Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/283 E. 2020/605 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/283 Esas
KARAR NO : 2020/605

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 17/03/2016
KARAR TARİHİ: 18/11/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yurt içine ve yurt dışına yönelik kargo taşımacılığı yaptığını, taraflar arasında akdedilen “Taşıma Sözleşmesi” ile ticari ilişki kurulduğunu, ticari ilişki kapsamında müvekkili şirket tarafından davalı adına muhtelif sayıda kargo taşıması yapıldığını, verilen hizmet neticesinde faturaların tanzim edilerek davalıya teslim edildiğini, ancak davalı tarafından bir kısım fatura bedellerinin ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından düzenlenen ve davalı şirkete teslim edilen faturaların, cari hesap ekstresi ve müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları ile de sübut bulacağı üzere davalı nezdinde tahakkuk eden 30.653,93 TL tutarında alacağın muacceliyet kazandığını, davalı ile müteaddit kereler şifahen görüşmeler yapıldığını ve borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, …. Noterliği 28.05.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, borca itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu beyan ederek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça her ne kadar 30,653,93 TL muaccel alacağı iddiasında bulunulmuş ise de davacı tarafından müvekkiline ne hizmet verildiğini ne de usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş faturasının bulunduğunu, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelendiğinde müvekkili şirketin davacıya borçlu olmadığının sübut bulacağını, davacı-taşıyıcının, taşıma sözleşmesi ile üstlendiği edimini hakkıyla ifa etmediğini ve müvekkiline muhtelif zararlar verdiğini, davacının iddiasının aksine muaccel hale gelmiş bir borç-alacak durumunun bulunmadığını, taraflar arasındaki ticari hacim gözetildiğinde müvekkili şirketin borçlu olsa idi icra takibine konu borcu ödeyeceğinin de izahtan vareste olduğunu beyan ederek davanın reddine davacının asgari %20 oranında icra tazminatı ödemesine, yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, İİK’nın 67. maddesine göre açılan ticari dava niteliğindeki itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık kapsamında …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelenmiş, davacı/ alacaklının davalı/ borçludan toplam 30.653,93 TL alacak talebinde bulunduğu, ödeme emrinin 08/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/ borçlunun süresinde 11/01/2016 tarihli borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı/ alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihlerine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yanca delil olarak, taraflar arasındaki 24/02/2015 tarihli taşıma sözleşmesi, faturalar ve bir kısım teslim evrakları, cari hesap ekstresi, davalı şirket adına keşide edilen ihtarnameler ile alacak talebinin dayanağını oluşturan taşımalara ilişkin listeler ibraz edilmiştir.
Ticari uyuşmazlığa ilişkin davada alacak talebinin taraf şirketlerin ticari defter ve dayanak kayıtlarına yansıyış şeklini tespit bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi tarafından tanzim olunan 09/10/2017 bilirkişi raporunda; davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2015 yılına ait yasal defterlerin e-deftere tabi olduğu, e-deftere tabi olan yasal defterlerin yazdırılmış olduğu ve 2015 yılına ait envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı ve e-defter beratlarının süresinde verildiği, davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2015 yılına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin taraflar arasında akdedilen “Taşıma Sözleşmesi” kapsamında yürütüldüğü, tarafların yasal defter kayıtlarının örtüşmediği, tarafların yasal defter kayıtlarının örtüşmeme farklarının nedeninin davacı tarafça davalıya kesilen 7 adet toplam 23,113,28 TL tutarındaki faturalardan kaynaklandığı, söz konusu fatura ve muhteviyatlarının davacı tarafça davalıya tebliğ/ teslim edilip edilmediği hususlarının ispata muhtaç kaldığından davacının davalıdan takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarının 7.540,65 TL olarak hesaplandığı tespitlerinde bulunulmuştur. Rapora karşı itirazlar ile davacı yanca sunulan gönderi listelerinin irdelenip değerlendirilmesi bakımından ek rapor alınmasına karar verilmiş, sunulan ek raporda yapılan inceleme sonucunda kök rapordaki tespitlerde herhangi bir değişiklik meydana gelmediği bildirilmiştir.
Davacı yanın kök rapora yönelik itirazlarının ek raporda gereği gibi karşılanamamış olması ve raporların bu haliyle hüküm kurmaya elverişli görülmemesi sebebiyle yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan 16/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defter kayıtlarına göre, davalı şirketin takip tarihi itibariyle 30.653,93 TL borçlu olduğu, davalı şirket kayıtlarına göre ise, davacı şirket alacağının 7.540,68 TL olduğu, 23.113,28 TL olan bakiye farkının davalı kayıtlarında yer almayan 7 adet davacı faturasından kaynaklandığı, 31.07.2015 tarih, 36,19 TL tutarlı faturanın tebliğine ve içeriği hizmetlerin verildiğine dayanak olabilecek herhangi bir belgenin sunulmadığı, 23.077,09 TL tutarındaki 6 adet faturanın noter kanalıyla davalıya gönderildiği, adresten taşınmış olması nedeniyle bila tebliğ iade edildiği, ihtilaflı 6 adet faturanın dayanağı gönderilere ilişkin olarak sunulan listelerin davacı şirketçe hazırlanmış olduğu, anılan listelerde gönderilerin teslim alındığını gösterir imzanın bulunmadığı, bu nedenle gönderilerin alıcılara ulaştırılıp ulaştırılmadığı hususlarının anılan listelerden tespitinin mümkün olmadığı, 16.10.2018 tarihli dilekçe ekinde ihtilaf konusu 6 adet faturanın dayanağı gönderilere ilişkin listelerdeki kargoların teslimine dayanak örnek teslim formları ve taşıma irsaliye suretlerinin ibraz edildiği, sunulan taşıma irsaliyelerinin toplam tutarının 276,51 TL olduğu, tümünün listelerde yer aldığı, 3 adet taşıma irsaliyesinin teslim alan kısmında T.C. kimlik numarası, isim ve imzanın, diğerlerinde ise sadece imzanın bulunduğu, sözleşmenin ilgili maddeleri ihtilaflı faturaların tebliği, içeriği kargo hizmetlerinin verilip verilmediği hususlarına yönelik iddia ve itirazların hukuki değerlendirmeyi gerektirdiği, bu değerlendirmeye göre davacının 7.540,68 TL dışında alacağının olup olmadığı, varsa miktarının bu şekilde belirlenebileceği tespitlerinde bulunulmuş, alınan kök rapora itirazların değerlendirilmesi sonucunda kök raporda bir değişikliğe gidilmediği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşıma sözleşmesi kapsamında verilen hizmetlerden kaynaklanması, mali müşavir bilirkişilerden alınan raporlarda ticari ilişkinin taşıma sözleşmesi kapsamında yeterince ve gereği gibi değerlendirilememiş olması karşısında mali müşavir bilirkişi ile taşıma alanında uzman bir bilirkişiden yeniden rapor alınmasına karar verilmiş, 09/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda; tarafların usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, 09/11/2015 takip tarihi itibarıyla davacı şirket ticari defterlerindeki kayıtlara göre davacı taraf 30.653,93 TL alacaklı görünmekteyken, davalı şirket ticari defterlerindeki kayıtlarda davalı tarafın borcu 7.540,68 TL göründüğü, aradaki farkın davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlıyken davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 23.113.28 TL tutarındaki 7 adet faturadan ve 14/07/2015 tarihli 0,03 TL tutarındaki bakiye farkından kaynaklandığı, davalının faturalara konu taşımalara somut olarak itiraz etmediği, itirazın soyut borca itiraz şeklinde olduğu, davacı ticari kayıtlarının cari hesap bakiye alacağı tespitinde taraflar arasında delil sözleşmesi ile geçerli kabul edileceği yönünde mutabık kalındığı, davacı ticari defterlerinde kayıtlı 23.113,28 TL tutarındaki yedi (7) adet taşıma faturasının davacı tarafından davalı yana taşıma hizmeti verildiğinin ispata elverişli olduğu, taşıma faturalarının münferiden itiraza uğramaması halinde içerik taşıma işi ve sözleşmeyi ifaya elverişli olduğu, dosyada sunulu bilirkişi kök ve ek raporların taşıma sözleşmelerinde faturanın ispat işlevi bakımından eksik incelemeye dayalı olarak kanaat verici bir sonuca ulaşmadığının değerlendirildiği, 09/11/2015 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 30.653,93 TL alacaklı olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 24/02/2015 tarihinde akdolunan taşıma sözleşmesi kapsamında ticari ilişki bulunduğu, kargo- parsiyel yük taşıyıcısı olan davacı şirketin davalı adına taşımayı üstlendiği gönderilere ilişkin davalı adına muhtelif tarih ve miktarlarda fatura düzenlediği, keşide edilen ihtarnamelere rağmen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının süresinde yaptığı itirazıyla duran takibe ilişkin eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Taşıma sözleşmesinin 12.2 maddesine göre; “Tarafların sözleşmede yer alan adresi tebligata esas adresidir. Adres değişikliği tebligata uygun özellikleri içerecek şekilde ve zamanında yazılı olarak bildirilmedikçe sözleşmede yer alan adrese yapılmış tebligat taraflara yapılmış sayılır.” Sözleşmenin 12.1 maddesine göre ise; “Taşıyıcı ile gönderen arasında çıkacak her türlü uyuşmazlıkta, taşıyıcının defter ve kayıtları geçerli ve yegane delil olarak kabul edilmiştir. İşbu madde hükmü münhasır delil sözleşmesi niteliğindedir.” Taraflar arasında uyuşmazlıklarda taşıyıcı davacının defter ve kayıtlarının geçerli ve yegane delil olarak kabul edileceğine dair delil sözleşmesi yapılmışsa da HMK 193/2. maddesi kapsamında değerlendirme yapılabilmesi bakımından davalı şirketin ticari defter ve dayanak kayıtlarının da incelenmesi gerekmiştir. Davacının lehine delil vasfına haiz ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle 30.653,93 TL alacaklı görünmesine karşın, davalının lehine delil vasfına haiz ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davacıya 7.540,68 TL borçlu göründüğü, taraf şirketlerin ticari defterlerindeki farkın ise davalı kayıtlarında yer almayan 7 adet davacı faturasından kaynaklandığı, bahse konu 7 adet taşıma faturasının davacı yanca davalının sözleşme adresine tebliğe çıkartıldığı, ancak tebliğ edilemediği, davalı yanca adres değişikliği yapılmasına rağmen yeni adresin de davacı yana bildirilmediği tespit edilmiştir. Davacı yanca sunulan gönderi listelerinden gönderilerin teslim edilip edilmediği anlaşılamamaktaysa da davalı yanca gönderilerin gereği gibi teslim edilip edilmediği noktasında davacıya yaptığı ihbar veya itirazlarını gösterir delil ibrazında bulunulmadığından taşımaların davacı yanca gereği gibi yerine getirildiği, bu taşımalara ilişkin düzenlenen faturaların ise davalının sözleşme adresine tebliğe çıkartılıp tebliğ edilemeden iade olduğu anlaşılmakla taraflar arasındaki sözleşme hükmüne nazaran faturaların tebliğ edilmiş sayılması gerektiği kabul edilmiştir. Davalı kayıtlarında yer almayan faturalar sebebiyle taraf şirketlerin ticari kayıtları örtüşmemekteyse de davalı adına keşide edilen faturalarla uyumlu şekilde davacının lehine delil vasfına haiz ticari defterlerinde davalıdan 30.653,93 TL alacaklı görünmesi, davalı yanca faturaya dayalı alacak istemine ilişkin soyut itirazda bulunularak taşıma sözleşmesi ile üstlenilen edimin bihakkın ifa edilmediği ve muhtelif zararlara uğratıldığı savunulmuşsa da somut ve elverişli delil ibrazında bulunulmadığından bu yöndeki savunmanın ispatlanamaması, davalı yanın savunmasına nazaran ve dosyaya ibraz olunan kayıtlardan davacının fatura konusu hizmetleri yerine getirdiğinin anlaşılması, davalı yanca ödeme iddiasında bulunulmadığı gibi yapılan bilirkişi incelemelerinde de ödeme olgusunun tespit edilememesi nedeniyle davacının alacak talebinin yerinde olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılmış, öte yandan hüküm altına alınan alacağın likit ve itirazın da haksız olması karşısında icra inkar tazminatı istem koşulları oluştuğundan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatı takdirini de içerir şekilde davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, takibin 30.653,93 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan oranlarda avans faiz yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında (6.130,79 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 2.093,97-TL nispi karar ve ilam harcından peşin yatan 370,23-TL harcın mahsubu ile eksik yatan 1.723,74-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNE ADINA İRAT KAYDINA,
Peşin yatırılan 370,23-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 40,30 TL, bilirkişi ücreti 2.950,00 TL, posta gideri 290,30 TL olmak üzere toplam 3.280,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.598,09-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davalı vekili yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda karar verilmesini talep eder şekildeki mazereti kabul edildiğinden davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.18/11/2020

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .