Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1216 E. 2019/911 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1082 Esas
KARAR NO : 2019/867

DAVA : MADDİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 07/11/2016
KARAR TARİHİ : 22/11/2019

Davacı vekili tarafından açılan; “Maddi Tazminat” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Davacılardan …’ nin eşi, diğer davacı küçüklerin babası olan …’ in 09/11/2014 tarihinde, sahibi olduğu … plakalı aracı ile Bakırköy istikametinde seyir halinde iken meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde vefat ettiği, kaza tarihinde 30 yaşında olan müteveffanın eşinin …doğum tarihli ev hanımı, davacı küçük- oğlu …’ in … doğumlu öğrenci ve diğer davacı küçük- kızı 18/10/2008 doğumlu öğrenci olduğunu, davacıların, eş ve babalarını kaybetmeleriyle desteğinden yoksun kaldıklarını, davalılardan … AŞ’ nin ZMMS sigortacısı diğer davalı sigorta şirketinin ise Kasko sigortacısı konumunda oldukları belirtilerek; belirsiz alacak davası olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş için 100.000,00 TL destekten yoksunluk, her bir davacı çocuk için ise 50.000,00 TL ve defin işlemleri için 3.000,00 TL’ nin … AŞ açısından poliçe limitleriyle sınırlı kalarak, diğer davalı … AŞ bakımından diğer davalının poliçe limitlerini aşması halinde ve aşan kısım için İMMS limitleri ile dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi, yargılama masrafları ve vekalet ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

S A V U N M A /
Davalılardan … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle: KTK’ ya göre kendi kusuru ile ölümüne neden olan sürücünün yakınlarının talebinin teminat kapsamında olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacıların destekten yoksunluk durumlarının varlığı hususunda tespit yapılması gerektiğini, hesap raporundan pay oranlarının dikkate alınması gerektiğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle: Kabul anlamına gelmemekle beraber sigortalının kusuru halinde müvekkilinin İMMS kapsamında teminat limitinin 30.000,00 TL olduğunu, meydana gelen zararın tespit edilmesi gerektiğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava; 09/11/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden …’in destekliğinden yoksun kalındığı ve cenaze gideri yapıldığından bahisle, 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca uğranılan zararların tazminini teminen açılmış “Maddi Tazminat” davasıdır.
Destekten yoksun kalma tazminatı, TBK’nın “1-ölüm ve bedensel zararlar” “a-ölüm” madde başlıklı 53/3. maddesinde düzenlenmiş olup; “ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar” şeklinde hükme bağlanmıştır. Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan kayıplardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunması olup, olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nın 53/3. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. Türk Borçlar Kanunu’nun 53.maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı). Dosyamız davacılarının müteveffanın eşi ve çocukları oldukları dosya kapsamından anlaşılmakla yasal düzenlemelere göre desteklik konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacıların destekten yoksun kalma tazminatı istem koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarını tespit bakımından öncelikle ATK Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmış, tanzim edilen 11/10/2018 tarihli raporda; …’ in sevk ve idaresindeki aracıyla seyir halinde iken aracının hızının yol şartlarına göre ayarlanmamış ve yola gerekli özeni göstermediği için sevk ve idare hatası yaparak yol dışı kaldığından dolayı gerçekleşen kazada tam ve asli kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan rapor yasal dayanaklarıyla gerekçelendirilmediğinden kusur ve destekten yoksunluk tazminatı hesaplamasına ilişkin olarak kusur ve aktüer bilirkişilerinden oluşan heyetten rapor alınmasına karar verilmiş, tanzim edilen raporda özetle: Sürücü …’in, tedbirsiz, dikkatsiz, özen yükümlülüğüne, hızın mevcut şartlara uygunluğunu sağlama ve güvenli sürüş kurallarına aykırı hareket ettiği, hatalı bu sevk ve idaresinin, ölümü ile sonuçlanan kazanın meydana gelişine yol açan yegane etken olduğu ve kazanın meydana gelmesinde tam etkili bulunduğu, sigortalı aracın ZMSS poliçesi 19.12.2013 tarihinde, yani; 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlardan önce akdedildiğinden kaza tarihinde geçerli mevzuat ve içtihatlar dikkate alınarak PMF-1931 tablosu ve Progressive rant yöntemine göre yapılan maddi zarar hesabında; 19.04.1984 doğumlu olan müteveffa … 09.11.2014 vefat tarihi itibariyle 30 yıl 6 ay 20 günlük olup, 31 yaşında kabul edilerek, P.M.F-1931 yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü 37 yıl ve muhtemelen 68 yaşına kadar yaşayacağı, müteveffa bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi aktif çalışmasını 60 yaşına kadar devam ettireceği kabul edilerek kaza ve vefat tarihi itibariyle 31 yaşından itibaren 60 yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif hayat süresi 29 yıl. müteveffanın 60-68 yaşları arası geçecek olan pasif devresi 8 yıl olduğu, erkek çocuklan bakımından destek görebilme yaşlarının 18 yaş olarak kabul edilmekte, kız çocuklan bakımından ise muhtemel evlenebileceği veya hizmet akdi İle çalışabileceği destek görebilme yaş sınırı 22 olarak kabul edildiği, asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamada; müteveffanın işleyecek aktif devre basındaki hesaba esas net aylık ücreti 2.116,84 TL ve hesaba esas aylık net işleyecek pasif devre kazancı 1.829.02 TL olduğu, işleyecek aktif devre başında yıllık net kazancı = 2.116,84 TL x 12 Ay = 25.402,08 TL işleyecek pasif devre başında yıllık net kazancı = 1.829,02 TL x 12 Ay = 21.948,24 TL olduğu, ZMMS sigortacısı tarafından yapılan ödemelerin de tenzil edilerek yapılan hesaplamada davacı eş …’ in destekten yoksan kalma nedeniyle davalı … A.Ş’ den talep edebileceği maddi zararının bakiye teminat limitiyle sınırlı ve garameten 20.711,82 TL, davalı … A.Ş’ den talep edebileceği maddi zararının 10.866,89 TL olduğu, Davacı çocuk …’ in destekten yoksun kalma nedeniyle davalı … A.Ş1 den talep edebileceği maddi zararının bakiye teminat Limitiyle sınırlı ve garameten 3.663,74 TL, davalı … A.Ş’ den talep edebileceği maddi zararının 1.922,26 TL olduğu, davacı çocuk … ‘ in destekten yoksun kalma nedeniyle davalı … A.Ş1 den talep edebileceği maddi zararının bakiye teminat limitiyle sınırlı ve garameten 2.031,48 TL, davalı … A.Ş’ den talep edebileceği maddi zararının 1.065,86 TL olduğu belirtilmiştir.
Dosyada mübrez evraklardan müteveffaya ait …plakalı aracın 19.12.2013-19.12.2014 vadeli ZMSS poliçesi ile davalı … A.Ş tarafından ve … numaralı … Kasko poliçesi ile davalı … A.Ş tarafından sigortalandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili talep artırım dilekçesi ile; davaya konu edilen tazminatı da kapsar şekilde ZMMS sigortacısı … AŞ yönünden Davacı … için 100.000,00 TL yönüyle dava tarihi olan 07/11/2016 tarihinden ilk ödemenin yapıldığı 23/10/2017 tarihine kadar işlemiş faizden sorumlu tutulmasına ve 100.000,00 TL bedel üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi, davacı … için 16.218,36 TL yönüyle dava tarihi olan 07/11/2016 tarihinden ilk ödemenin yapıldığı 23/10/2017 tarihine kadar işlemiş faizden sorumlu tutulmasına, ikinci ödemenin tutarı olan 2.031,48 TL için dava tarihinden ikinci ödeme tarihi olan 19/07/2019 tarihine kadar faiz talebinde bulunulduğu, 18.249,84 TL üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesine, davacı …çin 29.249,58 TL yönüyle dava tarihi olan 07/11/2016 tarihinden ilk ödemenin yapıldığı 23/10/2017 tarihine kadar işlemiş faizden sorumlu tutulmasına, ikinci ödeme tutarı olan 3.663,74 TL için dava tarihinden ikinci ödeme tarihi olan 19/07/2019 tarihine kadar faiz talebinde bulunulduğu, 32.913,42 TL üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesine, diğer … sigortacısı … AŞ bakımından; davacı … için 10.866,89 T, Davacı … için 1.065,26 TL, davacı Nazife için 1.922,26 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi vekalet ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … A.Ş. tarafından poliçe limiti olan 268.000,00 TL’nin tamamının 23/10/2017 tarihinde 210.821,30 TL ve 19/07/2019 tarihinde 57.178,70 TL olmak üzere davacılara ve dava dışı anne babaya ödendiği dosyaya sunulan dekont örneklerinden anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 131. Maddesi; “Asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur.
İşlemiş faizin ve ceza koşulunun ifasını isteme hakkı sözleşmeyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmuş ise ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılmaktaysa, bu faizler ve ceza koşulu istenebilir.” hükmüne amirdir. Davacı vekili, 22/11/2019 tarihli duruşmada davalı … A.Ş.’den poliçe limiti kadar olan tazminat bedelini tahsil ettiklerini, bu bedellerin ödenmesi noktasında herhangi bir protokol veya tutanak hazırlanmadığını beyan etmiştir. Anılan madde hükmü kapsamında asıl borcun ifası kabul olunurken en geç ifa anına kadar faize ilişkin istem hakkının saklı tutulması gerekmekteyse de, davacı yanca bu yönde ihtirazi kayıt konulduğunu gösterir delil dosyaya ibraz olunamamıştır. Davalı …, poliçe limiti kapsamında sorumlu olduğu asıl borcu ifa etmiş olmakla, davacının yasa hükmü kapsamında ihtirazi kayıt koymadan kabul ettiği ödemelerden sonra bu bedellere ilişkin ayrıca faiz talebinde bulunması yerinde görülmemiştir. Bu kapsamda davalı … poliçe limiti kadar ödeme yaparak aleyhine açılan davanın konusuz kalmasını sağlamıştır. ZMMS poliçe limitlerini aşan bedellerden … poliçesi kapsamında davalı …’nın sorumluluğu bulunmakla, davacı …’in 10.866,89 TL, …’in 1.922,26 TL ve davacı … ‘in 1.065,86 TL destekten yoksun kalma tazminatını davalı …’dan talep etmekte haklı olduklarına kanaat getirilmiştir. Dava dilekçesinde cenaze giderlerine yönelik talepte bulunulmuşsa da davacılar ile dava dışı anne baba için hesaplanan destekten yoksun kalma zararları toplamının Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ve İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası teminat limitlerini aşması sebebiyle cenaze giderleri kapsamında davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğuna gidilemeyeceğinden cenaze giderlerine yönelik talebin reddine karar vermek gerekmiştir. Öte yandan davalı … tarafından yapılan ödemeyle de sabit olduğu üzere davacıların davalı …’ya karşı dava açmakta haklı olması sebebiyle harçlandırılan dava değerlerine nazaran davanın kabul- reddedilen miktarları ile bilirkişi raporuyla tespit edilen miktarlar da dikkate alınarak hüküm kısmında belirtildiği şekilde taraflar lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilerek, tüm talepler bakımından aşağıdaki hüküm kurulmuş ve yargılama sonuçlandırılmıştır.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1/a-Davalı … A.Ş.’ye karşı açılan davada; adı geçen davalı tarafından poliçe limitleri dahilinde ödeme yapılmış olması sebebiyle konusuz kalan asıl alacak talebi bakımından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
1/b-Davalı … A.Ş. tarafından asıl alacağa yönelik yapılan ödeme kabul edilirken davacı yanca ihtirazi kayıt koyulduğunun ispatlanamamış olması sebebiyle, davacı yanın asıl alacağa dava tarihinden kısmi ödeme tarihlerine kadar işleyecek faiz talebi yerinde görülmediğinden bu yöndeki talebin REDDİNE,
2-Davalı … A.Ş.’ye karşı açılan davanın talep şekli nazara alınarak KISMEN KABULÜ ile, davacı … için 10.866,89 TL, davacı çocuk …için 1.922,26 TL ve davacı çocuk … için 1.065,86 TL olmak üzere toplam 13.855,01 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … A.Ş.’den alınarak kendi adına asaleten, davacı çocuklar adına velayeten davacı …’e VERİLMESİNE,
3-Destekten yoksun kalma maddi zararları toplamının Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ve İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası teminat limitlerini aşması sebebiyle cenaze giderleri kapsamında davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğuna gidilemeyeceğinden cenaze giderlerine yönelik talebin ve davalılara yöneltilen fazlaya dair yerinde görülmeyen diğer taleplerin REDDİNE,
4-Hükmün (1/a) numaralı bendi kapsamında Harçlar Kanunu 22. Maddesi gereğince alınması gereken 29,60 TL karar ve ilam harcının davalı … A.Ş.’ den alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5/a-Hükmün (3) numaralı bendi kapsamında alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan 730,67 TL’ den mahsubu ile mahsup edilen 44,40 TL’ nin HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5/b-Hükmün (2) numaralı bendi kapsamında alınması gereken 946,44 TL’ den davacı tarafından peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan miktardan bakiye kalan 686,27 TL ‘ nin mahsubu ile 260,17 TL’ nin davalı … A.Ş.’ den alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5/c-Davacının peşin ve ıslah harcı olarak yatırmış olduğu miktardan bakiye olarak mahsup edilen 686,27 TL’ nin davalı … A.Ş.’den alınarak asaleten ve velayeten davacı …’ e ÖDENMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı parası, 292,50 TL davetiye ve müzekkere posta masrafı, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 314,50 TL adli tıp masrafı olmak üzere toplam; 2.036,20 TL yargılama masrafının davanın kabul edilen miktarına göre 1.778,85 TL’ sinin davalılardan alınarak asaleten ve velayeten davacı …’e ÖDENMESİNE, geri kalan masrafların davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Hükmün (1/a) numaralı bendi kapsamında karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan davacı Hamide yönünden 10.750,00 TL, davacı … yönünden 2.725,00 TL, davacı …yönünden 3.949.60 TL vekalet ücretinin davalı … AŞ’ den alınarak asaleten ve velayeten davacı …’ e ÖDENMESİNE,
8-Hükmün (2) numaralı bendi kapsamında karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen kısmı yönüyle hesap olunan davacı … için 2.725,00 TL, davacı çocuk …için 1.922,26 TL, davacı çocuk … için 1.065,86 TL vekalet ücretinin davalı … A.Ş.’den alınarak asaleten ve velayeten davacı …’ e ÖDENMESİNE,
9-Hükmün (3) numaralı bendi kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddedilen miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 6.407,12 TL vekalet ücretinin (davacı … 3.682.12 TL, davacı Nazife 2.725,00 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) adı geçen davacılardan alınarak davalı … A.Ş.’ye ÖDENMESİNE,
10-Hükmün (3) numaralı bendi kapsamında cenaze giderlerinin reddedilmiş olması sebebiyle bu yöndeki talep bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara ÖDENMESİNE,
11-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, diğer taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim