Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/269 E. 2023/475 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/269
KARAR NO:2023/475

DAVA:Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ:10/03/2015
KARAR TARİHİ:01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müteveffa …’ün, 28/12/2014 tarihinde saat 03:30 sularında diğer müteveffa … isimli şahıslarla birlikte evlerine dönüş yolculuğu sırasında yaya olarak Unkapanı Köprüsü’nün alt kısmından geçmek istediklerini ve bu esnada Eminönü’den … istikametine doğru hızlı bir şekilde seyreden …’ın hakimiyetindeki aracın çarpması sonucu hayatını kaybettiğini, çarpmanın şiddetiyle müteveffa …’ün, aracın çarptığı noktadan 39 metre, diğer müteveffa …’in ise 10 metre sürüklendiğini, araç hızının 100km/sa’dan fazla olması sebebiyle kaza mahallinden 80 metre sonra ancak durabildiğini ve araç sürücüsü …’ın ticari bir araca binerek olay yerinden kaçtığını, olay sonrasında polis ve ambulans ekiplerinin olay yerine intikal ettiğini, olay yeri inceleme raporu ve trafik kazası tespit tutanağı düzenlendiğini, kaza mahallinde yapılan inceleme sonucunda kazaya karışan araç içerisinde şarap şişesine rastlandığını, müteveffa …’ün, ambulansla … Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldığını ve kazanın oluşumundan yaklaşık 1 saat sonra hastanede vefat ettiğini, kazayı gerçekleştiren … plaka sayılı, gri renkli … marka/model aracın … Anonim Şirketi’ne ait olduğunun öğrenildiğini, davalı araç işleteninin, diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sınırsız sorumlu olduğunu, olay yeri kamera kayıtlarından, kazayı gerçekleştiren aracın, diğer araçlardan neredeyse 3 kat daha hızlı olduğunun görüldüğünü, …’ın olası kasıt ile asli kusurlu olduğunu, olay ile ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2015/… soruşturma numaralı dosya ile soruşturma başlatıldığını, müteveffa …’ün henüz 22 yaşında vefat etmesi sebebiyle annesi … ve kardeşleri …, … ile…’ü üzüntüye sevk ettiğini, ayrıca destekten yoksun kaldıklarını, müteveffa …’ün, İstanbul Arel Üniversitesi Grafik Tasarım mezunu olduğunu, hayatta olması durumunda şu anda mesleğini icra etmeye başlayacak ve ailesine maddi olarak destek olacak olduğunu, müteveffanın annesinin yanında kalan tek çocuk olduğunu, annenin maddi ve manevi tek dayanağı olduğunu, eğitim hayatının yanı sıra sosyal yaşamda da aktif olduğunu. … Grubu da dahil olmak üzere aktif bir biçimde dans gruplarında rol aldığını, trafik kazasının gerçekleşmemiş olması durumunda, ölüm tarihinden yalnızca bir gün sonra Eti Alaska markasının yeni reklam filminin çekimlerine katılacak olduğunu, davalı … Anonim Şirketi’ne ait … plakalı aracın … poliçe numaralı trafik sigortasını düzenleyen davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin 12/02/2015 tarihinde başvurularını yanıtsız bıraktığından, maddi tazminat açısından temerrüt tarihinden işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte poliçe limitini aşmamak üzere tazminattan sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TLmaddi tazminatın, davalılar … ile … Anonim Şirketi için olay tarihinden; diğer davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihinden itibaren işleyecek tasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, … için 300.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ile … Anonim Şirketi’nden tahsiline, davacı …, … ve… için her biri ayrı ayrı dikkate alınmak üzere 65.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ile … Anonim Şirketi’nden tahsilini talep etmiş; 12/05/2015 tarihli dilekçesi ile; kazaya karışan … plakalı aracın, davalılardan … Sigorta Anonim Şirketi tarafından ZMMS kapsamında olduğunu, bu sebeple dava sonucunda ortaya çıkacak olan tazminat talepleri ile bunlara işletilecek olan faiz miktarları, yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından müştereken ve müteselsilen diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğunu, sigorta poliçesinin, davalı şirketten talep edilmiş olmasına rağmen taraflarına ulaştırılmadığını, poliçenin, davalılardan … Anonim Şirketi’nin sunmuş olduğu delil listesi ile ellerine ulaştığını, manevi tazminat klozunun taraflarınca yeni görüldüğünü, süresi içerisinde taleplerinin yöneltilmesi gereğinin hasıl olduğunu, sigorta poliçesinin manevi tazminat talepleri bakımından da geçerli olduğunu, tüm bu nedenlerle 1.000,00-TLmaddi tazminatın, davalılar … ile … Anonim Şirketi için olay tarihinden; diğer davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihinden itibaren işleyecek tasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, … için 300.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, … ve … Anonim Şirketi’nden tahsiline, davacı …, … ve… için her biri ayrı ayrı dikkate alınmak üzere 65.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, … ve … Anonim Şirketi’nden tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 11/09/2018 tarihli dilekçesi ile; dosyaya sunulan kira sözleşmesi ve diğer belgeler ile aracı işleten sıfatının… Limited Şirketi’ne geçtiğini öğrendiklerini, davanın açıldığı zaman ruhsat sahibi … Anonim Şirketi’nin işleten olarak bilinmekte olduğunu, bu nedenle dosyada taraf değişikliği yapılmasını, davalı olarak… Limited Şirketi’nin kaydedilmesini, davalı … Anonim Şirketi hakkında davalı sıfatına son verilerek hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiş; 15/03/2023 tarihli talep arttırım dilekçesi ile, davacı … için maddi tazminat talebini 264.567,58-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin kazaya karışan diğer davalı sürücünün kullandığı aracın ruhsat sahibi olması durumuna binaen muhatap gösterilerek tazminat talebinde bulunulduğunu, dosya içeriğinin taraflarınca kesinlikle reddedildiğini, müvekkilinin kaza ile hiç bir ilgisinin bulunmadığını, davacı tarafça iddia edilenin aksine işleten sıfatında da olmadığını, müvekkili şirkete ait olan … plakalı aracın, 19/10/2009 tarihli ve 2006/3 sayılı motorlu araç kira sözleşmesi kapsamında dava dışı… Limited Şirketi’ne kiraya verildiğini, bu sebeple husumet itirazlarının bulunduğunu, ayrıca kazada davalı müvekkili şirketin hiç bir kusuru bulunmadığı gibi, maliki olduğu aracı kullanan diğer davalının kazada kusurunun bulunmakta olduğunu, ayrıca kaza ile ilgili davacı tarafın da kusurunun mevcut olduğunu belirterek, tüm bu nedenlerle öncelikle husumet itirazının değerlendirilerek müvekkili şirket açısından husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini, yapılacak yargılama sonunda davacı tarafın davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; olayın oluşunda müvekkilinin herhangi bir tedbirsizliği ve dikkatsizliğinin söz konusu olmadığını, olayın oluşuna davacıların murislerinin sebep olduğunu, dava dilekçesinde açıklanan hususların gerçekleri yansıtmamakta olduğunu, toplanacak deliller ile gerçeğin ortaya çıkacağını, istenilen tazminatların fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı aracın, 24/11/2014 başlangıç ve 11/03/2015 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı ZMMS poliçesi ile … Anonim Şirketi adına ölüm halinde kaza tarihi itibariyle şahıs başına 268.000,00-TL’ye kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, bu teminat miktarının kişiye ödenecek miktarı değil; davalı müvekkili sigorta şirketinin şahıs başına azami teminat miktarını teşkil etmekte olduğunu, davacı tarafın destekten yoksun kalma maddi tazminat talebi yönünden kabul anlamına gelmemek kaydı ve şartı ile bir an için müvekkili sigorta şirketinin dava konusu maddi tazminat talebi ile sorumlu olduğu düşünülse dahi; müvekkili sigorta şirketinin bu sorumluluğu kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, bu sebeple mahkememizce sebepsiz zenginleşmeye mahal vermeyecek şekilde öncelikle kusur oranlarının belirlenmesi ve sonrasında kaza ile ölüm arasında illiyet bağı kurulması ve bilahare de maddi tazminat miktarının tespitinin yapılması gerektiğini, davacılar vekilinin temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinde yasal isabet bulunmamakta olduğunu, davacı tarafın dava tarihinden önce müvekkili sigorta şirketine herhangi bir başvuruda bulunmamış olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirketin dava tarihinden önce davacılara karşı temerrüdünün söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… Limited Şirketi vekili, 14/11/2018 tarihli beyan dilekçesi ile; müvekkili şirketin kiraladığı … plakalı aracın, şirketin sürücüsü … tarafından görev ve mesaisi dışında kullanıldığını ve trafik kazası yaparak davacıların yakınının ölümüne neden olduğunu, yani müvekkili şirketin gözetimi ve denetimi altında kaza yapmadığını, zarar ile görülen iş arasında işlevsel bağ olması gerektiğini, davalı … Anonim Şirketi ile müvekkili şirket arasında yapılan uzun dönem araç kiralama sözleşmesi hükmü gereğince, aracın üçüncü şahıslara verdiği maddi ve manevi zararların karşılamasında sorumlu olanın kiralayan davalı … Anonim Şirketi ve … olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce 28/12/2014 tarihli A Bölge Trafik Ekip Amirliği’nin trafik kazası tespit tutanağı, 28/12/2014 tarihli … İlçe Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Gurup Amirliği olay yeri inceleme raporu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/… soruşturma sayılı dosyası ile içerisindeki 28/12/2014 tarihli ölü muayene ve otopsi tutanağı, davalı …’ın ifade tutanakları, …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ait… esas sayılı dosyası, olay yeri kamera ve fotoğraf görüntüleri, … plakalı aracın trafik tescil kayıtları, 19/10/2009 tarihli araç kiralama sözleşmesi, 24/11/2014-24/11/2015 başlama ve bitiş tarihli … poliçe numaralı ZMMS poliçesi, 03/07/2014-03/07/2015 başlama ve bitiş tarihli kasko filo poliçesi, 03/07/2014-03/07/2015 başlama ve bitiş tarihli 300.000,00-TL ihtiyari mali mesuliyet limitli motorlu kara taşıt araçları ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesi, araç ruhsat örneği, müteveffanın nüfus kayıt örneği, SGK kayıtları öğrenim belgeleri, davacılar ile davalı şahsın sosyal ve ekonomik durum raporları, hasar dosyası, … 9. Noterliği’nin 02/01/2015 tarihli ve … yevmiye numaralı mirasçılık belgesi, … 20. Noterliği’nin 12/02/2015 tarihli ve … yevmiye numaralı davacılar tarafından davalı sigorta şirketine kaza vefat bildirimi ihtarnamesi, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, davalı … Anonim Şirketi’nin araç kiralama sözleşmesi kapsamında damga vergisi ödeyip ödemediğine ilişkin vergi dairesi kayıtları, müteveffa …’ün kaza tarihi itibariyle dansçı veya grafik tasarımcı olarak çalışması durumundaki muhtemel kazançlarına ilişkin çeşitli kuruluşların ve …Müdürlüğü değerlendirmeleri dosyamız arasına alınmış, kusur uzmanı bilirkişiden rapor, tazminat hukuku uzmanı bilirkişiden rapor ve ek rapor, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden 2 adet rapor, … trafik kürsüsüne kayıtlı 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor, talimat yoluyla … KGM/TGDB trafik fen uzmanı 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor, aktüerya uzmanı bilirkişiden rapor temin edilmiş, davacı tanıklarının beyanları alınmıştır.
… Makine Fakültesi öğretim üyesi ve trafik kusur uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenerek mahkememiz dosyasına sunulan 14/11/2016 tarihli rapor ile; olay sırasında yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile orta refüj ile bölünmüş, tek yönlü, 10 metre platform, 9,60 metre şerit genişliğinde, üç şeritli cadde yolunun orta şeridini takiben düz seyir halinde iken hızını meskun mahal yolun icap ve şartlarına göre ayarlayamayan, önünde ilerleyen taşıtı geçmek üzere geçme yasağı bulunmamasına rağmen sol şeride yöneldiğinde ilerisinde bulunan yayalara rağmen hızlanarak ilerlemesine devam den, insan sağlığına ve can güvenliği azami dikkat ve özen gereği etkili fren tedbiri veya orta şeride direksiyon manevrası tedbiri uygulamayan, tehlikeleri ön görmeyen, varlığı hususunda korna donanımı ile yayaları uyarmayan, otomobilin ön sol kesimleri ile yayalara çarpmak durumunda kalan, dikkat, özen ve tedbir yükümlülüğüne aykırı davrandığı mütalaâ olunan davalı sürücü …’ın yapılan değerlendirmeler sonucunda önlenebilir nitelikteki olayın meydana gelmesinde %50 oranında müterafik kusurlu olduğu; hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan olayda uygun, güvenli ve tehlikesiz anda yolun diğer karşısına geçmesi gerekirken aksine davranarak 50 metre mesafedeki köprüyü tercih etmeyen, yaya geçidi bulunmayan ve taşıtların geçiş hakkı üstünlüğü bulunan kaplama kesimini tercih eden, 3 şeritli yolun sol şeridi kesime geldiğinde basit bir göz kontrolü ile yolu gereği gibi kontrol etmeyen, yaklaşmakta olan otomobilin hız ve mesafesini dikkate almayan, geçmesini beklemeyen, tehlikeleri ön görmeyen, kendi can güvenliği ve sağlığına gerekli dikkati göstermeyerek korunmasız halde tehlikeye açık, dalgın, dikkatsiz, özensiz ve kontrolsüz davranan, diğer arkadaşları gibi hızlı hareket etmeyen, sol şeridin ortasına ilerlediği esnada da dikkatsiz ve tedbirsiz sürücü yönetimindeki otomobilin sadmesine maruz kaldığı mütalaâ olunan müteveffa yaya …’ün ölümü ile sonuçlanan olayda önlenebilir nitelikteki olayın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 05/12/2017 tarihli raporu ile; davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile mahal şartlarını dikkate alıp hızını azaltarak kontrollü ve tedbirli bir şekilde seyretmeyip süratli bir şekilde seyrederek mevzu bahis yayalara çarptığı, yola gereken dikkatini vermediği, geçiş yapan yayalara zamanında etkili fren ve direksiyon tedbirine başvurmadığı olayda tali kusurlu olduğu, maktul yaya …’ün gelen araçların hız ve mesafesini dikkate alıp gerekli ve yeterli kontrollerini yaparak tedbirli bir şekilde geçişini yapması gerekirken, bu hususlara riayet etmeyip kontrolsüz bir şekilde geçiş yaparak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, ilk geçiş hakkını gelen araca vermediği, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde geçiş yaparak kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü olayda asli kusurlu olduğu, netice itibariyle davalı sürücü …’ın %40 oranında; maktul yaya …’ün %60 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 18/03/2019 tarihli raporu ile; davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile mahal şartlarını dikkate alıp hızını azaltarak kontrollü ve tedbirli bir şekilde seyretmeyip süratli bir şekilde seyrederek mevzu bahis yayalara çarptığı, yola gereken dikkatini vermediği, geçiş yapan yayalara zamanında etkili fren ve direksiyon tedbirine başvurmadığı olayda tali kusurlu olduğu, maktul yaya …’ün gelen araçların hız ve mesafesini dikkate alıp gerekli ve yeterli kontrollerini yaparak tedbirli bir şekilde geçişini yapması gerekirken, bu hususlara riayet etmeyip kontrolsüz bir şekilde geçiş yaparak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, ilk geçiş hakkını gelen araca vermediği, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde geçiş yaparak kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü olayda asli kusurlu olduğu, netice itibariyle davalı sürücü …’ın %40 oranında; maktul yaya …’ün %60 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Makine mühendisi ve trafik kusur uzmanı bilirkişiler Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve Doç. Dr. …’dan oluşan heyet tarafından düzenlenerek mahkememiz dosyasına sunulan 10/01/2020 tarihli rapor ile; yaya …’ün kaza yerine 50 metre mesafede bulunan köprüyü kullanmayıp KTK’nın 68. ve KTY’nin 138. Maddelerine göre taşıt yoluna girmeden güvenle duramayacak kadar yaklaşmış taşıtlar varsa ilk geçiş hakkını onlara verip taşıt trafiği için bir zorluk veya engel yaratmamak şartıyla ve yoldan gelen taşıtların uzaklık ve hızını da kontrol ederek kendi güvenliğini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçmesi gerekirken, bu kurala riayet etmeyip taşıt yolundan süratli biçimde gelen otomobile ilk geçiş iznini vermeyip kontrolsüz biçimde taşıt yoluna girerek karşıdan karşıya geçişine devam etmesi sonucu kazaya yol açtığından, asli kusurlu olup meydana gelen kazada %60 oranında kusurlu olduğu; … plakalı otomobilin davalı sürücüsü …’ın ise, KTK’nın 52. maddesine göre hızını otomobilinin yük ve teknik özelliklerine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre ayarlayıp dikkatli bulunması gerektiğinden, bu kurala riayet etmeyip meskun mahalde ve gece vakti dikkatsiz, tedbirsiz ve süratli biçimde seyretmesi sonucu yola giren ve yol üzerine iki şeridi tamamlamış olan yayayı gördüğünde kurtarmak için gerekli manevrayı yapamayıp veya duramayıp bu yayaya çarptığından tali kusurlu olup, meydana gelen kazada %40 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş; 27/09/2020 havale tarihli ek rapor ile; yapılan incelemede 10/01/2020 tarihli raporda davacı tarafın itirazının aksine dosyada yer alan 5 adet bilirkişi raporunun hepsinin de değerlendirildiği ve bunlardan birbiriyle aynı olan 3 adet rapora iştirak edildiği ve ayrıca iştirak gerekçesinin de ayrıntılı olarak anlatıldığı, aynı şekilde davalı tarafın itirazına konu olan sigortalısı olan sürücüye %40 oranında tali kusur verilmesinin de gerekçesinin anlatıldığı ve önceki raporda değişikliğin olmadığı tespit edilmiştir.
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/53 talimat sayılı dosyası aracılığıyla makine mühendisi ve KGM/TGDB trafik fen uzmanı bilirkişiler …’den oluşan heyet tarafından düzenlenen 06/05/2020 tarihli rapor ile; müteveffa yayaların kendi can güvenlikleri yönünden geçiş yaptıkları kesimde taşıt yoluna girmeden önce yaklaşmakta olan taşıtların uzaklık ve hızlarını yeterince dikkatle kontrol etmemekle, aydınlatmada olsa gece koşullarında sürücüler tarafından daha güçlükle fark edilebileceklerini dikkate almamakla, geçiş esnasında da yaklaşan trafiğe dikkatle kontrol etmemekle, yaya geçidi bulunmayan bir kesimden karşıya geçerken ilk geçiş hakkının araçlara olduğu kuralını göz önünde bulundurmamakla, üzerlerine doğru gelmekte olan araca rağmen can güvenlikleri yönünden tedbir almamakla, geçiş yaptıkları kesimde ilk geçiş hakkını araçlara vermemekle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 68. maddesi (b) bendi ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 138. maddesi (b) bendi hükümlerine aykırı, dikkatsiz ve tedbirsizce davranmışlardır. Meydana gelen olayda birinci derecede kusurlu bulunmakta olduğu, davalı sürücü …, yerleşim yeri içinde seyretmekte iken daha dikkatli ve tedbirli davranmamakla, muhtemelen alkollü olduğu halde yönetimindeki araç ile karayoluna çıkmakla, azami hızın 50 km/h olduğu olay mahallinde 70-80 km/h civarında bir hızla seyretmekle, ön İlerisine azami dikkatini vermemekle, buna bağlı olarak seyrine göre yolun sağından soluna doğru geçmekte olan yayaları fark edip tedbir almakta gecikmekle, sağdan taşıt yoluna girip 8-9 metre kadar yol kat eden yayalara önlemsizce çarpmakla, fren tedbirine başvurmamakla, 2918 sayılı KTK’nın 51. ve 52. Madde hükümlerine aykırı, dikkatsiz ve tedbirsizce davranmakla, meydana gelen olayda ikinci derece kusurunun bulunduğu, davalı sürücü …’ın olayda %40; müteveffa yayalar … ile …’in olayda %60 oranında kusurlu oldukları tespit edilmiş, 22/03/2021 tarihli ek rapor ile; 06/05/2020 günlü kök raporda sürücü ve yayalara atfedilen kusur gerekçelerinin açık olduğu, kusur yönünden görüşlerini değiştirecek herhangi bir hususun bulunmamakta olduğu tespit edilmiştir.
Aktüerya uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenerek mahkememiz dosyasına sunulan 05/01/2023 havale tarihli rapor ile; mahkememizin 28/11/2022 tarihli ara kararındaki görevlendirmesi gereği yaşam tablosu olarak TRH-2010 yaşam tablosu kullanılarak progresif rant yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
müteveffanın, muhtemel eş ve çocukların payının hesaplanarak ayrıldığı, % 60 müteveffa, %40
davalı kusuru dikkate alındığında, davacı paydaş anne …‘un hesaplanan destekten Yoksun kalma
zararının 141.102,71-TL olduğu, kaza tarihi itibariyle cari 268.000,00-TL‘lik ZMMS teminat limitini aşan zararının
olmadığı,
…. ATM’nin … sayılı dosyası kapsamındaki gerekçeli kararına
istinaden %75 davalı Kusuru dikkate alınarak, davacı paydaş anne …‘un hesaplanan destekten
yoksun kalma zararının 264.567,58-TL olduğu, kaza tarihi itibariyle cari 268.000,00-TL‘lik ZMMS teminat limitini
aşan zararının olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davalılardan …’ın sürücüsü, … Anonim Şirketi’nin maliki, … İletişim Danışmanlığı Ve Etkinlik Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi’nin uzun süreli kiracısı, … Sigorta Anonim Şirketi’nin ZMMS poliçesi ile sigortacısı olduğu … plakalı aracın 28/12/2014 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası sonucu davacılardan …’ün kızı; diğer davalıların ise kardeşleri olan …’ün vefat ettiği, davacılar tarafından, çocuklarının ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebiyle dava açılmış bulunmaktadır. Kaza sonrasında düzenlenen 28/12/2014 tarihli A Bölge Trafik Ekip Amirliği’nin trafik kazası tespit tutanağı ile hem sürücü; hem de müteveffanın kusurlu olduğu, …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyası kapsamında temin edilen Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 13/05/2015 tarihli raporu ile sürücünün tali; müteveffa yayanın asli kusurlu olduğu, kusur uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen 14/11/2016 tarihli rapor ile her iki tarafın %50’şer oranda kusurlu olduğu, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası kapsamında sürücünün %75; müteveffanın %25 kusurlu olduğu, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 05/12/2017 ve 18/03/2019 tarihli raporları, trafik kusur uzmanı bilirkişiler Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve Doç. Dr. …’dan oluşan heyet tarafından düzenlen 10/01/2020 ve 27/09/2020 tarihli raporları ile sürücü …’ın %40 oranında tali; müteveffa yaya …’ün %60 oranında asli kusurlu olduğu tespit edilmiş, kusur durumuna ilişkin raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla KGM/TGDB trafik fen uzmanı bilirkişiler …’den oluşan heyetten rapor temin edilmiş, söz konusu bilirkişiler tarafından düzenlenen 06/05/2020 ve 22/03/2021 tarihli raporlarda, kazanın meydana gelmesinde, sürücü …’ın %40 oranında tali; müteveffa yaya …’ün %60 oranında asli kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacılar vekili tarafından her ne kadar …. Ağır Ceza Mahkemesi dosyası kapsamında düzenlenen 4 farklı raporda sürücünün asli kusurlu olduğunun tespit edildiği ve bir kısım davalılarca araç sürücüsünün kazayı önleyebilmek adına gerekli dikkat ve özeni gösterdiği gerekçesiyle mahkememiz dosyası kapsamındaki kusur tespitlerine itiraz edilmiş ise de, mahkememiz dosyası kapsamında KGM/TGDB trafik fen uzmanı bilirkişiler …’den oluşan heyet tarafından düzenlenen 06/05/2020 ve 22/03/2021 tarihli raporlarda, gerek …. Ağır Ceza Mahkemesi dosyası kapsamında düzenlenen raporlar, gerek …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası kapsamında düzenlenen raporlar gerekse Mahkememiz dosyası kapsamında daha önce temin edilen raporlar da irdelenerek bir sonuca varılmış olması ve denetlenebilir nitelikte olmaları nedeniyle kusur durumuna ilişkin çelişkilerin ortadan kalktığı ve meydana gelen kazada sürücü …’ın %40; müteveffa yaya …’ün ise %60 oranında kusurlu oldukları kabul edilmiştir. Yine aynı kazada vefat eden … mirasçıları tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan davada, meydana gelen kazada sürücü …’ın % 75 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ve hükme karşı yapılan istinaf başvurusu sonucu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi’nin 2019/3756 E., 2022/291 K. Sayılı kararı ile, meydana gelen kazada sürücü …’ın % 75 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın miktar itibariyle kesin nitelikte olması da dikkate alınarak, kusur oranı yönünden Mahkememizi bağlayıcı nitelikte olmadığı kabul edilmiştir. Davacı tarafça, araç maliki davalı … Ticaret A. Ş. hakkında açılan dava açılmışsa da, dosya kapsamına celbedilen uzun süreli araç kiralama sözleşmesi, araç teslimine ilişkin bili ve belgeler, kira sözleşmesinin içeriği, kira sözleşmesinin damga vergilerinin ödenmiş olması ve kira bedellerinin tahsil ediliyor olması dikkate alındığında, aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile… Limited Şirketi’ne kiralandığı, araç maliki olan … Ticaret A. Ş.’nin, araç üzerindeki işleten sıfatının kalktığı, kazaya karışan aracın işletenin… Limited Şirketi olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça dosyaya sunulan 11/09/2018 tarihli dilekçe ile de, araç işleten sıfatının… Limited Şirketi’ne geçtiğinin öğrenildiği belirtilerek, taraf değişikliği talebinde bulunulmuş, Mahkememizce de, davacı tarafın taraf değişikliği kabul edilmiş, bu anlamda, kaza nedeniyle meydana gelen zararlardan… Limited Şirketi’nin araç işleten sıfatıyla sorumlu olduğu değerlendirilmiş, davalı … Ticaret A. Ş. Hakkında açılan dava ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Meydana gelen kaza nedeniyle davalı …, kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü; davalı… Limited Şirketi kiracısı/işleteni; davalı … Sigorta Anonim Şirketi ise kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS sigortacısı sıfatıyla (sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) kaza nedeniyle meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunmaktadırlar. Davacı … müteveffanın annesi; …, … ve… ise müteveffanın kardeşleri olup, davacı anne …’ün, kızının ölümü nedeniyle onun desteğinden yoksun kaldığı muhakkaktır. Bu itibarla destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunduğu açıktır. Davacı annenin destekten yoksun kalma tazminatı miktarlarının tespiti açısından, müteveffanın kaza tarihi itibariyle yaşı, bakiye ömrü, İstanbul’da ikamet ediyor oluşu, 2014 yılı TÜİK istatistiklerine göre muhtemel evlenme yaşı ve tarihi, müteveffanın kazanç durumu, muhtemel çocukları, paydaş bilgileri, pay dağılımları, davacı annenin muhtemel bakiye ömürü boyunca destek göreceğine yönelik olarak araştırma yapılmış, temin edilen bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle bilirkişi …’dan kaza tarihi ve Yargıtay uygulaması da dikkate alınmak suretiyle TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi esas alınmak suretiyle 05/01/2023 havale tarihli rapor temin edilmiş, söz konusu raporun Yargıtay uygulamasını esas alması, denetlenebilir gerekçeler içermesi, olaya ve oluşa uygun olması nedeniyle hükme esas alınabileceği mahkememizce kabul edilmiştir. Söz konusu rapor ile davacı annenin ne kadar destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği tespit edilmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesi ile davacı anne için 1.000,00-TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, 15/03/2023 havale tarihli talep arttırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini, 05/01/2023 havale tarihli bilirkişi raporu ile hesaplamaya esas alınan “müteveffa=%60-sürücü=%40” ve “sürücü=%75-müteveffa=%25” olmak üzere 2 farklı yöntemden, destekten yoksun kalma açısından sürücünün asli kusurlu olmasına göre hesaplama yapılan meblağ olan 264.567.58-TL’ye yükseltmiştir. Ancak Mahkememizce, meydana gelen kazada davacılar murisi …’ün % 60, sürücü …’ın % 40 kusurlu olduğu kabul edildiğinden, bu kusur oranına göre belirlenen destekten yoksun kalma tazminatı olan 141.102,71-TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Ayrıca davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden davacıların sigorta şirketine başvuru tarihi olan 26/02/2015 tarihinden; diğer davalılar … ile … İletişim Danışmanlığı ve Etkinlik Hizmetleri yönünden kaza tarihi olan 28/12/2014 tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
Davacıların diğer talebi manevi tazminata ilişkin bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; kaza tarihi, kazanın gelişim şekli, kusur durumu, davacıların ve müteveffanın yakınlıkları, yaşları, …’ün ölümü nedeniyle davacıların duymuş olduğu acı ve üzüntünün büyüklüğü, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ve yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutularak, davacılar lehine manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir.
Davacılar vekili dosyaya sunduğu 12/05/2015 tarihli dilekçesi ile; kazaya karışan … plakalı aracın, davalılardan … Sigorta Anonim Şirketi tarafından ZMMS poliçesi kapsamında sigortalanmış olduğunu, yine aynı sigorta şirketince aracın kasko/ihtiyari mali mesuliyet sigortası ile de sigortalanmış olduğunu, bu poliçeler kapsamında manevi tazminat klozunun da bulunduğunu belirterek, kasko/ihtiyari mali mesuliyet sigortası kapsamında davalı sigorta şirketinin manevi tazminattan da sorumlu olmasına karar verilmesi talep edilmişse de, davalı sigorta şirketine karşı dava dilekçesi ile ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olması nedeniyle dava açıldığı, sigorta şirketinin kasko/ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olduğu da belirtilerek açılan bir davanın bulunmadığı, tam ıslah dilekçesi niteliği bulunmayan 12/05/2015 tarihli dilekçe ile kasko/ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı sıfatıyla davalı … Sigorta A. Ş.’den manevi tazminat talebinde bulunulmasının mümkün olmadığı kabul edilerek, bu taleple ilgili olarak usulüne uygun şekilde açılan bir davanın bulunmaması nedeniyle değerlendirme yapılmamıştır.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar tarafından, davalı … Ticaret A. Ş. hakkında açılan dava ile ilgili olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı … tarafından, davalılar … Sigorta A. Ş., … ve … … Ltd. Şti. aleyhine açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 141.102,71-TL tazminatın, davalılar … ve … … Ltd. Şti.’nden 28/12/2014 kaza tarihinden, davalı … Sigorta A. Ş.’den 26/02/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Davacılar tarafından davalılar … ve … … Ltd. Şti. aleyhine açılan manevi tazminat davalarının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davacı … için takdir edilen 80.000,00-TL, davacı … için takdir edilen 20.000,00-TL, davacı … için takdir edilen 20.000,00-TL, davacı… için takdir edilen 20.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve … … Ltd. Şti.’nden kaza tarihi 28/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Maddi tazminat davası yönünden alınması gerekli 9.638,73-TL karar ve ilam harcından, davacılar tarafından maddi tazminat talebi yönünden yatırılan 3,42‬-TL peşin harç ve 905,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 908,42‬-TL harcın mahsubu ile bakiye ‬8.730,31‬-TL harcın, davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, … ve… Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına; davacılar tarafından yatırılan 908,42‬-TL harcın, davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, … ve… Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 9.563,40-TL karar ve ilam harcından, davacılar tarafından manevi tazminat talebi yönünden peşin olarak yatırılan 1.690,67-TL’nin mahsubu ile bakiye 7.872,73‬-TL harcın, davalılar … ve… Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına; davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 1.690,67-TL harcın, davalılar … ve… Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacı … maddi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 22.165,41-TL vekâlet ücretinin, davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, … ve… Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
7-Davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, … ve… Limited Şirketi maddi tazminat davasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 19.519,73-TL vekâlet ücretinin, davacı …’den alınarak davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, … ve… Limited Şirketi’ne verilmesine,
8-Davacı … manevi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 12.800,00-TL vekâlet ücretinin, davalılar … ve… Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
9-Davalılar … ve… Limited Şirketi, davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT 10/2 gereğince belirlenen 12.800,00-TL vekâlet ücretinin, davacı …’den davalılar … ve… Limited Şirketi’ne verilmesine,
10-Davacı … manevi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin, davalılar … ve… Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
11-Davalılar … ve… Limited Şirketi, davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT 10/2 gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin, davacı …’den davalılar … ve… Limited Şirketi’ne verilmesine,
12-Davacı… manevi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin, davalılar … ve… Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı…’e verilmesine,
13-Davalılar … ve… Limited Şirketi, davacı… tarafından açılan manevi tazminat davasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT 10/2 gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin, davacı…’den davalılar … ve… Limited Şirketi’ne verilmesine,
14-Davacı … manevi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin, davalılar … ve… Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
15-Davalılar … ve… Limited Şirketi, davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT 10/2 gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin, davacı …’tan davalılar … ve… Limited Şirketi’ne verilmesine,
16-Davacılar tarafından yapılan ve 27,70-TL başvurma harcı, 4,10-TL vekalet harcı, 8.500,00-TL bilirkişi ücreti, 313,00-TL+714,50-TL=1.027,50-TL ATK rapor ücreti ve 1.324,50-TL müzekkere ve davetiye posta masrafı olmak üzere toplam 10.883,80-TL yargılama giderinden, davanın kabul-red oranına göre belirlenen 4.027,90-TL’sinin davalılardan(davalı … Sigorta Anonim Şirketi 2.021,85-TL’sinden sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine; kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
17-Davalı … Anonim Şirketi tarafından yapılan 4,60-TL vekalet harcı ve 200,00-TL müzekkere ve davetiye posta masrafı olmak üzere toplam 204,60-TL yargılama giderinin, davanın kabul-ret oranına göre hesap edilen 128,88-TL’sinin, davacılardan müştereken ve müteselsilen; kalan 75,72-TL’sinin davalılardan(davalı … Sigorta Anonim Şirketi 38,01-TL’sinden sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davalı … Anonim Şirketi’ne verilmesine,
18-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının, kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekili, Davalı … İletişim…. Ltd. Şti. vekili ve Davalı … … Şti. vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.01/06/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır