Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1019 E. 2021/872 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1019 Esas
KARAR NO:2021/872 Karar

DAVA:Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/10/2016
KARAR TARİHİ:06/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, 30.05.2016 tarihi itibariyle 6.315,84 TL olan cari hesap alacağının müvekkili şirketten tahsili için 10.06.2016 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkili şirketin, takipten habersiz olarak 19.08.2016 tarihinde davalı şirketin … Bankası’nın …. Sitesi/ İstanbul Şubesi, … IBAN numaralı hesabına “vanilya yemek hizmetleri cari ödeme” açıklaması ile ” 6.315,84 tl” tutarlı ödeme yaptığını, icra takibine konu edilen alacak, ödeme emri tebliğ edilmeden önce ödenmiş olmasına karşın, ödeme yapılmamış gibi icra takibine devam edildiğini, müvekkili şirket adına kayıtlı araçlara, banka hesaplarına haciz konulması için icra dosyasına 06.09.2016 tarihinde talepte bulunduğunu ve haciz işlemi yapıldığını, ödeme emrinin tebliğinden önce borç ödenmiş olduğundan, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının, itiraz süresinden önce, infaza uğradığını, bu nedenle müvekkili şirketin icra dosyasına ödemesi gereken bir borcu bulunmadığını, İcra takibine konu edilen alacağın, cari hesap alacağı olduğundan, borçlu temerrüde düşürülmeden faiz istenemeyeceğini, buna karşın icra takibinde, takip öncesi işletilmiş 127,18 TL işlemiş faiz talebi bulunulduğunu, asıl alacağın sona ermesi ile faiz alacağının da sona ermekte olduğunu, somut olayda itiraz süresinden önce asıl alacak ödenmiş olduğundan takip tarihinden itibaren faiz işletilemeyeceğini, talep edilemeyeceğini, asıl alacak, icra takibiyle tahsil edilmemiş olduğundan, müvekkil şirketin tahsil harcı yükümlülüğü de bulunmadığını, Ayrıca borç ödendikten sonra icra dosyasında borcu yeniden tahsil etmeye yönelik icra masraflarından müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, açıklanan nedenlerle; müvekkili şirketin …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra takip dosyasına asıl alacak, takip öncesi işlemiş ve takip sonrası işleyen faiz, icra harç ve masrafları ile vekalet ücreti bakımından borçlu olmadığının tespiti ile, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının taraflar arasındaki akdi ilişkiyi inkar etmediğini, dolayısıyla taraflar arasında gıda sektöründen kaynaklanan ticari alışveriş gerçekleştiğinin yargılama konusu olmaktan çıktığını, taraflar arasında cari hesaba dayalı ticari bir ilişki söz konusu olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirkete 6.315,84 TL borçlu olduğunu, dolayısıyla davacının dava konusu borçtan haberi olmadığına yönelik yapmış olduğu açıklamanın gerçeklik payı bulunmadığını, icra takibinin 10.08.2016 tarihinde başlatıldığını, davacı tarafın ödemesi ise kendi ikrarından da anlaşıldığı gibi 19.08.2016 olduğunu, dolayısıyla ödemenin takipten sonra olduğunun açıkça ortada olduğunu, Davacı tarafın huzurda görülen davayı ikame etmesinde hukuki yararının bulunmadığını, zira davacı tarafından dava konusu ticari ilişkinin kabul edildiğini, ödemenin de var olan dava konusu borca istinaden yapıldığını, müvekkili şirketin davacı taraftan haksız ve mükerrer bir tahsilat yapmadığını, satıp teslim ettiği emtianın bedelini tahsil ettiğini, asıl alacağın ödenmesi icra dosyasına konu hacizlerin fek edilmesi hakkını borçluya kazandırmayacağını, dosya kapak hesabının tamamının ödenmesi gerektiğini, davacı huzurda görülen davayı sırf asıl alacağın fer’ilerini ödememek için ikame ettiğini, dava konusu borcunu ödemeyen davacı tarafın huzurda görülen davaya dayanak icra takibinin başlatılmasına kendisi sebebiyet verdiğini, bu sebeple davacı tarafın dava dilekçesindeki iddialarının tamamı hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile, davalının % 40’tan az olmamak üzere kötüniyet tazminatından sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçeleri, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası mündericatı ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Davacı yanca mahkememize sunulan 02/10/2017 tarihli beyan dilekçesi ile; “Davalı tarafın, müvekkili şirket aleyhine başlatılmış olan …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından müvekkilin iki adet aracına haciz koydurulduğu, Haczin düşmesine 1 gün kala, 06.03.2017 tarihinde, avans yatırarak, bu defa araçların satışını ve kayıtlarına yakalama şerhi konulmasını icra müdürlüğünden talep ettiğini ve talepleri gibi karar verildiğini, müvekkili şirketin, o sıradaki araçlarından … plakalı aracının satışını gerçekleştirmek üzere işlem başlatmış olduğunu ve alıcı ile anlaşmış olduğundan, araç üzerindeki haciz ve yakalama şerhini kaldırılması için davalı tarafça icra dosyası borcuna karşılık talep edilen 7.000 TL’nin daha ödenmek zorunda kalındığını, davalı tarafın, bu ödeme sonrası, nihayet dosya borcunun haricen tahsil edildiğini icra müdürlüğüne bildirdiğini ve dosyanın kapatıldığını, müvekkili şirketin, icra takibi öncesi, icra takibine konu edilen asıl alacağı, davalı şirket hesabına 6. 315, 84 TL olarak ödediğini, sonrasında da müvekkili şirketten tahsil edilen 7.000 TL ile birlikte müvekkilinin toplam 13.315,84 TL ödeme yaptığını, davalı tarafın, işbu dava açıldıktan sonra dahi müvekkilin icra takibi öncesi yapmış olduğu 6.315,84 TL ödemeyi icra müdürlüğüne bildirmeyerek, icra takibine ve haciz işlemlerine devam ettiğini, sonrasında bundan yararlanarak müvekkilinden mükerrer tahsilat yaptığını, tüm bu nedenlerle iş bu menfi tespit davasının, istidat davası olarak görülmeye devam edilmesine karar verilmesi” talep edilmiştir.
Dava; davacı-borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasından dolayı davalı-alacaklı yana borçlu bulunmadığının tespiti ile fazladan ödendiği iddia edilen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
Menfi tespit ve istirdat davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır; ayrıca borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve mahkememizin 26/02/2018 tarihli celsesinde verilen ara kararla davacı vekiline; “İkinci kez tahsil edildiği bildirilen 7.000 TL’nin ödeme tarihini de gösterir dekont veya makbuz örneğini sunmak üzere” süre verilmiş, ancak davacı yanca herhangi bir beyan sunulmamış; ancak 04/06/2018 tarihli celsedeki sözlü beyanında; “Mükerrer tahsilatla ilgili karşı taraf tarafımıza herhangi bir makbuz dekontu vermediği için biz de mahkemenize sunamıyoruz, ancak 7.000 TL’lik tahsilat yapılmıştır, ancak tahsil harcı incelendiğinde belgelenemeyen bu miktarın da tahsil edildiği açıktır” şeklinde beyanda bulunulmuştur.
Dosyamız mündericatında yer alan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde, Davalı-alacaklı tarafça davacı-borçlu hakkında, cari hesap alacağı dayanak gösterilmek suretiyle, 6.315,84 TL asıl alacak ve 127,18 TL Faiz olmak üzere toplam:6.443,02 TL alacağın tahsili amacıyla 7 örnek ilamsız icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce icra müdürlüğünden talep olunan, 19/08/2016 tarihli kapak hesabı incelendiğinde; 6.443,02 TL Takipte Kesinleşen Miktar, 586,31 TL Tahsil Harcı Miktarı Bakiye Harç Oranı (9,10), 29,20 TL Başvurma Harcı Miktarı, 773,16 TL Vekalet Ücreti Miktarı-Tam, 19,99 TL Toplam Faiz Miktarı ve 108,60 TL Masraf Miktarı olmak üzere, toplam Bakiye Borç Miktarının; 7.960.28 TL olduğu, davacı yanca dava dilekçesi ekinde dosyaya ibraz olunan 19/08/2016 tarihli Banka Ödeme Dekontu incelendiğinde de; davacı yanca davalı yan banka hesabına 19/08/2016 tarihinde 6.315,84 TL ödeme yapıldığı, takip tarihinin ise; 08/08/2016 tarihi olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, davacı-borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasından dolayı davalı-alacaklı yana borçlu bulunmadığının tespiti ile fazladan ödendiği iddia edilen bedelin istirdadı istemine ilişkin olduğu, davacı yanca her ne kadar icra dosyası kapsamında borçlu olmadıkları iddia ve beyan edilmiş ve fazladan ödenen miktarın istirdadı talep edilmiş ise de; az yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere, davacı yanca icra takibinden sonra davalı yanın hesabına 19/08/2016 tarihinde 6.315,84 TL ödeme yapıldığı, ancak icra müdürlüğünden aynı tarihe ilişkin olarak alınan kapak hesabı sonucu icra dosya borcunun 7.960.28 TL olduğu, yapılan ödemenin icra dosya borcunun tamamını karşılamadığı ve ayrıca davacı yanca her ne kadar 02/10/2017 tarihli beyan dilekçesi ile; 7.000,00 TL mükerrer ödeme yapıldığı beyan edilmiş ve mahkememizce de davacı yana ikinci kez tahsil edildiği bildirilen 7.000 TL’nin ödeme tarihini de gösterir dekont veya makbuz örneğini sunmak üzere” süre verilmiş ise de; davacı yanca herhangi bir beyan ve belge sunulmadığı, ancak 04/06/2018 tarihli celsede davacı vekilinin; “Mükerrer tahsilatla ilgili karşı taraf tarafımıza herhangi bir makbuz dekontu vermediği için biz de mahkemenize sunamıyoruz, ancak 7.000 TL’lik tahsilat yapılmıştır, ancak tahsil harcı incelendiğinde belgelenemeyen bu miktarın da tahsil edildiği açıktır” şeklinde beyanda bulunulduğu, bu haliyle yapılan değerlendirmede de, davacı-borçlu yanca takip tarihinden önce icra dosya borcunun ödendiğinin ve sonrasında da mükerrer olarak ödendiği iddia olunan 7.000,00 TL’nin ödendiğinin usulüne uygun delillerle ispat edilemediği anlaşıldığından, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL ret karar ve ilam harcının peşin alınan 110,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye 50,75 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre taktir olunan 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE,
5-Tarafların HMK 120. maddesi gereğince, varsa yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
6-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
7-Dosyamız arasında yer alan icra dosyası aslının, karar kesinleştiğinde ilgili icra müdürlüğüne İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır