Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/120 E. 2020/464 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/120 Esas
KARAR NO : 2020/464

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 29/12/2010
KARAR TARİHİ : 23/09/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin çok sayıda istasyonlu bayilik ağı ile sektörde hizmet sunun bir şirket olduğunu, davalının maliki bulunduğu … İli, … İlçesi, E-90 Karayolu … Güzergahı … bitişiği, … Sokak … yanı mevkiinde kain tapunun (156) ada (11) parselinde kayıtlı gayrimenkul üzerinde şirket lehine 29.04.1999 tarihinden geçerli olmak üzere 14 yıl süre ile intifa hakkı tesis edildiğini, intifa hakkı bedelinin 500.000.000 ETL (500 YTL) peşin olarak gayrımenkul maliki davalıya ödendiğini, bu hak nedeniyle müvekkilinin gayrimenkul üzerinde kurulu akaryakıt istasyonu bayiliğinin bayilik sözleşmesi ile davalıya tevdi edildiğini, müvekkili tarafından bayilik ilişkisinin devam edeceği inancıyla önemli yatırımlar yapıldığını, Rekabet Kurulu’nun 12.03.2009 tarihli genel bildirimde; bayilik sözleşmesi ile bağlantılı uzun dönemli intifa hakkı tanınması gibi işlemlerin rekabet yasağı içerisinde değerlendirileceğini, 18.09.2005 tarihinden önce yapılmış olan ve süresi 5 yılı aşan sözleşmelerin 18.09.2010 tarihine kadar muafiyetten yararlanabileceğini bu tarihten sonra muafiyetin ortadan kalkacağını bildirdiğini, Rekabet Kurulunun geçersizlik nedeniyle yerine getirilmiş edimler nedeniyle tarafların BK 63. ve 64. maddeler uyarınca iade ve tazminat yükümü altında kalabileceklerinin de ayrıca ifade edildiğini, taraflar arasında tesis edilen 29.04.1999 tarihli ve 14 yıl süreli intifa hakkının ve akdedilen bayilik sözleşmesinin 5 yılı aşan sürelerinin geçersiz kılındığını, intifa hakkının 30.09.2010 tarihinde terkini 35.537,40 TL harç ödendiğini bu nedenle davalı namına ödenen 35.537,40 TL harç bedelinin davalıdan tahsilini yapılan yatırımların mütemmim cüzü niteliğindeki yatırımların değerinin geçersiz kılınan süresine tekabül eden 14.685,34 TL’lik kısmının denkleştirici adalet ilkesine göre güncel değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava, kaynağını bayilik sözleşmesinden alan bakiye sabit yatırım bedeli ile intifa hakkının terkini için davalı adına ödenen harç bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dava dosyasına ilişkin … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonucunda … Esas- Karar numaralı 09/07/2013 tarihli kararla davanın reddine karar verilmiştir. Mahkememizce verilen hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi tarafından 08/12/2014 tarihli, 2014/1991 Esas ve 2014/17536 Karar sayılı kararla; “1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, terkin harcına ilişkin makbuzda davalının adının yazılı olmasına, terkin harcının davacı yanca yatırıldığı yönündeki iddianın usulüne uygun delillerle kanıtlamamasına göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacı yan, bayilik sözleşmesinin 14 yıl süreceği düşüncesiyle yapılan ve Rekabet Kurumu kararı gereğince sözleşmenin süresinden önce 18.09.2010 tarihli feshinden sonra da davalı yanca kullanılmaya devam edilen kalıcı yatırım bedellerinden kalan sözleşme süresine tekabül eden bakiye bedelin tahsilini de istemiş, 11.09.2006 tarihli faturalar ile kalıcı yatırım bedellerinin nelere ilişkin olduğu belirtilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece; mahallinde yapılacak keşif ile davacı yanca iddia edilen kalıcı yatırımların taşınmaz üzerinde yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise akdin feshinden sonra da davalı yanın aynı kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam edip etmediği bir başka deyişle anılan kalıcı yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı tespit edilerek şayet bu yatırımların taşınmaza değer kattığının yani davalı yanın yapılan kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam ettiğinin saptanması halinde bunun davacı yanca talep edilebileceği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı gerekçeyle reddi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.” şeklindeki gerekçeyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacı yanca karar düzeltme isteminde bulunulmakla aynı Daire tarafından 12/10/2015 tarihli, 2015/7799 Esas ve 2015/12540 Karar sayılı kararla; “Davacı vekilinin karar düzeltme talebi, terkin harcına yönelik istemin reddinin isabetsiz olduğuna ilişkindir. Mahkeme gerekçesinde de belirtildiği gibi intifanın kaldırılması eylemi ya da girişiminin yasal mevzuat gereğince mecburen davacı tarafından yapıldığı, terkin harcına ilişkin makbuzlarda davalının isminin yer aldığı belirtilmiş ise de, dosyada mevcut … Bankası AŞ.’nin “Vergi Tahsil Alındısı” başlıklı 30.09.2010 tarihli 35.402,40 TL’lik, nevi bölümünde “Tapu K. Harcı” yazan makbuzda davalı şirketin değil “… Pet. Hayv. Ltd. Şti.’nin adının yazıldığı, yine aynı bankanın aynı tarihli 2. nüsha para yatırma makbuzunda … A.Ş.’nin isminin yazdığı görülmektedir. Bu durumda terkin harcına ilişkin makbuzda davalının adının yazılı olması gerekçesiyle terkin harcına ilişkin istemin reddinde isabet görülmemiştir. Mahkemece yapılacak iş, terkin harcının kim tarafından yatırıldığının şüpheye mahal vermeyecek biçimde araştırılarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Yerel mahkeme hükmünün açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekirken Dairemizin 08.12.2014 gün 2014/1991 E. – 2014/17536 K. sayılı ve (1) nolu bendi ile davacı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazı reddedildiğinden karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeyle 08.12.2014 gün 2014/1991 E. – 2014/17536 K. sayılı bozma kararının (1) nolu bendinin karardan kaldırılarak, bozma kararına yukarıda açıklanan yazılı bozma gerekçeleri de ilave edilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, davacı vekiline terkin harcının yatırılmasına ilişkin mevcut belgeleri sunması veyahut da celbettirmesi bakımından süre ve imkan tanınmış, davacı vekilince intifa hakkı terkinine ilişkin takbis kaydı, tescil istem belgesi, vergi tahsil alındısı ve dekont örneği ibraz edilmiştir.
Uyulan bozma ilamı doğrultusunda keşfen inceleme yapılması ve davalı şirketin ticari defter ve dayanak kayıtlarının incelenmesi bakımından talimat yazılmış, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat dosyasından keşfen inceleme sonucu oluşturulan bilirkişi raporunda özetle ve neticeten; keşif heyeti ile birlikte mahallinde yapılan incelemede, 156 ada 11 Parsel üzerinde … markalı benzin istasyonunun bulunduğu, istasyonun davalı taraftan bağımsız olarak … adı altında farklı bir şirket tarafından işletildiği, istasyonun davalı tarafından işletilmediği, istasyon üzerinde davalı … firmasına ait herhangi bir reklam, unvan vb. ticari belirtiye rastlanılmadığı, idari binanın taşınmaz üzerinde olduğu, mevcut hali ile tadilat gördüğü, ancak yapının davacı tarafından mı, davalı tarafından mı veyahut da 3. Şahıs tarafından mı yapıldığının anlaşılamadığı, mevcut kullanıcı … firmasının yetkilisi tarafından bina tadilatının 2016 yılı başlarında istasyonun kendilerine devrinden sonra ve kendileri tarafından yapıldığının bildirildiği, dava tarihi itibariyle yapılan hesaplarda yapıda 2016 yılında yapılan tadilatın hangi kalemler üzerinden yapıldığı yani eski hali ile yeni hali arasındaki farkların neler olduğu bilinmediğinden 2010 yılı fiyat hesabında bu hususun dikkate alınmadığını, 2016 yılı yapı birim maliyetleri cetveline göre 3A grubu yapı sınıfında olan binanın keşif tarihi itibariyle değerinin 138.600 TL, TEFE-TÜFE oranına dava tarihi itibariyle 94.802,40 TL olduğu, zemin betonunun tadilat gördüğü, yenilendiği, ancak zeminin ilk hali bilinmediğinden daha önce var olup olmadığının, var ise zemin durumunun, ne kadar alanda saha betonunun var olduğunun ve kim tarafından yapıldığının anlaşılamadığını, saha betonun keşif tarihi itibariyle maliyetinin 312.060 TL, dava tarihi itibariyle 213.449,04 TL olduğu, davalı yanca ticari defter ibrazında bulunulmadığından inceleme yapılamadığı, neticede davacı yanca yapıldığı iddia edilen taşınmazların (idari bina, zemin betonu, ayrılmaz parçalar) parsel üzerinde bulunduğu ve taşınmaza değer kattığı ancak bu taşınmazların ne zaman kim tarafından yapıldığının anlaşılamadığı, dava tarihi itibariyle toplam yatırım değerinin 308.251,44 TL olduğu tespitlerinde bulunulmuştur. Davacı vekilinin rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmesi bakımından ek rapor alınmasına karar verilmiş, ek raporda özetle ve neticeten; “Pompa Otomasyon Sistemi” ve “Tank Otomasyon Sistemi” altyapılarının kurulumu iddiası bakımından bu sistemlerin ne zaman yapıldığı, kim tarafından yapıldığı, herhangi bir tadilat görüp görmediği, yenilenip yenilenmediği noktasında somut bir veri bulunmamakla mevcut kullanımdaki sistemlerin değerinin tespiti istenmekteyse bu sistemlerin değerinin bu konuda uzmanlığı bulunan kişilerce yapılabileceği ifade edilmiştir.
Dosyada alınan raporlar, talimat raporları ve bozma ilamı kapsamında akaryakıt sektör bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, görevlendirilen bilirkişi raporunda özetle; 135,00-TL döner sermaye, 35.402,40-TL tapu harcı olmak üzere toplam 35.537,40.-TL tutarındaki terkin harcı masrafının dava harici ve terkin istemi sırasında dava konusu akaryakıt istasyonunun maliki “…Turizm İnşaat Hayvancılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi” nam ve hesabına olmak üzere ödenmek suretiyle terkin edildiğinin dosya kapsamında bulunan intifa terkin belgesi tescil işlemiyle sabit olduğu, intifa terkin edilirken “malik olmayan davalıdan tapu terkin harcı masraflarının istenmesinin” sektörel uygulamada yeri olmadığı tespitlerinde bulunulmuştur.
Akaryakıt sektör bilirkişisi tarafından sunulan rapordaki otomasyon altyapı ve betonlama işleminin sabit yatırım olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve gayrimenkul değerinde artış sağlayıp sağlamayacağı bakımından mali müşavir ve inşaat mühendisi bilirkişiler eklenmek suretiyle yeniden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; talep konusu yatırım harcamalarının direkt bir değer artışı sağlamayacağı, uzun vadeli yatırım ve toplam maliyet içinde kısmen göz ardı edilebilecek maliyet bedelleri olduğu, kısa vadeli kullanımlar için bu değer üzerinden ortalama KDV hariç 2.251,27 TL değer artışı sağlayabileceği, keza bu tür tutarlarda yapılan sair masrafların Akaryakıt İstasyonlarının milyonlarca liraya varan yatırım maliyetleri üzerinden bakılacak olursa ciddi bir değer artışı yaratmayacak kadar küçük bedeller olduğu, tapu terkin harcının muhatabının bu işlemden faydalanan taşınmaz maliki …Petrolcülük … Ltd. Şti. olduğu, davacı şirket ticari defter kayıt ve belgeleri ibraz edilmediğinden talep konusu yatırım harcamalarının intifa süresi baz alınarak amortismana tabi tutulup tutulmadığı, intifa terkin harcının davacı şirketçe gider olarak kaydedilip kaydedilmediği, bu harcamadan faydalanan taşınmaz malikine yada davalı şirkete yansıtılıp yansıtamadığı hususlarına yönelik herhangi bir tespit yapılamadığı belirtilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi heyetinden alınan rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi bakımından ek rapor alınmasına karar verilmiş, birinci ek raporda; davacı vekilinin sabit yatırım bedelleri ve intifa terkin harcına ilişkin taleplerinin kök raporda sektörel ve teknik açıdan incelendiği, kök ve ek rapordan sonra yeni bir belge ve bilgi sunulmadığından görüşlerinin değişmediği belirtilmiştir.
Davacı vekilinin ek rapora karşı itiraz dilekçesinde uyuşmazlığa konu hususlara ilişkin mali müşavir bilirkişiye ilgili kayıtların iletildiğini ancak raporda bu hususların yeterince irdelenmediğini, bilirkişiler tarafından başkaca bilgi ve belge talebinde bulunulmadığını bildirmiş olması karşısında ve aynı bilirkişi heyetinden kök ve ek rapor alınmış olması sebebiyle yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeniden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; uyuşmazlık konusu sözleşme süresinde Rekabet Kurumu’nun aldığı kararlar neticesinde değişiklik ve bir kısalma olduğu, davacı tarafından inşaat- ekipman yatırımı yapıldığı, sözleşmenin sona erdiği, intifa terkininin bedelsiz terkin olarak mülk sahibinin talebi olmaksızın, davacı tarafından davalının muvafakati alınmadan tek taraflı olarak ve Rekabet Kurulu’nun aldığı karara tam uyum sağlamak adına yapıldığı, talimatla alınan bilirkişi raporundaki idari bina ve saha betonu maliyet değerlendirmesinin kadri marufunda olduğu, dava dışı …. Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 11/09/2006 tarihli … numaralı faturada inş. beton kes, kanal betonlama, kapak dahil rogar (40×40) bedeli 15.329,99 TL, 11/09/2006 tarihli … numaralı faturada otomasyon altyapı ve betonlama bedeli 2.380,46 TL olmak üzere toplam 17.710,45 TL olarak belirtildiği, 35.537,40 TL intifa terkin bedeline ilişkin davacı şirketin, … Genel Müdürlük, mahkeme ve noter masrafları hesabında 30/09/2010 tarihinde gider işlemi yaptığı ve sonrasında 05/11/2010 tarihinde … numaralı fatura ile “tapu harcı yansıtması” açıklaması ile fatura ettiği, … yevmiye defter madde numarası ile kayda aldığı, 2010 yıl sonu itibariyle davacının kendi cari hesabına göre davalıdan 35.537,40 TL alacaklı gözüktüğü, dava dışı şirket tarafından düzenlenen toplam 17.710,45 TL tutarındaki yatırım ödemesinin davacı taraf defterlerinde dört yılda amortismana tabi tutularak itfa edilmiş olduğu, davacı tarafın daha sonraki süreçte kalan sabit kıymetleri de 2014 yılında davalı taraf fatura edilerek cari hesabı sıfırladığı, intifa terkini ile ilgili 30/09/2010 tarihli tapu kaydında … adına vekaleten … tarafından “intifa hakkımdan, çıplak mülkiyet sahibi …Turizm İnşaat Hayvancılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi lehine bedelsiz feragat ettim.” ibaresinin mevcut olduğu, 30/09/2010 tarih/ … numaralı makbuz ile 35.402,40 TL terkin harcının …. Ltd. Şti. Adına yatırıldığı, dekont özelinde davacı tarafa ait bir bilgi bulunmadığı, davacının yaptığını iddia ettiği ödemeleri o dönemde gider işlemine tabi tutarak (masraf yazarak) davalı taraf adına ödediğini ileri sürdüğü tutarları “giderleri yansıtmak maksatlı” fatura düzenlediği, davacının davalıdan intifa terkin bedeli ödemesini tapudaki beyanı doğrultusunda talep edemeyeceği, davacının davalı tarafa yaptığı yatırımların istasyonun çalışması için bir kısmı (otomasyon) EPDK tarafından akaryakıt dağıtım şirketlerini sorumlu tutması, diğer yatırımında istasyona araç girişi için yapılması gereken zorunlu yatırım olarak adledilerek aynı zamanda yapılan bu yatırıma ait amortisman yöntemi ile itfa edildiğinden yatırımlara teknik açıdan da bakıldığında kullanım amacı/dış çevreden kaynaklı yıpranma, dağıtım şirketi değişikliğinde özellikle otomasyon ve alt yapının tekrardan revize edilerek yatırıma tabi tutulduğu da göz önünde tutularak davacının bir bedel talep edemeyeceği tespitlerinde bulunulmuştur.
Uyulan bozma ilamı ile yapılan yargılama sonucunda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı ve sona ermiş olduğu hususları uyuşmazlık dışıdır. Taraflar arasında akdedilen İstasyonlu Bayilik Sözleşmesine göre; davalı, davacının intifa hakkı sahibi olduğu, … İli, … İlçesi, E-90 Karayolu … Güzergahı … bitişiği, … Sokak … yanı mevkiinde kain ve tapunun (156) ada (11) parsel sayısında kayıtlı bulunan gayrimenkul üzerinde Akaryakıt, LPG, makine yağı ve sair emtia satışı yapacaktır. Satılacak ürünler münhasıran davacıdan alınacaktır. Sözleşmenin süresi 5 yıl olarak belirlenmiştir. Taraflar arasında mutabakat sağlandığı takdirde sözleşme aynı şartlarla (5) yıl daha uzayacak olup, sözleşmenin uzaması noktasında bir iddia ve delil sunulmamıştır. Sözleşme 19.03.2005 tarihinde akdedilmiş ve 19.03.2010 tarihinde sona ermiştir. Davacı, davalıya … (43). Noterliği kanalıyla gönderdiği 65099 yev. no.lu ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini bildirmiştir. Celbedilen tapu senedi örneğine göre … İli … İlçesi … Sokak … yanı mevkiinde kain tapunun (156) ada (11) parselinde kayıtlı bulunan gayrimenkul üzerinde davacı şirket adına 29.04.1999 tarihinde 14 yıl süre ile 500,00 TL bedelle intifa hakkı tesis edilmiştir. İntifa hakkı, intifa hakkı konusunun yok olması taşınmaz ise tescilinin terkini yasal intifa hakkı sebebinin ortadan kalkması, sürenin dolması hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişinin intifa hakkından vazgeçmesi veya hak sahibinin ölümü üzerine sona erer. Tesis edilen intifa hakkı … A.Ş adına vekaleten … tarafından “intifa hakkımdan, çıplak mülkiyet sahibi …Turizm İnşaat Hayvancılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi lehine bedelsiz feragat ettim.” şeklindeki beyanla terkin edilmiştir. Davacı yanca sunulan … Bankası A.Ş’nin 30/09/2010 tarihli … numaralı “Vergi Tahsil Alındısı” başlıklı dekontundan mükellefi …. Ltd. Şti. olarak gösterilmek suretiyle 35.402,40 TL harç yatırıldığı, yine aynı bankanın aynı tarihli ve … numaralı dekontunda … A.Ş açıklamasıyla … Tapu Sicil Müdürlüğü’ne 135,00 TL ödeme yapıldığı görülmekle birlikte dekont metinlerinden bedelin kim tarafından yatırıldığı anlaşılamamaktadır. Davacı şirketin ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacı şirketin 35.537,40 TL intifa terkin bedeline ilişkin … Genel Müdürlük, mahkeme ve noter masrafları hesabında 30/09/2010 tarihinde gider işlemi yaptığı ve sonrasında 05/11/2010 tarihinde … numaralı fatura ile “tapu harcı yansıtması” açıklaması ile fatura ettiği, … yevmiye defter madde numarası ile kayda aldığı tespit edilmekle birlikte ödeme olgusunun bozma ilamında vurgulandığı üzere şüpheye mahal vermeyecek şekilde ispat olunamaması, intifa terkin işleminin Rekabet Kurulu tarafından çıkartılan 2002/2 sayılı Tebliğ ve alınan kararlar nedeniyle sözleşmenin bitimi tarihini takiben davacı şirket tarafından zorunluluk olarak yapılmış olması ve davacı şirketin intifa hakkını mülkiyet sahibi lehine bedelsiz olarak feragat ettiğini açıkça bildirmiş olması sebebiyle intifa terkin harç ve masraflarına ilişkin talebin yerinde olmadığı; sabit yatırım bedellerine ilişkin talebin de mahallinde yapılan keşfen incelemedeki tespitlere nazaran düzenlenen bilirkişi raporlarında talep konusu yatırım harcamalarının doğrudan bir değer artışı sağlamayacağı, uzun vadeli yatırım ve toplam maliyet içinde kısmen göz ardı edilebilecek maliyet bedelleri olduğu, kısa vadeli kullanımlar için bu değer üzerinden ortalama KDV hariç 2.251,27 TL değer artışı sağlayabileceği, davacının davalı tarafa yaptığı otomasyon yatırımlarından istasyonun çalışması için EPDK tarafından dağıtım şirketlerinin sorumlu tutulması, diğer yöndeki yatırımların ise araç girişi için yapılması gereken zorunlu yatırım olması, yapılan bu yatırımın amortismana tabi tutularak itfa edilmiş olması, kullanım amacı, dış çevreden kaynaklı yıpranma, dağıtım şirketi değişikliğinde özellikle otomasyon ve altyapının tekrardan revize edilerek yatırıma tabi tıtulması ve aynı zamanda uyuşmazlık konusu yerin davalı şirket tarafından kullanılmayıp dava dışı … adı altında farklı bir şirket tarafından tadilat yapılmak suretiyle işletiliyor olması nedeniyle davacının sabit yatırım bedeline yönelik talebin de yerinde olmadığı soncuna varılmış, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL harcın peşin alınan 745,85-TL’den mahsubu ile fazladan yatırılan 691,45-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
5-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
23/09/2020

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .