Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/632 E. 2018/1027 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/250 Esas
KARAR NO : 2018/840
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 15/03/2018
KARAR TARİHİ : 13/09/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Şirketin İhyası davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından Mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava ile ihyasını talep ettiği … Şti. ünvanlı şirketin ortakları arasında yer aldığını, ihyası talep edilen şirketi, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … Sicil Numarası ile kayıtlı olup son merkezi …adresi olduğunu, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … Sicil Numarası ile kayıtlı … Şti. ünvanlı şirketin ihyasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili tarafından mahkememize verilen cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün TTK 32 ve Yönetmelik 34.maddeleri doğrultusunda işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memuruna ait olduğunu, müvekkilinin yasal hasım konumunda bulunduğunu, müvekkili aleyhine yargılama gideri yüklenmesinin doğru olmayacağını beyanla yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Davada uyuşmazlığın ticaret sicilden tasfiye kararı sonucu terkin olunan şirketin ihyası gerekip gerekmediği noktasında toplandığı, davacının uyrukluğuna nazaran yabancılık teminatına gerek bulunmadığı, HMK 114 ve 116 maddelerde yer alan ilk itirazlar bakımından incelenecek bir itiraz bulunmadığı, kesin yetki kuralı bakımından da ihyası istenen şirketin mahkememiz yargı çevresi içerisinde kaldığı görülmüştür.
İhyası talep olunan … Şti., İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı bulunmaktadır. 07/07/2014 tarihinde TTK’nun Geçici 7.maddesi uyarınca şirketin sicilden terkin edildiği ve Sicil Gazetesinde de ilan edildiği anlaşılmaktadır.
eTTK ve 6102 sayılı TTK’da yer alan bu konudaki düzenlemelere bakıldığında; eTTK 447. madde hükmü gereğince, tasfiye halinde bulunan şirketin tüm borçları ödendikten sonra, kalan mevcudu, esas sözleşmede aksine bir düzenleme mevcut değilse pay sahipleri arasında ödedikleri sermaye ve paylara bağlı imtiyaz hakları oranında dağıtılacağı öngörülmüştür. Keza terkin işlemi ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 543.maddesinde aynı yönde benzer ( borçlar ödendikten sonra önce ödenen pay bedellerinin iadesi yönündeki yeni hükmü dışında) benzer bir düzenleme yapılmıştır. Yine dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve eTTK’nda doğrudan bir karşılığıda bulunmayan 6102 sayılı TTK’nun 547. Maddesinde (Ek Tasfiye) başlığı ile; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlanıdırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiyecekleri hükmüne yer verilmiştir. Anılan 547.madde hükmünün, eski TTK döneminde karşılığı bulunmayıp, ancak eski TTK döneminde uygulama ve içtihat yoluyla gerçekleştirilen ek tasfiye kararları yeni yasa ile yasal bir dayanakta kazanmıştır. Keza anılan hüküm ile şirket ortaklarının da ek tasfiye isteminde bulunabilecekleri açıkça hüküm altına alınmıştır. TTK 547.maddesinde ek tasfiyeye dair yer alan bu düzenleme bakımından, kanunun gerekçesi incelendiğinde ilk tesbit edilebilecek olan hususun; öncelikle ek tasfiye kararının geçici bir tedbir kararı olduğu ve yeni bir hukuki durum meydana getirmediği hususlarına yapılan vurgudur. Yine anılan madde gerekçelerinde ek tasfiyeyi gerektiren hallerin neler olabileceği, sınırlı sayıda olmaksızın gösterilmiş ve özellikli bu durumlar arasında şirketin bir davada davalı olarak bulunması hali ek tasfiye kararı verilmesi için özellikli durumlar arasında sayılmıştır.
Yine TTK’nun Geçici 7.maddesinde, hükümde yer verilen hallere ilişkin olarak anonim, limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesinin, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacağı öngörülmüş ve 15. Fıkrasında ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği düzenlenmiştir. Davaya konu şirketin sicilden silinme tarihi ve dava tarihine nazaran davanın yasada öngörülen beş yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Sözleşme, yapıldığı iddia olunan ödeme ve alacakların varlığı bakımından bundan kaynaklanan hukuki durumun sonuca bağlanması ve tüm sonuçlarıyla uyuşmazlığın tamamen sona erdirilmesi için şirketin ihyası gerektiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkememize açılmış şirketin ihyası istemli davanın yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Diğer yandan davalı sicilin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının mümkün olmayacağı, ayrıca diğer yandan yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicile sözleşme ve alacakların varlığı bakımından bundan kaynaklanan hukuki durum ve sonuçlarına ilişkin terkin öncesinde bir bildirimde bulunulmamış olmakla, bu duruma nazaran, tasfiye memuru atanmasına, davanın bu suretle kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE, İstanbul Ticaret Sicili’nin … sicil numarasında kayıtlı … ŞİRKETİ’ nin dava dilekçesinde belirtilen amaç doğrultusunda İHYASINA, Ticaret sicilde TESCİL VE İLANINA,
Tasfiye memuru olarak BEYHAN BELKIS BEKEN’in toplam 1.500,00-TL ücretle görevlendirilmesine,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan giderlerin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım konumunda bulunduğundan aleyhine harç ve yargılama gideri takdirine YER OLMADIĞINA, Aynı nedenle davacı yararına vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
5-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider-delil avanslarından var ise kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip