Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/977 E. 2018/433 K. 14.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/977 Esas
KARAR NO : 2018/433
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/10/2015
KARAR TARİHİ : 14/05/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; Müvekkilinin 02/08/2015 tarihinde yolcu olarak bulundğuu …’ in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile …’ in sevk ve idaresindeki … Plaka sayılı araç ile çarpışması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, müvekkillerinin ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelişinde her iki araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, … Plaka sayılı aracın … adına kayıtlı olduğnuu, ve zorunlu mali mesuliyet sigortasının bulunmadığını, bu nedenle davalı … Hesabının sorumlu olduğunu, … plaka sayılı aracın davalı …. Nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, davacının dalağının alındığını ve uzuv kaybı meydana geldiğini ve sürekli sakatlığı bulunduğunu, davacının kazada ağır şekilde yaralanması gözetilerek 10.000-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı araç maliki … ve sürücü …’den tahsilini,maluliyet tazminatı yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00-TL kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline kara rverilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalıların mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle;… sigorta cevabında; … plaka sayılı aracın şirketleri nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sakat kalma teminatının kişi başı 250.000,00-TL olduğunu, zararın ispat edilmesi gerektiğini, sorumluluklarının poliçe teminatı ve kusur durumu ile sınırlı olacağını, kazanın 02/08/2015 tarihinde meydana geldiğini, kaza tarihinin üzerinden 12 ay geçmediğini, özürlülük ölçütü sınıflandırmasına ilişkin sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre kişinin tüm tedavilerinin tamamlanmasından sonra sakatlığın 12 ay boyunca stabil olması gerektiğnii, bu nedenle maluliyet iddialarının reddi gerektiğini, davacının sigortalı araçta yolcu olarak bulunması sebebiyle hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, şirketlerinin d ava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumluluğunun bulunacağını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … ve … cevabında; kazanın meydana gelişinde kusurlarının bulunmadığını, zarar ve kusurun ispatı gerektiğini, kaza ile ilgili ceza soruşturmasının Karataş Cumhuriyet Savcılığı … numaralı dosya ile devam ettiğini, soruşturma sonucunda beklenmesi gerektiğini, beyan ile davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevabında; … plakalı aracın kaza tarihinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi olmadığının tespiti gerektiğini, sorumluluklarının araç sürücüsünün kusuru oranında teminat limiti ile sınırlı olduğunu kaza ilişkin kusur tespitinin Adli Tıp Kurumu vasıtası ile yapılmasını, davacının maluliyet durumunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından yapılmasını, kurumlarının geçici iş göremezlik tazminatından kaynaklanan sorumluluğu bulunmadığını, SGK tarafından davacıya ödenen ve rücu imkanı olan tazminat miktarı varsa tenzili gerektiğini, kaza tarihinde sakatlanma teminatının 290.000-TL olduğunu, davacıların kurumlarına müracaatı bulunmadığını, avans faiz talep hakkı bulunmadığını, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini beyan ile davanın reddini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Bilirkişi raporuna göre; Dava dosyasında kaza ile ilgili olarak Ölümlü/Yaralamalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı fotokopisi dışında bilgi ve belge olmadığı, tutanaktaki kaza özeti de okunaklı olmadığı, kaza tutanağından hareketle sıhhatli bir kusur değerlendirmesi yapılamadığını bu nedenle ilk ifadeleri kapsar şekilde soruşturma evrakı ve eğer açıldı ise ceza dosyası örneğinin dava dosyasına eklenmesinden sonra kusur incelemesi yapılabileceğini belirtmiştir.
Ek Bilirkişi raporuna göre; Davalı sürücü … %75 oranında kusurlu, sigortalı araç sürücüsü … %25 oranında kusurlu olduğunu, T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 01/08/2016 tarih ve 2016/51312/13290 sayılı ” Adli Tıp Kurulu” na göre: “…E cetveline göre %15,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itiberin 2 aya kadar uzayabileceğini,…” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığını, rapor tanzim tarihi 12.12.2017 tarihi itibariyle; talep bağlılık ilkesi gereği davacı mağdur …’ ya ilişkin olarak geçici iş göremezlik zarar tutarı olarak 2.034,45-TL sürekli işgöremezlik tazminat tutarı olarak toplam 105.480,99-TL olmak üzere geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı olarak toplam 107.515,45-TL hesaplandığını,
Kusur oranları dikkate alındığında; davalı …. Açısından davacı mağdur için 26.878,86-TL davalı … açısından davacı mağdur için 80.636,58-TL olduğunun tespit edildiğini, kaza tarihinde, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk/Trafik sigorta poliçesinin kişi başına sakatlanma ve tedavi teminatı ayrı ayrı 290.000-TL olduğunu, davacı vekili tarafından toplam 100,00-TL maddi tazminat talep edildiğini belirtmiştir.
Maddi Tazminat bakımından;
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası için Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : … ve Karar No : … sayılı ilamında “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir. ” içtihadına yer verilmiştir.
… bakımından ise; Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No: …, Karar No: … sayılı ilamında belirtildiği üzere; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’ndan yararlanma olanağının ortadan kalkmış olması durumunda, 5684 Sayılı Yasa’nın 14. maddesi gereğince kazaya neden olan motorlu aracın kimliği belirsiz ise, kaza sırasında geçerli poliçesi yoksa veya eksikse, poliçeyi düzenleyen sigorta şirketi iflas etmişse veya ruhsatı iptal edilmişse, çalınan veya gasp edilen araçlardan dolayı işleten sorumlu tutulamıyorsa, …’na başvurulabilecektir. … işletenin kusuru nispetinde sorumludur.
Dosyada muhteviyatı doğrultusunda davalı … Sigortadan ZMMS’lı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %25 oranında, diğer araç sürücüsü …’un ise %75 oranında kusurlu olması 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85/1 maddesi uyarınca kusur oranında ve davalı … şirketinin poliçe limiti dahilinde davalı tarafın sorumluluk kapsamında kalıyor olması, davalı … ‘un kullanmış olduğu aracın ZMMS’si olmayıp artık …nın sorumlu olması sebebiyle davacıda meydana gelen maluliyet sonucu oluşan geçici ve sürekli iş göremezlik maluliyetinin gerçek zarar olup tazmini gerekmesi ve poliçe limiti bakımından da bilirkişilerce hesaplanan miktar üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı … bakımından ise davalının araç maliki olması işleten sıfatı ile sorumluluğun gündeme gelebilmesi için aracın maliki olarak yer almanın yeterli olmaması nedenleriyle bu davalı bakımından yerinde olmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Çünkü 2918 sayılı KTK hükümlerine göre, trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alacı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15457, Karar No : 2017/7984 sayılı ilamı)
Manevi tazminat bakımından:
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Esas No : 2015/3500, Karar No: 2017/9228 sayılı ilamı) Davalı …’in kusur durumu ancak davalının da maddi durumu nazara alınmak suretiyle hak ve nesafet kuralları çerçevesinde 5.000,00 TL manevi tazminatın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
Maddi Tazminat talebi için;
2-Davalı … Sigorta bakımından 26.878,86 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle, davalılar …, şoför …’den 80.636,58 TL’nin … için dava, davalı … için kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle alınıp davacı taraf verilmesine, araç maliki olan ve işleten sıfatı bulunmayan davalı … bakımından davanın REDDİNE,
Manevi Tazminat talebi için;
3- Davanın kısmen kabulü ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den için kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle alınıp davacı taraf verilmesine, araç maliki olan ve işleten sıfatı bulunmayan davalı … bakımından davanın REDDİNE,
4-Fazlaya ilişkin 5.000,00 TL’lik talebin REDDİNE,
5-Alınması gereken maddi tazminat bakımından 7.344,37,TL nisbi ilam harcından peşin alınan 414,50-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 6.929,87-TL ( 1.838,09-TL’ harcın davalı …, 5.093,77-TL harcın davalı … ve davalı …’dan) harcın davalılardan sorumlu oldukları miktar dahilinde tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 414,50-TL ( 103,20-TL’ harcın davalı …, 311,30-TL harcın davalı … ve davalı …’dan ) harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacının yaptığı ilk masraf 38,30-TL, 2.100,00-TL bilirkişi ücreti, 377,25-TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam 2.515,55 TL’nin davalıdan ( 626,33-TL’nin davalı …, 1.889,22-TL’nin davalı … ve davalı …’dan ) alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.351,24-TL ücreti vekaletin davalılardan (davalı …, 2.837,81 TL’ye kadar, davalı … ve davalı …’dan ise 8.513,43 TL’ye kadar ) tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
9- Alınması gereken manevi tazminat bakımından 341,55TL nisbi ilam harcının davalı …’dan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
10- Manevi tazminat bakımından davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davalı ( …’dan ) tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır