Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/858 E. 2022/328 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/858 Esas
KARAR NO:2022/328 Karar

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:27/08/2015
KARAR TARİHİ :23/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
D A V A :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta (trafik) poliçesi ile sigortalı bulunan, … plakalı aracın 06.03.2015 tarihinde karışmış bulunduğu kaza neticesinde müvekkillerinin yaralanmış ve maluliyet yaşamakta olduklarını, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere, kazanın oluşumunda yolcu konumunda bulunan müvekkillerine herhangi bir kusur atfedilemeyeceğini, müvekkillerinin bu kaza neticesinde yaralandıkları ve … Devlet Hastanesinde tedavi gördüklerini, müvekkillerinde kaza sonrası meydana gelen yaralanmalar neticesinde meslekte kazanma gücü kaybı ile efor kaybı meydana geldiğini, sayın Mahkeme tarafından yapılacak işin, kişilerin maruz kaldığı olay nedeniyle kalıcı hale gelen sakatlığının tespiti ile Meslekte kazanma gücü kaybı ile efor kaybını belirleyerek bu kayıplar nedeniyle ne kadar maddi zarara uğradığının belirlenmesi olduğunu, zira Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere beden gücü kaybı hesabı, özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre değil kişinin yaşına ve mesleğine göre hesabı yapılan meslekte kazanma gücü kaybı oranı davanın seyri esnasında gerek tanık, gerek diğer delillerle ispatlayacaklarını, Yargıtay içtihatları ile sabit olmakla bu zararların da zarar sorumlusu sigortacısınca tazmin edilmesi gerektiğini, yüzde 100 malul sayılacağı döneme ait bakıcı gideri tazminatı, davacıların hiç iş göremediği ve %100 oranında özürlü sayıldığı döneme ait iş göremezlik tazminatı ve bu dönemde ihtiyaç hasıl olacağı üzere bakıcı gideri tazminatı hesaplanarak davacılara ödenmesi gerektiğini, zira %100 malul sayıldığı dönemde bakıcıya ihtiyaç duyacağının izahtan vareste olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılı yasanın 107. Maddesine göre, kaza sonucunda vücut fonksiyon kaybına uğrayan müvekkilleri için belirlenecek maddi tazminat talebinin hüküm altına alınmasını, dava konusu kazaya sebebiyet veren aracın davalı sigorta şirketine Trafik Sigortalı olup maddi tazminatın ödenmesinden İlgili şirketin poliçe limiti kapsamında maluliyete istinaden maluliyet teminatının tamamından ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve bakıcı giderleri teminatı için teminatın tamamından sorumlu olduğunu, gerek davalı tarafın ticari faaliyet yürüten bir şirket olmasından gerekse de taraflar arasında kurulan sigorta sözleşmesinin Türk Ticaret Kanununda düzenlenmesinden dolayı davada, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans ticari faiz uygulanmasını, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yasa’mn 107. maddesine göre belirlenecek şimdilik meslekte kazanma gücü ve efor kayıpları için 600 TL, bakıcı giderleri için 200 TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri için 200 TL olmak üzere toptamda 1000-TL maddi tazminatının olay tarihinden itibaren ticari temerrüt – Avans faizi ile tahsili ile alınarak davacılara ödenmesine, (Sigorta şirketi maddi tazminattan poliçe teminatı ile sınırlı sorumludur) her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
S A V U N M A :
Davalı yanca yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından tanzim edilen Adli Tıp raporları, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Dava; davalı sigorta şirketi nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak uğranıldığı iddia olunan maddi tazminatının (sürekli iş göremezlik, meslekte kazanma gücü, efor kaybı, bakıcı gideri), davalıdan tazmini isteğine ilişkindir.
Somut olayda hukuki ihtilaf ise; davacıların kaza nedeni ile sürekli ve geçici işgöremezlik durumlarının oluşup oluşmadığı, var ise oranı ve süresi ile bakıcı ve tedavi gideri talep edip edemeyecekleri, edebilecek iseler miktarının ne olduğu ile davalının (sigortasının) kusur durumu ve buna göre talep edebilecekleri tazminat miktarlarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Bu bağlamda dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alınmıştır.
Davacı …’ın toplanan tüm tıbbi belgeleri ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan aldırılan, 30/10/2019 tarihli raporunda özetle; “Ali oğlu 1962 doğumlu …’ın 06/03/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine mahal olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği” şeklinde;
Davacı …’ın toplanan tüm tıbbi belgeleri ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan aldırılan, 30/10/2019 tarihli raporunda özetle; “… kızı 1964 doğumlu …’ın 06/03/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine mahal olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği” şeklinde;
Davacı…’nın toplanan tüm tıbbi belgeleri ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan aldırılan, 30/10/2019 tarihli raporunda özetle de; “… oğlu, 1934 doğumlu, … 06/03/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine mahal olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği” şeklinde;
Davacı …’ın toplanan tüm tıbbi belgeleri ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan aldırılan, 30/12/2019 tarihli raporunda özetle de; “… oğlu,2009 doğumlu, … Kantaşın 06/03/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine mahal olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği” şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 10/02/2020 tarihli celsesinde; bilirkişi listesinden seçilecek bir tabip bilirkişi marifetiyle adli tıp raporları incelenerek, davacıların geçici iş görmezlik süresi zarfında bakıcıya ihtiyaç olup olmayacağı ve davacılara kaza sonrası tedavi gideri ödenip ödenmeyeceği, ödenir ise miktarının ne olduğu yönünde mütalaa alınmasına karar verildiği, dosyanın tabip bilirkişiye tevdi edildiği ve tabip bilirkişi Dr. … tarafından 23/10/2020 tarihli raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup; raporun incelenmesinde özetle; “…’ın kaza nedeniyle omuz akromiyon non-deplase kırığı geçirdiği alçı atel ile tedavi edildiği, son durum muayenesinde omuz eklem hareket kısıtlılığı saptanmadığı ve adli tıp raporunda maluliyetine mahal olacak nitelikte araz saptanmadığı ve iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayacağı belirtilmekle; kişinin yaralanma niteliği göz önünde bulundurulduğunda bakıma muhtaç olmadığı, kişinin tetkik ve tedavi işlemlerinin … Devlet Hastanesinde SGK provizyonu ile yapıldığı, buradaki tedavi giderlerinin kurumca karşılandığı ancak kişinin yaralanma niteliği ve tedavi süresi dikkate alındığında belgelendirilemeyen ve kurumca karşılanmayan ek ilaç, pansuman, ulaşım vb tedavi giderleri kapsamında takdiren 500-TL’nin uygun olduğu, …’ın kaza nedeniyle yumuşak doku travması geçirdiği, son durum muayenesinin normal sınırlarda olduğu ve adli tıp raporunda maluliyetine mahal olacak nitelikte araz saptanmadığı ve iyileşme süresinin 3 haftaya kadar uzayacağı belirtilmekle; kişinin yaralanma niteliği göz önünde bulundurulduğunda bakıma muhtaç olmadığı, kişinin tetkik ve tedavi işlemlerinin … Devlet Hastanesinde SGK provizyonu ile yapıldığı , buradaki tedavi giderlerinin kurumca karşılandığı ancak kişinin yaralanma niteliği ve tedavi süresi dikkate alındığında belgelendirilemeyen ve kurumca karşılanmayan ek ilaç, pansuman, ulaşım vb tedavi giderleri kapsamında takdiren 250-TL’nin uygun olduğu, …’ın kaza nedeniyle yumuşak doku travması geçirdiği, son durum muayenesinin normal sınırlarda olduğu ve adli tıp raporunda maluliyetine mahal olacak nitelikte araz saptanmadığı ve iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayacağı belirtilmekle; kişinin yaralanma niteliği göz önünde bulundurulduğunda bakıma muhtaç olmadığı, kişinin tetkik ve tedavi işlemlerinin … Devlet Hastanesinde SGK provizyonu ile yapıldığı , buradaki tedavi giderlerinin kurumca karşılandığı ancak kişinin yaralanma niteliği ve tedavi süresi dikkate alındığında belgelendirilemeyen ve kurumca karşılanmayan ek ilaç, pansuman, ulaşım vb tedavi giderleri kapsamında takdiren 250-TL’nin uygun olduğu, …’nın kaza nedeniyle yumuşak doku travması geçirdiği, son durum muayenesinin normal sınırlarda olduğu ve adli tıp raporunda maluliyetine mahal olacak nitelikte araz saptanmadığı ve iyileşme süresinin 3 haftaya kadar uzayacağı belirtilmekle; kişinin yaralanma niteliği göz önünde bulundurulduğunda bakıma muhtaç olmadığı, kişinin tetkik ve tedavi işlemlerinin … Devlet Hastanesinde SGK provizyonu ile yapıldığı, buradaki tedavi giderlerinin kurumca karşılandığı ancak kişinin yaralanma niteliği ve tedavi süresi dikkate alındığında belgelendirilemeyen ve kurumca karşılanmayan ek ilaç, pansuman, ulaşım vb tedavi giderleri kapsamında takdiren 250-TL’nin uygun olduğu” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizin 25/01/2021 tarihli celsesinin 3 nolu bendi gereğince; dosyanın aktüer bilirkişisine tevdii ile davacıların talep ettiği tazminat miktarlarının hekim bilirkişiden alınan raporda değerlendirilmek suretiyle davalı yanın bilirkişi raporuna yönelik itirazları ile tedavi giderlerine ilişkin değerlendirme de yapılmak suretiyle rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi … tarafından 04/04/2021 tarihinde tanzim edilerek mahkememize ibraz edilen bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle de; 08.03.2015 tarihinde meydana gelen kazada yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan davacılar …, … ve Hüseyin Sarıpoya yönünden gelir kayıplarından dolayı geçici tam iş göremezlik zararları ile …’ın efor kaybından dolayı zarar hesabının yapıldığı, … yönünden geçici tam iş göremezlik zararının 3.514,93 TL., … yönünden geçici tam iş göremezlik zararı 301,27 TL, … yönünden geçici tam iş göremezlik zararı 301,27 TL, … yönünden efor kaybı hesabının 2.576,88 TL olarak hesaplandığı, dosyada davacının bakıcı tutup tutmadığı konusunda bir belge olmayışı nedeniyle bilinen yasal asgari ücretlerin brüt tutarları üzerinden yukarıda açıklandığı üzere Adli Tıp Kurumunun raporunda bulunmamakla birlikte; dosyada mübrez Hekim bilirkişi raporunda da kişinin yaralanma niteliği göz önünde bulundurulduğunda bakıma muhtaç olmadığının belirtildiği, açıklanan nedenlerle davacılar için bakıcı gideri tazminatı hesaplanmaması gerekmekle birlikte, davacıların talebi doğrultusunda her bir davacı için iş göremezlik sürelerine ilişkin olarak bakıcı gideri tazminatı hesaplandığı ve takdiri mahkememize ait olmak üzere; … yönünden bakıcı gideri tazminatı 3.604,50 TL., … yönünden bakıcı gideri tazminatı 841,05 TL., … yönünden bakıcı gideri tazminatı 841,05 TL., Küçük çocuklar yönünden geçici İş göremezlik zararı oluşmadığından bakıcı tazminatının hesaplanmadığı, dosyada mübrez Adli Tıp Uzmanı Dr. … tarafından düzenlenmiş 23.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda; … yönünden; Kişinin yaralanma niteliği göz önünde bulundurulduğunda bakıma muhtaç olmadığı belirtilerek kurumca karşılanmayan ek ilaç, pansuman, ulaşım vb. tedavi giderleri kapsamında takdiren 500,00 TL uygun olduğu, … yönünden; Kişinin yaralanma niteliği göz önünde bulundurulduğunda bakıma muhtaç olmadığı belirtilerek kurumca karşılanmayan ek ilaç, pansuman, ulaşım vb. tedavi giderteri kapsamında takdiren 250,00 TL uygun olduğu, … yönünden; Kişinin yaralanma niteliği göz önünde bulundurulduğunda bakıma muhtaç olmadığı belirtilerek kurumca karşılanmayan ek ilaç, pansuman, ulaşım vb. tedavi giderleri kapsamında takdiren 250,00 TL uygun olduğu, … yönünden; Kişinin yaralanma niteliği göz önünde bulundurulduğunda bakıma muhtaç olmadığı belirtilerek kurumca karşılanmayan ek ilaç, pansuman, ulaşım vb. tedavi giderleri kapsamında takdiren 250,00 TL uygun olduğu” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Taraf vekilleri tarafından kök rapora yönelik beyan ve itirazlar sonucu, itirazlarının ayrıntılı değerlendirilmesi bakımından bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve iş bu kerre bilirkişi tarafından 24/09/2021 tarihli ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, ek raporunun incelenmesinde özetle de; “… yönünden; davacının evli 1 çocuklu oluşuna göre kat sayılı olarak kök raporda yapılan hesaplama yönünden kanaatinde bir değişiklik olmadığı, … yönünden: Davacının SGK hizmet dökümünde SGK kaydına rastlanılmadığı belirtilmiş olup, ev hanımı olduğu anlaşıldığından yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda agisiz asgari ücret olan ve 06.03.2015 tarihinde yürürlükte olan brüt asgari ücretin (1.201,50) TL nin agisiz tutarı olan 858.96 TL’nin esas alındığı, bu nedenle kök rapordaki hesaplamalar yönünden kanaatinde bir değişiklik olmadığı, … yönünden; Davacının 6 yaşında olması ve 18 yaşında gelir getirmeye başlayacağından yukarıda belirtilen Yargıtay içtihatları doğrultusunda bulunduğu yaştan ancak yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda agisiz asgarı ücret oları ve 06.03.2015 tarihinde yürürlükte olan brüt asgari ücretin (1.201,50) TL nin agisiz tutarı olan 858.96 TL’nin esas alındığı, bu nedenle kök rapordaki hesaplamalar yönünden kanaatinde bir değişiklik olmadığı, … yönünden: Davacının Pasif döneminde olması sebebiyle yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda kaza tarihinde agisiz asgari ücretin net tutarı 858,96 TL’nin esas alındığı, … ve… yönünden yapılan hesaplamalarda doğru hesaplama yapılmış olmakla birlikte geçici iş göremezlik tutarları 601,27 TL olması gerekirken sehven 301.27 TL olarak yazılmış olduğundan sehven yapılan yazım hatasının düzeltilmiş haliyle yeniden yazıldığı, 06.03.2015 tarihinde meydana geler kazada yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan davacılar …, … ve… yönünden gelir kayıplarından dolayı geçici tam iş göremezlik zararları ile …’ın efor kaybından dolayı zarar hesabının yapıldığı, … yönünden geçici tam iş göremezlik zararının; 3.514,93 TL. … yönünden geçici tam iş göremezlik zararının; 601,27 TL, … yönünden geçici tam iş göremezlik zararının 601,27 TL, … yönünden efor kaybı hesabının 2.576,88 TL olarak hesaplandığı, dosyada davacının bakıcı tutup tutmadığı konusunda bir belge olmayışı nedeniyle bilinen yasal asgari ücretlerin brüt tutarları üzerinden yukarıda açıklandığı üzere Adli Tip Kurumunun raporundabulunmamakla birlikte; dosyada mübrez Hekim bilirkişi raporunda da kişinin yaralanma niteliği göz önünde bulundurulduğunda bakıma muhtaç olmadığının belirtildiği, açıklanan nedenlerle davacılar için bakıcı gideri tazminatı hesaplanmaması gerekmekle birlikte, davacıların talebi doğrultusunda her bir davacı için iş göremezlik sürelerine ilişkin olarak bakıcı gideri tazminatı hesaplandığı ve takdiri mahkememize ait olmak üzere; … yönünden bakıcı gideri tazminatı 3.604,50 TL, … yönünden bakıcı gideri tazminatı 841,05 TL., … yönünden bakıcı gideri tazminatı 841,05 TL., küçük çocuklar yönünden geçici İş göremezlik zararı oluşmadığından bakıcı tazminatının hesaplanmadığı, dosyada mübrez Adli Tıp Uzmanı Dr. … tarafından düzenlenmiş 23.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda; … yönünden; Kişinin yaralanma niteliği göz önünde bulundurulduğunda bakıma muhtaç olmadığı belirtilerek kurumca karşılanmayan ek ilaç, pansuman, ulaşım vb. tedavi giderleri kapsamında takdiren 500,00 TL uygun olduğu, … yönünden; Kişinin yaralanma niteliği göz önünde bulundurulduğunda bakıma muhtaç olmadığı belirtilerek kurumca karşılanmayan ek ilaç, pansuman, ulaşım vb. tedavi giderteri kapsamında takdiren 250,00 TL uygun olduğu, … yönünden; Kişinin yaralanma niteliği göz önünde bulundurulduğunda bakıma muhtaç olmadığı belirtilerek kurumca karşılanmayan ek ilaç, pansuman, ulaşım vb. tedavi giderleri kapsamında takdiren 250,00 TL uygun olduğu, … yönünden; Kişinin yaralanma niteliği göz önünde bulundurulduğunda bakıma muhtaç olmadığı belirtilerek kurumca karşılanmayan ek ilaç, pansuman, ulaşım vb. tedavi giderleri kapsamında takdiren 250,00 TL uygun olduğu” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından, 12/04/2022 tarihli talep arttırım dilekçesi ile; müvekkilleri, … için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 150 TL- maluliyet giderinin, 50 TL-bakıcı giderinin ve 50 TL tedavi giderinin sabit tutulduğu, …için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 150 TL- maluliyet gideri (10 TL kalıcı işgöremezlik, 140 TL geçici işgöremezlik olmak kaydıyla) ve 10 TL kalıcı işgöremezlik taleplerinin makul olduğundan sabit tutulduğu, 140 TL geçici işgöremezlik taleplerini 461,27 TL arttırarak 601,27 TL, 50 TL bakıcı giderini 791,05 TL arttırarak 841,05 TL ve 50 TL tedavi giderini 200 TL arttırarak 250 TL’ye çıkardığını, … için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 150 TL (10 TL kalıcı işgöremezlik, 140 TL geçici işgöremezlik olmak kaydıyla),10 TL kalıcı işgöremezlik taleplerinin makul olduğundan sabit tutulduğu, 140 TL geçici işgöremezlik taleplerini 461,27 TL arttırarak 601,27 TL, 50 TL bakıcı giderini 791,05 TL arttırarak 841,05 TL ve 50 TL tedavi giderini 200 TL arttırarak 250 TL’ye çıkardığını, … için de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 150 TL (10 TL kalıcı işgöremezlik, 140 TL geçici işgöremezlik olmak kaydıyla), 10 TL kalıcı işgöremezlik talepleri, 140 TL geçici işgöremezlik talepleri ve 50 TL bakıcı giderinin makul olduğundan sabit tutulduğunu, 50 TL tedavi giderini 200 TL artırarak 250 TL’ye çıkardığını ve toplam 1.000,00 TL olan taleplerini 2.134,64 TL artırarak, 3.134,64 TL ‘ye çıkardıklar beyan edilmiş ve arttırılan miktar üzerinden de eksik harç yatırılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında davacıların maddi tazminat istemlerine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
Davacılardan … tarafından açılan maddi tazminat davasına (Geçici-sürekli işgöremezlik, tedavi ve bakıcı gideri) ilişkin olarak;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 91. Maddesi ile araç işletenlere uygulamada “zorunlu trafik sigortası” olarak da adlandırılan “mali sorumluluk sigortası” yaptırma zorunluluğu getirilmiş olup ,anılan maddenin 1. fıkrasında; “işletenlerin, bu kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, aynı Kanunun’un 85.maddesi 1.fıkrasında ise; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebeb olursa, motorlu aracın işleteninin sorumlu olacaklarının” düzenlendiği, zorunlu trafik sigortasının, araç işleteninin üçüncü kişilere verdiği zararlardan doğan sorumluluğunu sigorta güvencesi altına almış bulunduğu, işletenin “zorunlu mali sorumluluk sigortası” ile üçüncü kişilere verdiği zararlardan dolayı “kendi sorumluluğunu” sigorta ettirdiği, sigortacının sorumluluğundan bahsedebilmek için, zorunlu trafik sigortası yapılan aracın üçünü kişilerin zararına neden olacak bir kazaya karışması ve bu kazada sigortalı araç işleteninin sorumluluğunun bulunması gerektiği, aynı kanunun 92. maddesin de sigorta teminatı dışında kalan durumların düzenlendiği, maddenin (a) bendinde işletenin KTK uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı açtığı taleplerin teminat dışı olduğunun belirtildiği, TBK’nın Birleşme” madde başlıklı 135. Maddesinin 1. cümlesinin; “Alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesiyle borç sona erer” şeklinde düzenlendiği, alacak ve borcun aynı kişi de birleşmesinin, ölüm (mirascılık) veya yaşayanlar arası bir hukuki işlem, hukuksal işlem neticesi olabileceği gibi kanundan da doğabileceği, birleşmenin sözkonusu olabilmesi için alacak ve borcun aynı mal varlığına dahil olması gerektiği, birleşmenin hukuki sonucunun ise; alacak ve borcun kural olarak sona ermesi olduğu, birleşmenin yalnız asıl alacağı değil, ona bağlı feri hakları da sona erdirmekte olduğu, bu haliyle de; davacı …’ın, kaza yapan ve davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle işleteni olduğu ve iş bu davacı yönünden alacaklılık ve borçluluk sıfatının birleştiği ve davacı taleplerinin de teminat kapsamında bulunmadığı kanatına varılarak, iş bu davalı yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılardan …, … ve … tarafından açılan maddi tazminat (sürekli işgöremezlik ve bakıcı gideri) davasına ilişkin olarak;
Mahkememizce hükme esas alınmasına karar verilen ATK raporunda …, … ve …’ın sürekli maluliyetine mahal olmadığı tespit edilmiş ve bu haliyle de, davacıların sürekli maluliyetinin doğmadığı ve dolayısıyla sürekli iş göremezlik zararı da talep edemeyecekleri ve yine mahkememizce hükme esas alınan hekim bilirkişi raporunda da davacıların yaralanmalarının niteliği de göz önünde bulundurulduğunda bakıma muhtaç olmadıkları anlaşıldığından, davacıların sürekli iş göremezliğe ve bakıcı giderine ilişkin istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Davacılardan …, … ve … tarafından açılan maddi tazminat (geçici işgöremezlik ve tedavi gideri) davasına ilişkin olarak;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49/1. Maddesine göre; “kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Bu bağlamda, taraf iddia ve savunmaları, toplanan tüm deliller ve mahkememizce alınan maluliyete ve zarar miktarına ilişkin tüm raporlar birlikte değerlendirildiğinde, davalı sigorta tarafından her ne kadar, bilirkişi raporuna yönelik itiraz dilekçesinde, 6111 sayılı yasaya göre, geçici işgörememezlik zararlarının ve tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanacağı iddia edilmiş ise de; gerek 31269 sayılı 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli, 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı iptal kararı ve gerek se KTK 98. maddesinde SGK’nun sorumlu olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmış olması ve bu giderler kapsamında geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığının açık olması ve bu doğrultuda poliçenin ve genel şartların tarafı olmayan SGK’yı yasal düzenleme olmaksızın tüm sağlık gideri teminatı kapsamındaki tazminat kalemlerinden sorumlu tutmanın mümkün olmayacağı, ayrıca sigorta şirketleri tarafından poliçe bazında KTK 98. maddesindeki sayılanlar kapsamında SGK’ya katkı payı aktarımı yapıldığı nazara alındığında, KTK 98. madde kapsamı dışında sağlık giderleri teminatı içinde kalan tazminat kalemlerine ilişkin sigortalıdan alınan prim ücretlerinin sigorta şirketlerinin uhdesinde kaldığı, bu doğrultuda sigorta şirketlerinin KTK 98. madde dışında kalan sağlık gideri teminatı kapsamındaki geçici iş göremezlik tazminatından poliçe limiti ile sorumluluğunun devam edeceği ve ayrıca kaldı ki sağlık giderleri teminatı açıklayan Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesinde, “Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesiyle sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğunun sona ermesini KTK’nın 98. maddesine bağladığı, ancak kanun koyucu tarafından yeni Genel Şartlarda ki bu düzenleme doğrultusunda KTK’nın 98.maddesinde değişiklik yapılarak “geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamına alınmadığı, açıkça SGK tarafından karşılanacağı ve Sigorta Şirketleri ve Güvence Hesabının sorumluluğunun sona erdiği” yönünde değişiklik de yapılmadığından, Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesinin kadük kaldığı ve yürürlüğe girmediği, başka bir ifadeyle de halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98. maddesinde, yeni Genel Şartlarda ki sağlık giderleri teminatına ilişkin düzenleme doğrultusunda Sigorta Şirketlerinin sorumluluğunun sona ereceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığından 98. madde hükmü dışında kalan teminatlar (belgesiz sağlık giderleri, geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı) bakımından sorumlulukları devam edeceğinden, geçici işgörememezlik zararı ve belgesiz tedavi giderlerinin davalı şirketin sorumluluğu kapsamı içerisinde değerlendirilmesi gerektiği, bu haliyle somut olay değerlendirildiğinde de; davalı sigorta şirketi tarafından ZMM sigortası ile sigortalı olan … plakalı aracın karıştığı kaza sonucu, araçta yolcu konumunda bulunan …, … ve …’ın meydana gelen kaza sonucu, mahkememizce alınan ATK raporu ile; 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında sürekli maluliyetlerinin doğmadığı, ancak İyileşme (iş göremezlik) sürelerinin 3 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, maluliyet durumu birlikte değerlendirilmek suretiyle alınan hekim ve aktüer raporu ile de davacıların zararının hesaplandığı, ayrıca hükme esas alınan, ATK maluliyet ile hekim ve Aktüerya raporlarının ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu ve davacıların geçici iş göremezlik ve tedavi gideri zararını talep edebileceği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından (… yönünden taleple de bağlı kalınarak) davacıların geçici iş göremezliğe (… yönünden Efor Kaybı) ve tedavi giderine ilişkin davasının, bilirkişi tarafından hesaplanan (… yönünden taleple bağlı kalınarak) miktarlar üzerinden kabulüne ve ayrıca davacı yanca da her ne kadar ticari avans faizi talep edilmiş ise de; somut olayda davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracının hususi (…) araç olduğu ve davacıların ancak yasal faiz isteyebileceği anlaşıldığından, yasal faize hükmedilmesine karar verilmiş ve tüm dosya kapsamına ilişkin olarak da aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … yönünden açılan davanın REDDİNE,
2-Diğer Davacılar …, … ve … yönünden açılan davanın, Kısmen KABUL -Kısmen REDDİ ile;
-Davacı … yönünden; 601,27 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 250,00 TL tedavi giderinin, dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
-Davacı… yönünden; 601,27 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 250,00 TL tedavi giderinin dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
-Davacı … yönünden; taleple bağlı kalınarak, 140,00 TL efor kaybı zararı ile ve 50,00 TL tedavi giderinin dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
3-Alınması gereken 129,24 TL nispi karar ve ilam harcından; peşin ve ıslah ile alınan toplam 45,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 84,24 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 45,00 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacılara VERİLMESİNE,
4-Davacının yapmış olduğu, başvuru harcı 27,70 TL, posta gideri ve bilirkişi ücreti gideri 1.729,30 TL olmak üzere toplam: 1.757,00 TL yargılama masrafının davanın kabul edilen miktarına göre; 1.054,20 TL kısmının davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE, geri kalan masrafın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca hesaplanan 851,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak iş bu davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı… davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca hesaplanan 851,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak iş bu davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca hesaplanan 190,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak iş bu davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı, davacı … tarafından açılan davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesaplanan 250,00 TL vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Davalı, davacı … tarafından açılan davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesaplanan 851,05 TL vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Davalı, davacı… tarafından açılan davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesaplanan 851,05 TL vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
11-Davalı, davacı … tarafından açılan davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesaplanan 60,00 TL vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
12-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının, kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa İADESİNE,
13-HMK Yönetmeliğinin 58/1.maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacılar vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda HMK’nın 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
-imzalıdır