Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1150 E. 2019/897 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1150 Esas
KARAR NO : 2019/897

DAVA : MADDİ- MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 29/11/2016
KARAR TARİHİ : 28/11/2019

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine mahkememize açılan; “Maddi- Manevi Tazminat” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı sigorta şirketinin ZMMS ile davalılardan sigortalı …şirketinin işleteni ve maliki olduğu … ve … plakalı çekici ve römorku, diğer davalı …’ ın sevk ve idaresinde iken 24/08/2016 tarihinde müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilinin malul olduğunu, bu minvalde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 1.500,00 TL maddi tazminatın işleten ve sürücü yönünden oloay tarihi, sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek faizi, 150.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte işleten ve sürücüden, yargılama masrafları ve vekalet ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

S A V U N M A /
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: Kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesinin gerekli olduğunu, kusur ve maluliyet ve zarar hesaplarının Yargıtay içtihatları doğrultusunda yaptırılması gerektiğini, müvekkilinin yalnızca poliçe limiti dahilinde maddi zarardan sorumlu olabileceğini, beyanlarının kabul anlamına gelmediğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: Kazaya karışan … plakalı aracın… Sigorta tarafından … numaralı kasko poliçesi ile sigortalandığını, sigorta poliçesinin hukuksal koruma ve manevi tazminat olmak üzere toplam 250.000,00 TL üzerinden kombine tek limit ile sınırlı olduğunu savunmuş, bu itibarla davanın adı geçen sigorta şirketine ihbar edilmesini istemiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.

G E R E K Ç E /
Dava; 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’ nun 54. ve 56. Maddeleri ile, 2918 Sayılı Yasa’ nın 85 ve takip eden maddeleri uyarınca açılmış ” maddi ve manevi tazminat ” davası niteliğindedir.
Dosyada mübrez kayıtlardan … ve … plakalı çekici ve römorkun davalı … şirketi adına kayıtlı olduğu ve davalı … şirketi tarafından ZMMS ile sigortalandığı görülmüştür.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, dava dosyası tarafların kusur oranları ve yoksunluk hesaplarının yapılması hususunda bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu …İhtisas Dairesi 23/07/2018 tarihli ve 13213 karar numaralı raporunda: Davacının meydana gelen kaza neticesinde %89 oranında beden gücü kaybına uğradığı ve iyileşme süresinin 15 ay olarak belirlendiği belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda kusura ilişkin olarak yapılan incelemede; Davalı sürücü …’ın yerleşim yeri içinde bulunan bir kavşak kesiminden dönüş (sola) manevrası yaptığını, bu durumda kendisinin, dönüşle ilgili işareti verdikten başka, giriş yapacağı yoldaki taşıt ve yaya hareketlerine karşı müteyakkız bulunması, dönüş manevrası sırasında cüsseli taşıtının tekerleklerinin tarayacağı alanı göz önüne alarak vc sesli uyarıda da bulunmak suretiyle, son derece düşük hızla dönüş manevrasını gerçekleştirmesi gerekeceği, edinilen bilgilerin olayın cereyan tarzı ışığında irdelenmesi sonucunda, davalı sürücü …’ın, belirtilen hususlara riayet etmediği, anılan kavşak kesiminden gerekli uyan tedbirlerini almadan ve gerektiği ölçüde dikkatli ve tedbirli davranmaksızın dönüş yaptığı esnada, yola girmiş bulunan yaya çocuğu, ifadelerinde de bizzat belirttiği üzere, farkedemeyip, kendisine çarpmak suretiyle kazaya karıştığı anlaşıldığı, davalı sürücü …’ın, tedbirsiz, dikkatsiz, özen yükümlülüğüne ve dönüş kurallarına aykırı şekilde hareket ettiği, seyir güvenliği bakımından hatalı bu sevk vc idaresinin, kazanın meydana gelmesinde birinci derecede %75 oranında etkili bulunduğu, Davacının bir kavşak kesiminden ancak, motorlu taşıtların kendisi için tehlike arz edecek hareketlerinden sakınmayıp, dönüş yapmakta olan kamyonun konumu ve hareketlerini yoldaki kendi konumu ile birlikte değerlendiremeyerek, bu taşıtın önünden gerekli dikkat vc özeni göstermeksizin karşıdan karşıya geçiş yapmakla, kendi can emniyetini kollama hususunda ihmal gösterdiği ve kazada %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Aktüer hesaplamasına ilişkin olarak ise; 14.05.2015 tarihinde 23355 sayı ile Resmi gazetede yayımlanan “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Ek”inde belirtildiği üzere, kaza tarihi 01.06.2015 tarihi ve sonrasında gerçekleşen kazalar için yürürlüğe giren Destek Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplamasına göre; davacının işgöremezlik zararının 409.033,46 TL olduğu belirtilmiştir.
Kanun koyucu, davaya dayanak edilen 6098 Sayılı Borçlar Yasası madde 49′ da; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğunu belirtmiştir.
Öte yandan, 2918 Sayılı Kanunun 85 maddesi” Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde düzenlenmiş olup, davalılardan … şirketi kazaya sebebiyet veren aracın maliki olduğundan meydana gelen olaydan araç maliki- işleteni olarak sorumludur.
Aynı kanunun 91. Madde (Değişik: 17/10/1996 – 4149/33 md.) yollamasıyla 85. Maddede sayılan sorumluluklarının karşılanması üzere ZMMS Sigortacısı olan davalı sigorta şirketleri de poliçeleri kapsamında hükmedilen maddi tazminattan sorumlu olup, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı sigorta şirketi, işletenin ve dolayısıyla sürücünün verdiği zararları teminat altına aldığına göre, davalı sigorta şirketi maddi zarardan (poliçede manevi tazminata ilişkin herhangi bir anlaşma maddesi yer almadığı sürece) müşterek ve müteselsilen sorumlu olacağından, davacı, davalı sigorta şirketinden maluliyetine ve zararlarına ilişkin tazminat isteyebilecektir. Özetle, davalı sürücü ve maliki ile beraber sigorta şirketi de maddi zarardan sorumludur.
Bahsedilen bilirkişi raporunda yapılan hesaplama Mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya uygun bulunduğundan davacının mağduriyetine ilişkin olarak talep ettiği maddi tazminata yönelik davasının davalı sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde olmak üzere kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminata ilişkin isteme gelinince; meydana gelen kazada kazada yaralanan davacının manevi tazminat talebi yönünden 6098 Sayılı BY’ nin 56 maddesinde ön görülen koşulların gerçekleştiği tartışmasız olduğundan, davacı yararına bir miktar manevi tazminata hükmedilmelidir.
Tarafların sosyal ekonomik durum araştırmaları yapılmış gelen cevabi kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinde, ekonomik ve sosyal durum araştırması yönünde ve TBK 56.(eBK47.)maddesi hükmüne göre, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün niteliği ve bir ceza olmayıp, mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasına da amaç edinmemiş olması, zarar görende zenginleşme ve zarar sorumlusunda fakirleşme sonucunu doğurmaması gerekleri, olayın oluş şekli, kusur durumu, zarar görenin konumu ve geçiçi ve sürekli işgöremezlik durumlarının birlikte değerlendirilmesi gerekir.
Olayın gerçekleşme biçimine ve davacının beklenmedik ani yaralanması, hayatında sekteler olması, geçici ve kalıcı iş göremezlik ve oranı, davalı sürücünün kusur oranına göre davacının ruhsal sağlığının zarar görmesi doğaldır.
Manevi tazminat, duyulan ve duyulacak elem ve acıya karşılık olarak takdir edilen bir para veya edimdir. Manevi tazminat namı altında ödetilecek paraya tazminat veya ceza olarak değil, zarara uğrayanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzeyen bir fonksiyon olarak bakılması gerekir.
Yukarda değinildiği üzere manevi tazminat adı altında verilecek (genel olarak) para; çekilen acıları yeterince dindirmek, bozulan ruhsal düzeni dengelemek, kırılan yaşama arzusunu tazelemek, yaşama yeniden bağlanmayı sağlamak şeklinde özetlenebilir.
O halde, davacı lehine takdir edilecek 112.500,00 TL miktarlı manevi tazmin hakka, hukuka ve hakkaniyete uygun düşeceği kanısıyla davanın kısmen kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulü ile; 409.033,46 TL tazminatın (davalı sigorta şirketi bu miktarın 310.000,00 TL’lik kısmından sorumlu tutulmak kaydıyla) ve davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden 24.08.2016 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile; taktiren 112.500,00 TL manevi tazminatın 24.08.2016 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Şti ile …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Manevi tazminat talebi bakımından fazlaya ilişkin istemin taktiren REDDİNE,
3-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 27.941,10 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ve tamamlama yoluyla yatırılan 1.909,45 TL’ nin mahsubu ile bakiye 26.031,65 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına(davalı … A.Ş. bu miktarın 19.729,00 TL’ sine kadar sorumludur.), davacı tarafından peşin ve tamamlama ile yatırılan 1.909,45 TL’ nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine (davalı … A.Ş. Bu miktarın 1.447,15 TL’ sine kadar sorumludur),
4-Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 7.684,87 TL karar ve ilam harcının davalılar … Şti ile …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı parası, 433,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 697,50 TL ATK ücreti olmak üzere toplam; 2.359,70 TL’ nin davanın kabul edilen miktarına göre 2.201,41 TL’ sinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine (davalı sigorta şirketi bu miktarın 1.220,75 TL’ sine kadar sorumludur), arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … Şti tarafından yapılan 224,70 TL müzekkere ve posta giderinden ibaret yargılama masrafının davanın reddedilen miktarına göre 16,16 TL’ sinin davacıdan alınarak adı geçen bu davalıya ödenmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maddi tazminat davası yönünden hesap ve takdir edilen 30.311,34 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine (davalı … A.Ş. Bu miktarın 24.550,00 TL TL’ sine kadar sorumludur),
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca manevi tazminat davası yönünden hesap ve takdir edilen 11.750,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Şti ile …’tan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca manevi tazminat davasının reddedilen miktarı yönünden hesap ve takdir edilen 4.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Şti’ ne ödenmesine,
10-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider/delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgililere iadesine,
Dair, karar hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı diğer davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip