplama yapılması gerekirken 365 gün üzerinden hesaplama yapıldığından bilirkişi raporunun 2018 yılı geçmiş dönem gelirine yönelik hesabı hüküm kurmaya elverişli görülmemiş, mahkememizce sürekli iş göremezlik zararına yönelik yapılan hesaplama sonucu davacı yanın talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 818,24 TL (bilirkişi raporundaki 2018 yılı dönem gelirinin 365 gün üzerinden 17.651,40 TL hesap edilmesi karşısında 24 gün karşılığı 1.160,64 TL olduğundan ve 2017 yılı dönem geliri 15.461,40 TL, 2016 yılı dönem geliri ise 5.612,75 TL olarak hesap edildiğinden 2016, 2017, 2018 yılı dönem gelirleri toplamı olan 22.234,79 TL’ nın %40 kusura ve %9,2 iş gücü kaybına oranı sonucunda 818.24 TL), geçici iş göremezlik zararının da bilirkişi raporunda da tespit edildiği şekilde 4.132,38 TL olduğu, davacı yanca talep edilebilecek toplam maddi zararın 4.950,62 TL olduğu, davalı …’ın sürücü, davalı …’ın işleten ve davalı … şirketinin trafik sigortacısı olarak maddi tazminattan sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Davacı yanın manevi tazminat talebi bakımından yapılan değerlendirmede;
Manevi zarar, kavram olarak hukuka aykırı bir fiil sonucu kişinin şahıs varlığında (kişisel değerlerinde) uğradığı kayıpları ifade eder. Başka bir deyişle manevi zarar, kişinin duygusal dengesini bozan, yaşama sevincini ve keyfini azaltan, panik, korku, dehşet, yas, öfke, iğrenme, elem, küçük düşme, utanç duyma, moralsizlik, tedirginlik, ümitsizlik, yalnızlık hissi, aşağılık hissi, hayal kırıklığı gibi olumsuz duygusal sarsıntılar ve fiziksel acılardır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi gereğince hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. Duyulan üzüntünün, çekilen elem ve ızdırabın parasal bir değer ile ifade edilmesi mümkün olmadığı için manevi zararın bir miktar para ile giderilebileceğini söylemek de mümkün değildir. Ancak haksız fiilden doğan bedeni ve ruhi ızdıraplar için bir miktar tazminata hükmedilmesi en azından bu ızdırapların hafifletilmesine yardım edebilir. (TUZTAŞ, Hüseyin, Trafik Kazalarından Doğan Cismani Zararlar ve Tazminat Davaları, …, s.8) Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, T.M.K’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 27/12/2016 tarih, 2014/13109 Esas, 2016/11967 Karar sayılı Kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 27/12/2016 tarih, 2016/4703 Esas,2016/6597 Karar sayılı Kararı) Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, davacı müteveffa …’ın %60, davalı sürücü …’ın %40 kusuruyla meydana gelen kaza nedeniyle davacı müteveffanın %9,2 oranında maluliyetinin oluştuğunun anlaşılması ve bedensel bütünlüğünün zedelenmiş olması karşısında manevi tazminat istemine ilişkin tüm koşullarının somut olayda gerçekleştiği, davacı müteveffa …’ın yaşı, tarafların kusur, sosyal ve ekonomik durumları, davacının kaza ve yaralanma sebebiyle uğradığı manevi acı ve paranın satın alma gücü ile tüm dosya kapsamı dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde ve TBK 56. maddesi kapsamında davacı yanın manevi tazminat talebinin 8.000,00 TL yönüyle kısmen yerinde olduğu, davalı …’ın sürücü, davalı …’ın da işleten olarak manevi tazminattan sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Tazminat taleplerinin haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle davalı gerçek kişiler açısından temerrüdün kaza tarihi olan 10/11/2015 tarihi itibariyle gerçekleştiği, davalı … şirketinin dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin elverişli delil bulunmaması sebebiyle dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, uygulanması gereken temerrüt faizinin kazaya sebebiyet veren aracın ticari olduğuna ilişkin kayıt bulunmaması ve gerçek kişi adına kayıtlı olması nedeniyle yasal faiz olduğu sonuç ve kanaatine varılmış, davacı …’ın yargılama devam ederken vefat etmesi ve tüm mirasçıların davaya devam etmiş olması sebebiyle hükmedilen maddi ve manevi tazminatın …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı veraset ilamı doğrultusunda davacı mirasçılara 1/4 miras payları oranında ödenmesine karar verilmesi gerekmiş ve oluşan duruma göre tüm talepler bakımından aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi tazminat talebi bakımından Davanın KISMEN KABULÜ ile, 818,24 TL sürekli iş göremezlik ve 4.132,38 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 4.950,62 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 10/11/2015 tarihinden, davalı …Ş. yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı veraset ilamı doğrultusunda davacı mirasçılara 1/4 miras payları oranında VERİLMESİNE, bu yöndeki fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Manevi tazminat talebi bakımından davanın KISMEN KABULÜ ile, 8.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı mirasçılara 1/4 miras payları oranında VERİLMESİNE, bu yöndeki fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alınması gereken maddi tazminat davası yönünden 338,18 TL ve manevi tazminat davası yönünden 546,48 TL olmak üzere toplam 884,66 TL nisbi karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan 360,24 TL’ nin mahsubu ile bakiye 524,42 TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan 360,24 TL harç parasının (davalı …Ş’ nin bu miktarın 338,18 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan ilk masraf 40,30 TL, 489,9-TL posta masrafı, 411,50-TL keşif harç ve yol masrafı, 1.100,00-TL bilirkişi ücreti, 511,00 TL ATK masrafı olmak üzere toplam; 2.552,70-TL yargılama masrafının, davanın red ve kabul edilen miktarına göre 909,58-TL’ nın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ÖDENMESİNE, arta kalan masrafın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Maddi tazminat davasının kabul edilen miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
6-Maddi tazminat davasının reddedilen miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara ÖDENMESİNE,
7-Manevi tazminat davasının kabul edilen miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
8-Manevi tazminat davasının reddedilen miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT md.10/2 uyarınca hesap ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … ve …’a ÖDENMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
10-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraflar yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.03/07/2020

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .