Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1198 E. 2018/1244 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1198
KARAR NO : 2018/1244
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/12/2016
KARAR TARİHİ: 20/12/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili 13/12/2016 harç ikmal tarihli dilekçesi ile; müvekkili ile …. arasında 12/05/2015 tarihinde Konaklama Sözleşmesi imzalandığını, imzalanmış olan bu sözleşme kapsamınad acenta olarak faaliyet göstermekte olduğunu, sözleşmeye göre müvekkilinin aracı olduğu Alman merkezli şirketin 4-7 Mayıs 2015 tarihleri arasında otelde konaklayarak toplantılarını gerçekleştireceklerini, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin davalı otele toplam 101.255,20 Euro ödeme yaptığını, ancak ülkemizde meydana gelen üzücü olaylar nedeniyle, toplantıyı gerçekleştirmek isteyen, yani organizasyon işini müvekkile veren Alman merkezli şirketin yıllık toplantılarını Türkiye’de yapmaktan vazgeçtiklerini, bu durumun müvekkili tarafından davalı otele derhal bildirildiğini, müvekkilinin İstanbul’da meydana gelen terör olayları ve özellikle de Alman vatandaşlarına yönelik bombalı saldırılar nedeniyle planlanan toplantıyı iptal etmek zorunda kaldığını, tüm sözleşme maddelerinin %100 garantisinin 26 Mart 2016 tarihiyle başlayacağı sözleşmenin 6. Maddesinde kararlaştırıldığını, halbuki müvekkili tarafından bulunulan iptal talebi Şubat ayında gerçekleştiğini, davalı otelin buna rağmen bu denli fahiş bir ceza miktarı tahsil etmiş olması, hak, adalet ve nesafet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, taraflarınca davalı otele … Noterliğinin 14 Mart 2016 tarihli ve … yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini, davalı otelin göndermiş olduğu ilk ihtarnameye cevap dahi vermediğini, müvekkilinin iyi niyetli davranışlar karşısında davalı otelin sözleşmede belirtilen meblağın tamamını almış olma rahatlığı ile ihtarnamelerine cevap verme nezaketinde bulunmadığını, bu nedenlerle davalı aleyhine dava hakları ile fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı tutalarak, şimdilik ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte toplam 101.255,20 Euronun tazminini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili 25/01/2017 havale tarihli dilekçesi ile; davalı ile… işletici müvekkili şirket arasında münakit 12/05/2015 tarihli bir Konaklama Sözleşmesi imzalandığının tartışmasız olduğunu, sözleşmenin 5. maddesinde yapılan rezervasyonun iptali ahvalinde “tüm geceleme sayısı kadar iptal ücreti uygulanacağı” nın yazılı olduğunu, sözleşmenin taraflarının tacir olduğu ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 18/2. maddesine göre her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, bu ilkenin sözleşmenin imzası, ifası ve feshi aşamalarının hepsinde gözetilmesi gereken ilke olduğunu, davacının fesih gerekçeleri dikkate alındığında davacının, kendi zararını kendisinin yarattığı, çok açık olarak görülmekte olduğunu, gerekçesiz ve öngörüsüz şekilde sözleşmeyi fesih eden davacının, buna katlanması gerektiğini, o dönemle ilgili olarak Dünya’nın her yerinde bir kısım terörü olaylarının olmakta olduğunu, yurdumuzunda da bundan nasibini aldığını, ancak fesih tarihindeki hadiseler, sözleşme metninde sayılmış olan “savaş-ayaklanma-sivil kargaşa-salgın hastalık” tanımına girmediğini, Alman Dış İşleri Bakanlığının sadece, “dikkatli olun” ikazına dayanılarak sözleşme gerekçesiz olarak iptal olunduğunu, bu nedenlerle sözleşmenin 5. maddesinde “grup oda veya odalara giriş yapılmadığı takdirde tüm geceleme sayısı kadar iptal ücreti uygulanacaktır” hükmü ve Banquet olarak adlandırılan otelin tüm toplantı salonlarının ve restoranının davacıya rezerve edilerek kullanmasına yönelik olarak sözleşmenin 4. maddesinin 2. bendinde yazılı olduğu üzere ve davacının taahhüt ettiği bedel kadar davacıdan alacaklı olduğunu, davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar ittihazını saygı ile talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Talep; taraflar arasında imzalanan 12/05/2015 tarihli Konaklama Sözleşmesi’nin iptalinden dolayı yapılan ödemelerin iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan 12/05/2015 tarihli Konaklama Sözleşmesi’nde: Sözleşmenin tarafları… adını kullanan…AŞ ile … adresinde bulunan … olarak gösterilmiş ve oda kullanımı ile ilgili olarak 04/05/2016 giriş ve 07/05/2016 çıkış tarihi olarak belirlenip günlük oda sayısı 230 oda olarak ve toplam gecelemede 690 geceleme olarak gösterilmiş konaklama durumu oda+kahvaltı, konaklama tipi deluxe oda, tek kişilik deluxe oda fiyatı 150 Euro, çift kişilik deluxe oda fiyatı 175 Euro, tek kişilik toplam meblağ 150 Euro*690 geceleme olmak üzere 103.500,00 Euro olarak kararlaştırılmış, belirtilen oda fiyatlarına boğaz manzaralı … Restoranda açık büfe kahvaltı ve KDV’nin dahil olduğu, oda fiyatlarının günlük %10 komisyonlu olup, oda fiyatına dahil olan oda tiplerinin; 166 deluxe oda, 48 Executive oda, 10 adet junior suite ve 6 adet boğaz manzaralı seniyor suite odanın dahil olduğu belirtilmiş, davacının aracı olduğu Alman merkezli şirketin Türkiye’de meydana gelen üzücü olayları gerekçe göstererek yıllık toplantılarını Türkiye’de yapmaktan vazgeçmeleri üzerine davalı otel sözleşme hükümlerine dayanarak davacı yanın iade taleplerini reddetmiştir. Sözleşmenin 10.maddesinde; hangi hallerin “mücbir sebep” sayılacağı gösterilmiş bulunmaktadır. Bu maddeye göre; savaş, ayaklanma, sivil kargaşa, grev, salgın hastalık, hükümetlerin, belediyelerin ya da diğer yerel veya ulusal idarelerin maliye ve diğer kazai makamların aşırı rezervasyona yol açacak türdeki kararları, yangın veya başka bir sebepten ötürü ayrılan odaların hasar görmesi veya tahrip olması, tadilat, ayrılan odaların hizmete sunulmasını engelleyecek şekilde işçi eksikliği veya yiyecek maddesi temin edilememesi, tüm bunlar topluca zorunlu haller olarak nitelendirilecektir şeklinde düzenlenmiştir. Yine sözleşmenin 5.maddesinde yapılan rezervasyonun iptali halinde; tüm geceleme sayısı kadar iptal ücreti uygulanacağı taraflarca kabul edilmiştir. Davacı taraf ülkede meydana gelen bir kısım terörü hadiseleri üzerine Alman Dış İşleri Bakanlığının “Türkiye’ye seyahat yapılmasının tehlikeli olacağı” yönündeki uyarısı üzerine rezervasyonun iptal edilmek zorunda kalındığını ileri sürmektedir. Yukarıda mücbir sebebe ilişkin sözleşme hükmü değerlendirildiğinde, Alman Dış İşleri Bakanlığının kendi vatandaşlarına yönelik olarak Türkiye’ye yapılacak seyahatlerden dikkatli olunması yönündeki yaptığı bir duyurunun mücbir sebep olarak kabulü mümkün değildir. Kaldı ki, bahsi geçen dönemde meydana gelen münferit sayıdaki olay karşısında ülkede olağanüstü hal, sokağa çıkma yasağı vb bir durum söz konusu olmayıp yine otelin bulunduğu İstanbul’da da tüm resmi kurum ve kuruluşlar faaliyetini sürdürmekte olup, keza alışveriş mahalleri, şehir içi ya da şehirler arası ulaşım, havayolları, eğitim ve sağlık kuruluşlarının faaliyetleri bakımından olumsuz bir durum da bulunmamaktadır. Sözleşmenin yapıldığı tarih 12/05/2015 tarihli olup, örneğin 2015 yılının Ocak ayında da… turizm merkezi niteliğindeki bir alanda bomba atılması suretiyle münferit bir terör eylemi gerçekleştirilmiş bulunmaktadır. Bu durum herkesçe bilinen maruf vakalardan olup sözleşme bundan sonra taraflar arasında imzalanmıştır. Sözleşmeyle kararlaştırılan organizasyonun büyüklüğü ve kapsamı da dikkate alındığında davacının bu nedenle anılan dönem için gelen teklifleri geri çevirmek durumunda kalacak olması karşısında taraflarca ceza koşulu öngörülmesi ve bu itibarla sözleşmeyle öngörülen ceza koşulunun da yerinde olduğu ve ayrıca bu ceza koşulunun ödenmesi için, alacaklının borcun ifa edilmemesi ya da kötü ifa edilmesi sebebiyle zarara uğramış olması şartı da aranmayacaktır. Ceza koşulu zarardan bağımsız olup, sözleşmenin tacir olan tarafları dikkate alındığında ve organizasyon bakımından bu alanda faaliyet gösteren davacı açısından tüm geceleme sayısı kadar iptal ücreti uygulanacağına ilişkin sözleşme hükmünün geçerli olduğu sonucuna varılmaktadır. Bu yönüyle bilirkişilerin sözleşme hükümlerine kısmen aykırı yorumlarına da mahkememizce itibar edilmemiştir. Açıklanan tüm bu sebeplerle yerinde görülmeyen davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 6.436,03 TL’den mahsubu ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde fazla yatırılan 6.400,13 TL harcın davacı yana İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 11,85 TL vekalet harcı ve pul gideri ile 32,50 TL posta ücreti olmak üzere toplam 44,35 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince 28.562,31 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana VERİLMESİNE,
6-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider/delil avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …