Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/758 E. 2018/1026 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/758
KARAR NO : 2018/1026
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/07/2015
KARAR TARİHİ: 01/11/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili 22/07/2015 harç ikmal tarihli dilekçesi ile; Davacı müvekkili tarafından fazlaya dair talep ve KDV alacağı hakları saklı kalmak kaydı ile … Noterliğinin 16/12/2014 tarih ve … yevmiye nolu ve 11/03/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile talep edilen 26/05/2011 tarihli sözleşmeden kaynaklı alacağının tahsili amacı ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin haksız ve kötü niyetli olarak yetki itirazı ile birlikte herhangi bir ödeme belgesi ibraz etmeden herhangi bi borcu bulunmadığı iddiası ile takip konusu alacağa ve ferilerine itiraz ettiğini, davalı tarafın itirazı ile icra takibinin durduğunu, davalı-borçlu kötü niyetli olarak sırf alacağın tahsilini geciktirmek için itiraz ettiğini, bu sebeplerle haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili 27/11/2015 havale tarihli dilekçesi ile; davacı şirket ile davalı müvekkili şirket arasında Standart Hizmet ve Danışmanlık Anlaşması imzalanmış olduğunu, davacı tarafından delil listesi eki olarak sunulan sözleşmenin taraflar arasında yürürlükte ve geçerli olan sözleşme metni olmadığını, geçerli ve yürürlükte olan sözleşme 7.1. Maddesi gereği davacıya … Noterliğinin 05/12/2014 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnemesi keşide edilerek 60 gün sonra geçerli olmak üzere sözleşmenin fesh edildiğini, işbu ihtarnamenin davacıya 09/12/2014 tarihinde tebliğ edildiğini, davacıya sözleşme gereği fesih ihtarında bulunulmuş ve fesih tarihine kadar olan ödemeleri de yapılmış olduğundan fesih sonrasına ilişkin davacının alacak talebi haksız ve mesnetsiz olduğunu, arz ve izah edilmeye çalışılan bilgi ve bulgular ışığında; haksız ve hukuki himayeden yoksun davanın reddi ile davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere inkar kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Talep; taraflar arasında imzalanan 26/05/2011 tarihli Standart Hizmet ve Danışmanlık Sözleşmesinden kaynaklandığı iddia olunan alacağın tahsili amacıyla başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, 16/12/2014 tarihli ve 11/03/2015 tarihli ihtarnamelerle ayrıca yukarıdaki sözleşme dayanak gösterilerek 120.000 Euro asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsili amacıyla 24/04/2015 tarihinde başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibin davalının 30/04/2015 tarihli ve Bakırköy İcra Müdürlüğünün yetkili olduğundan bahisle yetki itirazı ve borca itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın iptali istemli davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir. Davalı yanın icra takibine vaki yetki itirazı her iki tarafça sunulan iki ayrı sözleşmede yer alan 5. maddedeki yetki şartı karşısında yerinde değildir.
Taraflar arasında imzalandığı anlaşılan 26/05/2011 tarihli Standart Hizmet ve Danışmanlık Anlaşması başlıklı sözleşmeyle …’in tüm Türk havalimanlarında yapacağı uçuşlar için geçerli olduğu hüküm altına alınmış, … arasında anlaşmanın sağlanması için gerekli bilgi ve evrakların …’a teslim edileceği ve danışman sıfatıyla …’in Gözen Havacılık adına evrak takibini gerçekleştireceği, …’ın anlaşmayı kabul ederek Yer Hizmetleri Anlaşması ile Yetki Belgesini imzalamısın durumunda …Havacılığın danışmana (Jade Turizme) sözleşmede belirtilen koşullarda ödeme yapacağı ve bu kapsamda Türkiye’ye gerçekleştirilecek uçuşlarla ilgili her yılın Temmuz ayında yılda bir kez olmak üzere KDV hariç 40.000 Euro nun danışmana ödeneceği, Türkiye’ye gerçekleştirilen uçuşlar için danışmana uçuş başı mutabık kalınan KDV hariç 60 Euro tutarın ödeneceği, bu tutarın takip eden ayın ilk haftası bir önceki ay gerçekleşen uçuşlar üzerinden hesaplanarak fatura karşılığında beş gün içerisinde ödeneceği, danışman firmanın yapılan ödeme tutarı kadar Gözen Havacılığa hizmet bedeli faturası keseceği hususları hüküm altına alınmıştır.
Gerek davacı gerekse davalı taraf sözleşmenin 7. maddesine ilişkin ve bu hükümle sınırlı şekilde farklı hükümler içeren iki ayrı sözleşme ibraz etmişlerdir. Davacı tarafça sunulan sözleşmenin 7.1 maddesinde (…işbu anlaşma 26/05/2011 tarihi itibariyle yürürlüğe giren ve taraflardan herhangi biririn diğerine 60 (altmış) gün öncesinde fesih bildirimi yapmadığı sürece anlaşma otomatik olarak 3 (üç) yıl uzatılacaktır) şeklinde olup davalı tarafça sunulan sözleşmenin 7.1 maddesinde ise (…işbu anlaşma 26/05/2011 tarihi itibariyle yürürlüğe giren ve taraflardan herhangi birinin diğerine 60 (altmış) gün öncesinde fesih bildirimi yapmadığı sürece otomatik olarak uzatılacaktır) şeklinde düzenlenmiştir. Keza davalı tarafça sunulan sözleşmenin 7.2 maddesinde; …ve Gözen Havacılık arasında herhangi bir nihayi anlaşma imzalanmaması ya da söz konusu anlaşmanın üç yıldan az olması durumunda anlaşma otomatik olarak iptal olmuş sayılacaktır hükmüne yer verilmiştir. Mahkememizce her iki sözleşme asılları üzerinde ve davacı … davalı şirket yetkililerinin imza örnekleri ile imzalarının bulunduğu sözleşme tarihinden önceki tarihleri içeren belge asılları da getirtilmek suretiyle yaptırılan inceleme sonucunda, her iki sözleşmedeki imzanın şirket yetkililerine ait olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin kurulduğu sabit olup, anılan 7. madde hükmü bakımından taraf iradelerinin hangi vekil üzerinde oluştuğunun belirlenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda davacı tarafından sunulan sözleşme tümüyle değerlendirildiğinde sözleşmenin şirket kaşesi taşımadığı ancak her iki tarafın unvanı altında temsilci imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna karşın davalı tarafından sunulan sözleşme aslında ise her iki taraf temsilcisinin imzasıyla birlikte ayrıca davalı şirket kaşesinin de yer aldığı görülmektedir. Yine davalı tarafça sunulan sözleşmedeki tüm sayfalarda davacı parafı yer aldığı halde, davacı tarafından sunulan sözleşmede ise sayfalarda davalıya ait paraf bulunmamaktadır. Yine davalıdaki talep bakımından sonuca etkili olmamakla birlikte davalı tarafından sunulan sözleşmenin 2/1. fıkrasının davacı tarafça sunulan sözleşmede yer almadığı ve yine davalı tarafından sunulan sözleşme metninde davalı şirketin sözleşmedeki adlandırılmışının da (temsilci) olarak anıldığı görülmektedir. Öte yandan sözleşmenin imza tarihi tarafların da kabulünde olduğu üzere 26/05/2011 olup bu tarihten yaklaşık 2,5 yıl sonra 05/12/2014 tarihinde davalı şirket tarafından davacıya “sözleşmenin 7. maddesine dayalı olarak” bir ihtarname gönderilmiş ancak davacı şirket bu ihtarnameye cevap olarak sözleşmenin 7. madde hükmünün haklılığına değinen ya da itiraz eden bir açıklamada bulunmamıştır. Yine davalı tarafından sunulmuş olan 26/05/2011 tarihli ve Osman Kınalı tarafından davacıya gönderilmiş bulunan elektronik postada, üzerinde konuşulan protokol taslağının gönderildiği belirtilmekte ve elektronik postaya eklenmiş olan sözleşme taslağı metninde sözleşme süresi ve sona erdirilmesine ilişkin hükmün de davalının sunduğu sözleşme metnindeki içeriğe sahip olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça bu elektronik posta ve ekine karşın cevabi mahiyette bir e-posta gönderildiği yönünde bir delile dayanılmamıştır. Keza elektronik posta tarihi ile sözleşme tarihi de aynı günü taşımaktadır. Bu durumda taraflar arasında imzalandığı uyuşmazlık dışı bulunan sözleşmenin içeriği bakımından 7. maddeye ilişkin hükmünü davalı tarafça sunulan metinle aynı içerikte olduğu sonucuna varılmıştır. Sözleşmenin 7. maddesinde buna göre asgari bir süre düzenlemesine yer verilmemiş olup, 60 gün önceden feshi ihbarda bulunulmak kaydıyla sözleşmenin sona erdirilebileceği kabul edilmiş olup, bu durumda davacı tarafın sözleşmenin yenilendiği yönündeki iddialarının kabulü mümkün değildir. Öyle ki davalı şirket 05/12/2014 tarihli ihtarnamesiyle ve sözleşmenin 7.1 maddesine dayanarak ve altmış gün sonra geçerli olmak üzere sözleşmenin fesh edildiğini bildirerek sözleşmeyi sona erdirmiştir. Bu itibarla davacı yanın sözleşmenin 2017 yılı Mayıs ayına kadar uzadığı yönündeki iddiası ile üç yıllık süreye ilişkin edim alacağının tazmini yönündeki talebi yerinde olmayıp açıklanan tüm bu sebeplerle yerinde görülmeyen davanın reddine, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı karşısında kötü niyet tazminatı talebi bakımından yasal koşullar mevcut olmamakla davalı yanın buna ilişkin tazminat isteminin de reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
%20 oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
2-Alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 4.246,45 TL’den mahsubu ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde fazla yatırılan 4.210,55 TL harcın davacı yana İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti, 104,10 TL posta gideri olmak üzere toplam 704,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince 27.046,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana VERİLMESİNE,
6-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider ve delil avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …