Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/141 E. 2020/392 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/141 Esas
KARAR NO:2020/392

DAVA:MADDİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:10/02/2016
KARAR TARİHİ:15/09/2020

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine mahkememize açılan; “Maddi Tazminat” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkiline ait … plaka nolu araca, kırmızı ışıkta durmakta iken arkasından hızla gelen … plaka sayılı resmi aracın ( kaza anında sivil plakası …) arkadan çarpması neticesinde çarpmanın şiddeti ile önünde seyreden dava dışı … plaka sayılı araca çarptığını, bu sebeple aracının hem önden hemde arkadan ağır hasar gördüğünü, çarpan araç sürücüsünün sivil polis olması ve tutanağın da daha sonra hazırlanarak verileceğinin beyanı üzerine davalıya güvenerek tutanak hazırlamaksizin olay mahallinden ayrıldığını, daha sonra Trafik Şube Müdürlüğünde tutanağın farklı düzenlendiğini, davacının aracını 17.04.2014 tarihinde aldığını, kaza tarihine kadar aracın hasarsız olduğunu, diğer davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu, kazanın davalının %100 kusurlu olarak çarpması sebebiyle hasariandığını, aracında maddi hasar ve değer kaybı meydana geldiğini, maddi hasarının kasko poliçesinden karşılandığını beyanla, fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydı ile 1.000,00.-TL. değer kaybının yargılama masrafları ve vekalet ücretiyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı … A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın şirketleri nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalılarının kusuru oranında sorumlulukları bulunduğunu, sigortalı araç sürücüsünün arkadan çarpma kusurunun bulunduğunu ve arka hasar sebebiyle değer kaybı zararından sorumlu olabileceklerini, oysa ki davacı tarafından araçta meydana gelen tüm haşann değer kaybının şirketlerinden talep edildiğini, davacının aracının … A.Ş. nezdinde kasko sigortalı olduğunu, araçta kaza sebebiyle toplam KDV hariç 15.245,61.- TL zararın meydana geldiğini, … A.Ş. tarafından şirketlerine arka hasar bedeli olan 8.643,00.-TL nın rûcu edildiğini, değer kaybı olarak beyan edilen 13.214,00.- TL zararın fahiş olduğunu ve itibar edilemeyeceğini, talebin reddi gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmesine karşın davaya cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, 20/08/2015 tarihinde gerçekleşen kaza neticesinde davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının tazminine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmıştır.
Kazaya sebebiyet verdiği öne sürülen … plakalı aracın resmi görev için tahsis edilmiş …bul Emniyet Müdürlüğüne ait araç olduğu, kaza tarihinde ise … numaralı plakanın bu araca tahsis edildiği anlaşılmıştır.
… plakalı aracın davalı … nezdinde ZMMS’ nin yapıldığı, teminat limitinin ise 29.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
… Müdürlüğü müzekkere cevabına göre davacıya ait … plaka nolu aracın kaza tarihi öncesi hasar kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinde, meydana gelen kaza kapsamında tutulan kaza tespit tutanağının gerçeği ifade eder şekilde tutulmadığını, bu kapsamda tanıklarının olduğunun bildirildiği belirtilmiş olup, bu hususun çözümlenebilmesi için davacı tanıkları dinlenilmiştir.
Duruşmada dinlenilen tanık … beyanında: “Aracı ben kullanıyordum, Sol şeritte maslak sarıyer üzerinde ilerliyorduk, sol şerit trafiği ani bir şekilde durunca bizde durmak zorunda kaldık, durduktan birkaç saniye sonra arkadan bir araç bize vurdu, biz de öndeki araca vurduk, trafik vardı o yüzden 40-50 km hız ile seyrediyordum, bize vuran şahıs ifadesinde olayı görmediğini söylemiş, kendisi zaten birkaçgündür görevde olduğunu, yorgun olduğunu söyledi, gelen polisler tutanak tutmadılar, gelen polisler bizim söylememize rağmen raporu merkezden alırsınız dediler, biz buna karşın nasıl tutacaksınız bu iş merkezde tutanak tutmakla olmaz dedik, tutanak kaza ile uyumsuzdu, önce benim vurduğum sonra arkadaki aracın ise bana vurduğu yazılı halbuki ben arkadaki aracın bana çarpmasından dolayı önceki araca vurdum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … beyanında: “Kaza sırasında … Plaka sayılı aracın sahibiyim ve şoförüyüm, kaza sırasında ben kullanıyordum, Seyir halinde iken yol birden bire durdu, trafik sebebiyle biraz hızlı ve ani bir şekilde durduk, durduktan sonra arkadaki araçta durmuştu ancak daha sonra bana çarptı, durduktan 3 4 saniye sonra arkadan araç bana çarptı, araçtan indiğim zaman arkamda bana çarpan aracın arkasında bir araç vardı, ben 3. Aracın arkamdaki araca çarptığını görmedim, ancak indiğimde arkamızda idi, fren sesi yoktu, hiçbir şey duymadım, durduktan sonra çarpmanın şiddetiyle sarsıldım, polisler olaydan yaklaşık 2 saat sonra geldiler, tutanağı olay yerinde tuttular, bize kazanın nasıl olduğunu sordular, ben şimdiki beyanım gibi polislere aynı şekilde olayı anlattım, tutanağı bize merkezde verdiler.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosyamızdan aldırılan kusur ve araç değer kaybının tespitine ilişkin bilirkişi raporunda özetle ve netice olarak; Olay mahallinde yol tek yönlü, üç şeritli, düz ve asfalt kaplama, vakit gündüz, hava ve görüş açık, zeminin kuru ve meyilsiz olduğunu, kaza yeri krokisinde üç aracın ard arda çarpıştıkları işaretlendiğini, kaza tutanağında önünde duran araca arkadan çarpan sürücü … ile en arkadan gelip davacı aracına arkadan çarpan davalı … arkadan çarpma nedeniyle kusurlu bulunduğunu, davacı tanıklarının ifadelerine göre kazanın tutanaktaki gibi meydana gelmediği, davacı aracı sürücüsünün önünde duran araca çarpmadan durduğu, ancak arkadan davalı sürücü …’ın yönetimindeki araca çarpması ile öne sürüklenip önünde duran araca çarptığı anlaşıldığını, sürücülerin hızlarını yol ve trafik şartlarına göre düzenlemeleri, önlerindeki araçları emniyetli mesafeden izlemeleri, dikkatli ve tedbirli seyretmeleri gerektiğini (KTK Mad. 52/b,c), hadisenin oluşuna göre aksine davrandığı anlaşılan, yol şartlama göre hızlı ve dikkatsiz seyredip yakın takip yaparak önünde seyreden ve trafik şartlan gereği duran … plakalı davacı aracına arkadan çarpan, bu aracın da sürüklenip önünde duran araca çarpmasına neden olan davalı sürücü arkadan çarpma nedeniyle tamamen kusurlu olduğunu (KTK Mad.84/d) olay sırasında önündeki aracın durması nedeniyle duran sürücü …’a olayda atfı kabil kusur olmadığını, kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının 5.988.37 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
İtirazlar üzerine alınan bilirkişi ek raporunun da kök raporla aynı mahiyette olduğu görülmüştür.
Davacı yan davasını bilirkişi raporunda belirlenen değer üzerinden ıslah etmiş ve harcını da ikmal etmiştir.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi rapor ve ek raporuna göre yapılan değerlendirmede;
20.08.2015 tarihinde meydana gelen kazada davacıya ait … plaka nolu araca, kırmızı ışıkta durmakta iken arkasından gelen kaza tarihinde davalı … şirketince ZMM Sigorta poliçesi ile sigortalı olan ve diğer davalı …’ın sürücüsü olduğu … plaka sayılı resmi aracın ( kaza anında sivil plakası …) arkadan çarpması neticesinde çarpmanın şiddeti ile önünde seyreden dava dışı … plaka sayılı araca çarptığını, bu sebeple davacıya ait aracının hem önden hemde arkadan hasar gördüğü; hasar bedelinin davacının kasko sigortacısı tarafından ödenerek davalı … şirketinden 8.643,00 TL olarak rücuen tahsil edildiği; eldeki davamızda davacının kaza nedeniyle aracında meydana gelen değer kaybını talep ettiği, faiz talebinin olmadığı; alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi heyeti rapor ve ek raporuna göre, meydana gelen kazada davalı sigortaca sigortalan araç sürücüsü ve aynı zamanda dosyamız davalı olan …’ın %100 kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacı aracında oluşan değer kaybının 5.988,37 TL tespit edildiği anlaşılmıştır.
Kanun Koyucu, 6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde 49′ da; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğunu belirtmiş ve aynı kanunun 54. Maddesinde ise dava konusu olay ile ilgili talep edilebilecek tazminat kalemlerini saymıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. Maddesinde; morlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, aynı kanunun 97. Maddesine göre zarar görenin ZMMS kapsamında sigorta şirketine başvurabileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 1409. Maddesinde; Sigortacının, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olacağı, zararın teminat dışında kaldığı hususunun sigortacı tarafından ispatlanması gerektiği belirtilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ve yukarıda yapılan tespitler neticesinde davacının davasında haklı olduğu, davacının aracında meydana gelen 5.988,37 TL değer kaybından davalıların (davalı … şirketinin bakiye poliçe teminatı olan 20.357,00 TL ye kadar sorumlu olmak kaydıyla) sorumlu oldukları sonucuna ulaşılmış ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Araç Değer Kaybına İlişkin 5.988,37 TL Tazminatın davalılardan (davalı … şirketinin bakiye poliçe teminatı olan 20.357,00 TL ye kadar sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacı yana VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 409,06 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin ve ıslah suretiyle yatırılan toplam 114,40 TL’ nin mahsubu ile bakiye 294,66 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşinen karşılanan 114,40 TL’ nin davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı parası, 417,60 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 2.046,80 TL yargılama masrafının davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/09/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza