Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1219 E. 2022/273 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1219
KARAR NO : 2022/273

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 19/12/2016
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; menfi tespite konu icra takibine dayanak senedin davalı şirket yetkililerince zorla ve irade baskısıyla davacıya imzalattırıldığını, buna ilişkin olarak …Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, yapılan soruşturma sonucunda, derinleme araştırma yapılmamasına nedeniyle… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 03/12/2012 tarih ve …Soruşturma, …Karar sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, dava konusu senetteki bedel kısmının başına davalı tarafından -1- ilavesi yapılarak tahrifatlı haliyle senedin 1.450,000,00-TL olarak icra takibine dayanak yapıldığını, bu tahrifata yönelik olarak İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nde … Esas sayı dosya ile dava açıldığını, dosya kapsamında ATK’dan temin edilen 17/09/2014 tarihli rapor ile senette tahrifat yapıldığının tespit edildiğini, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 13/11/2014 tarih ve … E., … Karar sayılı kararı ile senette tahrifat yapıldığının kabul edilerek, takibe dayanak senet bedelinin 450.000,00-TL olarak düzeltilmesine karar verildiğini, icra mahkemesince verilen karara istinaden davalı şirket yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Soruşturma sayılı dosyası üzerinden soruşturmanın devam ettiğini, müvekkilinin, daha önce satış temsilcisi olarak davalı şirketin sigortalı çalışanı olduğunu, bir süre davalı şirkette çalıştıktan sonra bu şirketten ayrıldığını, davalı şirket yetkililerinin soruşturma dosyası kapsamındaki ifadelerinde, satış paralarının şirkete dönmemesi üzerine senedin davacıdan teminat olarak alındığını beyan ettiklerini, gerçekleşen ticari risk karşısında hiç bir kusuru olmayan çalışanına bu bedellerin tazmin ettirilmek istenmesinin hukuken temeli olmadığı gibi bu bedeldeki senedin çalışan tarafından bu koşullarda normal irade ile verilmesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı ile davalı şirket arasında ticari hiç bir temel borç ilişkisinin bulunmadığını, şirket yetkililerinin senedin teminat olarak alındığı beyanları doğru varsayılsa dahi savcılık dosyasında belirttikleri borçlulara ilişkin borç tutarlarının davalı şirketçe tahsil edildiğini, bu durumun yapılacak defter incelemesinde ortaya çıkacağını, listede davalıca uydurulmuş afaki alacakların da bulunduğunu, davalı şirket yetkililerinin zorla imzalattırdığı 450.000,00-TL’lik senedin başına -1- ilave edilerek 1.450.000,00-TL olarak icra takibine konularak ticari zararın davacıdan tahsil edilmek istenmesinin, davalı şirketin tüm bu süreçteki kötü niyetini ve hukuka aykırı tuttumunu gösterdiğini belirterek, davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasında icra takibine konu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı …’ın, davalı/alacaklı müvekkili firmadan aldığı malları komisyon karşılığında satış yaptığını, davacı tarafından satışı yapılan malların bedeli ödenmeyince, müvekkili tarafından yapılan araştırmada müvekkilinin bilgisi dışında birçok firmaya mal verdiği ve bu firmaların içinde batak firmaların da olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinden aldığı malların bedelini tahsil edemeyen davacının borcunu kabul ettiğini ve karşılıklı mutabakat neticesinde dava konusu senedi düzenlendiğini, senedin vadesi geldiğinde ödeme talep edildiğini, ancak ödeme yapmayan davacının zaman kazanmak amacıyla senedin zorla imzalatıldığı ve tahrifat iddiasıyla… Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası ile şikayette bulunduğunu, savcılık tarafından yapılan soruşturma sonunda takipsizlik kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini, davacının süreç içerisinde mal sattığı 3. kişilerden aldığı çek ve senetleri müvekkiline getirmesiyle alacağın bir kısmının tahsil edildiğini, bakiye 500.000,00-TL alacak için ise yasal işlemlere başlandığını, bu borcun ödenmesi için Beyoğlu… Noterliği’nin 08/07/2013 tarih …yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek bakiye borcun ödenmemesinin talep edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine borçlunun mal kaçıracağı endişesiyle, İstanbul … ATM’nin … D. İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alınarak İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, takip işlemlerine başlanması akabinde davalının, savcılık soruşturma dosyası kapsamında 700.000,00-TL civarında bir alacak kaleminin olduğunu beyan etmesine rağmen bu defa İstanbul… Hukuk İcra Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasıyla yine senet üzerinde oynama yapıldığı ve söz konusu senedin teminat senedi olarak düzenlendiği gerekçesiyle takibin iptali için dava açtığını, yapılan yargılama neticesinde, takibe konu 1.450.000,00-TL miktarlı senet üzerinde rakamla yazılan miktarın başına -1- rakamının sonradan eklendiğinin tespit edilmesi üzerine, Mahkemece takibin 450.000,00-TL üzerinden devam edilmesine karar verildiğini, davacının müvekkilini zarara uğratmak kastı ile babasından kalan malvarlığını, borcun ödenmesi için kendisine gönderilen Beyoğlu … Noterliğinin 08/07/2013 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin kendisine tebliğinden 5 gün sonra ve icra takibinden kısa bir süre önce kısa aralıklarla yakınlarına devrettiğinin tespit edildiğini, ihtarnamenin davacıya 12/07/2013 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının taşınmazdaki hissesinin 17/07/2013 tarihinde bedelsiz olarak önce annesi …’a, akabinde ise 2 ay kadar kısa bir süre sonra 24/09/2013 tarihinde ise yeğeni (kardeşinin çocuğu) …’ya devredildiğini, muvazaalı devirler nedeniyle davacı aleyhine Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… E. Sayılı dosyası ile tasarrufun iptali davası açıldığını, tasarrufun iptaline ilişkin yapılan yargılamada bilirkişi raporu alındığını ve neticede taraflar arasındaki yakın akrabalık ilişkisi, devirlerin kısa aralıklarla gerçek bedelinden 3 kat daha az bir fiyata devredildiğinin tespit edildiğini, karar aşamasında olan dosyanın 21/12/2016 tarihli oturumunda davacı tarafından huzurdaki iş bu menfi tespit davasının açıldığı beyan edilerek bekletici mesele yapılmasının talep edildiğini, davacının iddia ettiği şekilde takibe konu senedin zorla imzalatılmasının söz konusu olmadığını, tam aksine, davacının müvekkiline oları borçlarına karşılık davacı tarafça rızaen düzenlendiğini, davacının savcılık aşamasındaki beyanlarında müvekkiline borcu olduğunu kabul ettiğini, ancak kötü niyetli bir şekilde bu borcundan kurtulmak isteyen davacının savcılık şikayetinden bir netice alamadığından çeşitli yollara başvurduğunu, en sonunda da Bakırköy… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… E. Sayılı dosyası ile açılan tasarrufun iptali davasını sürüncemede bırakmak kastı ile iş bu huzurdaki davayı açtığını, her ne kadar dava dilekçesinde, müvekkili şirket yetkilisinin savcılık dosyasında yer alan beyanları çarpıtılarak söz konusu senedin teminat senedi olarak alındığı iddia edilmişse de, takip konusu senedin bir teminat senedi olmayıp davacının müvekkiline olan borçlarından dolayı kendi isteği ile düzenlendiğini, ayrıca senet metninde bu yönde bir ibare olmadığı gibi, bononun teminat senedi olduğuna dair bir sözleşme de bulunmadığını, müvekkilinin savcılık aşamasındaki beyanları, senedin teminat senedi olduğuna ilişkin değil, borcunun karşılığı olarak verildiğine ilişkin olduğunu, borçlunun tek başına senedin teminat senedi olduğuna ilişkin beyanlarının söz konusu senedi teminat senedi haline getirmeyeceğini belirterek, davanın reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 72/3. maddesi gereğince menfi tespit talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası, İstanbul… İcra Hukuk Mahkemesi’nin… E.,… K. Sayılı dosyası, Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E., …K. Sayılı dosyası, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası,… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma,… Karar sayılı soruşturma dosyası, İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesi’nin… E., .. K. Sayılı dosyası, davacının SGK kayıtları, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları dosyamız arasına alınmış, bilirkişi …’dan 19/03/2018 tarihli rapor ve 11/01/2022 tarihli ek rapor temin edilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasının incelenmesinden; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 30/04/2012 düzenleme tarihli 30/03/2013 vade tarihli, 1.450.000,00-TL bedelli bonoya istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla, 500.000,00-TL asıl alacak, 1.500,00-TL komisyon, 245,00-TL ihtiyati haciz vekâlet ücreti, 68,05-TL ihtiyati haciz giderleri, 23.619,86-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 525.432,91-TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nin… E., …K. Sayılı dosyasının incelenmesinden; davacı … tarafından davalı … aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapsamında takibe dayanak yapılan bonodaki bedelin 450.000,00-TL olmasına rağmen, davalı tarafça bedel kısmının başına “1” rakamı eklenmek suretiyle senette tahrifat yapıldığından bahisle takibin iptaline karar verilmesi talebiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda, “Davacı borçlu açısından asıl alacağın 50.000 TL’lik kısmı ile buna işlemiş faizin iptaline, davacının diğer itirazlarının reddine” karar verildiği, karara karşı davacı tarafından temyiz yoluna başvurulduğu, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 16/12/2015 tarih ve 2015/22098 E., 2015/31916 K. Sayılı kararı ile Mahkemece verilen kararın onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul… Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı dosyasının incelenmesinden; sanıklar … ve … hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından cezalandırılmaları amacıyla dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda, … hakkında, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından beraatine,…hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçları nedeniyle cezalandırılmasına karar verildiği, karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi’nin 26/01/2021 tarih ve 2019/3151 E., 2021/1943 K. Sayılı kararı ile sanık Mustafa Sartık hakkında verilen kaldırılarak, sanığın her iki suçtan beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi… 19/03/2018 tarihli kök raporunda; davacının davalıya ait işyerinde satış ve pazarlama personeli olarak 13/09/2010-10/10/2011 tarihleri arasında çalıştığını, dava konusu alacak dayanağı senedin bedelinin 450.000,00-TL olduğunu, söz konusu senet karşılığında davacıya davalı tarafça herhangi bir mal ya da para verildiğine yönelik bir belge ve kayda rastlanılmadığını, davacı tarafın davalı tarafa ait işyerinde çalıştığı sürede satış yaptığı firmalardan davalı şirketin tahsil edemediği alacak tutarlarına karşılık olarak kendisinden zorla alındığını beyan ettiğini, taraflar arasında davacı tarafça yapılan satışlara ilişkin olarak bedeller tahsil edilemediğinde bu bedellerin davacıdan tahsil edileceğine yönelik olarak herhangi bir sözleşme ya da teamül olduğuna yönelik olarak herhangi bir belgeye dosyada rastlanılmadığını, davalı şirketin yasal defterlerinde yapılan incelemelerde davacının çalıştığı dönemde toplamda 436.692,47-TL tutarında satış yapıldığının tespit edildiğini, davacının işten ayrılmasından sonra da davalı şirketin söz konusu şirketlere satış yapmaya devam ettiğini, davacı tarafça yapılan satış nedeniyle tahsil edilemeyen bedellerin tutarının toplam 183.416,23-TL olarak olduğunu, davalı şirketin tahsil edilemeyen tutarlarla ilgili olarak ilgili firmalar nezdinde herhangi bir hukuki girişim başlatıp başlatmadığı, başlatmışsa da firma bazında hangi aşamada olduğu hususunda dosyada herhangi bir belgeye rastlanılmadığını, davacı tarafça davalı şirkete verilen senedin, satış bedelinden tahsil edilemeyen tutarlar karşılığı verildiği kabulünde 450.000,00-TL tutarındaki senedin 183,416,23-TL’lik kısmından sorumlu olacağının kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Mali müşavir bilirkişi…12/01/2022 tarihli ek raporunda; Mahkemece, davacının, davalı işyerinde SGK kaydındaki sigortalı olarak çalışmış olduğu dönem itibariyle değerlendirme yapılması halinde, davalı şirketin yasal defterlerinde yapılan incelemelerde, davacı tarafça yapılan
satış nedeniyle tahsil edilemeyen bedellerin tutarının toplam 183.416,23-TL olduğunu, Mahkemece, davacının … Cumhuriyet Başsavcılığı’na vermiş olduğu dilekçe ve ifadeler dikkate alınarak, davacının davalı şirkette
2 yıl çalışmış olduğunun kabul edilmesi durumunda, davalı şirketin yasal
defterlerinde yapılan incelemelerde, davacı tarafça yapılan satış nedeniyle tahsil
edilemeyen bedellerin tutarının toplam 314.088,20-TL olarak hesaplandığını, davalı tarafça… Tekstil ile ilgili ödenmeyen bakiyenin de talep edildiğini, ancak
davalı nezdindeki … Tekstil cari hesabı incelendiğinde davacının huzurdaki dava
dayanağı takip tarihinden sonra yapılan toplam 187.827,12-TL tutarındaki
satışlarından kaynaklı oluğu tespit edildiğinden davalının Midore Tekstil şirketinden
olan alacağını davacıdan talep edemeyeceği kanaatine varıldığını, davacı tarafça davalı şirkete verilen senedin, satış bedelinden tahsil edilemeyen
tutarlar karşılığı verildiğinin kabulü halinde, 450.000,00-TL tutarındaki senedin 1. alternatifte
yapılan hesaplamaya göre 183.416,23-TL’lik kısmından, 2. alternatifte yapılan
hesaplamaya göre 314.088,20-TL’lik kısmından sorumlu olacağının kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacının, davalı şirkette pazarlamacı olarak çalıştığı, davalı şirketin mallarını satarak karşılığında komisyon bedeli aldığı anlaşılmaktadır. SGK kayıtlarına göre davacı 13/09/2010 ile 10/10/2011 tarihleri arasında davalı işyerinde çalışmış görünmekte ise de, davacının… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Soruşturma sayılı dosyasına sunduğu 24/09/2012 tarihli dilekçesi ile Cumhuriyet Savcısı tarafından 24/09/2012 tarihinde alınan ifadesinde, davalı şirkette 2 ay öncesine kadar çalıştığını belirtmiş olması nedeniyle, davacının 13/09/2010 ile 2012 yılı Temmuz ayı sonu arasında davalı şirkette çalıştığı Mahkememizce kabul edilmiştir. Davacı, açmış olduğu davada, davalı şirket yetkililerinin, kendisinden yapmış olduğu satışlar nedeniyle yapılamayan tahsilatlara karşılık 450.000,00-TL’Lik bonoyu aldıklarını, sonrasında bononun başına “1” rakamını eklemek suretiyle 500.000,00-TL asıl alacak miktarı üzerinden takip başlattıklarını, senedin kendisinden zorla alınmış olması ve ayrıca kendisi tarafından yapılan satışlara ilişkin bedellerin, davalı şirket tarafından tahsil edilmiş olması nedeniyle, hakkında başlatılan icra takibine konu senet nedeniyle davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep etmektedir. Davacı tarafından, takibe konu senedin kendisinden zorla alındığı gerekçesiyle yapılan şikâyet sonucu … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… Soruşturma, 2012/41371 Karar sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. Yine davacı tarafça, takibe konu senedin kendisinden zorla alındığına ilişkin dava dosyamıza herhangi bir delil sunulmuş bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının, takibe konu senedin kendisinden zorla alındığı hususunu ispat edemediği Mahkememizce kabul edilmiştir. İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı kararı dikkate alındığında, takibin 450.000,00-TL asıl alacak üzerinden devam ettiği görülmektedir. Davacı tarafça, davalı şirketin, kendisi tarafından satılan malların bedelini tahsil ettiğini, bu nedenle kendisinin herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürmektedir. Mahkememizce, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları, davacı tarafından satışı yapılan malların bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takip dosyaları ve temin edilen bilirkişi kök ve ek raporu dikkate alındığında, davacının satmış olduğu malların bedelinden 314.088,20-TL’lik kısmının halen tahsil edilememiş olduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafça, davacının…isimli iş yerine sattığı mallar karşılığı alınan bir çekin 30/07/2012 tarihinde karşılıksız çıktığı, davacının işten çıkış tarihinin 30/07/2012 olarak esas alınması gerektiği, davacının sorumlu olduğu bedele karşılıksız çıkan çekin bedelinin de dahil edilmesi gerektiği belirtilmişse de, davacının işten ayrılış tarihinin net olarak tespit edilememesi, davalı tarafça … isimli iş yerine verilen çekin karşılıksız çıktığına ilişkin somut bir delilin dosyaya sunulmamış olması nedeniyle davalının bu savunmalarına itibar edilmemiştir. Bu nedenlerle, takibe konu çekin, davacının borçlarına karşılık verilmiş olduğu, bu borçların 314.088,20-TL’lik kısmının davalı şirketçe tahsil edilememiş, bu miktarın dışındaki kısmın tahsil edilmiş olması dikkate alınarak, davacı tarafça açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacı tarafça, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmişse de, davalı tarafça icra takibinin haksız ve kötü niyetli olarak başlatıldığı ispat edilmediğinden, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir. Yine, davalı tarafça davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmişse de, dosya kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olduğundan davacı aleyhine de kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davacı tarafın, İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün…E. Sayılı dosyası kapsamında takibe konu 30/04/2012 tanzim tarihli, 30/03/2013 vade tarihli, keşidecisi …, lehdarı … Ltd. Şti. olan 450.000,00-TL bedelli bono nedeniyle, 314.088,20-TL dışında borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacı ve davalı tarafların, kötü niyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
3-Alınması gerekli 9.284,13-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 7.684,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.599,25-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 7.684,88-TL harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan ve 29,20-TL başvurma harcı, 4,30-TL vekalet harcı, 153,00-TL müzekkere ve davetiye posta masrafı ve 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 836,50-TL yargılama giderinden, davanın kabul-red oranına göre belirlenen 252,64-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 16.861,62-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafa kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 30.436,17-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı asil, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.21/04/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır