Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/308 E. 2018/664 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/308
KARAR NO : 2018/664
DAVA : Sözleşmenin Uyarlanması
DAVA TARİHİ : 23/03/2016
KARAR TARİHİ : 03/07/2018
Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 04.01.2016-31.12.2016 tarihleri arasında geçerli olan …, … Tıp Fakültesi, … Tıp Fakültesi, … ve … kampüslerine ait 363 takvim günü öğrenci, idari ve akademik personele yemek pişirme hizmet alımı işi için sözleşme imzaladıklarını, sözleşme imzalandıktan sonra iktidar partisinin Asgari Ücretin artırılması konusunda yıl başından geçerli olacak şekilde yıllık artışından çok yüksek bir biçimde artırması, sözleşmenin imzalandığı asgari ücret ile işin yapılacağı dönemdeki asgari ücretin aşırı armasından dolayı maliyetin birden aşırı yükseldiğini, sözleşmedeki fiyat farkı esaslarına ilişkin düzenlemeler çerçevesinde idareye bildirim yapıldığını, Kik kararına ve Kamu İhale Kurumu Borçlar Hukuku Genel Düzenlemelerine göre dava açılması halinde mahkemenin sözleşmeyi uyarlaması gerektiğini, 31.12.2015 tarihinde Asgari Ücret Tespit Komisyonu kararı ile 2016 yılı yeni asgari ücretin bürüt 1.647,00 TL, netinin ise 1.300,00 TL olarak belirtildiğini, iş bu ihalede 60 personelin istihtam edildiğini, aylık 27.452,25 TL asgari ücret artışından dolayı fiyat farkının 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa Göre İhale Edilen Hizmet Alımlarında uygulanacak fiyat farkına ilişkin esaslar çerçevesinde davalı tarafından ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında sözleşme imzalandığını, sözleşme yapıldığı andaki şartlara uygun olarak uygulanması gerektiğini sözleşme hukukunun temel ilkelerinden olduğunu, taraflarca imzalanan sözleşmede fiyat farkı artışının açıkça yasaklandığını, yine fiyat farkının ödenmesi ve hesaplama şartlarının oluşmadığını, fiyat farkı verilemeyeceğini, ancak mucbir sebepler ve idareden kaynaklanan nedenlerle işin bitim tarihinin süre uzatımı verilmek suretiyle uzatılması halinde, yürürlükte bulunan fiyat farkına ilişkin esaslar dikkate alınarak fiyat farkı hesaplanacağını, sözleşmede yer alan fiyat farkına ilişkin esas ve usullerde sözleşme imzalandıktan sonra değişiklik yapılamayacağını, mücbir bir sebep ve öngörülemeyen bir durumun söz konusu olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf sözleşmenin uyarlanması şartlarının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Akdi ilişki ve sözleşmenin şartları tarafların kabulünde olup; sözleşmede fiyat farkı verilmeyeceği yönünde hüküm de bulunmaktadır.
Ancak olağan dışı gelişen ve sözleşmenin şartlarını bir taraf için ticari yıkım haline getircek koşulların oluşması durumunda sözleşmedeki yasağa rağmen uyarlama talep edilebilecektir.
Bu açıdan bakıldığında sözleşmede davacının maliyetini yükselten husus asgari ücrette yapılan zamdır.
Asgari ücretin her yıl dönemler halinde arttığı herkesin malumu olup, mevcuk ekonomik koşullar, erken seçime ilişkin kararların çok sık alınabiliyor oluşu, seçim dönemlerinide asgari ücrette artış oranının önceki dönemlerden daha faazla olabileceği ilk defa yaşanmış bir gelişme olmayıp, ülkemizde bu tür gelişmeler her dönemde olmuştur.Bu nedenle basiretli bir tacir tüm bu girdileri ve olası maliyet artışlarını hesap ederek ihaleye girmeli ve teklif vermelidir.
Dosyada bu hususta alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda da bilirkişi heyeti , davacının yaklaşık maliyeti 4.137.205,20 TL olan bir ihalede tüm bu maliyetleri bilerek, artış olacak kalemleri de bildiği halde 3.434.547,40 TL teklif vermesi de basiretli bir davranış olarak görülmemiş ve davacının girdi maliyetlerin artacağını bilmemesi, öngörmemesi gibi bir olasılığın kabul edilebilir yanı olmadığını da mütalaa etmişlerdir.
Gerek bilirkişi raporuna ve gerekse dayanılan gerekçe nedeni ile mahkememizce oluşan olumsuz kanaate göre davanın reddi yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre ;
1-Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 29,20 TL kısımandan mahsubu ile eksik kalan 6,70 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre hesaplanan 1.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120.maddesi gereğince; davacı yanca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …