Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1020 E. 2018/974 K. 22.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1020 Esas
KARAR NO : 2018/974
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/10/2016
KARAR TARİHİ: 22/10/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İstirdat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … ile yapmış olduğu ticaret sonucunda 25.04.2016 tarihinde iki adet çeki teslim aldığını, yapılan alışveriş sonucu müvekkil şirket adına iş bu çekleri pazarlamacı olarak çalışan … teslim aldığını, …’nun piyasadan çekleri toplamak ve belli aralıklarla bu çekleri müvekkil şirkete teslim etmekte olduğunu, dava konusu yapılan çeki teslim alan müvekkil şirket çalışanı …’nun evine hırsız girerek çekleri ve bir kısım kıymetli eşyaları çaldığını, Hırsızlık olayı sonrası şirket çalışanı şikayetçi olduğunu ve savcılık soruşturması başladığını, İstanbul Anadolu Adliyesi …ATM çeklerle ilgili ödemeden men kararı verdiğini, sonuç olarak davanın kabulüne karar verilmesini, çekle ilgili olarak davalı tarafından başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı takibin davalının yetkili ve meşru hamil olmaması nedeniyle iptaline, ihtiyati tedbir talebinin kabulüyle yargılama sonuna kadar icra takibinin durdurulmasına, karar verilmesini ve vekalet ücreti, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmektedir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı 3. Şahıs …’ın keşide ettiği hamiline yazılı 7.000TL bedelli çek çeşitli cirolar sonucunda müvekkiline ciro ve teslim edildiğini, çek vadesinde ödenmediğinden İstanbul … İcra Müdürlüğünden icra takibi başlatıldığını, ihtiyati haciz kararı alındığını, daha sonrasında ihtiyati tedbir kararının reddine mahkemece karar verildiğini müvekkilinin TTK.790ncı maddesi gereğince çeki elinde bulunduran yetkilinin hamil olduğunu nitekim çekle ilgili İhtiyati Haciz kararı alınmak üzere İstanbul … Asliye ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile müracaat edilmiş ve mahkemece 13.10.2016 tarihinde İhtiyati Haciz Kararı verildiğini, sonuç olarak davacı tarafın çek üzerinde hiçbir sıfatı olmadığından aktif husumet ehliyeti yokluğundan müvekkil TTK nun 790ncı maddesi gereğince yetkili hamil olduğundan haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesi yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini cevaben talep etmektedir.
G E R E K Ç E /
Mahkememizce alınan 16/07/2018 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacı …Şti. Ve dava dışı …-…’in ticari defterlerinin tasdiklerinin TTK hükümlerine uygun olarak yapıldığı, kayıt nizamı bakımından VUK hükümlerine uygun olduğu, yaptığı davacı için delil niteliği taşıdığı anlaşıldığını, taraflar arasında faturaya dayalı bir ticari ilişki olmamasına karşılık davacının dava dışı …’dan zaman zaman çek aldığı ve bu çekleri muhasebe defterlerine işlediğinin görüldüğünü, dava konusu 7.000,00-TL tutarındaki çekin 25/04/2016 tarihinde davacı şirket çalışanı tarafından dava dışı …’dan teslim alındığına dair evrak dosya muhteviyatında olduğunu, bu çekin bir gün sonra evinden çalındığına dair karakol beyan zaptının da dosyada bulunduğunu, bu çerçevede mevcut evrak ve muhasebe kayıtlarından çekin dava dışı … tarafından davacı …Şti.ne verildiğine dair davacının iddiasının evrak ve muhasebe kayıtlarından teyit edildiği, aralarında faturaya dayalı bir ticari ilişki bulunmamasına karşılık dava konusu çekin davacı ve dava dışı … Şirketlerinin resmi defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların diğer taleplerinin değerlendirilmesinin sayın mahkemenin yetkisinde olduğunu bildirerek rapor sunulmuştur. Açılan davada uyuşmazlık davaya konu çekin istirdatı için gerekli olan şartların olup olmadığı ve bu şartların davacı tarafından ispat edilip edilemediği noktasında toplanmıştır.
Yargıtay…Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No : …sayılı ilamında ” Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, TTK.’ nın 704. maddesine dayalı olarak çek istirdadı talebinde bulunulduğu, kambiyo senetlerinde imzaların istiklali ilkesi geçerli olup, çeki ciro eden lehtar davacının imzasının sahte olmasının diğer cirantaların imzalarının geçerliliğini etkilemeyeceği gibi davalı hamilin diğer cirantalara başvurma hakkını da etkilemeyeceği, davacı tarafından TTK.’nun 704 ve 730/1 maddesinin 5. bendi ve TTK.’nun 599 maddesi gereğince davalının çeki kötüniyetli iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusurlu olduğunun ispat edilemediği, TTK.’nun 704. maddesi gereğince çekin iadesine ilişkin koşulların somut olayda gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine” dair ilk derece mahkemesi kararı onanmıştır.
Yargıtay …Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No : …sayılı ilamında da ” Dava, çek istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece dava konusu çeklerde davacının ciro silsilesinde imzasının bulunmadığı gerekçesiyle aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde, “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” belirtildiği üzere istirdat talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup, davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir. Bu itibarla, mahkemece dava konusu çeklerde dava dışı … Kitabevi – Murat Bulut’un beyaz cirosunun bulunduğu, davacının söz konusu çekleri bu kişiden aldığını ve bu kişi ile arasındaki çek alış verişine dair fatura ve diğer belgeleri ibraz etmiş olduğuna göre davacının söz konusu çeklerin lehtarı olduğunun kabulü ile anılan yasal düzenleme karşısında ispat yükü üzerinde bulunan davacının, senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiği nazara alınarak işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle karar verilmesi doğru görülmemiş” içtihadı bulunmaktadır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No:…, Karar No: … sayılı ilamında ise “Dava, çek istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece dava konusu çekin davacının işyerinden çalınarak sahte imza ile davalıya teslim edildiği, hırsızlık olayının mutlak defi niteliğinde olduğu, iyiniyetli olsun olmasın herkese karşı ileri sürülebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece yapılan imza incelemesinde davacı adına atılan imzanın davacıya ait olmadığı
tespit edilmiş ise de 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesinde ‘Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır. hükmü ile TTK’nın 792. maddesindeki ‘ Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” görüşüne yer verilmiştir.
Dosyada sureti mevcut çek incelendiğinde; çekte ciranta olarak yer alan dava dışı … – …’den sonra ciranta olarak davalı … isim ve imzasının bulunduğu bu iki cirantadan sonra … isimli şirket cirosuna taşar vaziyette davalı cirosunun yer aldığı, çıplak gözle bile bakıldığında bu cironun araya sıkıştırılmak suretiyle atılmaya çalışıldığı, davacı ve dava dışı şirket … kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi sonucunda yapılan tespitlerle çekin dava dışı … tarafından davacıya teslim edilmiş olduğunun kayıtlar ile birbirini doğrulamış olması, inceleme günü davalının defter ibraz etmeyerek ve davalı defter ibrazından kaçınmakla davacı defterleri ve dosyadaki delillerin esas alınması gerektiği, davalının bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını mahkememizce kabul etmiş sayılması ( Aynı yönde bkz Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No : 2016/2759, Karar No: 2017/5005 sayılı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2014/11-1159 Karar No : 2016/967, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3858 , Karar No: 2017/2944 sayılı ilamları ), davalının kendinden önceki cirantayla ticari ilişkisinin bulunmadığı, davacının çekin çalındığına dair savcılığa suç duyurusunda bulunup bu hususta soruşturmanın devam olunduğu, ciro silsilesinin bu haliyle bozuk olduğu, beyaz ciro savunması bakımından ticari defter kayıt durumunun savunma ile aynı yönde olmaması, mevcut delil durumuna göre davalının çeki iktisapta iyiniyetli olmadığı kanaatine varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
2-Davaya konu … Bankası … şubesi’ne ait keşidecisi … olan 30.09.2016 tarihli 7.000,00 TL bedel ve … nolu çekin davalıdan İSTİRDATINA, davalı tarafça başlatılan İstanbul …İcra Müd. … nolu takibin İPTALİNE,
3-Alınması gereken 478,17-TL harçtan peşin alınan 119,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 358,62-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin olarak yatırdığı 119,55-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 33,50-TL, bilirkişi ücreti 800,00-TL, posta gideri 111,00-TL olmak üzere toplam 944,50-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı , kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …