Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1193 E. 2018/557 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1193 Esas
KARAR NO : 2018/557
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2016
KARAR TARİHİ : 06/06/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; müvekkili bulunduğ ubanka ile asıl borçlu Hasan Köse arasında Kredi Sözleşmesi imzalandığı söz konusu sözleşme uyarınca asıl borçluya taksitli Ticari kredi kullandırıldığını, davalı asıl borçlunun müvekkili bankadan kullanılan kredi borçlarını geri ödememesi nedeniyle Kredi hesaplarının borçluya keşide edilen … Noterliği’ nin 07/09/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kat edildiği, söz konusu ihtarnameye rağmen borçlunun müvekkili bankaya olan borçlarını ödemediğini, bunun üzerine İstanbul …İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiği ve başlatılan takipte borçlu tarafından haksız itiraz edilmesi üzerine takip işleminin durduğunu” belirtilerek başlatılan icra takibine vaki tüm itirazların iptali ile takibin devamına, davalıların %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı taraf yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi incelemesinde özetle; davalı asıl borçlu …’nin davacı bankadan kullanmış bulunduğu taksitli ticari kredi hesabı kredisinden ötürü borçlu olduğu, taraflar arasında imzalanmış kredi sözleşmesi uyarınca temerrüt faiz oranının yıllık %100 olarak hesaplandığı ve davacı talebinin de kredi sözleşmesi koşullarına uygun bir şekilde yıllık %100 oranında bulunduğu, davalının itirazın iptalinin 28/10/2016 takip talep tarihi itibariyle 3.724-TL asıl alacak yıllık %100 temerrüt faiz oranı üzerinden 4.230,88 TL temerrüt faizi ve 211,54 TL faizin %5’i bsmv tutarı olmak üzere toplam 8.166,42 TL üzerinden yapılması hususunun Yüksek Mahkemenin takdirlerinde bulunduğu, 28.10.2016 takip tarihinden itibaren de 3.724 TL asıl alacak matrahı üzerinden yıllık %100 oranında temerrüt faizi talep edebileceği, tarafların 199,73 TL ihtarname masrafı, sair masraf, tazminat ve benzeri diğer taleplerin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, sonuç ve kanaatine varmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf bankacılık hizmetleri sözleşmesine istinaden davalı şirkete verilen kredi borcundan kaynaklanan alacak olup olmadığı varsa miktarı üzerinde toplandığı anlaşılmakla;
Dosyada mevcut alanında uzman bilirkişi tarafından yapılan tespitlerde davacının davaya konu hukuki ilişki sebebiyle asıl alacak 3.724,00 TL, 4.230,88 TL işlemiş faizi ve 211,54 TL faizin %5 bsmv alacaklı olduğunun belirlenmiş olması, kredi sözleşmesi ve hesap kat ihtarnamesi, davalının hesap durumu, yapılmış bir ödeme var ise bunun banka kayıtlarına geçmesinin gerekliliği dikkate alınarak (misal için bkz. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Esas No : 2015/8328, Karar No: 2017/2710 sayılı ilamı) ve bilirkişi tarafından belirlenen faiz doğrultusunda davacının davasının 2004 sayılı İİK md. 67 gereğince “genel hükümler dairesinde” kısmen ispat edildiği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Alacak likit olup davalının takibe itirazı haksız bulunduğundan 2004 sayılı İİK md. 67/2 gereğince davacı yararına icra-inkar tazminatına karar verilmiştir.
İcra-inkar tazminatı ile ilgili olarak; Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : … ve Karar No : … sayılı kararında “2004 sayılı İİK’nun 67. maddesinin 2. fıkrasında; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötüniyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Daire’leri ve Hukuk Genel Kurulu’nun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında İİK’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Borçlu, ne kadar borçlu olduğunu yada olmadığını her zaman kendi elinde olan delil ve bilgilerle bilme ve araştırma olanağına sahip olmayabilir. Borçlu, açıkça belli olmasa bile ne kadar borçlu olduğunu objektif kriterlere göre tespit edebiliyor veya edebilecek durumda yada tespit edebilmek için gerekli olan unsurlara ve bilgilere sahipse, alacak likit ve muayyen sayılır. Takibe konu alacağın yargılama faaliyetine ihtiyacı olup olmadığı takip talepnamesinde belirtilen rakamlarla, yargılama sonunda ortaya çıkan rakamların farklı ve takip talepnamesinden daha az olmasından da anlaşılabilir. İtirazın iptali davasına konu olan alacağın gerçek miktarının hesaplanması bilirkişi incelemesini gerektiriyorsa, takibe konu olan alacağın miktarı belli olmaktan çıkmıştır.” görüşüne yer verilmiştir. Her ne kadar dosyamızda bilirkişi incelemesi yapılmış ise de takipteki miktar ile çıkan miktarın kısmen aynı olması, uyuşmazlığın alacağın miktarı ile ilgili değil var olup olmadığı noktasında toplandığından incelemenin alacağın var olup olmadığı hususunda mahkememizce yaptırılmış olması, davalının banka kayıtlarından borç miktarı tetkik edip tespit etme imkanı bulunması sebepleriyle alacağın likit olduğu kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
2-Davalının İstanbul … İcra müdürlüğünün…Esas sayılı takibe itirazının kısmen İPTALİNE, takibin kaldığı yerden asıl alacak 3.724,00 TL, 4.230,88 TL işlemiş faizi ve 211,54 TL faizin %5 bsmv, 199,73 TL ihtar masrafı tutarı Toplam: 8.366,15 TL ve faiz üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin 8.365,27 TL bakımından davanın REDDİNE,
3-Kabul edilen alacağın (8.366,15 TL) %20’ı tutarında icra inkar tazminatı olan 1.673,23 TL takdirine, takdir olunan bu icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 571,50-TL nisbi ilam harcından peşin alınan 285,74-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 285,76-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 285,74-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 33,50-TL, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 114,00-TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam 1.319,00-TL’nin red ve kabul oranına göre 659,53-TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp davacı tarafa VERİLMESİNE,
7-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekili ve davalı asil yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır