Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/743 E. 2018/454 K. 21.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/743 Esas
KARAR NO : 2018/454
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/07/2015
KARAR TARİHİ : 21/05/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin bütünleşmiş iplik fabrikası işlettiğini, davalı borçlu şirket ile davacı şirket 2014 yılı başından itibaren münferit siparişlerle çalıştığı, davacı şirket davalı şirkete ait 237.799,66 TL iş yapmış ancak davalı 154.119,63 TL ödeme yaptığı 05.08.2014 tarih itibariyle 83.679,43 TL borcu bulunmakta olduğunu müvekkilinin alacaklı şirket ile davalı borçlu şirketten borcun ödenmesi hususunda ikat ettiğini ancak davalı borçlu kötü niyetli olarak reklamasyon faturası kesip Kargo ile müvekkilinin merkez muhasebesinin kapalı olduğu tatil günü çorludaki fabrikaya gönderdiğini, reklamasyon faturasını kesinlikle kabul etmediklerini, daha sonra davalı aleyhine ilamsız icra takibi yaptığını borçlu borca ve faize faiz oranına itiraz ettiğini, davalının borcunun muhasebe kayıtları ve faturalar ile sabit olduğunu bu nedenle davalının %20 icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmektedir
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, sayın mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, mahkemenin yetkili mahkeme olmaması nedeniyle usülen davanın reddine karar vermesin gerektiğinin kanaatinde olduklarını, davalı tarafa gerekli tebliğlerin yapılmadığını, ayrıca icra takip dosyasına gerekli belge suretlerinin eklenmediğini, ayrıca borcu kabul etmemekle birlikte davacı yanca müvekkilinin 83.679,43TL borcu olduğu ileri sürülmekte ancak işbu dava konusu icra takibinin dayanağı olan sözleşmenin aslı ya da onaylı örneği davalı yana icra dosyanının celbi ile sayın mahkemece de açıkca görüleceği üzere icra takibi ile gönderilmediği gibi dava dilekçesinin eki ile de gönderilmediğini, müvekilinin böyle bir borcu bulunmadığını, sözleşmedeki faiz durumunun mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkiline herhangi bir ihtarda bulunulmadığını müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, bu hali ile işlemiş ve işleyecek faizi ile fahiş faiz oranında da itiraz ettiklerini, işbu dava konusu icra takibi usule uygun olarak başlatılmamış olduğunu bununla birlikte ödeme emri de usülüne uygun olarak gönderilmediğini, tüm bu nedenlerle söz konusu takibe dayanarak açılan itirazın iptali davası da usulüne uygun olmadığını, kötü niyetli davacının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ile cezalandırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmektedir.
G E R E K Ç E /
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi incelemesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı taraf 2014 yılı ticari defterleri rafamıza ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterler kanuna göre eksiksiz ve usülüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdikleri yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olduğu görülmüş olup, mevcut tespitlere göre davacının ibraz edilen ticari defterlerin kendi lehine delil vasfı taşımakla birlikte nihai karar sayın mahkemeye ait olduğu, davalı taraf ticari defter ve belgelerini tarafmıza ibraz etmediği, davacı nın tarafın ibraz edilen ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 83.679,43 TL alacağı olduğu, davalı davacı adına 21.10.2014 tarih 138831 nolu ve 84.844,80 TL tutarında reklamasyon açıklaması fatura tanzim ederek davacıya borcu olmadığını iddia ediyorsa reklamasyon faturasının neden niçin tanzim ettiği ispat etmekle yükümlü olduğu, davalı bu ispatı yapabiliyorsa; İstanbul …İcra Müdürlüğünün … dosya numarası alenine yapıla takibin geçerli olmadığı, davalı bu ispatı yapamıyorsa İstanbul … İcra Müdürlüğünün … dosya numarası yapılan takibin geçerli olduğu ve davacının davalıdan 83.679,43 TL alacağı olduğu, davacı tarafın mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin , icra ve inkar tazminatları ve benzeri taleplerin sayın mahkeme kanaatine kaldığı sonuç ve kanaatine varmıştır.
Uyuşmazlık dava konu edilen fatura, ticari defterlere dayalı alacağın var olup olmadığı noktasında toplanmıştır.
Taraflar arasında bir hukuki ilişki olup olmadığı bakımından davalı beyanlarında taraflar arasındaki sözleşmenin aslının ne icra takip dosyası ne de mahkememiz dosyasına ibraz olunmadığı yönünde savunmada bulunulmuş, ancak beyanlar incelendiğinde net bir şekilde sözleşme ilişkisinin reddolunmadığı, icra takibindeki ödeme emrinin iptal edildiği, gönderilen ödeme emrinin ekinde belge olmadığı gibi savunmada bulunulmuş, davalı ticari defterlerini inceleme için ibraz etmemiş olmakla bilirkişi heyeti tarafından davacı defterlerinde takibe de konu edilen faturaların kayıt görmüş olduğu ve sevk irsaliyeleri doğrultusunda da davacının iplik ham maddesini boyama işlemi yaparak faturasını da davalı adına tanzim etmiş olması tespiti ile taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bu suretle ispat edildiği kanaatine varılmıştır. Zira Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No: … sayılı ilamında da belirtildiği üzere; “Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura, ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler, ikrar veya yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.” Her ne kadar davalı taraf sözleşme aslının olmadığına yönelik savunmada bulunmuş ise de sevk irsaliyeleri ve ticari defterleri ile davacının bu ilişkiyi kanıtlamış olduğu görülmüştür.
Ticari defterle ilgili olarak; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Nitekim Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No :… sayılı ilamında ” Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.” görüşüne yer verilmiştir.
Tüm dosya muhteviyatı, bilirkişi tarafından ticari defterler üzerinde yapılan inceleme ve tespitler doğrultusunda davaya konu alacak için davacı tarafından düzenlenen faturanın davacı ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, defterlerin davacı lehine delil teşkil ettiği, davacı ticari defterleri delil olarak göstermiş aynı zamanda bu şekilde davalı ticari defterlerine de dayanılmış, davalı defter ibrazından ihtarata rağmen kaçınmakla davacı defterleri ve dosyadaki delillerin esas alınması gerektiği, davalının bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını mahkememizce kabul etmiş sayılması ( Aynı yönde bkz Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No : 2016/2759, Karar No: 2017/5005 sayılı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2014/11-1159 Karar No : 2016/967, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Esas No : 2016/3858 , Karar No: 2017/2944 sayılı ilamları ), her ne kadar davalı reklamasyon faturası kesmiş ise de faturanın hangi nedene dayalı olarak kesildiğinin davalı tarafından ispatının yapılamaması nedenleriyle davacının davasını ispat ettiği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Nitekim Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No : … sayılı ilamında da belirtildiği üzere ” Somut olayda davalının, davacı tarafından düzenlenen faturaları ticari defterlerine kaydetmiş olduğu, bu faturalara süresinde itiraz ve iade ettiğine ilişkin savunma ve delil ileri sürmediği, bu yönde temyiz itirazında da bulunmadığı dikkate alındığında, davacının alacağının varlığının HMK’nın 222. maddesi uyarınca ispatlanmış olduğunun kabulü gerekmektedir.” içtihadı bulunmaktadır. Davalı tarafından da somut olayda faturaların kendisine tebliğ olunmadığı veya tebliği üzerine itiraz olunduğu şeklinde herhangi bir savunmada bulunulmamakla, reklamasyon faturası bakımından da fatura dayanağının ne olduğu davalı tarafından izah edilememiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
2-Davacının alacaklı olduğunun tespiti ile 83.679,43 TL bedelin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, talep değişikliği dilekçesinde faiz talep edilmediğinden bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
3-Alınması gereken 5.716,15 TL harçtan peşin alınan 1.429,05TL harcın mahsubu ile bakiye 4.287,10 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin olarak yatırdığı 1.429,05TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davanın kabul edildiğinden hesaplanan 9.444,35 TL ücreti vekaletin davalından alınıp davacı tarafa VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 36,10TL, bilirkişi ücreti 2.969,75 TL, posta gideri 90 TL olmak üzere toplam 3.095,85 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır