Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1263 E. 2020/185 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1263 Esas
KARAR NO : 2020/185

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/12/2016
KARAR TARİHİ : 04/03/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan; “Tazminat” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete sigortalı, …Şti’ nin malik ve işleteni olduğu … plaka numaralı aracın 29/08/2016 tarihinde müvekkili davacıya ait olan … plakalı numaralı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiği, davalı sigorta şirketine hasar ve değer kaybı bedellerinin ödenmesi için 17/10/2016 tarihinde başvuru yapıldığı, buna karşın davalı şirket tarafından ödeme yapılmadığı belirtilerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 50,00 TL hasar bedeli, 50,00 TL değer kaybı bedelinin temerrüt tarihi olan 20/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Usule ilişkin olarak davacın tarafın davayı belirsiz alacak davası olarak açamayacağını, Kabul anlamına gelmemek üzere; …Auto Alım Satım ve Servis Hizmetleri firması tarafından kesilen … Seri A Sıra Nolu, 04/10/2016 tarihli Fatura uyarınca, müvekkili şirket tarafından 4.130 TL (KDV dahil) hasar bedelinin davacıya 06/10/2016 tarihinde ödendiğini, müvekkili şirketin hasar bedeline ilişkin başkaca bir sorumluluğu kalmadığını, davacıya ait aracın kaza tarihinde 211.655 km’de olduğundan değer kaybı oluşmadığını, müvekkili şirket ile sigortalısı arasında akdedilen sigorta poliçesinin asıl amacı uğranılan “gerçek zararın” tespit edilmesi ve giderilmesi yönünde olduğunu, sigortacının, gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, gerçek zararı ispat ise zarara uğradığını iddia eden kişiye ait olduğunu, müvekkili şirketin karşı tarafın zararından poliçe limitleri dahilinde ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olabileceğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir

G E R E K Ç E /
Dava; Trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Hasar dosyası, sigorta poliçesi, araç kayıtları celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış, uzman Makine Mühendisi Bilirkişiden kusur ile araç hasar ve değer kaybı yönlerinden rapor alınmıştır.
Celp edilen araç kayıtların incelenmesinde; 29/08/2016 kaza tarihi itibarı ile … plakalı aracın malik ve sürücüsünün davacı …olduğu, …plaka numaralı aracın davalı … A.Ş tarafından ZMMS ile sigortalanmış olduğu, …Şti’ nin malik ve işleteni ,…’ın sürücüsü olduğu görülmüştür,
Sigorta Poliçesi ve Hasar dosyasının incelenmesinde; … plaka numaralı aracın davalı … A.Ş tarafından 22.02.2016-22.02.2017 tarihlerini kapsar şekilde ZMMS ile sigortalanmış olduğu, araç başına maddi tazminat karşılama bedelinin 31.000,00 TL olduğu, davalı … A.Ş tarafından davacıya 06.10.2016 tarihinde 4.130,00 TL hasar bedeline ilişkin ödeme yapıldığı, davacı vekilince 17.10.2016 tarihinde davalı … A.Ş. ‘ye 8.260,00 TL hasar ve değer kaybı bedelinin ödenmesi için talepte bulunulduğu anlaşılmıştır.
Alınan 03.10.2019 tarihli uzman bilirkişi raporunda özetle: Olayda davalı tarafından sigortalı aracının (Tır), davacı aracının arkasından geldiği ve aracı görmesi gerektiği, bu nedenle tır sürücüsünün seyir sırasında dikkatini yola vermediğinin anlaşıldığı, sürücülerin hızlarını yol ve trafik şartlarına göre düzenlemeleri, önlerindeki araçları emniyetli mesafeden izlemeleri, dikkatli ve tedbirli seyretmeleri, seyir sırasında dikkatlerini yola vermeleri gerektiği (KTK Mad. 52/b,c); Hadisenin oluşuna göre aksine davrandığı anlaşılan, yol şartlarına göre hızlı ve dikkatsiz seyredip yakın takip yaparak önünde seyreden araca arkadan çarpan davalı sürücü tamamen kusurlu olduğu (KTK Mad.84/d); Olay sırasında düz olarak seyreden ve kazanın oluşuna göre trafik şartlarına uygun hızda seyrettiği anlaşılan davacı sürücüye olayda atfı kabil kusur olmadığı; Bu nedenler ile, Tır sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücünün ise kusursuz olduğu; Davacıya ait aracın hasarına ilişkin talep edilebilecek yedek parça ve işçilik bedeli toplamı 9.222.43 TL olarak hesaplandığı, Aracın km değeri, model yılı, rayiç bedeli ve kazada hasar gören akşamı ile yapılan onanının niteliği göz önüne alınarak piyasada 2. el araç satışı ile iştigal eden firmalarda yapılan araştırmada onanından sonra araçta 3.000,00 TL değer kaybı olacağı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu denetime elverişli ve karar vermeye uygun bulunmuştur.
Davacı vekili 31.10.2019 tarihinde uyaptan sunduğu ıslah dilekçesi ile, bilirkişi tarafından hesaplanan hasar bedelinden davalı tarafça ödenen 4.130,00 TL ödemeyi mahsup ederek hasar bedeli talebini 5.092,43 TL ‘ye yükseltmiş, 50,00 TL değer kaybı talebini ise artırmamıştır. Sonuç olarak, 5.092,43 TL hasar bedeli ve 50,00 TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam; 5.142,43 TL’ nin 20/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazminini talep etmiş, ıslah harcını yatırmıştır.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre yapılan değerlendirme;
Davacı tarafından, 29/08/2016 tarihinde meydana gelen kazadan dolayı aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı bedelinin davalı sigorta şirketinden tazmini talep edilmiştir.
Davalı taraf ise, usule ilişkin olarak davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, esas ilişkin olarak davacı tarafa ödeme yapıldığı, hasar ve değer kaybına ilişkin sorumluluklarının olmadığı belirtilerek davanın reddini talep etmiştir.
Dava konusu kazada kusur oranı ve hasar ve değer kaybına ilişkin taleplerin bilirkişi raporu ile net olarak tespiti karşısında davanın belirsiz alacak davası olarak açılabileceği, davalı tarafın aksine beyanlarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Kanun Koyucu, 6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde 49′ da; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğunu belirtmiş ve aynı kanunun 54. Maddesinde ise dava konusu olay ile ilgili talep edilebilecek tazminat kalemlerini saymıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. Maddesinde; morlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, aynı kanunun 97. Maddesine göre zarar görenin ZMMS kapsamında sigorta şirketine başvurabileceği düzenlenmiştir.
29/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davacının sürücüsü ve maliki olduğu …plakalı araç ile davalı … A.Ş tarafından ZMMS ile sigortalı olan, … Şti’ nin malik ve işleteni ,…’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın çarpıştığı, davacıya ait aracın hasarlandığı; kazada davalı sigorta şirketince sigortalanan … plakalı aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğu; uzman bilirkişi tarafından davacıya ait araçtaki işçilik dahil hasar bedelinin 9.222,43 TL, değer kaybının 3.000,00 TL. olarak hesaplandığı; davalı sigorta şirketince davacı tarafa hasar bedeline ilişkin olarak 06.10.2016 tarihinde 4.130,00 TL ödeme yapıldığı; davacı tarafça, hasar bedeline ilişkin olarak 50,00 TL olan talebinin ıslah dilekçesi ile 5.092,43 TL’ye yükseltilmiş olduğu; Sonuç olarak, 5.092,43 TL hasar bedeli ve 50,00 TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam; 5.142,43 TL’ nin 20/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tazmininin talep edildiği, talebin poliçe teminat limiti içinde kaldığı anlaşılmıştır.
Bu yasal düzenlemeler ve yapılan tespitler ışığında; davacının aracında meydana gelen ve davalı tarafça karşılanmayan 5.092,43 TL hasar bedelinin taleple bağlı olarak 50,00 TL değer kaybı bedelinin bulunduğu, davacının davasında haklı olduğu, davalı sigorta şirketinin bu bedellerden sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketince yapılan ödeme tarihi olan 06.10.2016 tarihi itibarı ile davalı temerrütünün oluştuğu, ancak davacının 20.10.2016 tarihinden itibaren faiz talep ettiği anlaşılmakla taleple bağlı olarak temerrütün bu tarihte oluştuğunun kabul edilmesi gerektiği, davacı tarafın avans faizi talebinin yerinde olmadığı, sorumluluğun haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği sonuç ve kanaatine ulaşılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; 5.092,43 TL hasar bedeli ve 50,00 TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam; 5.142,43 TL’ nin 20/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gereken 351,28 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin ve ıslah suretiyle yatırılan 116,20 TL’ nin mahsubu ile bakiye 235,08 TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 116,20 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı parası, 209,80 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.039,00 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip
e-imzalıdır .

Hakim
e-imzalıdır .