Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/339 E. 2019/416 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/339 Esas
KARAR NO : 2019/416
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/03/2015
KARAR TARİHİ: 15/05/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; …Şti’nden üstlendiği işyeri inşaat tadilat projesinde, müvekkil şirketin bir takım alt taşeron olarak bir kısım işlerin yapımını üstlenip yaptığını, bu kapsamda Bursa Sulh Hukuk Mahkemesi… d,iş sayılı tespit dosyasında üstlendiği kısma ait işleri tamamlayıp 19.09.2014 tarih … sıra nolu 42.231,11 TL bedelli faturayı TTK md. 18/3 uyarınca iadeli taahhütlü mektupla davalı şirkete gönderildiğini ve 29.09.2014 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen …Şti.tarafından ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle iadeli taahhütlü mektupla gönderilen faturanın tebliğ tarihinden bir sonraki gün olan 30.09.2014 temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi tefep ettiğini, 42.231,00-TL alacağın temerrüt tarihi olan 30.09.2014 tarihinden İtibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, Bursa …Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı delil tespiti İşbu davanın yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletlmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekilinin cevap dilekçesini özetle; Davacının üstlendiği edimleri 19.07.2014 günü itibariyle tamamlamış olması gerekmesine karşın bu işlerin önemli bir kısmını eksik bırakan eksik bıraktığını, 18.07.2014 günü şantiyeyi natamam vaziyette terk ettiğini, davacının sözleşmeye aykırı bu hareketi müvekkilinin kendi sorumluluğunda olan donatım işlerinin de gecikmesine ve dolayısıyla müvekkilinin tüm edimler bakımından…A.Ş.’ ne karşı mütemerrit duruma düşmesine neden olduğunu, eksik yapılan işleri müvekkilinin tamamladığını, davacı tarafça imal olunan kısmi işlerde tespit edilen ayıplar da müvekkili tarafından giderilmediğini, müvekkili tarafından yapılan imalatlar neticesinde tamamlanmış olan mağazada yapılan tespit işleminin müvekkili aleyhine delil niteliği bulunmadığını, Bursa …Sulh Hukuk Mahkemesi … D.lş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığım,19.09.2014 tarih, … nolu faturada belirtilen hak edişlerin müvekkilinin onayından geçmediğini, davacı üstlendiği edimleri kısmen ifa etmiş olmakla yapmış olduğu imalatların bedelinin 42.231,00 TL olmadığını, müvekkiline tebliğ edilen faturanın müvekkilinin kayıtlarına işlenmeksizin iadeli taahhütlü posta yoluyla süresi içinde davacıya İade edildiğini bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Açılan davada uyuşmazlığın davacı ile davalı arasında inşaat işleriyle ilgili müteferrik işlerin yapımı karşılığında davacının edimini tam olarak ifa edip etmediği ve sözleşmeyle kararlaştırılan alacağa hak kazanıp kazanmadığı ve alacak miktarına dair olduğunun tespiti, cevap dilekçesiyle birlikte açılan karşı davada ise davalı-karşı davacının işlerin eksik ve ayıplı yapıldığı iddiasının ispatı ve yerindeliği, işlerin zamanında teslim edilmediği ve işin yarıda bırakıldığı, mağazanın zamanında açılamadığı iddiasına dayanak itibar kaybı nedeniyle zarara uğradığı iddiasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmış olduğu tespiti yapılmıştır.
Talimat Bilirkişi raporuna göre; Taraflar arasında, davalıya ait…bayisi inşaat tadilat projesi yapım işinden kaynaklanan bir ticari ilişki olduğu, dava dosyasrnda taraflar arasında düzenlenmiş yapılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını, davaya konu 19.09.2014 tarih… nolu 42.231,11-TL tutarında faturanın davacı ticari defterlerine kayıtlı olduğu, davalı tarafından yapılmış bir ödeme kaydının bulunmadığını, davacının davalıdan 42.231,11 TL alacaklı olduğu tespit edildiğini, Bursa…Sulh Hukuk Mahkemesi’nce … D.lş İle yapılan tespit sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunda; Tespiti yapılan işler ile 19.09.2014 tarih…nolu 42.231,11 TL tutarındı düzenlenen faturanın birbiri ile uyumlu olduğunun tespitinin yapıldığı görüldüğünü, ayrıca dava dilekçesinde davacı vekilinin ” iadeli taahhütlü mektupla gönderilen faturanın tebliğ tarihinden bir sonraki gün olan 30.09.2014 temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi” telep ettiği, davalı vekilinin de “müvekkiline tebliğ edilen faturanın müvekkilinin kayıtlarına işlenmeksizin iadeli taahhütlü posta yoluyla süresi içinde davacıya “iade edildiği” beyanı mevcut olup bu beyanlara ilişkin dosyada bir belge olmadığından temerrüt şartlarının oluşup oluşmadığını belirtmiştir.
Tanık … mahkememizdeki beyanında; “Ben … şirketi çalışanıyım, …firmasına anahtar teslimi dekorasyon işi vermiştik, malzemelerde …firması tarafından sağlanacaktı, bizim firma sadece dekarasyon sonrası mobilya temini sağlayacaktık, iş yeri tesliminden sonra birçok konuda sıkıntı çıktı, malzemeler geç geldi, işi bitirmeden bırakıp gittiler dekorasyonu tamamlamadılar ben … adına kontrolördüm, iş programı verilmişti, Temmuz ayı başında işe girip o ayın 18 ine kadar bitirmeleri gerekiyordu, az adamla çalıştılar işler bi türlü yetişmedi, ramazan ayıydı, aynı ekip başka bir işte yapıyordu gece başka iş yapıyorlardı gündüz bizim işleri yapıyorlardı, sorumlu işe yetişemiyordu yeni verilen sorumlu da işin erbabı değildi, ayın 18 inde işin ancak %40 ını bitirebilmişlerdi, Didem hanım geldi …ile görüştü, …biz parayı alacağımızı düşünmüyoruz deyip işi bırakıp gideceklerini söyledi, Ramazan ayında bayram arifesinde işi zar zor … çalışanı olarak bitirmeye çalıştık, kalan işleri … firması olarak biz tamamladık, müşteriye de kötü olduk, 20 gün sonra ancak işi bitirebildik, müşteriye karşı da zor duruma düştük, %40 yaptıkları işte de ayıplı işler vardı teslimatı yapmadılar, mesela duvarlar yamuktu, proje uygunluğu kontrol edilmemişti, elektrik panosu ile ilgili işler aksatılmıştı, klima hattı borusu çekilmemişti, seramikler yapılmamıştı yeniden tekrar yapmak zorunda kaldık, bu olaydan sonra Turkcelle iş yapamadık” demiştir.
Tanık … Beyanında: “Ben daha önce …isimli firmada çalışıyordum ancak şu anda çalışmıyorum, ben o dönemde şantiye şefi idim, bize verilen iş moloz dökümü, alçıpan, elektrik altyapısı gibi kısmi bir işti, işin tamamı bize verilmedi, gelen malzemeler hepsi sıfırdı, ben başında idim, biz şirket olarak üzerimize düşen işleri tamamladık, ancak bildiğim kadarı ile ödeme yapılmadığı için yeni bir anlaşma yapılmadı, bizim orda kalma süremiz toplamtda 15 gnü kadar sürdü ancak şantiyede işe başlama ve ayrılış tarihini net olarak hatırlayamıyorum, o sırada yaklaşık 100 metre uzaklıkta bulunan Koton firmasının da işlerini yapıyorduk, oranın şantiye şefi de başka bir arkadaşımız idi, her iki yerde de farklı ekipleri kullanıyorduk, aynı işçileri kullanmıyorduk, biz ilk önce moloz dökümünü gerçekleştirdik, elektrik tesisatı alt yapısı yapıldı, sonra karkast demir ile alçıpan ile binanın dış cephesinde ki kaplama işlerini tamamladık, ben taraflar arasındaki yazışmayı ve ihtar durumunu tam olarak bilmiyorum” demiştir.
Asıl dava bakımından;
Ticari defterle ilgili olarak; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Nitekim Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3858, Karar No : 2017/2944 sayılı ilamında ” Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.” görüşüne yer verilmiştir.
Taraflar arasında yapımı sözleşmeyle kararlaştırılan işlerin davacı-karşı davalı tarafından dava açılmadan önce Bursa…Sulh Hukuk Mahkemesi’nce … Diş İle yapılan tespit dosyasında, bilirkişiler tarafından yapılan keşfen inceleme sonucunda oluşturulan bilirkişi raporuna göre; bodrum + zemin + asma kattan oluşan 3 katlı işyerinde inşaat işlerinin tamamlanmış olup işyerinin faal halde bulunduğu, 6100 sayılı HMK md. 405 uyarınca “delil tespiti dosyası, asıl dava dosyasının eki sayılır ve onunla birleştirilir. Asıl davanın taraflarından her biri, iddia veya savunmasını ispat için bu tutanak ve raporlara dayanabilir” düzenlemesi gereği delil tespiti raporunun delil olarak mahkememiz dosyasında değerlendirilmesi gerekliliği, davacı-karşı davalı şirket tarafından tanzim edilen fatura ve yapılan işlerin meblağ itibariyle 42.231,11 TL miktarda uyumlu olduğunun tespitinin yapılmış olması, mahkememizce yazılan talimat üzerine aldırılan ticari defterlerin incelenmesine dair bilirkişi raporunda davacı-karşı davalı tarafından defterlerin usulüne uygun şekilde tutulmuş olduğunun, 19.09.2014 tarih … nolu 42.231,11 TL tutarında düzenlenen faturanın davacı defterlerinde kayıtlı bulunduğunun tespit edilmiş olması, her ne kadar tanzim edilen fatura davalı-karşı davacı tarafından süresinde iade ve itiraz olunup davacı lehine karine oluşmamış ise de davacı defterleriyle fatura arasında uyumla birlikte değişik iş dosyasında da yapılan tespitler doğrultusunda davacı-karşı davalı tarafından mevcut delil durumu, davalının savunma ve karşı iddiaları bakımından tanık beyanı dışında mahkememizce verilen inceleme ara kararı kesin süre usul hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle işlerin eksik yapıldığı ve zamanında teslim edilmediği savunmasının ispat edilememesi nedeniyle asıl davanın sözleşme edimleri gereği kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Karşı dava bakımından;
Kesin süreye ilişkin ara kararının verilmesiyle karşı taraf lehine usulü kazanılmış hak doğmaktadır. Bu ilkenin doğal sonucu, yargısal kesin süreyle sadece tarafların değil, hakimin de bağlı olduğu, dolayısıyla hakimin bu tür bir ara kararından dönmesinin hukuken geçersiz bulunduğudur. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.02.1983 gün ve E:1980/1-1284, K:1983/141; 22.11.1972 gün ve E:8/832, K:935; 13.10.2010 gün ve E:2010/17-510, K:485; 28.04.2010 gün ve E:2010/2-221, K:241; 28.03.2012 gün ve E:2012/19-55, K:2012/249; 13.03.2015 gün ve E:2013/9-1824, K:2015/1030 sayılı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.12.2012 gün ve 2012/9-1199 E., 2012/1215 K. sayılı ilamlarında bu ilkeler benimsenmiştir.) Gider avansının yatırılmaması halinde açılan dava, dava şartı yokluğundan reddedilir ; delil avansının yatırılmaması halinde ise, o delilden vazgeçilmiş sayılır. Bir davanın açılmasıyla başlayan yargılama faaliyetinde karara ulaşmak bakımından mahkeme ve taraflarca yapılması gereken belirli işlemler bulunmakta olup, her işlemin belli bir zaman aralığında yapılması gerekmektedir. Usul hükümleri ile normatif bir değer kazanan bu zaman aralıklarına süre denilmektedir. Böylece usul işlemlerinin yapılması zamansal olarak tarafların ya da mahkemenin arzularına, inisiyatifine bırakılmamış olmaktadır. Kısaca; ister kanun ister hakim tarafından tayin edilmiş olsun, kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesi olanaklı değildir.
Davalı karşı davacının iddiaları kapsamında 7 nolu celse ara kararında “dava konusu olayla ilgili karşı dava bakımından iddia edilen eksik işlerin tamamlanması ve bunun maliyeti ile davalı-karşı davacının mahrum kaldığı karın (…acentası olup itibar kaybı sebebiyle elde edilemeyen abonelikler için) tespiti için dosyanın İnş. Mühendisi ve kesin hesap uzmanı mustafa yaşar ile hesap uzmanı bülent berki bilirkişisi resen tevdiine” dair arar karar kurulmuş, 9 nolu celsede “7 nolu celse 3 nolu ara karar gereği daha önce mahkememizce inceleme hususunda ara karar kurulduğu görülmekle bu ara kararın aynen geçerli sayılmasıyla gerekli olan 800,00er TL toplamda 1600,00-TL nin davalı-karşı davacı tarafından 2 haftalık kesin süre içerisinde yatırılması için davetiye çıkartılmasına, aksi takdirde inceleme yapılamayacağı ve mevcut delillerle karar verileceğinin ihtarına” ara kararımız 28.12.2018 tarihinde vekile tebliğ edilmiş olmasına karşın süresinde gerekli olan avans yatırılmamıştır. Karşı dava bakımından tarafın iddiaları açısından hesaplama ve teknik bilirkişi incelemesi gerekmekte olup tanık beyanları dışında taraf iddiaları teknik olarak destekler ve istenebilecek tazminat miktarı belirli hale getirecek inceleme yapılamadığından karşı davanın ispat olunamadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A) Asıl davanın KABULÜ ile
1-42.231,11 TL’nin davalı karşı davacıdan dava tarihinden itibaren ticari avans faiziyle alınıp davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 2.884,81-TL harçtan peşin alınan 721,21-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.163,60-TL harcın davalı- karşı davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin olarak yatırdığı 721,21-TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalıya VERİLMESİNE,
3-Davacı-karşı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.995,42-TL ücreti vekaletin davalı-karşı davacı alınarak davacı-karşı davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı-karşı davalının yaptığı ilk masraf 38,30-TL, bilirkişi ücreti 350,00-TL, posta gideri 252,95-TL ile dava öncesinde Bursa …Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı delil tespiti yaptırılmış olup, bu dosyada yapılan ilk masraf 24,00-TL, bilirkişi ücreti 300,00-TL, 50,00-TL keşif yol masrafı olmak üzere toplam 1.016,00 tl yargılama giderinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya VERİLMESİNE,
B)İspat olunamayan karşı davanın REDDİNE,
1-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 27,70-TL’den mahsubu ile eksik kalan 16,70-TL harcın davacı-karşı davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
2-Davalı-karşı davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 1.000,00-TL ücreti vekaletin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE,
C)HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider/delil avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; davacı-karşı davalı vekili yüzüne karşı, davalı-karşı davacı yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır