Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/293 E. 2021/375 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/684 Esas
KARAR NO:2021/373 Karar

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/07/2017
KARAR TARİHİ:17/05/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit ve istirdat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığının tespiti ile müvekkili tarafından cebri icra tehtidi altında davalıya ödenen 59.042,15 TL nin geri iadesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil …, … … … Şubesi’nin … Çek No.lu 44.500 TL tutarlı, Keşide Yeri: …, Tarihi: 30 Ekim 2016 olan keşidecisi … tarafından … San. Tic. Ltd. Şti.’ne verilmiş çek temelinde icra takibi başlatılmış, çek suretinden anlaşılacağı üzere davacı …, … San. Tic. Ltd. Şti. sonrası ciranta olup, Müvekkil … ise çeki davacı …’in cirosuyla alındığını, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş dosyasına binaen ihtiyati haciz kararı alınmış, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış, akabinde dosya borcu, davacı …’den tahsil edildiğini, davacı dilekçesinde, …’in … San. Tic. Ltd. Şti.’den ayrıldığını ve ayrıldığı tarihten sonra bu takibin başlattıldığını iddia ettiğini, öncelikle çek suretinin arkasında … San. Tic. Ltd. Şti.’den sonra …’in cirosu olup bu husus dava konusu dışında olduğnu, zira çek suretinin arkasında … şahsi imzası mevcut ollduğunu, … San. Tic. Ltd. Şti.’den ayrılması meselesi de icra takibinin kendisine yönetilmesini engellemeyeceğini, ciro zincirinde bizzat kendisinin yer alması da şahsi sorumluluğunun doğması için gerekli ve yeterli olduğunu, bahsi geçen olayda yapılan tebligatın usulsüz olduğu iddia edildiğini, ancak yapılan tebliğ usulüne uygun olarak çıkarılmış bir tebliğ olduğunu, sonuç olarak bahsi geçen çekte düzgün bir ciro zincirli bulunmakta, Davacı …’in de gerçek kişi sıfatıyla imzasının yer alması şahsın sorumluluğu için gerekli ve yeterli olduğunu, bu bakımdan huzurdaki dava mesnetsiz olup, davanın reddi gerektiğini belirterek davacının haksız, ispattan yoksun ve iyi niyetle bağdaşmayan tüm taleplerinin reddine karar verilerek, yargılama masraflarıyla vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, cevabi yazı yazı içerikleri, bilirkişi raporu, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası mündericatı ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında yer alan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde, Davalı-alacaklı tarafça davacı-borçlu ve dava dışı 3. kişiler hakkında, 30/10/2016 keşide tarihli ve 44.500,00 TL bedelli, 2. Cirantası davacı olan bir adet çek alacağı dayanak gösterilmek suretiyle 10 örnek icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava, davacının, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takip dayanağı yapılan çekten dolayı, davalı yana borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin Menfi Tespit ve yapılan ödemenin istirdadı istemine ilişkindir.
Menfi tespit davası, davalı tarafından varlığı inkâr edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davadır (Kuru, Baki- İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s.136).
Menfi tespit ve istirdat davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır (İstanbul BAM 44. H.D. 2020/2536 Esas-2020/455 Karar sayılı kararı), ayrıca borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Mahkememizde görülüp karara bağlanan dava, sahtelik (imza inkarı) nedenine dayalı olarak açılmış olup, böyle bir durumda öncelikte sahtecilik iddiasının incelenmesi dava ve takip konusu senetteki imzanın davacı borçluya ait olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir (İstanbul BAM 44. H.D. 2020/2536 Esas-2020/455 Karar sayılı kararı).
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve çek aslı, davacının ıslak imzalarını içerir belgeler, taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda, takip dayanağı çekteki ciranta imzasının davacı yanın eli ürünü olup olmadığının tespiti bakımından Grafoloji konusunda uzman Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. … marifetiyle dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından tanzim edilerek mahkememize sunulan 17/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…inceleme konusu …, … 30/10/2016 keşide yeri ve tarihli, … VKN, … çek nolu, 44.500 TL tutarlı, alacaklısı … Tic. Ltd. Şti., keşidecisi … adına atfen imzalı çek arka yüzde yer alan … adına atılı 2. ciro imzası ile dosyada mevcut mukayese imza örnekleri arasında yeterli düzeyde benzerlik saptanmadığı, özellikle imza başlangıç ve sonlandırışları ile grama yapılarında belirgin farklılık gösterdiği dikkate alındığında; dava konusu çekte … adına atılı 2.ciro imzasının dosyada mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı…” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ve yeni bir bilirkişiden rapor alınması talep edilmiş ise de; mahkememizin 26/04/2021 tarihli celsesinde verilen, “davalı vekilinin yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına ilişkin isteminin mahkememizce bilirkişiden alınan raporun ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun olduğundan reddine” şeklindeki ara kararla davalı vekilinin yeni rapor alınması talebinin reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Sonuç olarak, toplanan deliller, alınan bilirkişi heyeti raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takip dayanağı yapılan çekten dolayı, davalı yana borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin Menfi Tespit ve yapılan ödemenin istirdadı istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, iddia ve savunmaların değerlendirilmesi amacıyla Grafoloji konusunda uzman bilirkişiden imza incelemesine yönelik rapor alındığı, alınan raporda, inceleme konusu yapılan …, … 30/10/2016 keşide yeri ve tarihli, … …, … çek nolu, 44.500 TL tutarlı, alacaklısı … Tic. Ltd. Şti., keşidecisi … adına atfen imzalı çek arka yüzde yer alan … adına atılı 2. ciro imzası ile dosyada mevcut mukayese imza örnekleri arasında yeterli düzeyde benzerlik saptanmadığı, özellikle imza başlangıç ve sonlandırışları ile grama yapılarında belirgin farklılık gösterdiği dikkate alındığında; dava konusu çekte … adına atılı 2. ciro imzasının dosyada mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığının net bir şekilde tespit edildiği, ek raporun dosya kapsamına uygun ve ayrıntılı olduğu ve hükme esas alınmasına karar verildiği ve bu haliyle de, dava ve takibe konu çekteki davacı adına atılan imzanın, davacıya ait olmadığının anlaşıldığı ve sahtecilik iddiasının mutlak def’ilerden olduğu ve herkese karşı ileri sürülebileceği ve davacının da menfi tespit isteminde haklı olduğu ve dava açmakta da hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne, ayrıca çek bedeli icra dosyasına ödenmiş olduğundan taleple bağlı kalınarak 59.042,15 TL’nin davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesine ve yine davacı tarafça her ne kadar kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de, gerek dava ve takip konusu çekte davacının keşide olarak gözüküyor olması ve davacıdan sonra dava dışı 3. kişilerin cirosunun bulunuyor olması ve davalın da son ciranta ve yetkili hamil olması karşısında, çekteki keşideci imzasının davacı keşideciye ait olduğunu bilmesinin beklenemeyeceği ve ayrıca davacı yanca davalının takip başlatmakta kötü niyetli olduğunun mevcut delillerle ispat edilemediği anlaşıldığından, davacının koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatına ilişkin isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABÜLÜ ile;
1-Davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından dolayı davalı yana borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacı yanca ödenen 59.042,15 TL’nin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdatı ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 4.033,15 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.008,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.024,85 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacının ilk dava açarken yatırdığı 1.008,30 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden başvuru harcı 31,40 TL, posta gideri 174,50 TL, bilirkişi ücreti gideri 500,00 TL olmak üzere toplam: 705,90 TL’nin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.475,48 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
7-HMK 120. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
8-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğinin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır