Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1077 E. 2020/344 K. 07.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1077
KARAR NO:2020/344

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:04/11/2016
KARAR TARİHİ:07/09/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraf ile işletilmekte olan otellere (…) verilecek hizmetleri konu alan 15/02/2013 tarihli … Rezervasyon sistemi kullanım sözleşmesi imzalandığını, müvekkil tarafından hizmetlerin sunulduğunu, verilen hizmet ücretlerinin bir kısmının sistemin kullanılmasından kaynaklı yıllık sabit ücretler bir kısmının da online sistemden gelen rezervasyon komisyonları olduğunu, davacı tarafından toplam 11 adet fatura kesildiğini, davalı tarafın 2 ayrı ödeme kaleminde çeşitli tutarlarda ödeme yaptığını fakat kalan borcunu ödemediğini, …. İcra müdürlüğünün (… E) … Esas sayılı takip dosyasından başlatılan takibe itiraz edilerek takibin durduğunu belirtmiş ve itirazın iptaline takibin devamına, davalının dava konusu borcu ticari avans temerrüt faiziyle ödemesine, alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının karar tarihinde ödeme gününe dek işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap ve 2. Cevap dilekçelerine özetle; usule ilişkin olarak yetki, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduğu, esasa ilişkin olarak da, müvekkilin borçlu olduğu iddia edilen …’i 04/12/2013 tarihinde devrettiğini devir sonrası borçlardan sorumlu olmadığını, 04/12/2013 tarihinde müvekkilin İstanbul şubesini kapattığını davaya konu faturaların bir çoğunun terk işlemi sonrasına ait olduğunu, davacının devralan şirkete hizmet verdiyse de bu ticari ilişkiden sorumlu olmadığını, davalı ile hiçbir ticari ilişkilerinin olmadığını, daha önce hizmet veren … Ltd. Şti.’ye borçlarının olmadığını, ödeme belgelerini sunduklarını, ayrıca sunulan dekontlar dışında dekontlar ve ödemeler olduğunu belirterek, davanın reddini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı (Eski Esas no: …) dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, …. İcra Müdürlüğünün (… Eski Esas) … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 6.082-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür.
Davalı/borçlu tarafından, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası’na yapılan itirazda, … İcra Müdürlüğü’nün yetkisine itiraz edildiği ve yetkili icra müdürlüğü’nün, … icra daireleri olduğunun beyan edildiği, böyle bir durumda Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre (YHGK, 28.03.2001 tarih ve 2001/19-267 Esas-2001/311 Karar; 20.03.2002 tarih ve 2002/13-241 Esas-2002/208 Karar, Yargıtay 3. H.D. 26/03/2018 tarih ve 2016/14324 Esas-2018/2929 Karar, Yargıtay 19. H.D. 05/04/2018 tarih ve 2016/17418 Esas-2018/1859 Karar sayılı kararları), öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı üzerinde durularak bir karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, mahkememizin 06/06/2017 tarihli celsesinde davalı vekilinin icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine ilişkin itirazının, taraflar arasında akdedilen sözleşmede İstanbul mahkeme ve İcra müdürlüklerinin yetkisi kabul edilmiş olduğundan reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Yine davalı vekili tarafından her ne kadar Husumet ve Zamanaşımı itirazında da bulunulmuş ise de, mahkememizin 06/06/2017 tarihli celsesinde, davalı yanın husumet itirazının, davacı yanın ünvan değişikliği yapmış olması nedeniyle, yerinde görülmediğinden reddine, zamanaşımı itirazının da, icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesi, davacı yana tebliğ edilmediğinden buna ilişkin itirazın da reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Dava; taraflar arasında akdedilen 15/02/2013 tarihli … Rezervasyon Sistemi Kullanım Sözleşmesi kapsamında düzenlenen fatura alacaklarına yönelik olarak başlatılan icra takibine ilişkin itirazın iptali ile takibin devamı ve % 20 icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasında akdedilen, 15/02/2013 tanzim ve imza tarihli … Rezervasyon Sistemi Kullanım Sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin taraflarının …. Ltd. Şti. (… Hotel) ve … …. Şti. (Davacı şirketin eski Unvanı) olduğu, sözleşmenin geçerlilik süresinin imza tarihinden itibaren 2 yıl olduğu, sözleşme taraflarından herhangi birisinin sözleşme sona erme tarihinden 90 gün öncesine kadar noter kanalıyla fesih ihtarında bulunmaması halinde sözleşmenin 2 sene daha uzayacağı, herhangi bir yazılı bildirim olmaması halinde sözleşmenin bu şekilde davamlılığını sürdüreceği, sözleşmedeki hak ve borçların otelin mülkiyetinin değişmesi veya otel yönetimin değişmesi durumunda yeni hak sahibine veya yeni yönetime herhangi bir işleme gerek olmaksızın devredileceği ve devamlılığını sürdüreceği, sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul merkez Mahkeme ve İcra dairelerinin yetkili olduğu hususlarının düzenlediği görülmüş ve ayrıca dosya kapsamından, taraflarca aralarında akdedilen sözleşmenin fesih edildiğine dair herhangi bir belgeye rastlanmamıştır.
Dava konusu somut olayda öncelikle, ispat külfetinin hangi tarafta olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir.
Davalı vekili tarafından dava dilekçesinde, müvekkilin borçlu olduğu iddia edilen …’i 04/12/2013 tarihinde devrettiği, devir sonrası borçlardan sorumlu olmadığı, 04/12/2013 tarihinde müvekkilin … şubesini kapattığı, davaya konu faturaların bir çoğunun terk işlemi sonrasına ait olduğu, davacının devralan şirkete hizmet verdiyse de bu ticari ilişkiden sorumlu olmadığı, davalı ile hiçbir ticari ilişkilerinin olmadığı, daha önce hizmet veren … Ltd. Şti.’ye borçlarının olmadığı, ödeme belgelerini sundukları, ayrıca sunulan dekontlar dışında da dekontlar ve ödemeler olduğu beyan edilerek, her ne kadar davacı ile aralarındaki akti ilişkiyi inkar etmiş ise de, daha önce hizmet veren … Ltd. Şti. İle aralarındaki akdi ilişkinin kabul edildiği, … şirketinin de davacı şirketin eski unvanı olduğu ve böylece dolaylı olarak davacı ile olan akdi ilişkinin de kabul edildiği, ayrıca … Ltd. Şti.’ye borçlarının olmadığı, ödeme belgelerini sundukları, ayrıca sunulan dekontlar dışında da dekontlar ve ödemeler olduğu beyan edilerek de ödeme def’inde bulunulduğu, bu haliyle de somut olayda, ispat külfetinin ödeme def’inde bulunan davalı/borçluda olduğu anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmıştır.
Mahkememizce, toplanmasına karar verilen tüm deliller toplanmış, 06/06/2017 tarihinde davalı yan kayıtlarının incelenmesine karar verildiği 23/10/2017 tarihinde … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı …. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunda, Bilirkişi …’ in tanzim ettiği raporda ;” Davalı şirketin 2013-2014-2015 ve 2016 yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda davacı şirket ile davalı şirket arasında davacı şirket satıcı, davalı şirket de alıcı olmak üzere 2013 yılında gerçekleşen bir ticari ilişkinin olduğu ve bedelinin davacı şirket tarıfından ödendiği, 2014-2015 ve 2016 yıllarında ise herhangi bir ticari ilişkinin görülmediği davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre davacı şirketin davalı şirketten herhangi bir alacağının olmadığı davalı şirketin incelen ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu tespitinin yapıldığı, sonrasında mahkememizin 26/02/2018 tarihli duruşmasında davacı yan kayıtlarının yerinde incelenmesine ve alacak miktarının belirlenmesi ve ayrıca talimat raporunda tespit edilen hususların değerlendirilmesi yönünden SMM ve Sektör bilirkişisinden rapor alınmasına karar verildiği bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle; “Takip tarihi itibariyle davacının ticari defterlerinde davalıdan 5.998,69 TL alacaklı gözüktüğü, sözleşme hükümlerine göre kararlaştırılan 100 Euro+KDV … kurulum bedelinin 279,41 TL tutarındaki fatura ile davalı yana fatura edildiği davalı yanın 279,41 TL tutarında YKB hesabından EFT yaptığı ancak kurulum bedeline ilişkin faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, rezervasyonların ilk olarak nisan ayında başladığı ve bu aya ait düzenlenen faturaların davalı kayıtlarında yer aldığı, faturalar toplamı 659,68 TL’nin davalının … hesabından EFT ile davacıya ödendiği, ancak davalı defterlerinde banka yoluyla yapılan ödemelere ilişkin kayıtların yer almadığı, davalı defter ve kayıtlarında yer alan 5 adet Fatura bedeli 1.682,59 TL’nin tek kalemde Nakit ödenen açıklamasıyla ödenmiş olarak gösterildiği fakat ödemeye ilişkin dosya içerisinde herhangi bir belgenin (1.682,59 TL nakit ödeme ile ilgili tediye makbuzu) yer almadığı, davacı tarafından davalı adına düzenlenen ocak 2014 tarihli faturaların 2013 yılı Kasım-Aralık dönemine ait olduğu, … Vergi Dairesinin 04/08/2017 tarihli yazısı ekinde sunulan tutanakta davalıya ait şube iş yerinin 01/01/2013 tarihinde faaliyete başladığı, 04/12/2013 tarihinde ise terk ettiğinin bildirildiği, davacı tarafından sözleşme kapsamında verilen ve faturalandırılan toplam 6.937,78 TL bedelindeki hizmet karşılığında davalı yanın toplam 939,09 TL tutarında banka kanalıyla ödeme bulunduğu dikkate alındığında takip tarihi itibariyle davacı yanın davalıdan 5.998,69 TL (6.937,78-939,09) alacaklı olduğu, dosya içerisinde davalıya icra takibinden önce ihtarname gönderildiğine dair bir iddia ve delil bulunmadığı ve sonuç itibariyle davacı yanın takip tarihi itibariyle davalıdan 5998,69 TL alacaklı olduğu davalının icra takibi ile temerrüte düştüğü, takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarının bulunmadığı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunun denetlenmesinde, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından, iş bu rapora itibar edilmiş ve hukuki yönleri ayrık olmak üzere yapılan tespitler bakımından hükme esas alınmasına karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin, 18/02/2020 tarihli celsesinde; davalı vekiline, müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarında ödenmiş olarak kayıt altına alınan 07/06/2013, 11/06/2013, 17/07/2013, 24/07/2013 ve 03/10/2013 tarihli faturalara ilişkin varsa ödeme belgelerini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin sürede ödeme belgesi sunulmadığı taktirde, mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtarına şeklinde süre verildiği, duruşma zaptının davalı vekiline tebliğ edildiği, ancak davalı vekili tarafından verilen kesin süreye rağmen beyanda bulunulmadığı ve belge de sunulmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, yapılan yargılama, toplanan deliller, … 3.İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı icra takip dosyası, fatura sureti ve tüm dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasında akdedilen 15/02/2013 tarihli … Rezervasyon Sistemi Kullanım Sözleşmesi kapsamında düzenlenen fatura alacaklarına yönelik olarak başlatılan icra takibine ilişkin itirazın iptali ile takibin devamı ve % 20 icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olduğu, davacı alacaklı şirket tarafından, davalı borçlu şirket aleyhine, …. İcra Müdürlüğünün (… Eski Esas) … Esas sayılı dosyasından, 6.082,00 TL alacak için ilamsız takiplerde ödeme emri düzenlendiği, davalı/borçlu şirket vekilinin yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalı vekilinin itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, dava konusu uyuşmazlığın, icra takibine dayanak faturalara ilişkin hizmetin verilip verilmediği, verildi ise bedelinin ödenip ödenmediği noktalarında toplandığı, davalı yanca her ne kadar davacı ile aralarındaki akti ilişkiyi inkar edilmiş ise de, daha önce hizmet veren … Ltd. Şti. İle aralarındaki akdi ilişkinin kabul edildiği, … şirketinin de davacı şirketin eski unvanı olduğu ve böylece dolaylı olarak davacı ile olan akdi ilişkinin de kabul edildiği, ayrıca davalı yanca … Ltd. Şti.’ye borçlarının olmadığı, ödeme belgelerini sundukları, ayrıca sunulan dekontlar dışında da dekontlar ve ödemeler olduğu beyan edilerek de ödeme def’inde bulunulduğu, bu haliyle de somut olayda, ispat külfetinin ödeme def’inde bulunan davalı/borçluda olduğunun anlaşıldığı, bu kapsamda dava konusu somut olaya ilişkin olarak tüm delillerin toplandığı, bilirkişi raporları alındığı, alınan raporlardan SMM ve Sektör bilirkişisinden heyet raporunun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğunun anlaşıldığı ve iş bu rapora itibar edildiği ve hukuki yönleri ayrık olmak üzere yapılan tespitler bakımından hükme esas alınmasına karar verildiği, alınan rapor sonucu davacı yanın davalıdan 5998,69 TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı, davalı yanca her ne kadar … Ltd. Şti.’ye (davacı yanın eski unvanı) ödeme yapıldığı iddiasında bulunulmuş ise de ödeme iddiasının usulüne uygun yazılı delillerle ispat edilmediği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davanın 5998,69 asıl alacak yönünden kabulüne, ayrıca takip konusu alacağın likit olduğu ve davalı/borçlunun takibe itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından hükmolunan itirazlı alacağın %20’si üzerinden takdir olunan 1.199,73 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı borçlunun …. İcra Md. … Esas sayılı ( eski esas no: …) dosyasına yönelik itirazının 5.998,69-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar ( 5.998,69-TL ) üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan alacağın %20′ si oranında hesaplanan 1.199,73-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 409,77-TL karar ve ilam harcından 103,87-TL peşin yatırılan harcın mahsubu ile geriye kalan 305,90.-TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA,
4-Davacı tarafça yatırlan 103,87 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan (Başvuru ve vekalet harcı) 33,50-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan(Talimat, bilirkişi tebligat ve dosya masrafı) 2.193,20-TL olmak üzere toplam 2.226,70-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.196,19-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 83,31 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE,
8-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
9-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/09/2020

Katip …

Hakim …