Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/546 E. 2018/158 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/546
KARAR NO : 2018/158
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2015
KARAR TARİHİ : 06/03/2018
Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … aleyhine yapılan icra takibinde davalının imza inkarında bulunduğunu, ancak bu dosya ile ilgili olarak sulh, feragat ve ibra protokolü yapıldığını, diğer davalı …’ın da borcu kabul ederek bir ödeme planı doğrultusunda ödeme taahhüdünde bulunduğunu, protokole göre peşinatın nakten ödendiğini ancak ileri tarihli beş adet bono düzenlenerek kendilerine verildiğini, ilk bononun ödendiğini ve imzalara itiraz edildiğini, dolandırıcılık ve sahtecilik suçundan haklarında suç duyurusunda bulunulduğunu, bu nedenle ödenmeyen 23.400,00 TL alacağın davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın tüm senetleri ödemip, senetleri kendilerinin teslim aldığını, davacı yanın alacak talebinde bulunduğu senetlerin kendilerince imzalanmayan ve protokol ile ilgilisi bulunmayan senetlerin olduğunu, diğer davalı … yönünden de aynı savunmalarda bulunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı noktasındadır.
Davacı iddiasına göre taraflar arasında sulh ve ibra protokolü düzenlenerek davalı yan borcu kabul etmiş, ilk peşin ödemesini yapmış ancak protokol gereği düzenlenen senetleri ödememiş icra takibine konu edilen bu senetlerin ” imzalanmadan verildiği ” anlaşılınca takibe devam edilememiş ancak alacaklarının da ödenmemiş olduğu iddia edilmektedir.
Davalı yan ise ; alacak ve borç protokolü düzenlenmesi ve borç miktarına ilişkin hususu doğrulamakla birlikte müvekkilinin imzalayıp davacıya verdiği ve protokolde yazılı tüm senetlri ödeyerek davacıdan iade alıp imha ettiğini , bu defa davacının imzasız senetleri mükerrer olarak tahsile çlıştığı için takibin iptalinin yapıldığını borcun ödendiğini savunmuştur.
Tarafların ortak kabulünde olan protokolün 4. Maddesinde protokol düzenlendiği anda senetlerin alacaklı tarafa teeslim edeceği kayıtlı olup bu kaydın aksi kanıtlanmış değildir.
Davalılar hakkında verilmiş soruşturmaya yer olmadığına dair karar da kesinleşmiştir.
Ödenen senedin geri alınması ticari hayatın olağan akışına uygun olup, tekrar tahsile konulması/ kaybedilmesi gibi risklere istinaden geri alınan senedin imhası da yerleşik bir uygulmadır.
Protokolde senetlerin sonradan gönderileceğine dair bir kayıt olmayıp bizzat imza anında telmim hususu kayıtlıdır.
Bu nedenle davacının iddiası hem ticari hayatın olağan akışına, hem de imzasız senetlerin bir hüküm ifade etmeyeceğini bilecek durumda olan alacaklı vekilinin bu senetleri imasız kabul edebileceğine ilişkin delil ve karine bulunmadığından davacının senetleri imzasız kabul ettiği ve alacağını tahsil edemediği iddiası inandırıcı bulunmayarak davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Kanıtlamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL ret harcının peşin alınan 400,30 TL kısmından mahsubu ile arta kalan 364,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yan davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.812,80 TL nispi ücreti vekaletin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …