Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/622 E. 2021/70 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/622 Esas
KARAR NO:2021/70

DAVA:Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ:16/06/2015
KARAR TARİHİ:03/02/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Kayıt Kabul davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili; davacı müvekkilinin işçilik alacakları için….İflas Müdürlüğünün … sayılı dosyasına alacak kaydı için başvurduğunu, ancak iflas idaresinin davacının müflis şirketlerden … …A.Ş çalışanı olmamasını gerekçe gösterilerek 22.05.2015 tarihinde taleplerinin reddedildiğini, her ne kadar müvekkilinin … A.Ş adlı fabrikada çalışıyor gözükse de aslında bu şirketin … … A.Ş’nin bağlı ortaklığı bulunduğu, her iki şirketin ortaklarının aynı olduğu, muhasebe kayıtlarının tek olarak tutulduğu, her iki şirketin yönetim yerinin de aynı olduğu, aralarında organik bağ bulunan davalı … A.Ş ile … … A.Ş’nin evveliyatla ‘nimet ve külfette eşitlik’ ilkesi gereğince şirket borçlarından müteselsilen sorumlu olmaları gerekeceğini, her iki şirket arasında bağ bulunduğundan ‘perdelemenin aralanması’ gerektiğini beyanla, ….İş Mahkemesinin … E, … no.lu dosyasından alacağı olan Kıdem Tazminatı için 46.912,56 TL, İhbar Tazminatı için 4.656,38 TL, İkramiye alacağı için 7.895,92 TL, Fazla mesai için 199,32 TL, Mahkeme masrafı için 901,38 TL, Vekalet ücreti için 4.350,54 TL’nin iflas masasına kaydına karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Müflis şirket iflas masası vekili; davanın İİK md. 235 göre süresi geçtikten sonra açıldığı için davanın süre yönünden reddi gerektiğini, müflis şirketin talep ve talebin dayanağı olan işçi alacağıyla herhangi bir ilgisinin olmadığını, esasen davacının müflis şirkette çalışmadığını, bu hususun davacı tarafın dilekçesinde de ikrar edildiğini, bu nedenle davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının … AŞ’de çalıştığının sabit olduğunu, “tüzel kişilik perdesinin kaldırılması” ya da “şirketler arasındaki nimet ve külfette eşitlik” ilkesinin olayda uygulanmasının mümkün olmadığını, davalılardan müflis … … A.Ş 12.6.2013 tarihinde …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E, … K kararı ile iflas ettiğini ve bu kararın da 4.6.2015 tarihinde kesinleştiğini, iflas dosyasının da….İflas Müd’nün … sayılı dosyası olduğunu, davacının dosyaya sunduğu ve …A.Ş’de çalışan 303 işçinin … … A.Ş ve …Sis. A.Ş hakkında icra takipleri açıldığını, bu takiplere karşılık işçilerin vekili ile protokol imzalandığını ve … … San A.Ş’nin de garantör olması nedeniyle takiplerin her iki borçlu açısından kesinleştiğini, bahsi geçen bu 303 işçinin alacak kayıt taleplerinin … A.Ş işçisi oldukları için değil, işçilere ait alacaklara … … A.Ş’nin garantör olması nedeniyle birlikte icra takibi başlatılıp anılan takiplerin kesinleştiği için müflis şirketin masasına kayıt edildiğini beyanla açılan davanın süre, husumet ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava hukuksal niteliği itibariyle, iflasta sıra cetveline kayıt kabul istemine ilişkindir.
Dava, davalı müflis şirket … … Sanayi A.Ş ve Müflis … A.Ş aleyhine açılmışsa da kayıt kabul davası iflas idaresinin bulunduğu yerdeki mahkemede açılabileceğinden ve Müflis … A.Ş’nin iflas takibinin …. İflas Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü anlaşıldığından adı geçen müflis şirket yönünden tefrik kararı verilmiş, mahkememizin … esasına kaydedilerek 07/07/2015 tarihli ve … karar sayılı kararla davanın yetki yönünden usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı yanca …. İş Mahkemesi’ nin … esas, … karar sayılı kararı kapsamında davalının iflas takibi yapılan…. İflas Müdürlüğü… Esas sayılı dosyasına 15/07/2014 tarihinde 60.303,28-TL alacağın kaydı için başvuruda bulunulmuştur. Başvuruya ilişkin İflas İdare Memurları tarafından alacaklının müflis şirket çalışanı olmadığı, evrak eklerinde müflis şirketin borca kefil olduğuna dair kefalet sözleşmesi vb. herhangi bir belgenin de bulunmadığı anlaşıldığından alacağın tamamen reddine karar verilmiştir.
İİK’nun 235. maddesi yönünden yapılan inceleme neticesinde; …. İflas Müdürlüğü’nün cevabı yazısı uyarınca davacı tarafından tebligat masraflarının yatırılması nedeniyle sıra cetvelinin davacıya 01/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın ise yasal 15 günlük süre içerisinde 15/06/2015 tarihinde ikame edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler tarafından sunulan raporda özetle; dosyaya sunulan belgelerden … … A.Ş’nin ana şirket, … … Sanayi A.Ş ve … A.Ş’nin bağlı şirketler olduğu, dosyaya celbedilen Ticaret Sicil Gazeteleri ile İşçi Alacakları Yapılandırma ve Tasfiye Protokolü birlikte değerlendirildiğinde her iki şirket arasında organik bağ bulunduğu, bu iki şirketin işçilik alacaklarından birlikte ve müteselsilen sorumlu olacağının değerlendirildiği, davacı yanın …. İş Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamına dayanarak talepte bulunduğu, ancak mahkeme ilamındaki tüm alacak kalemlerinin brüt olarak hesaplandığı, karara göre kıdem tazminatının brüt 22.973,91 TL olduğunu, kıdem tazminatından binde 7.59 oranında damga vergisi kesintisi yapıldığı, bunun netinin ise 22.799,54 TL olduğu, ihbar tazminatının brüt 6.111.20 TL olduğu, ihbar tazminatından %15 gelir vergisi ve binde 7.59 damga vergisi kesintisi yapılacağı, bunun netinin ise 5.148,14 TL olduğu, fazla mesai ücretinin brüt 100 TL olduğu, fazla mesai ücret gibi değerlendirildiğinden %15 gelir vergisi ve binde 7.59 damga vergisi kesintisi yapılacağı, bunun netinin ise 97,75 TL olduğu, mahkeme masrafı olarak 901.38 TL talep edilmişse de ilama göre 710,63 TL alacağı bulunduğu, vekalet ücreti olarak 4.350.54 TL talep edilmişse de ilamda (kabul ve red oranına göre) 3.430,35 TL’ye hükmedildiği, ikramiye alacağının reddedildiği, dava dilekçesinde faiz talebinde bulunulmadığı için buna yönelik bir hesaplama yapılmadığı, bu nedenlerle davacının davasında haklı çıkması halinde hak etmiş olduğu; kıdem tazminatı net alacak 22.799,54 TL, ihbar tazminatı net alacak 5.148,14 TL, fazla mesai net alacak 97,75 TL, mahkeme masrafı net alacak 710,63 TL, vekalet ücreti 3.430,35 TL olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Davacı vekilince 23/09/2020 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre tam ıslah talebinde bulunulduğu bildirilmişse de davanın tamamen ıslahı ile dahi talep azaltılamayacağından HMK 180. maddesi uyarınca davacının ıslah hakkını kullanmış sayılmasına ancak ıslah hiç yapılmamış gibi yargılamaya devam olunmasına karar verilmiştir.
Uyuşmazlık; müflis şirketler arasında organik bağ bulunup bulunmamasına bağlı olarak müflis … A.Ş. çalışanı olan davacının kesinleşmiş ve sübuta ermiş işçilik alacaklarından sıra cetveline kaydı istenen … …A.Ş.’nin sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
… …A.Ş. hakkında …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası üzerinden 12/06/2013 tarihinde iflasa hükmedilmiş olup tasfiye işlemleri…. İflas Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü görülmektedir. Bu şirketin iflas masasında büyük miktarda mal varlığı bulunmaktadır. Ancak davacı işçinin işvereni olan diğer müflis … A.Ş.’nin ise hiçbir mal varlığı olmadığı görülmektedir.
Burada … … A.Ş. ana şirket olup … A.Ş. ile … …A.Ş. bağlı şirketler konumundadır. Bu bağlı şirketler topluluğu tarım makineleri üretim ve satışı ile otomotiv yedek parça üretim ve satışı olmak üzere iki ana konuda iştigal etmektedirler.
Organik bağın tespiti her somut olayın özelliklerine göre irdelenmelidir. Söz gelimi, şirketlerin ortak ve adreslerinin aynı olması, şirketlerin iç içe aynı binada ve ortak ticari faaliyet icra etmeleri, her iki şirket arasında sıklıkça işçi geçişleri özellikle ödünç iş ilişkisi bulunması, şirketlerin iştigal konularının birbiriyle örtüşmesi gibi konularda organik bağın bulunduğu ve işçilik alacaklarından da şirketlerin müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklarının kabulü gereklidir.
Somut olayda, bu şirketler grubu ağırlıklı olarak araçlarda kullanılan denge çubuğu ve yaprak yay üretimi yapmaktadırlar. Tarım makineleri iş kolu ise farklı türde traktör imalatının yanı sıra biçerdöver de üretmektedir. Aynı zamanda farklı kullanım alanlarında çeşitli tarım makineleri de üretmektedir. Öte yandan grup şirketler ithal ettikleri traktörleri yurt içinde satmaktadırlar. Bu bağlamda, otomotiv yedek parça üretimi konusunda iştigal eden grup şirketlerden … A.Ş. münhasıran … …A.Ş.’ye yedek parça temin etmektedir. Dolayısıyla da … …A.Ş. asıl işveren diğer müflis … A.Ş. ise alt işveren konumundadır. Burada alt işveren şirket, işi asıl işverenin himayesi altında icra etmektedir. Bir başka söyleyişle, … A.Ş. münhasıran … …A.Ş.’nin üretip sattığı traktörlere ve ekipmanlara yedek parça üretimi yapmaktadır. Yani aynı iş organizasyonunda her iki şirket birbiriyle koordineli olarak çalışmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu 2. Maddesinin 6. fıkrasına göre alt işveren ilişkisinin tesisi için bir işverenden iş yerinde yürüttüğü mal ve hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde ya da asıl işin bir kısmında alt iş veren tarafından işin icrası gereklidir. Alt işveren asıl işverenden aldığı işin bir bölümünde veya yardımcı işlerinde yardımcı çalıştırabilir. Bir işin asıl iş mi yoksa tali iş mi olduğu konularında somut olay irdelenmelidir. Eldeki davada yedek parça üretimi işi işin doğası gereğince yardımcı iş olarak kabulü gereklidir. Zira … …A.Ş. Tarafından tarım araçları imal edilirken davacı işçinin kayden işçisi görüldüğü …A.Ş. tarafından ise yedek parça imalatı yapılmaktadır. Doğaldır ki, yedek parça imal edilmeden ana makinenin vücuda getirilmesi mümkün olamayacağından yedek parça imalatının yardımcı iş olduğunun kabulü gereklidir.
Diğer taraftan yasa koyucu, işçi lehine yorum ve işçinin korunması ilkesine koşut olarak 4857 sayılı yasanın 2. maddesi hükmüyle iş yerlerinde düşük sermayeli alt işverenlerin mali bakımdan güçsüz olmaları ile işçilik alacaklarının tahsil kabiliyetinin bulunamayacağı ihtimaline binaen işin yapılmasında menfaati olan asıl işvereni de sorumlu tutmak suretiyle işçileri koruma altına almayı amaçlamıştır. Nitekim ana işveren konumunda olduğu mahkememizin kabulünde olan … A.Ş.’nin mali açıdan güçlü olduğu belirgindir. Taraflarca yapılan 31/07/2008 tarihli “İşçi Alacakları Yapılandırma ve Tasfiye Protokolü” başlıklı belgede bu şirketin garantör şirket olarak belirlenmesi de mahkememizin bu yöndeki kanaatini güçlendirici niteliktedir. Kaldı ki, bu protokolde her iki şirketin çalışanları kapsama alınmıştır. Buna bağlı olarak her iki şirketin … … şirketler grubuna bağlı şirketlerden olduğu, şirketlerin ortak yerlerden idare edildiği muhasebesinin aynı yerlerde tutulduğu görülmekle her iki şirket arasında mutlak bağlantı mevcuttur. Yine … A.Ş. ‘nin paylarının %50.75 ine yani çoğunluğuna … …A.Ş’ nin sahip olması da bu şirket üzerinden kontrol ve hakimiyetin güçlü bir göstergesidir.
Sonuç olarak; yukarıda açıklanan ilkeler ışığında müflis davalı şirket ile davacının hizmet akdi imzaladığı … A.Ş. arasında asıl işveren alt işveren şeklinde organik bağ bulunduğu kanaatine varılarak işçi alacaklarından her iki şirketin müteselsilen sorumlu olacağı değerlendirilmiştir. Dava dilekçesinde faiz talebinde bulunulmadığından ve tam ıslaha yönelik talep yerinde görülmemekle davacının ıslah hakkını kullanmış sayılmasına nazaran ıslah hiç yapılmamış gibi yargılamaya devam olunmasına karar verilmiş olmakla, …. İş Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı ilamındaki alacaklarının nete dönüştürülmesi suretiyle yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, …. İş Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı kapsamında kıdem tazminatı yönünden 22.799,54 TL, ihbar tazminatı yönünden 5.148,14 TL, fazla mesai ücreti yönünden 97,75 TL, mahkeme masrafı yönünden 710,63 TL ve vekalet ücreti yönünden 3.430,35 TL alacağın davalı müflis şirketin iflas masasına KAYIT ve KABULÜNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 4,90-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNE ADINA İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı ilk masraf 38,90 TL, 950,00 TL bilirkişi ücreti, 433,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.421,90-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 758,92-TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
6-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, diğer taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/02/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .