Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/491 E. 2021/222 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/491 Esas
KARAR NO:2021/222

DAVA:TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:07/05/2015
KARAR TARİHİ:24/03/2021

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili; müvekkilinin 14/11/2012 tarihinde yönetimindeki … plakalı motosiklet ile seyir halindeyken davalı …’un yönetimindeki … plakalı araç ile çarpışması neticesinde yaralanmalı trafik kazası geçirdiğini, kaza tespit tutanağında davalı …’un 1.08 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini ve söz konusu kazada davalı …’un asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ancak kaza esnasında yanında bulunan oğlu …’un kazayı kendisinin yaptığını beyan ettiğini, kazaya ilişkin …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden ceza yargılaması yapıldığını, kaza tarihinde hastaneye kaldırılan müvekkilinin 5 gün boyunca beyin cerrahisi servisine yatırıldığını, doktorların koldaki kırıklar nedeniyle ameliyat önerdiğini, ancak müvekkilinin taburcu olmak istemesi üzerine taburcu edildiğini, ancak şikayetlerin devam etmesi üzerine ameliyata alındığını, müvekkilinin kaza nedeniyle işini kaybettiğini, hiçbir maddi desteğinin olmadığını, son çalıştığı mesleğin garsonluk olduğunu, ancak kolunda oluşan his kaybı nedeniyle çalışamadığını beyan ederek, öncelikle adli yardım kararı verilmesini, belirsiz alacak davası olarak açılan davada 20.000,00-TL maddi ve 20.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı …A.Ş vekili; kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 05/04/2012- 2013 tarihleri arasında … numaralı trafik sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatın sakatlanma halinde kişi başı 225.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmadığını, isnat edilen kusuru kabul etmediklerini, motosiklet sürücüsünün gerekli koruyucu ekipmanları kullanmadığını, gerekli tedbirleri almadığını, Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerektiğini, müvekkili şirkete tüm bilgi ve belgelerle ihbar yapılarak temerrüde düşürülmediğini, faiz talebinin yerinde olmadığını, düzenlenen poliçenin manevi tazminatı kapsamadığını, müvekkilİ şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …ve …’a usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava; 14/11/2012 tarihli maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası sonucu davacıda oluşan bedensel zararlar ile manevi zararların 6098 sayılı TBK’nun 54 ve 56. maddeleri kapsamında tazmini istemine ilişkindir.
Taraflarca sunulan dilekçeler incelenmiş, poliçe ve hasar dosyası, SGK kayıtları, ceza dosyası celp edilmiş, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna ilişkin gerekli araştırmalar yapılmış, usulünce bildirilen tanıkların beyanları alınmıştır. Tarafların usulünce bildirdiği tüm delilleri toplanmış, davadaki talepler bedensel zararların ve bu kapsamda manevi zararların tazmini istemine ilişkin olmakla, davacının dava konusu kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığının ve iyileşme süresinin tespiti noktasında Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 08/06/2016 tarihli raporda; 1986 doğumlu …’ın 14/11/2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin 14/11/2012 tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği tespitlerinde bulunulmuştur.
Davacı yanca sunulan tedavi evraklarının da değerlendirilmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 15/09/2017 tarihli raporda da; …’ın 14/11/2012 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadığından iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin 14/11/2012 tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği, kulağında kaza sonrası kronik pürülan akıntı tanımlandığı akut lezyon tarif edilmediği cihetle K.B.B. hastalıkları yönünden kazayla illiyet kurulamadığından maluyetin de değerlendirilemediği tespitlerinde bulunulmuştur.
Meydana gelen kazadaki kusur durumu ve davacı yanın talep edebileceği tazminat miktarına ilişkin olarak tanzim edilen 02/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı … plakalı araç sürücüsü …’un, (Taşıt Giremez) trafik levhasının bulunduğu yere girmesi ve KTK’nun üst sınır olarak belirlediği, 0.50 promil değerin 2.16 katı kadar değerde (1.08 promil) alkollü araç kullanması ve davacının yönetimindeki … plakalı araca çarpması nedeniyle birinci derecede ve 7/8 (% 87,50) oranında kusurlu olduğu, davacı … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın, karşı yönden gelerek şeridine girme durumunda olan diğer aracı görmesi ve fren yaparak yavaşlama ve durma önlemi alması gerekirken, dikkatsiz ve süratli olarak seyretmekte oluşu nedeniyle, ikinci derecede ve 1/8 (% 12.50) oranında kusurlu olduğu, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’nun 15.09.2017 gün 12232 sayılı raporunda, davacının kalıcı bir sakatlığı bulunmayıp, iyileşme süresi (4) ay olarak belirlendiği, dava dilekçesinde davacının garson olduğu, İstinye Park’ta Marino adlı işyerinde ve en son … Pide adlı işyerinde çalıştığı aylık kazancının 1.500-2000 TL civarında olduğu beyan edilmiş ise de, belge sunulmadığından ya da tanık dinlenmediğinden, zorunlu olarak asgari ücretler üzerinden tazminat hesaplanacağı, asgari ücretler üzerinden (4) aylık geçici tam işgöremezlik zararının, davalının 7/8 kusuru karşılığı 2.631,92 TL. olarak hesaplanabileceği tespitlerinde bulunulmuştur.
Duruşmada dinlenilen davacı tanıklarından …; “Davacı ile motosiklet ile yolculuk yapıyorduk, hatırladığmı kadarı ile plakası … olan araçla bir trafik kazası meydana geldi, … … doğru aşağı iniyorduk, karşı taraf birden önümüze kırdı, … yaralandı, ben kendimde idim, karşı araç sürücüsü olay yerinden kaçtı, diğer şahıslar olaya müdahale etti, biz kazadan önce … ile aynı yerde çalışıyorduk, … … çalışıyorduk, ben lokantada çalışıyordum, … dışarı servis işlerine bakıyordu, günlük 60-65 TL civarında yevmiye alıyordum. ” şeklinde, davacı tanığı …; “Ben … … Mah. Çalışıyordum, ben iş yerimin önünde idim, … benim mahalleden arkadaşımdır, motosiklet ile geçerken bana selam verdi, bir fren sesi duydum, kafamı çevirdiğimde … arabanın altında olduğunu gördüm, olay yerine gittik, Ufuğu aracan altından çıkarttık, diğer araç sürücüsü ayakta duramayacak halde alkollü idi, aynı zamanda kazanın olduğu yer ters şerit idi, cadde tek taraflı trafiğe açıktı, kaza tarihinden öncede ben motosiklet ile servis işi yaptığım için ücretlerden az çok bilgim vardır o dönemlerde servisçilere verilen ücret 2.000-2500 TL arasındadır, … aldığı net ücrete ilişkin görgüye ve duyuma dayalı bir bilgim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Tanık beyanları ile dosyaya sonradan yansıyan bilgi ve belgelerin irdelenip değerlendirilmesi bakımından alınan 08/06/2020 tarihli ek raporda; davacı tanığı …’ın ifadesinde kaza tarihinde davacı ile aynı işyerinde çalıştıklarını beyan etmesi ve günlük gelirinin 60-65 TL olduğunu belirtmiş olması davacının da ortalama aynı düzeyde aylık gelir elde ettiğine delil teşkil etmekle birlikte doğrudan ispat için yeterli nitelikte olmadığı, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı’nın internet sitesi üzerinden Motosikletli Kurye Dağıtıcı mesleği adı altında yapılan Kazanç Bilgi Sorgulama Raporu’nda en son 2014 yılına ilişkin kayıtların yer aldığı, 2014 yılı Kasım Ayı aylık ortalama brüt ücretin 1.651,00-TL olduğu, 2014 yılı Kasım ayı brüt asgari ücret tutarı ise 1.134,00-TL olup, TÜİK verisinde tespit edilen miktar yasal asgari ücretin 1,45 katı olduğu, bu nedenlerle hesaplamada değişen dönemler yönünden asgari ücretin 1,45 katı üzerinden hesaplama yapıldığı, davacı …’ın Adli Tıp Kurumu raporunda, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren (4) aya kadar uzayabileceğinin tespit edilmiş olması nedeni ile talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 2.877,64-TL olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Davacı vekilinin rapora itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetindeki aktüerya uzmanından alınan ikinci ek raporda; 2012 yılı kasım ayı asgari geçim indirimi dahil yasal asgari net ücret tutarının 739,79-TL olduğu, bu kapsamda davacının kaza tarihindeki AGİ dahil net ücretinin 739,79 x 1,44 = 1.065,29-TL olarak hesaplandığı, yine 2013 yılı Ocak ayı yasal asgari net ücret 773,01-TL olup davacının 2013 yılının ilk dönemindeki geçici iş göremezlik zararı için yapılacak olan hesaplamada baz alınması gereken AGİ dahil net ücretin 1.113,13-TL olduğu, kök raporda sehven tarih aralığı hatalı olarak yazıldığı, davacının geçici iş göremez olduğu sürenin ay olarak belirlenmiş olması nedeni ile bu sürenin kaza tarihine eklenmesi sonunda geçici iş göremezlik süresi sonunun 14.03.2013 tarihi olduğu, bu kapsamda 14.11.2012-14.03.2013 arası (4) aylık geçici iş göremezlik süresine göre davacının dava konusu kaza nedeni ile 7/8 kusur oranına denk gelen talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatı miktarının 3858,01-TL olduğu, kaza tarihi itibarı ile ZMMS poliçe teminat limitlerinin ölüm/ sakatlanma poliçe teminat limitlerinin kişi başına 225.000,00-TL olduğu, davalı sigorta şirketi sorumluluğundaki aracın kusur oranı ve kaza tarihindeki poliçe teminat limiti dikkate alındığında hesaplanan tazminat miktarlarının poliçe teminat limiti ve kaza tarihi itibarı ile yürürlükte olan mevzuatlar çerçevesinde davalı …A.Ş’nin sorumluluğu dahilinde olduğu, hesaplanan tazminattan araç sahibi …ve sürücüsü …’un davalı sigorta şirketi ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu, hesaplanan tazminat açısından davalı …A.Ş.’nin temerrüt tarihinin dava tarihi olan 07.05.2015 tarihi, diğer davalılar yönünden temerrüt tarihinin ise 14.11.2012 kaza tarihi olduğu ve işletilmesi gereken faizin yasal faiz olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Bilirkişi heyetindeki aktüerya uzmanından alınan ikinci ek rapor da taraflara tebliğ edilmiş, davalı …A.Ş vekili tarafından rapordaki aleyhe hususların kabul edilmediğini bildirir şekilde itiraz dilekçesi sunulmuştur. Dosyada mevcut bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesinde düzenlenen bilirkişi ikinci ek raporunun kusura ve uğranılan zarara ilişkin ayrıntılı, açıklayıcı, denetime elverişli ve teknik olarak düzenlenmiş olması nedeniyle rapora itirazlar yerinde görülmemiş, bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenerek, hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan tüm raporların değerlendirilmesinde; davacının, 14/11/2012 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sonucu uğradığı bedensel zararların ve manevi zararların tazminini talep ettiği, davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından bahisle davanın reddini talep ettiği, diğer davalıların yasal süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlığa ilişkin Yasal düzenlemeler irdelendiğinde;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde: Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu; 54. maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde: Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı; 91. maddesinde: İşletenlerin bu Kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu; 97. maddesinde: Zarar görenin dava açmadan önce ZMMS sigortacısına başvurması gerektiği, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde zarar görenin dava açabileceği; 99. maddesinde: trafik sigortacısının, hak sahibinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ZMMS kapsamındaki miktarları ödemek zorunda olduğu; 111. maddesinde: bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu, tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmaların veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacının yönetiminde bulunan … plakalı motosiklet ile davalı sigorta şirketine trafik sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan, davalı …adına kayıtlı olan ve davalı … yönetimindeki … plakalı aracın çarpışması suretiyle meydana gelen 14/11/2012 tarihli trafik kazasında davacı … yaralanmıştır. Kazaya karışan … plakalı araç, 05/04/2012- 2013 tarihleri arasında … numaralı trafik sigorta poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanmıştır. Sigorta poliçesindeki kişi başı ölüm/ sakatlık azami teminat tutarı 225.000,00 TL’dir.
Yaralanma olayına ilişkin …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada; mahallinde yapılan keşfen inceleme sonucu tanzim olunan rapor ile … plakalı araç sürücüsü …’un 2918 sayılı Kanunun 84/b, 47/1-c, 48. maddelerini ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın aynı Kanunun 52/1-a, 36. Maddelerini ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu tespit edilmiş, dava dosyamızda yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucu tanzim edilen bilirkişi heyeti kök ve ek raporlarında yapılan değerlendirmelerde de ceza dosyasında yapılan tespitlerle uyumlu şekilde … plakalı araç sürücüsü …’un birinci derecede ve 7/8 (% 87,50) oranında, davacı … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın ikinci derecede ve 1/8 (% 12.50) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olmakla kusur yönünden alınan bu raporlara itibar edilmiştir.
Maddi tazminat istemlerine ilişkin yapılan değerlendirmede; ATK 3. İhtisas kurulu tarafından tanzim edilen raporlarda dava konusu kaza nedeniyle davacının maluliyetinin oluşmadığı, iyileşme süresinin ise kaza tarihinden itibaren 4 ay olacağı tespit edilmiştir. Bilirkişi heyetindeki aktüerya uzmanı tarafından sunulan ikinci ek raporda davacının dava konusu kaza nedeni ile 7/8 kusur oranına denk gelen talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatı miktarının 3.858,01-TL olduğu tespit edilmiştir. Aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilen rapor doğrultusunda davacının dava konusu kaza nedeniyle uğradığı bedensel zararların 3.858,01 TL olduğu kabul edilmiştir. Bu bağlamda, davacının maddi zararlarından, davalı …’un işleten olarak, davalı …’un sürücü olarak ve hesaplanan tazminat miktarı poliçe teminat limitleri içerisinde kaldığından davalı sigorta şirketinin kaza tarihindeki trafik sigortacısı olarak sorumlu olacağı, hesaplanan tazminat açısından 2918 sayılı Kanunun 99. maddesine uygun olarak temerrüde düşürüldüğü ispat olunamadığından davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin 07/05/2015 dava tarihi olduğu, diğer davalılar yönünden ise temerrüt tarihinin 14.11.2012 kaza tarihi olduğu, ancak taleple bağlılık ilkesi uyarınca dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, ayrıca dava konusu zararların haksız fiilden kaynaklanması ve davalılar açısından işin ticari olarak kabul edilebilmesi noktasında elverişli delil ibrazında bulunulmaması sebebiyle davalıların yasal faiz ile sorumlu olacağı sonucuna ve vicdani kanaatine ulaşılmış, maddi tazminat talebi bakımından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde kaza tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 56. Maddesi dikkate alınacaktır. TBK’nun 56. maddesinde; Hakimin, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu Yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.
Dava konusu kazada, davacının yaralandığı, tedavi gördüğü, bu kapsamda olay nedeniyle, davacının acı ve elem yaşayacağı, bir üzüntü duyacağı bir gerçektir.
Davacı tarafça tüm davalılardan 20.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunulmuştur.
Yukarıda açıklanan Yasal düzenlemeler ile ilkeler ışığında ve tüm dosya kapsamı itibariyla manevi tazminat talebi değerlendirildiğinde; tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalı yanların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle manevi tazminatın caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacı tarafça duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla davacı için 5.000,00 TL manevi tazminatın makul ve uygun olacağı, sigorta şirketi dışındaki davalıların kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsü ve malik- işleteni olmaları nedeniyle takdir edilen manevi tazminat bedelinden sorumlu oldukları sonuç ve kanaatine ulaşılmış, bu davalılar yönünden manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, öte yandan davalı sigorta şirketi ile tanzim olunan trafik sigorta poliçesinde manevi zararlara ilişkin teminat öngörülmediğinden ve bu bağlamda davalı sigorta şirketi manevi tazminattan sorumlu olamayacağından davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı yanın adli yardım talebi 27/03/2018 tarihli duruşma ara kararıyla kabul edildiğinden bu husus da dikkate alınmak suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 3.858,01- TL maddi tazminatın 07/05/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bu yöndeki fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davalılar … ve …aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 5.000,00-TL manevi tazminatın 07/05/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte adı geçen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bu yöndeki fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Davalı …A.Ş aleyhine açılan manevi tazminat davasının REDDİNE,
4-Maddi tazminat davası bakımından alınması gereken 263,54 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Manevi tazminat davası bakımından alınması gereken 341,55 TL nispi karar ve ilam harcının davalı … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Adli yardım ödeneğinden karşılanan 1.127,25 TL ATK rapor masrafı, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 108,70 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı olmak üzere toplam 3.035,95 TL yargılama masrafının davanın kabul ve reddedilen miktarına göre hesap edilen 672,31-TL’nın (davalı …A.Ş’nin bu miktarın 292,82 TL’ndan sorumlu olması kaydıyla) davalılardan, arta kalan 2.363,64 TL’nın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Davacı tarafından yapılan 38,30 TL dava açılış masrafı, 258,70 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı olmak üzere toplam 297,00 TL yargılama masrafının davanın kabul ve reddedilen miktarına göre hesap edilen 65,77 TL’nın (davalı …A.Ş’nin bu miktarın 28,65 TL’ndan sorumlu olması kaydıyla) davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Maddi tazminat davası bakımından kabul edilen dava değeri üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.858,01 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Maddi tazminat davası bakımından reddolunan dava değeri üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/3. maddesi de dikkate alınmak suretiyle hesaplanan 3.858,01 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak vekil ile temsil olunan davalı … ve …A.Ş’ne VERİLMESİNE,
10-Davalılar …ve … aleyhine açılan manevi tazminat davası bakımından kabul edilen dava değeri üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
11-Davalılar …ve … aleyhine açılan manevi tazminat davası bakımından reddolunan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak vekil ile temsil olunan davalı …’a VERİLMESİNE,
12-Davalı …A.Ş aleyhine açılan manevi tazminat davası bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …A.Ş’ne VERİLMESİNE,
13-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
14-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili ve … vekili yüzüne karşı, diğer taraflar yokluğunda , HMK 341 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .