Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/274 E. 2019/317 K. 08.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/274
KARAR NO : 2019/317
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 16/03/2016
KARAR TARİHİ: 08/04/2019
Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11.12.2015 tarihinde, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkili idaresindeki … plakalı motosikleti ile çarpışması sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı araç sürücüsünün sebebiyet verdiğinin belirlendiğini, aracın kaza tarihinde sigortası olmaması nedeniyle meydana gelen zarardan davalının sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerle; işgücü kaybından doğan 1.000.-TL daimi sakatlık tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, kazaya sebebiyet veren davacının kasksız motorsiklet kullanması sebebiyle müterafık kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren her iki araç açısından kusur incelemesi yaptırılması gerektiğini, davacının malül kaldığının hastane raporu ile belgelendirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf davacının trafik kazası nedeni ile işgörmezliğinin sözkonusu olup olmadığı ve varsa kusur durumları da nazara alınarak davalıdan tazminat talep edip edemeyeceği ve miktarı noktasındadır.
A- Kusur durumu :
Alınan bilirkişi mütalaasına göre ; … plaka numaralı otomobilin sürücüsü …’ün, gece vakti, kontrolsuz bir kavşakta sola dönüş manevrası yapması sebebiyle toplu dikkat halinde bulunması, dönüş manevrasını gerçekleştirmeden önce, seyrettiği yolun, gidişine ayrılmış ktsmının soluna yanaşarak durması, sola dönüş işareti vermesi, gerçekleştireceği sola dönüş manevrası sırasında kat edeceği karşı yön platformunu etkin şekilde kontrol etmesi, dönüş manevrası ile kavşağa girmeden önce, dönüş yapacağı yolda doğru yönde seyreden araçlara ilk geçiş hakkını vermesi, dönüş manevrasını güvenli bir şekilde gerçekleştirebileceğine kanaat getirince ancak dönüş manevrasını gerçekleştirmesi gerekirdi. Sürücü …, bu hususlara riayet etmemiş, anılan kontrolsuz kavşakta, dönüş İle ilgili tedbirleri gerektiği şekilde almadan, yetersiz kontrol ve ani dönüş manevrası yaparak, bu manevra sırasında enine yönde katedeceği karşı yön platformunu takiben düz seyreden davacı sürücü yönetimindeki motosikletin yoluna çıkmış, davacı sürücünün ilk geçiş hakkını ihlal etmiş, başka bir deyişle, doğrultu değiştirme manevrasını hatalı yapmıştır, … plaka numaralı otomobilin dava dışt sürücüsü …’ün, sola dönüş sırasında, karşıdan gelen ve emniyetle durdurulmayacak kadar kavşağa yaklaşmış olduğu anlaşılan aracın [… plaka numaralı motosiklet) geçmesini beklemeyip, kavşakta doğru geçmekte olan bu araca geçiş hakkını vermeyerek, doğrultu değiştirme manevralarım yanlış yapmak ve kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak suretiyle gerçekleştirdiği, dikkatsiz, tedbirsiz, kavşakta dönüş kurallarına aykırı ve sürüş güvenliği bakımından hatalı bu sevk ve idaresinin, kazanın meydana gelmesinde birinci derecede etkili bulunduğu mütalaa olunmaktadır. Davacı sürücü …’nin, yerleşim yerinde, gece vakti seyretmekte ve bir kavşak mahalline yaklaşmakta olduğunu göz önüne alarak, hızını, kavşakta oluşması muhtemel hatalı araç hareketlerine karşı salimen durabilmesini mümkün kılacak, kontrollü seviyeye düşürmesi, kavşakta dönüş yapmakta olan sürücüye göre geçiş önceliğine sahip bulunmakla beraber, trafik güvenliği gereği, seyri sırasında toplu dikkat halinde ve tedbirli davranması gerekirdi. Davacı sürücü …nint belirtilen hususlara riayet etmediği, kontrolsuz kavşak mahalline olay yeri şartlarına göre yüksek seviyede olduğu anlaşılan hızını koruyarak, gerekli etkin kontrolda bulunmaksızın ve dikkatsizce yaklaştığı anlaşılmaktadır. Davacı sürücü …Jnin, dikkatsiz, tedbirsiz ve kavşağa yaklaşma kurallarına aykırı, hatalı bu sevk ve idaresinin kazanın meydana gelmesinde ikinci derecede etkili olduğu kanaatine varılmaktadır.
2- Adli Tıp Raporu :
Adli Tıp Kurumu, … Adli Tıp İhtisas Kurulucun 12/07/2017 tarihli raporundan anlaşıldığı üzere, E cetveline göre, % 4 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacak şekilde yaralanmıştır.
3-Tazminat Hesabı
Davacının işleyecek aktif devre başında hesaba esas aylık net aylık ücreti 1.603,12 TL ve işleyecek pasif devre başındaki aylık net ücreti 1,450,91 TL. Olduğundan ; Olayın meydana gelmesinde ZMSS poliçesi bulunmayan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü %7S oranında kusurlu olduğundan %75 kusura isabet eden maddi zarar tutan davacı yararına maddi zarar olarak dikkate alınacaktır, Başka bir anlatımla: davacın %25 kusuru oranında kusur indirimi yapılarak ve Dosyada SGK tarafından davacıya geçici iş göremezlik ödemesi yapılıp-yapümadığı ve rücuya tabi peşin değerli aylık gelir bağlanıp-bağlanmadığı hususunda belge bulunmamaktadır. Ancak; somut olayın trafik-iş kazası olmadığı ve davacının yaralanmasında 3. Kişilerin kastı olduğuna dair belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca; davacının maluliyet derecesi %10 oranının altında kalmaktadır. Buna göre; davacıya SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılması, rücuya tabi gelir bağlanması ve bağlanan gelirin rücu edilebilmesi 5510 sayılı yasanın 19. ve 39. Maddelerine göre mümkün değildir, 0 halde, rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmamaktadır. Davacıya maluliyeti nedeniyle maddi tazminat ödemesi yapıldığına ilişkin dosyada belge olmadığından ödeme tenziline yer bulunmamaktadır. Buna göre yapılan ayrıntılı hesaplamaya göre davacının Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararı 17.556,70 TL olarak hesaplanmıştır.
Davacı yan bu miktar gözetilerek davayı somutlaştır ve harç ikmali yapmış olmakla davanının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KABULÜNE, 17.556,78 TL’nin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Alınması gereken 1.199,25 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 85,39 TL ile ıslah ile alınan 57,00 TL olmak üzere toplam: 142,39 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.056,86 TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden peşin harç, başvuru harcı ve ıslah harcı toplamı: 171,59 TL, posta gideri 188,00 TL, adli tıp faturası gideri 512,75 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.000,00 TL olmak üzere toplam: 1.872,34 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip
Hakim