Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1006 E. 2023/359 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1006 Esas
KARAR NO:2023/359

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:16/09/2013
KARAR TARİHİ:03/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 08/05/2011 tarihinde … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada davacıların yaralanarak sakat kaldıklarını, davacı…’in … plakalı aracın sürücüsü olduğunu, davacı …’ın ise bu araçta yolcu olduğunu, davalılardan … Sigorta A.Ş. karşı araç olan … plakalı aracın … nolu KYZMM sigortası ile sigortacısı olup diğer davalı … Sigorta A.Ş’nin ise … plakalı aracın … nolu KYZMM sigortası ile sigortacısı olduğunu, kazadan dolayı davacıların sakat kaldıklarını beyanla, davacılardan … için 10.000 TL sakatlıktan kaynaklanan tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacı…’in 10.000 TL sakatlıktan kaynaklanan tazminatının davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsiline, hükmedilecek tazminatlara kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesine, mahkeme masrafı ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı… vekili tarafından sunulan 28/04/2021 tarihli dilekçe ile, davacı…’in maluliyet zararının 200.000,00 TL olduğu bildirilerek müdeabbihin artırılması dilekçesi sunulmuş, artırılan 190.000,00 TL üzerinden harç ikmali yapılmıştır.
SAVUNMA: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını … Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığını, ancak davaya bakmaya müvekkili şirketin yargı çevresinde bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu bu sebeple davanın yetkisizlikten reddi gerektiğini, tedavi giderlerinden davalı müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacıların maluliyetinin oluşmadığını, davacının sigortalının kusurunu ve zararını ispat etmesi gerektiğini, her halükarda sorumluluğun poliçe teminat limitiyle sorumlu olduğunu beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın ticari dava olmaması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, müvekkili şirketin işyeri adresinin İstanbul olduğunu, poliçe tanzim yerinin … olduğunu, müvekkili şirketin …’da Şubesi bulunmadığını, davanın … mahkemelerinde açılmasına yasal olarak imkan sağlayacak hiçbir dayanak olmadığını, yetkili yer mahkemesinin müvekkil şirketin merkezinin bulunduğu İstanbul Mahkemeleri olduğunu, dava açılmadan önce başvuru yapılmadığını, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini, zararın, kusurun ve illiyet bağının tespiti gerektiğini, sorumluluğun poliçe teminat limitiyle sınırlı olduğunu beyanla, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 08/05/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacılarda oluşan bedensel zararların tazmini istemine ilişkindir.
Dava dosyasında, … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/01/2014 tarihli ve 2013/365 esas 2014/9 karar sayılı yetkisizlik kararı ile, … Asliye Hukuk(Ticaret) Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair karar verildiği, davalı … Sigorta vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 19/11/2015 tarihli ve 2014/6070 esas 2015/12451 karar sayılı ilamı ile dosyada İstanbul Mahkemelerinin yetkili olması sebebiyle kararın bozulduğu, dava dosyasının Mahkememize tevzi edildiği anlaşılmakla, dava dosyası esasın yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu savunulmuşsa da, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar mutlak ticari davalardır. TTK’nun 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme, asliye ticaret mahkemeleridir. Somut olayda; uyuşmazlığın temelinde 3. kişinin haksız fiili bulunmakta ise de, davalı şirketlerin sorumluluğu sigorta hukukundan (sigortacılık yasasından) kaynaklanmaktadır. Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6.kitabında 1401 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Açıklanan yasal düzenlemelere göre taraflar arasındaki uyuşmazlıkta sigorta hukuku uygulanacağı için uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesince sonuçlandırılması gerektiğinden davalının görev itirazı yerinde görülmemiştir.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler incelenmiş, davacıların kaza nedeniyle gördüğü tedavilere ilişkin evraklar, SGK kayıtları, hasar dosyası ile … C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası celbedilmiş, sosyal ve ekonomik durum araştırmaları yaptırılmıştır.
… C.Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasında 03/08/2012 tarihinde şikayet yokluğundan müşteki-şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına kararı verildiği görülmüştür.
Davacıların maluliyet oranına yönelik iddiaları bakımından bildirilen hastane kayıtları celbedilerek dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, ATK 3. İhtisas Kurulunun 13/09/2017 tarihli 18975 ve 18975-B karar sayılı ön raporlarında bildirilen eksiklerin tamamlanarak muayene günü kurulda hazır bulunmaları istenilmiştir.
Davacı… hakkında ATK 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 22/10/2018 tarih ve 9389-B karar sayılı raporunun sonuç kısmında; “Kişinin olaydan 100 gün sonra geçirdiği ve iyileşmiş olan akut strokla trafik kazası arasında illiyet bulunmadığı cihetle; Mevcut tıbbi belgelere göre; … oğlu, 1971 doğumlu…’in 08.05.2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında malüliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli malüliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği” mütalaa olunmuştur.
Davacı … hakkında ATK 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 29/05/202 tarih 7050 karar sayılı raporunun sonuç kısmında; “1-… oğlu, 1994 doğumlu …’ın 08.05.2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında malüliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli malüliyet tayinine mahal olmadığı, 2-İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği” mütalaa olunmuştur.
Davacılar vekili her iki davacı yönüyle de ATK raporlarına karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuş, raporlara yönelik itirazların değerlendirilmesi ve davacı… yönüyle ATK 2. İhtisas Kurulu ile … Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından dava dosyası tüm tıbbi evrakları ile birlikte yeniden İstanbul Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna gönderilmiştir.
Davacı… hakkında ATK 2. Üst Kurulunun 25/03/2021 tarih ve 453-B karar sayılı raporunun sonuç kısmında; “… hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; Kazadan 3 ay sonra gelişen inme tablosunun (sağ MCA infarktı) etyolojisi belli olmamakla birlikte aradan geçen süre ve lezyon yeri birlikte değerlendirildiğinde trafik kazası ile illiyetini kurmaya yeterli tıbbi delil bulunmadığı cihetiyle: Mevcut tıbbi belgelere göre; … oğlu, 1971 doğumlu…’in 08.05.2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında malüliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli malüliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği” mütalaa olunmuştur.
Davacı … hakkında ATK 2. Üst Kurulunun 25/03/2021 tarih ve 453-A karar sayılı raporunun sonuç kısmında; “1-… oğlu, 1994 doğumlu …’ın 08.05.2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, 2-İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği” mütalaa olunmuştur.
Davaya konu trafik kazasının oluşumundaki kusur durumu ve davacı yanca talep edilebilecek tazminat miktarının tespiti bakımından dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir. Bilirkişi heyeti 14/02/2022 tarihli raporda özetle; 08/05/2011 tarihli kaza sonucu; a) Davalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı araç sürücüsü-sürücü belgesiz Abidin ÜCÜRETCİ’nin (… plaka sayılı otomobil sürücüsü) %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, b) Davalı … Sigorta’ya sigortalı araç sürücüsü davacı sürücü…’in (… plaka sayılı otomobil sürücüsü) kusursuz olduğu, c) Davacı yolcu …’ın … plaka sayılı otomobilin ön koltukta yolcu konumunda bulunduğu anlaşılmakla olayın oluşumunda ve kendi yaralanmasında kusursuz olduğu, d)Davacı Ahmet Gültekin’in nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 449,33 TL olduğu, e) Yargıtay 17. H.D.’nin 17.2.2017 T., 2014/17502 E.,2017/1121K. sayılı kararı ile davacının eğitim hayatını geç tamamlayacağına ilişkin belge bulunmaması, kaza tarihi itibarı ile davacının gelir getirici bir işte çalışmıyor olması gibi unsurlar dikkate alınarak, davacı … yönünden geçici iş göremezlik maddi tazminat şartlarının oluşmadığı ve geçici iş göremezlik maddi zarar hesabı yapılmasına yer olmadığı f) Temerrüt başlangıcının 16.09.2013 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Davacı… vekili 28/04/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile, davacı… yönüyle taleplerini 200.000,00TL’ye artırmış ve eksik harcı ikmal etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili 01/05/2021 tarihli dilekçesi ile davacı yanın ıslah taleplerinin zamanaşımına uğradığını, kazanın 30/07/2017 tarihinde meydana geldiğini, 07/12/2017 tarihinde müvekkili şirkete başvurulduğunu ve davanın 27/12/2017 tarihinde açıldığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili 06/05/2021 tarihli dilekçesi ile davacı yanın ıslah taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dava konusu kazanın 08/05/2011 tarihinde meydana geldiğini, zamanaşımı süresinin 8 yıl olup sürenin 08/05/2019 tarihinde dolduğunu, ıslah edilen miktarın zamanaşımı sebebiyle reddinin gerektiğini beyan etmiştir.
Adli Tıp Kurumu tarafından Mahkememize gönderilen yazıda dava dosyasına ilişkin olarak düzenlenen raporlar için belirlenen ücretlerin yatırılmadığı bildirildiğinden; 26/10/2022 tarihli celsede davacı… ve … yönünden temin edilen Adli Tıp Kurumu raporları için belirlenen ücretlerin 2 haftalık kesin süre içerisinde mahkememiz veznesine yatırılması veyahutta ilgili bedeller ATK faturalarında bildirilen hesap numaralarına yatırılmak suretiyle buna ilişkin dekont örneklerinin dosyamıza ibrazı, aksi takdirde Adli Tıp Kurumu raporlarının hükme esas alınmayacağı ve bu yönde yeniden süre ve imkan tanınmayacağı taraflara ihtar edilmişse de bildirilen ücretler ikmal edilmemiştir.
18/01/2023 tarihli celsede davacı… tarafından açılan davanın takip edilmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ile alınan maluliyet, kusur ve aktüer raporlarının bir bütün halinde değerlendirilmesinde;
Davacıların 08/05/2011 tarihinde meydana gelen kazada yaralandıkları, davacı yanca kaza nedeniyle uğranılan bedensel zararların tazmini için kazaya karışan … plakalı karşı aracın sigortacısı olan davalı … Sigorta şirketine ve … plakalı aracın sigortacısı olan diğer davalı … Sigorta şirketine karşı işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
… plakalı araca ilişkin olarak sunulan davalı … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenen … poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesinin 03/09/2010-03/09/2011 vadeli olduğu, kaza tarihini kapsadığı, sakatlanma ve ölüm teminatının kişi başına 175.000,00 TL olduğu; … plakalı araca ilişkin olarak … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenen …poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesinin 18/06/2010-18/06/2011 vadeli olduğu, kaza tarihini kapsadığı, sakatlanma ve ölüm teminatının kişi başına 200.000,00TL olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusuna ilişkin yasal düzenlemelere bakıldığında;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 50. maddesinde; Zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu, 54. maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği düzenlenmiştir.
Davacılar tarafından anılan yasal düzenlemeler kapsamında talepte bulunulmuşsa da, 26/10/2022 tarihli celsede oluşturulan ihtaratlı ara karara rağmen Adli Tıp Kurumundan temin edilen rapor giderleri yatırılmamış ve ilgili raporlara dayanılmaktan vazgeçilmiş sayılmışlardır. Davacı… tarafından açılan davanın işlemden kaldırıldığı 18/01/2023 tarihinden itibaren üç aylık yasal sürede yenilenmemesi nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 150/1,5. maddeleri uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmiştir. Davacı … tarafından açılan davada ise davacının zararını ve davalıların kusurunu TBK’nın 49 ve 50. maddeleri uyarınca ispatlayamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı… tarafından davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın 6100 sayılı HMK’nın 150/1-5. maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davacı … tarafından davalılar aleyhine açılan davanın REDDİNE,
3-Davacı … tarafından açılan davada alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 68,35 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 111,55‬ TL harcın davacı …’dan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı… tarafından açılan davada alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının ıslah harcı olarak yatırılan 649,00 TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan ‭469,1‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı…’e İADESİNE,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 800,00 TL yargılama giderinin davacı …’dan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ne VERİLMESİNE,
7-Davacı… tarafından açılan davada davalı … Sigorta A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davacı…’den alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye VERİLMESİNE,
8-Davacı … tarafından açılan davada davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davacı …’dan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
10-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; Davacı … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.03/05/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .