Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/520 E. 2018/1253 K. 24.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/520
KARAR NO : 2018/1253
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/05/2015
KARAR TARİHİ: 24/12/2018
Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin …semtinde “…” adresinde ki şubesinde davalı şirket yetkilileri taraından Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı tutulduğunu, söz konusu tutanağa göre “akım uçlarının değiştirildiği, devre dışı bırakıldığı ve daha sonra tutanağı düzenleyen görevli tarafından düzeltildiği” şeklinde bir iddiaya yer verildiğini, daha sonra bu tutanağa istinaden toplam 8.356.-TL ceza çıkartıldığını, ancak davalı şirket yetkilileri tarafından müvekkili firmanın elektrik sayacının değiştirildiğini, ilgili tutanakta ölçü devresine modem takılarak ölçü devresi muntazam çalışır vaziyette…numaralı sarı mühür ile mühürlendi denildiğini, 18.03.2014 tarihli tutanakta da sayacın mühürlü olduğu … numaralı mühür ile açıldığı, tutanaklara göre ilk mührün bozulmadığı dolaysıyla sayacağa ve eklentilerine dışarıdan müvekkili firmanın bir müdahalesi olmadığı, bütün işlemlerin … yetkilileri tarafından yapıldığını, yapılan işlemlere bir ihtarname ile itiraz ettiklerini ancak…’ın itirazı kabul etmeyip, elektriğin işlemlere bir ihtarname ile itiraz ettiklerini ancak …’ın itirazı kabul etmeyip, elektriğin kesileceği tehdidi ile borcu tahsil ettiğini, açıklanan nedenlerle; kaçak elektrik tahakkuk ve tespit tutanaklarının hukuka aykırılığının tespiti ile haksız olarak tahsil edilen 8.435,58 TL’nin dava tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firma elemanlarının davacı şirket sayacındaki ki kontrollerde S fazına ait akım trafo uçlarından S1 ucunun gerilim ucuna girilerek devre dışı bırakıldığınının tespitini yaptıklarını, bu durumun kaçak tespit tutanağı ile tutanak altına alındığını, müvekkili tarafından davacının kaçak elektrik kullandığının tespit edilip ilgili mevzuata uygun biçimde gerekli işlemlerin yapıldığını, ayrıca davacının talep edilen bedeli herhangi bir itirazi kayıt öne sürmeden ödediğini, kaçak tespit tutanağı ve tahakkuk ettirilen bedelin hukuka ve mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut oayda hukuki ihtilaf davacı yanın kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı ve bu kapsamda düzenlenen kaçak elektirik kullanımına dair faturadan sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Davacı yan davalı yanın tutanağına ve faturasına …. Noterliği aracılığı ile çekilen ihtarname ile itiraz etmiş ancak davalı yan itirazı kabul etmemiştir.Bunun üzerine davacı yanın ödeme yaptığı sabittir.
Tutulan tutanak incelendiğinde “… Kontrol föyüne istinaden tesisat mahallinde firma yetkilisi Nedim Kohen ile beraber yapılan incelemede ölçü devresi kontrol edildi, modeme uyumlu olmadığı anlaşılan sayaç yenisi ile değiştirildi ölçü devresine modem takılarak çalışır vaziyette teslim edildi….” açıklaması mevcuttur.
Davacı yanın tutanak tarihinden önceki ve sonraki demirbaş kayıtları mahallinde yetki verilerek inceletilmiş ve demirbaş listelerinde öncesi sonrası bir farklılık artma veya azalma olmadığı, demirbaşta bulunmayan asansörün de firmaca kullanıldığı nedenle işyerinin toplam kurulu gücünün 68,523 KW olduğu hesaplanmıştır.
Ttanak öncesi ve tutanak sonrası tüketimleri geçmiş 8 aya yayılan ve sonraki dönemi de incelenen işyerinde olması gereken günlük tüketimin 990,47 kwh olp ara dönemde günlük 1035 kwh olduğu ortalamanın günlük 1063 kwh miktarında olduğu yani önceki ve sonraki tüketimlerin birbirine yakın olduğu anlaşılmaktadır.
En önemli husus ise SAYACA FİİLİ BİR MÜDAHALE OLMAYIP, SAYACIN … YETKİLİLERİ TARAFINDAN MÜHRÜNÜN KIRILIP YENİ SAYAÇ TAKILARAK BİZZAT YİNE … ELEMANLARINCA MÜHÜRLENMİŞ OLMASIDIR.
Sayaca fiziki olarak mühür kırarak bir müdahale olmadığı gibi mühür kırmadan bir müdahale yapıldığı yönünde de bir bilimsel rapor yoktur.
Eski ve yeni dönem tüketimleri yakındır.
Bu durumda fiilen ve teknik olarak kaçak kullanımdan söz edilemeyecektir.
Bilirkişi heyetinin çoğunluk görüşü ilk rapordaki bu tespitlerinin devam ettiğini ancak faturadan sorumluluk kabul edilecekse düzenlenen faturanın yönetmeliğe uygun olduğunu beyan etmişlerdir. Yani çoğunluk görüşü de kök rapordaki tespitlerin değişmediğini ancak kaçak kullanımın kabul edilmesi halinde faturanın rakamsal olarak doğru olduğunu beyan etmişlerdir. Ayrık görüş bildiren bilirikişi ise ; olayı teknik bir çizim ile anlatmış ve S fazına ait akımın S1 fazına bağlanması kaçak elektrik kullanımı anlamına geleceği , mühür kırılmadan fiziki müdahale olmadan ara ara S ve S1 fazlarının değişmesinin mümkün olmadığı , zira iddia edildiği gibi daimi bir faz değişikliği olması halinde ise tüketimin (0) sıfır olması gerekeceği bu nedenle kök rapordaki görüşleri nedeni ile hesap yapılmasına gerek olmadığını bildirmiştir.
Bilirkişi heyeti kaçak kullanım olmadığı nedenle gerek kök ve gerekse ek raporda kaçak kullanım olmadığını beyan etmiştir. Ek rapordaki çoğunluk görüşü ; mahkemece kaçak kullanım kabl edilirse ihtimaline göre yapılmış bir hesaplamadan ibarettir.
Davacı yanın ihtarname ile faturaya itirazı da nazara alınarak davalı yanın ise enerji keseceği yönündeki tasarrfu karşısında davacının ödeme yaparken ayrıca ve açıkca ihtirazi kayıt koyması gerekmeyeceği nedenle ödediği bedeli istirdat edebileceği kabul edilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KABULÜNE, 8.435,58 TL’nin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alınması gereken 562,19 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 144,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 418,09 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden peşin ve başvuru harcı toplamı : 169,30 TL, posta gideri 192,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 2.100,00 TL olmak üzere toplam: 2.361,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip
Hakim