Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/268 E. 2018/712 K. 09.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/268
KARAR NO : 2018/712
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2016
KARAR TARİHİ : 09/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında 01/06/2015 tarihinde A tipi Bayilik sözleşmesi imza edildiği, davalının taahhütlerini yerine getirmediği, ödemeleri süresi içerisinde yerine getirmediği, verilen çeklerin vadelerinde ödenmediği, icra takibi yapıldığı vade tarihi gelmediğinden icra takibi başlatılmadığı, 2016 mart vadeli 15.000,00 TL bedelli davalıya ait çekin ödeneceğinin şüpheli olduğu, ayrıca davalının cari hesabı incelendiğinde 1.618.00 TL borcu olduğu, bu borca başlatılan …İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına davalı itiraz ederek durduğu itirazın iptali ile ilgili dava daha sonra açılacağı, sözleşmenin ödeme başlıklı 5. Maddesinde bir yıllık süre içerisinde 100.000,00TL ciroya ulaşıldığında, A tipi bayi ücretlerinden faydalanabileceği, hedeflenen ciroya ulaşılmadığı, davalıya teslim edilen ürünlere ilişkin B tipi ücretlendirme yapılacağı, davalı 9 ayda 2.028.00 m2 toplam 41.547.94 TL miktar, dijital baskılı duvar kağıdı satışı yaptığı, davalının sözleşmede belirtilen ciroyu yakalayamadığını, davacı vekilinin 20/03/2017 tarihinde sunduğu dilekçede, müracaata kalan 2016/446 esas sayılı dosyanın yenilenmesi talep ve dava etmektedir.
G E R E K Ç E /
Bilirkişi raporuna göre; Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ödemeler bölümünde (Bayi taahhüt ettiği ciroya ulaşamadığı takdirde belirtilen dönemlerdeki tüm alınlar B tipi bayi fiyatlarındanhesaplanarak fiyat farkı faturası kesileceği) maddesinin bulunduğu, ancak dava dosyasına davalı ile ilgili davacı tarafından fiyat farkı faturasının bu güne kadar kesmediği, bununla ilgili Kdv beyannamesini vergi dairesine vermediği, bu nedenle maddi zararın oluşmadığı kanısına varıldığı, şayet fiyat fark faturası kesilip bununla ilgili Kd. Beyannamesi verildiği takdirde, fiyat farkı faturasında tespit edilen bedeli talep edebileceği kanaatine varıldığı, davacının davalıdan 31.12.2015 tarihi itibariyle 120- Alıcılar hesabında 1.618,94 TL alacaklı olarak davacı ticari defterlerinde kapanış hesaplarında muhasebe kaydının yapılmış olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında A tipi bayilik sözleşmesi bulunduğu iddiasıyla davalının sözleşmede yer alan taahhütlerini yerine getirip getirmediği, davacının zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise miktarı noktasında toplanmıştır.
Ticari defterle ilgili olarak; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Nitekim Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Esas No : 2016/3858, Karar No : 2017/2944 sayılı ilamında ” Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.” görüşüne yer verilmiştir.
Tüm dosya muhteviyatı, bilirkişi tarafından ticari defter üzerinde yapılan inceleme ve tespitler doğrultusunda taraflar arasında imza altına alınan sözleşmeyle davalıya davacı tarafında üretilen malların satımı konusunda bayiilik verildiği, ödeme bahsinde davalının sözleşmenin imzalanması ile birlikte başlangıç tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde 100.000,00 TL, ikinci 1 yıllık süre içerisinde de 100.000,00 TL ciro garantisi, davalının tek taraflı feshi halinde fesih tarihine kadar olan alımların tümü B tipi bayi fiyatları üzerinden hesaplanarak fiyat farkı faturası kesileceği, yine bayiin hedef ciroya ulaşamaması halinde belirtilen dönemlerdeki alımların tümü B tipi bayi fiyatları üzerinden hesaplanarak fiyat farkı faturası kesileceği, tarafların sorumluluklarına uyulmaması halinde 100.000,00 TL cezai şart belirlendiği, davacının dava dilekçesi de incelendiğinde “davalı lehine uygulanan ve haksız olarak davalının lehine doğmuş indirimden doğan” zararların talep ediliği, sözleşmenin davacı tarafça feshedildiği, davacı ticari defterleri delil olarak göstermiş aynı zamanda bu şekilde davalı ticari defterlerine de dayanılmış, davalı defter ibrazından kaçınmakla davacı defterleri ve dosyadaki delillerin esas alınması gerektiği, davalının bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını mahkememizce kabul etmiş sayılması ( Aynı yönde bkz Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2759, Karar No: 2017/5005 sayılı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2014/11-1159 Karar No: 2016/967, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Esas No : 2016/3858 , Karar No: 2017/2944 sayılı ilamları ), davacı defter kayıt durumuna göre de davalının cari hesap bakımından davalının davacıya 1.618,94 TL borçlu olduğu, cari hesaba göre de 41.547,94 TL hesap durumu olup bu şekilde davalının ciro taahhüdünü yerine getirmediği, davacı tarafın sözleşmenin feshinde haklı olduğu ancak davacının dava dilekçesinde “davalı lehine uygulanan ve haksız olarak davalının lehine doğmuş indirimden doğan” zararların talep olunup cezai şart tazminatının talep olunmaması, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı, davacının yargılama safahatında cezai şart talebini açık olarak bilirkişi raporuna itiraz ile ileri sürülmüş olması, dava dilekçesinde de cezai şart hükümlerine dayalı “dava açma hakkının” saklı tutulmuş olması, 6100 sayılı HMK md. 141/1’e göre; “Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez” düzenlemesi sebepleriyle davaya zarar kalemlerinin konu edildiği ancak bu kalemler bakımından davacıya sözleşmede fiyat farkı faturası kesilmesi yükümü bulunmasına karşın davacının bu faturaları kesmediği ve bu şekilde davacının üzerine düşen yükümü gerçekleştirmediği nedenleriyle davacının davasının kısmen ispat edildiği kanaatine varılarak davanın bakiye kalan ve ödenmeyen alacak miktarı bakımından kabulüne, ispat olunmayan zarar kalemleri bakımından ise reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
2-1.618,94 TL’nin 03.02.2016 itibaren tarihinden işleyecek ticari faiziyle beraber davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ispat olunamadığından reddine,
3-Alınması gereken 110,58- TL nisbi ilam harcından peşin alınan 85,39- TL harcın mahsubu ile eksik kalan 29,70- TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 85,39- TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 41,05- TL, 1.050,00- TL bilirkişi ücreti, 743,35 TL posta gideri, toplam 1,091,05 TL ‘nin red ve kabul oranına göre 353,55 TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.684,94.- TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7–Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır