Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/415 E. 2022/283 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2015/415 Esas
KARAR NO:2022/283

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:08/04/2015
KARAR TARİHİ:26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: 25/12/2011 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı vasıtası ile … istikametinden … istikametine seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybederek devrilmesi sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve müvekkilinin ciddi oranda kalıcı sakatlığa sebep olduğunu, tüm tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamadığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın geçerli bir taşımacılık sigorta poliçesi olmadığından … hesabı tazminatı gerektirir derecede kusurlu olduğunu, maddi tazminat manasında fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak davanın kabulünü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere kaza tarihinden aksi halde dava tarihinden başlayarak işleyecek ticari faiziyle veya yasal faiziyle ile birlikte toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tazmini ve tahsilini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SA V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, dava konusu kazanın 25.12.2011 tarihinde gerçekleştiğini kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan TTK.1268 madde hükmüne tabi olup 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davanın başkaca bir incelemeye gerek olmaksızın zamanaşımı sebebiyle reddi gerekeceğini, dava öncesi yazılı başvuru şartı yerine getirilmediğini, bu nedenlerle davanın reddi gerekeceğini, kazaya karışan aracın poliçesinin olması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, ticari bir taşıma olup olmadığının, aracın taşımacılık yetki belgesinin olup olmadığının sorulması gerektiğini, kazaya karışan aracın zorunlu taşımacılık sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığını, olayda hatır taşıması söz konusu olduğundan davanın müvekkili kuruma yöneltilmesinin mümkün olmadığını, maluliyetin ve zararın ispatlanması gerektiğini, SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesinin gerektiğini, faiz ve yargılama gideri taleplerinin haksız olduğunu savunarak, usulden ve esastan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GE R E K Ç E /
Dava; Davacının 25/12/2011 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yaralanmasından dolayı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, CBS dosyası, Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi kayıtları, davacının görmüş olduğu tedavilere ilişkin kayıtlar, SGK kayıtları ve ilgili diğer kayıt ve belgeler celp edilmiş, maluliyete, kusura ve tazminat hesabına ilişkin raporlar alınmıştır.
Dava konusu kazaya ilişkin olarak … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile, kazaya sebebiyet veren şüpheli sürücü … hakkında Taksirle Birden Fazla Kişinin Yaralanmasına Neden Olma suçundan dolayı soruşturma başlatıldığı, soruşturma sonunda mağdurların şikayetçi olmaması nedeniyle şüpheli hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiği, şüpheli ifadesinde … ilinden … ilinden 14-15 yolcu alarak …’a kaplıcalara yolcu taşıdığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi müzekkere cevabınına göre, … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigorta Poliçesinin olmadığı anlaşılmıştır.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı VII . Bölge Müdürlüğünün 25/01/2016 tarihli müzekkere cevabına ve eki belgelere göre, kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihi itibarıyla D2 Taşıma Yetki Belgesinin bulunduğu, 2009 Model … Minibüs olduğu, 22.06.2011 tarihli Taşıt Sözleşmesi ile araç maliki tarafından şehirlerarası taşımacılıkta kullanılmak üzere taşıma yetki belgesi sahibi firmaya verildiği anlaşılmıştır.
Türkiye Sigorta Birliğinin 18.10.2021 tarihli müzekkere cevabına göre, ilgili mevzuat çerçevesinde D türü yetki belgesinin, otobüsle tarifeli veya tarifesiz yurt içi yolcu taşımacılığı veya hususi taşımacılık yapacak gerçek ve tüzel kişilere verilmekte olduğu, bu çerçevede, D yetki belgesine sahip araçların 25.11.2011 tarihi itibarıyla zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) Sigortası ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası (ZKYTMS) yaptırmasının zorunlu olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında toplanan belgelerden, davacı tarafından davalı … Hesabına başvurulmadığı, bu kapsamda hasar dosyası açılmadığı ve davalı tarafından davacıya dava konusu kazadaki yaralanmasına ilişkin herhangi bir ödeme yapılmamış olduğu, yine Sgk tarafından da dava konusu kazada yaralanmasına ilişkin davacıya bir ödeme yapılmamış olduğu anlaşılmıştır.
Davacının maluliyetine ilişkin olarak alınan ATK 2. İhtisas Kurulunun 31/01/2020 tarihli 1607 sayılı raporunda özetle; … oğlu 1952 doğumlu, …’nun 25/12/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulları Hakkında Yönetmeliği hükümleri kapsamında, Kas iskelet sistemi Alt Ekstremite Tablo 3.9′ a göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %5 (yüzde beş) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği görüşü bildirilmiştir.
Bu rapor kaza tarihi itibarıyla geçerli olan yönetmelik hükümlerine göre hazırlanmadığından maluliyete ilişkin ATK’dan yeniden rapor alınmıştır.
Davacının maluliyetine ilişkin olarak alınan ATK 2. İhtisas Kurulunun 26/08/2020 tarihli 11349 sayılı raporunda özetle; … oğlu 1952 doğumlu, …’nun 25/12/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle grup 1 kabul olunarak; Gr 1 VII (2Aa……….30) A %34 x1/6=%5.66 %26.12, E cetveline göre %7.3 (yüzdeyedinoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren üç (üç) aya kadar uzayabileceği görüşü bildirilmiştir.
Kazaya karışan tarafların kusur oranlarının ve tazminat miktarının tespiti bakımından bilirkişi kurulu tarafından sunulan 18.03.2021 tarihli raporda özetle; Kusur yönünden; Olayda sürücü …’ın asli derecede ve %100 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’nun olayda kusursuz olduğu, aktüer incelemeye ilişkin; Davacının davalı … hesabından isteyebileceği davalı sürücünün %100 kusur oranı ve %7,3 meslekte kazanma gücü efor kaybı tazminatının 13.818,38 TL olacağı, Faiz talebi takdirinin sayın mahkemeye ait olmak üzere huzurdaki dava tarihi olan 15.04.2015 tarihi olacağı ve 14.06.2007 Tarih, 26552 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. Maddesi uyarınca kurulan … Hesabı; … Hesabı Yönetmeliği’nin ilgili maddesinde belirtilen durumlarda zarar görenler ve yakınlarına Destekten Yoksun Kalma Tazminatı ve maluliyet halinde Maluliyet Tazminatı ödediğini, davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebi … Hesabı’ndan karşılanacak zararlar arasında yer almadığından dolayı, davacı geçici iş göremezlik tazminatını … Hesabı’ndan talep edemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmış olduğu bildirilmiştir.
Davacının maluliyetine ilişkin olarak alınan ATK 2. İhtisas Kurulunun 26/08/2020 tarihli 11349 sayılı raporu ve kazaya karışan tarafların kusur oranlarının ve tazminat miktarının tespiti bakımından bilirkişi kurulu tarafından sunulan 18.03.2021 tarihli rapor, hukuki değerlendirmeler mahkememize ait olmak üzere dosya kapsamına ve karar vermeye uygun bulunmuştur.
Davacı vekili, 30.03.2021 havale tarihli dilekçesi ile tazminat taleplerini 13.818,38 TL’ye artırmış ve harcını tamamlamıştır.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan maluliyet, kusur ve aktüer raporların değerlendirilmesinde;
Davacının 25.12.2011 tarihinde meydana gelen tek taraflı kazada yaralandığı, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası (ZKYTMS) Poliçesinin olmadığı, davacının kaza sırasında bu araçta yolcu olarak bulunduğu; Davacı tarafından davadan önce davalı … Hesabına başvurulmadığı, davalı … Hesabı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, ödeme yapıldığına dair bir iddianında olmadığı; Davacının kazada yaralanmasından dolayı, sigortasız araç sürücüsünün asli ve tam kusuru nedeniyle, davalı … Hesabına karşı maddi zararlarının tazmini için işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. Maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 54. Maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu, 56. Maddesinde; Hakimin , bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. Maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. Maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85 . Maddesinin 1. Fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. Maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. Maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ZMMS kapsamındaki miktarları ödemek zorunda olduğu, 109. Maddesinde de; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin , zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesinden itibaren iki yılın her durumda kaza tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş ise bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde uygulanacağı, düzenlenmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 14/2-b maddesine ve … Hesabı Yönetmeliğinin 9/1-b maddesine göre, Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için … hesabına başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Yasal düzenlemeler ışığında; Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için kazada yaralanan davacı, davalı … Hesabına karşı dava açılabilecektir. Davalının sorumlu tutulabilmesi için davacının kaza nedeniyle bir maluliyetinin bulunması, geçici iş görmezlik döneminde bir kaybının bulunması ve rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortası yaptırılmamış olan aracın sürücüsünün kusurlu olması, talep edilen tazminat miktarının sigorta azami teminat limitleri içinde kalması gerekmektedir.
Somut olayda, davacının geçirmiş olduğu kazadan dolayı, davacının maluliyetine ilişkin olarak T.C. Adalet Bakanlığı, ATK 2. İhtisas Kurulunun 26/08/2020 tarihli 11349 sayılı raporuna göre ; davacı …’nun 25/12/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle grup 1 kabul olunarak; Gr 1 VII (2Aa……….30) A %34 x1/6=%5.66 %26.12, E cetveline göre %7.3 (yüzdeyedinoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren üç (üç) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Kazaya karışan tarafların kusur oranlarının ve tazminat miktarının tespiti bakımından bilirkişi kurulu tarafından sunulan 18.03.2021 tarihli rapora göre, olayda sürücü …’ın asli derecede ve %100 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’nun olayda kusursuz olduğu, davacının davalı … hesabından isteyebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının 13.818,38 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı yanca, zamanaşımı defiinde bulunulmuş ise de; Kaza tarihi, dava tarihi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109. Maddesi hükümleri ve ceza zaman aşımı süreleri dikkate alındığında davanın zamanaşımına uğramadığı değerlendirilerek bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Davalı yanca, davadan önce sigorta şirketine başvurunun dava şartı olduğu, bu yönde davacının davadan önce bir başvurusunun olmadığı ileri sürülmüş ise de; Davadan önce sigorta kuruluşuna başvurunun 14.04.2016 tarihinde yapılan yasa değişikliği ile zorunlu hale geldiği, davanın 08.04.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmakla bu savunmaya da itibar edilmemiştir.
Dava konusu kazaya karışan aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası yaptırması gereken araçlardan olması ancak kaza sırasında bu sigorta poliçesinin bulunmaması, aracın taşıma yetki belgesinin bulunması, ticari araç olması ve şehirler arası yolcu taşımacılığında kullanılması, kazanında şehirler arası taşıma sırasında meydana gelmesi, davacının kazada yaralanması, yaralanması nedeniyle sürekli maluliyetinin oluşması, kazanın meydana gelmesinde sigortasız araç sürücüsünün %100 kusurlu olması nedeniyle davalı yanın sair savunmalarına da itibar edilmemiştir.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve tespitlere göre, davacının kazada yaralanmasından dolayı bilirkişilerce tespit edilen ve sigorta azami teminat limitleri içerisinde kalan 13.818,38 TL sürekli iş göremezlik zararından davalı … Hesabının sorumlu olduğu; dava öncesinde davacının davalı … Hesabına başvuruda bulunmadığı anlaşılmakla temerrütün dava tarihinde oluştuğu, tarafların tacir olmadığı, davacının talep artırım dilekçesi ile yasal faiz talebinde bulunduğu değerlendirildiğinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği, davalı yanın davanın reddine dair savunmalarının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulü ile; 13.818,38 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 943,93 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin 27,70 TL ve 55 TL tamamlama harcı olarak yatırılan 82,70 TL’ nin mahsubu ile bakiye 861,23 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşinen karşılanan 82,70 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı parası, 434,60 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.600 TL bilirkişi ücreti, 1.249,00 TL ATK masrafı olmak üzere toplam; 3.311,00 TL’ yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen davacı yana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2022

Katip …

Hakim ..