Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/745 E. 2023/19 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/745 Esas
KARAR NO :2023/19

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:06/07/2015
KARAR TARİHİ:17/01/2023

D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: 18/04/2015 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile …’dan Diyarbakır istikametine seyir halinde iken bahse konu km’ye geldiği esnada aracın hakimiyetini kaybederek gidişe göre yolun sağına savrulduğunu ve takla atması sonucunda oluşan kazada müvekkilinin ağır yaralandığını ve bu kaza neticesinde sakat kaldığını, müvekkilinin … … plakalı araç içerisinde yolcu olduğunu, kaza sonucunda düzenlenen trafik tespit tutanağına göre tüm kusurun … plakalı araç sürücüsüne ait olduğunu, kazayla ilgili evrakların … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyasında bulunduğunu, müvekkilinin kazadan sonra tedavisi … Bölge Devlet Hastanesi’nde yapıldığını, ancak kazadan sonra sakat kalan vücut fonksiyonlarını büyük oranda yitiren müvekkilinin ATK’ya sevki ile SGK mevzuatına göre maluliyet oranının tespit edilmesini talep ettiklerini, kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS poliçe şirketi davalı şirket olduğunu, sigorta poliçe numarasının … olduğunu, poliçenin güvence altına aldığı risk gerçekleştiğini, bu nedenle davalı şirketin tam tazminatla mükellef olduğunu, müvekkilinin kalıcı iş gücü kaybından doğan halihazırda ve geleceğe dönük maddi kaybının giderilmesi için tahkikat sonucunda müvekkilinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 100 TL maddi tazminatın, davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, müvekkilinin mutad iştigalinden geri kalan ve çalışamayarak gelir kaybına uğrayan müvekkili için tahkikat sonucunda müvekkilinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 100 TL maddi tazminatın, davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, artan gider avansının taraflarına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul anlamına gelmemek üzere, davaya konu kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde 17.02.2015-17.02.2016 tarihleri arasında Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirket fiili ve yasal sigorta uygulamaları çerçevesinde, düzenlemiş olduğu sigorta poliçesi teminat limitleri ile sigortalısının ispatlanabilen kusuru oranında 3.kişilerde meydana gelen ve yine ispatlanabilen gerçek zarardan sorumlu tutulabileceğini, davacı taraf 18.04.2015 tarihinde meydana geldiğini iddia ettikleri kazada, sigortalı araç içerisinde hatır yolcusu olarak bulunan davacı …’ın yaralandığını, bu nedenle kazadan sonra sakat kaldığını iddia ederek, geçici ve daimi iş göremezlik tazminat taleplerini dava konusu ettiklerini, dosya münderecatında yaptıkları incelemede kaza ile ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası açıldığı görüldüğünü, bu dosyadan Mahkememize bir takım evrakların geldiği, bazı evrakların ise gelmediği veya tahkikatın tam olarak yapılmadığı anlaşıldığını, soruşturma dosyasından, Sayın Mahkemenize sunulan evraklar içinde kaza sırasında sigortalı araç sürücüsü olduğu düşünülen Muhammet Sevim’in ifade tutanakları incelendiğinde, Muhammet Sevim’in Jandarma Karakolunda verdiği 18.04.2015 tarihli yazılı ifadede, sigortalı aracı kaza sırasında vefat eden …’un kullandığını, kendisinin ise şöför koltuğunun arkasında bulunan koltukta oturduğunu iddia ettiği halde, 19.04.2015 tarihinde … Cumhuriyet Başsacılığı’nda ve … 2.Sulh Ceza Mahkemesi’nde verdiği ifadelerde ise, yazılı ifadesini değiştirerek kaza sırasında araç sürücüsününün kendisi olduğunu ve davacının da araçta hatır yolcusu olduğunu ifade ettiği görüldüğünü, talep edilen gelir kaybı zararı da müvekkili şirketin düzenlediği poliçe teminatı dışında kalmakta olduğunu, bu nedenle bu yöndeki taleplerin reddi gerektiğini, dava konusu tüm bilgi ve belgeler tarafımıza tebliğ edilip ve güncel maluliyet raporu alındıktan sonra yeniden cevap verme hakkını saklı tutar, yapılacak yargılama sonunda müvekkili şirketin sorumlu olmadığı sübut bulacağından davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili hakkında haksız, yersiz, usul, yasa ve içtihatlara aykırı açılmış davanın reddine, Mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; 18/04/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminat istemlerine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, dava konusu olaya ilişkin başlatılan CBS dosyası celp edilmiş, hasar dosyası celp edilmiş, davacıya ait tedavi evrakları celp edilmiş, davacının maaş bordrosu celp edilmiş, maluliyet, kusur ve aktüer hesap yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu olay nedeniyle başlatılan … CBS’nin … soruşturma numaralı dosyasının incelenmesinde; Davaya konu Trafik Kazası Kapsamında ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporunda, Plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’in tali kusurlu olduğu, Maktül Yolcu …’un kusursuz olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) Sigorta Poliçesinin ve hasar dosyasının incelenmesinde; … plakalı 2011 model … marka … model hususi aracın dava dışı Şefik Sevim adına kayıtlı olduğu ve 17/02/2015-17/02/2016 tarihleri arasında … numaralı poliçe ile kaza tarihini kapsar şekilde ZMMS poliçesinin davalı … Anonim Şirketi (Eski unvan: … Sigorta A.Ş.) tarafından düzenlenmiş olduğu, davadan önce davacı tarafça davalı sigorta şirketine başvuru yapılmadığı, davacıya davalı sigorta şirketi tarafından hasar dosyası kapsamında ödeme yapıldığına dair bir iddia ve delilin bulunmadığı görülmüştür.
Davacının maluliyet tespitine ilişkin Adli Kıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulundan alınan 28/10/2020 tarihli raporda özetle; Dosyaya ekli grafilerin incelemesinde; “18/02/2020 tarihli servikal BT incelemesinde; C7 vertebra korpusunda medialde yükseklik kaybı ve kompresyon kırığı sekeli izlendiğini, C6: 13 mm; C7: 12 mm ve T1: 15.9 mm ölçüldüğü” tespit edildiğine göre; Dosyada olay tarihine ait radyolojik inceleme görüntüleri bulunmayan kişinin olay tarihli radyolojik inceleme görüntülerinin ve tüm adli tahkikat dosyasının incelenmek üzere gönderilmesi halinde sorulan hususlarda ek değerlendirme yapılabileceğini, mevcut tıbbi belgelere göre; … oğlu, 1996 doğumlu …’ın 18/04/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğunu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceğinin oy birliği ile mütalaa olunduğu bildirilmiştir.
Davacının maluliyet tespitine ilişkin Adli Kıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulundan alınan 31/03/2021 tarihli raporda özetle; Dosya kapsamına alınan ekli grafilerin incelemesinde; 18/04/2015 tarihli servikal BT incelemesinde C7 korpusunda kırık, 15/01/2017 tarihli kranial MR görüntülemede sol frontal lob anteriorda kortikal ensefalomalazik alanı izlendiğini, 20/01/2017 tarihli ön kol grafisinde; radius-ulna diafizlerinde kaynamış kırık sekelleri ve tespit materyalleri izlendiğine göre; SONUÇ: Mevcut belgelere göre; … oğlu 09/11/1996 doğumlu, …’in 18/04/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğunu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceğinin oy birliği ile mütalaa olunduğu bildirilmiştir.
Kusur ve aktüer yönden Makine Mühendisi bilirkişi …, Aktüer bilirkişi …’tan oluşan bilirkişi heyetinden alınan 14/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Tüm delillerin hukuki münakaşası, her türlü hukuki tavsif, tarafların, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer istemleri ile İİK Md. 67/2 kapsamına giren taleplerin takdiri ve nihai kararı tamamıyla Yüce Yargı Makamlarına ait olmak üzere; dosya incelemesi kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesi sonucunda yukarıda açıklanan nedenlerle; rapor, tazminat talebinin hukuken oluşup oluşmadığına dair bir değerlendirme içermeyip, sadece tazminatın hesabına ilişkin olduğunu, 6754 sayılı bilirkişi kanunu 6. Maddesi kapsamında Bakanlık tarafından 07.09.2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespiti Hakim yetkisinde olduğunu, 1- Kusur durumu;  Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, trafik kazası olduğunu,  Meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığını, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğunu,  Davaya konu Trafik Kazası Kapsamında;  Plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsünün % 70 kusur oranı ile asli kusurlu olduğunu,  … plaka sayılı araç sürücüsü …’in % 30 kusur oranı ile tali kusurlu olduğunu,  Yolcu …’un kusursuz olduğunu, 2- Maluliyet Oranı/ Raporu; Adli Tıp Kurumu- İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 31.03.2021 tarih 6109 karar numaralı raporunda; … oğlu 09/11/1996 doğumlu, …’in 18/04/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğunu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığını,  İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğunu, 3- Maddi Zarar; Davacının 18.04.2015 tarihinde geçirmiş olduğun trafik kazası sonrası;  6 ay süre ile geçici iş göremezlik zararının 7.960,01 TL olduğu, hatır taşıması ve müterafık kusur durumunun takdirinin elbette Yüce Mahkemeye ait olduğunu, davacının sigortalı araç içinde yolcu konumunda bulunduğunu ve kusura katılımının olmadığı görülmekle, işbu tutarın davalı sigorta şirketinden müteselsilen talep edebileceğini, şayet Sayın Mahkeme tarafından sigortlı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumluluğunun bulunduğuna hüküm kurulması durumunda; davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 30 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda, talep edilebileceği geçici iş göremezlik zararının 2.388,00 TL olduğu, SGK tarafından davacıya geçici iş göremezlik ödemesi yapılıp yapılmadığına, davacının kaza tarihinde sigortalılığının bulunup bulunmadığına dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığını, – Davacının dava konusu kaza nedeni ile fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğunu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı ATK raporunda belirtilmekle, sürekli maluliyet/ efor kaybı zararından söz edilemeyeceğini, görüş ve kanaatleri bildirilmiştir.
Dava dışı …… A.Ş. Vekili tarafından dava konusu olaydan dolayı davacı tarafça tazminat alacağının %15 ‘inin müvekkiline temlik edildiğinden bahisle davaya müdahale talebinde bulunulmuş ise de, temliknamede temlik edenin adının olmaması, belirtilen hasar dosya numaralarının tutmaması, davacı vekilince de temliknamenin kabul edilmemesi nedenleriyle, müdahale talebi kabul edilmemiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan raporların değerlendirilmesi sonucunda;
Davacı vekili, dava dilekçesi ile davacının 18/04/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanması nedeniyle, davacı için davalıdan 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve davalıdan 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş ve talep artırım dilekçesi ile 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminat talebini 2.388,00 TL’ye artırmıştır.
Davalı … A.Ş. Vekili cevap dilekçesindeki ve müteakip beyanları ile davanın reddini talep etmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. Maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 53. Maddesinde; ölüm halinde uğranılan zararların, cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemiş ise tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar olduğu, 54. Maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu, 56. Maddesinde; Hakimin , bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. Maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. Maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85. Maddesinin 1. Fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. Maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. Maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ZMMS kapsamındaki miktarları ödemek zorunda olduğu, 109. Maddesinde de; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin , zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesinden itibaren iki yılın her durumda kaza tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş ise bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde uygulanacağı, düzenlenmiştir.
Davalı vekilince, dava konusu olayda hatır taşıması olduğu iddia edilmiş ise de, dosya kapsamından somut olayda davacının hatır için taşındığına dair bir delil elde edilemediğinden, ispat külfetininde davalı tarafta olmasından, bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Davalı vekilince, dava konusu olayda sahte emniyet kemeri takılmak suretiyle davacının müterafik kusurunun olduğu iddia edilmiş ise de, dosya kapsamından bu iddiayı ispatlayan bir delil elde edilemediğinden, müterafik kusur olgusu ispatlanamadığından bu savunmaya da itibar edilmemiştir.
Davalı vekilince, davalı tarafça sigortalı aracı kullananın kazada ölen … olduğu iddia edilmiş ise de, dosya kapsamından bu iddiayı ispatlayan bir delil elde edilemediği gibi, araç sürücüsünün değişmesi kusur oranını ve davalının sorumluluğunu değiştirmeyeceğinden bu savunmaya da itibar edilmemiştir.
Maluliyet, kusur ve aktüer hesaba ilişkin tüm raporlar incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
Davacının maluliyetinin tespitine ilişkin tanzim edilen 31/03/2021 tarihli ATK 2. İhtisas Kurulunun raporuna göre, davacı …’ın 18/04/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği dikkate alındığında; fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğunu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Bu raporun dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Dosyamızda alınan 14/10/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporundaki kusura ilişkin değerlendirmelerin dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilmiştir. Bu rapordaki kusura ilişkin yapılan değerlendirmelerin CBS dosyasında ATK Trafik İhtisas Kurulundan alınan rapor ile uyumlu olduğu, raporlar arasında çelişki olmadığı görüldüğünden rapora itirazlara itibar edilmemiştir. Bu rapora göre, dava konusu olayda plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %70 oranında asli kusurlu olduğu, davalı tarafça ZMMS poliçesi ile sigortalanan araç sürücüsü Muhammet Sevim’in %30 oranında tali kusurlu olduğu, yolcu …’un kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Dosyamızda alınan 14/10/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporundaki aktüer bilirkişi değerlendirmelerine göre, Davacının, dava konusu 18/04/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle, sürekli maluliyetinin bulunmadığından sürekli iş göremezlik tazminat talebinin yerinde olmadığı, davacının kazadaki yaralanması nedeniyle %30 kusur oranına göre talep edebileceği 6 aylık Geçici İş Göremezlik Tazminatı tutarının 2.388,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi, dava konusu kazaya karışan … Plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olup, dava konusu kazada davacının yaralanmasından dolayı, sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe teminat limitleri ile sınırlı sorumluluğu bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan tespitler ve açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında yapılan değerlendirmede;
Davacının, dava konusu 18/04/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığı, kaza nedeniyle, sürekli maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, dava konusu kazada, davacının yolcu olduğu ve bir kusurunun bulunmadığı, dava konusu olayda plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %70 oranında asli kusurlu olduğu, davalı tarafça ZMMS poliçesi ile sigortalı araç sürücüsü Muhammet Sevim’in %30 oranında tali kusurlu olduğu, %30 kusur oranına göre, davacının kazadaki yaralanması nedeniyle talep edebileceği Geçici İş Göremezlik Tazminatı tutarının 2.388,00 TL olduğu anlaşılmakla; Davacının sürekli iş göremezliğe ilişkin tazminat talebinde haklı olmadığı, davacının geçici iş göremezliğe ilişkin olarak dava dilekçesi ve talep artırım dilekçesi ile talep ettiği 2.388,00 TL tazminat talebinin ise haklı olduğu, poliçe teminatı ve limitleri kapsamında kalan bu tazminat miktarından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu , temerrütün dava tarihinde oluştuğu, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm bu nedenler ile davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın KISMEN KABULÜ ile, 2388,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin ve tamamlama yoluyla yatırılan 112,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 67,20 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
-Davacı tarafından peşin ve tamamlama yoluyla karşılanan 112,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,

3-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı parası, 401,15 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 820,00 TL ATK faturası, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 3.648,85‬ TL yargılama masrafının davanın kabul edilen oranına göre 3.502,19 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, arta kalan masrafın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafça, yapılan 50,00 TL dosya ve posta tebligat masrafının davanın red kabul oranına göre 2,01 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE, fazlasının davalının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 2.388,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,

6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/01/2023

Katip ….
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır