Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/216 E. 2018/207 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/216 Esas
KARAR NO : 2018/207
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2015
KARAR TARİHİ : 21/03/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin 24/02/2015 tarihinde vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; Müvekkilin … grup isimli şirketin genel müdürü olarak yurt içi ve yurt dışından tedarik ettiği ürünleri intermet ortamında, görsel ve yazılı basında reklanlar vererek satışlarını gerçekleştirmekte olduğu, bu harcamaları şirket nam ve hesabına tacir sıfatı ile yaptığı satış bedellerini davalıya ait banka şubesinden aldığı …- …- …- … nolu kredi kartlarından gerçekleştirdiği, reklam ücretlerinin günlük, haftalık, aylık olarak değiştiği ve bu miktarlar toplandığında bir yekun tuttuğu, acak müvekkilin 01/05/2014 ile 30/09/2014 tarihleri arasında iş bu kartlara ait bir kısım harcamalar olduğunu fark ettiği, yapmış oldğu inceleme neticesinde davalı tarafından …’a izinsiz olarak ödemeler yapıldığı, müvekkil kerdi kartlarından toplamda 231.463,05 TL tutarındaki miktarın aktarıldığını fark ettiği, bu tarihlerde iş bu kredi kartları hesaplarında b umiktarın çok daha üstünde kendi parasının bulunduğu, müvekkilinin davalı yana hitaber yazdığı 17/11/2014 tarihli iş bu harcamaların izin ve onayı olmadan yapıldığına dair dilekçenin bankaya verilmesi üzerine, davalı banka onay ve izin olmadan yapılan harcamaları geri iade ettiği, ancak daha sonra davalının müvekkile iade ettiği toplam 231.463,,00 TL olan tutarı belirtilen şekilde müvekkil kredi kartlarını borçlandığı, davalılar tarafından hiçbir hukuki gerekçeye dayanmadan yapılan borç yapılandırma sözleşmesi nedeni ile uğramış oldğu zararların tespitine, fazlaya konu yapılandırma sözleşmes inedeni ile müvekkilin ödemiş olduğu taksitlerin en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsili, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekilinin 13/04/2018 tarihinde vermiş olduğu cevap dilekçesini özetle; Davacının beyanlarına göre uyuşmazlığın davacının kerdi kartlarından yapılan harcamaların, davacının bilgisi ve onayı dahilinde yapılıp yapılmadığı noktasında toplandığı, işlemlerin bizzatkendisi veya bilgisi dahilinde yapıldığı banka kayıtları ile ispatlandığında davacını ntüm taleplerinin reddinin gerektiği, dava dilekçesinde yer almamakla birlikte davacının itirazına konu işlemlerin internet bankacılığından başvurusunu yaptığı 14 adet sanal kart ve 6 adet gerçek kerdi kartı ile gerçekleştirdiği, sanal kartın banka müşterileri tarafından gerçek bir kerdi kartına bağlı olarak internet bankacılığı kullanılarak oluşturulduğu ve internet bankaıcılığı kullanan kişi dışında o kişi hesabından sanal kart üretilmesinin mümkün olmadığı, bu kartı oluşturan müşterinin, internet üzerindne bir mal veya hizmeti alırken limitini belirleyerek alışverişini bu limittten yapmakta ve limiti bittiği anda kartın hiçbir siber dolandırıcılığa uğrama ihtimalinin kalmadığı, davaya konu itiraz ettiği işlemler 14 adet sanal kart ve 6 adet gerçek kerdi kartı ile gerçekleştirdiği, davacının bu kadar çok sanal kart üretmesi internet üzerinden alışveriş konusunda ilgi ve isteğini, sanal kartlarını mal veya hizmet al ımında sürekli ve sıklıkla kullandığını gösterdiği, izni ve onayı olmadan işmelerin yapıldığını iddia ettiği 01/05/2014 tarihinden öne sanal kartları sıklıkla kullandığı ve bu kartlarla yapılmış olduğu işlemlere itirazı olmamasının en somut gstergesi olduğu, davacının harcamaların bilgisi dışında olduğunu iddia etmesine rağmen itiraz konusu kredi kartlarını kapattırıp, kendi rızası ile bu sözleşmeyi imzaladığı, borcunu kabul etmesinin dava dışı ama dava hakkını sona erdiren açık bir ikrar olduğu belirtilerek, haksız, iyi niyetten uzak, açıkça yasal düzenlemlere ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE/
Dava davacı tarafa ait kredi kartının kendi rızası hilafına kullanılmasına dayalı menfi tespit ve zarar tazminine dayalı olmakla, uyuşmazlık söz konusu işlemde davalı bankanın kusuru olup olmadığı, davalı tarafça yapılan bankacılık işlemlerinin usulüne uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No : … sayılı kararı uyarınca “alışverişlere ilişkin belge ve bilgiler toplanıp tarafların olaydaki kusur ve sorumluluklarının gerektiğinde uzman bilirkişiden taraf, hakim ve Yargıtay denetimine elverişli” rapor tanzimi için dosya bankacılık alanında uzman bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Bilirkişi raporunda; “Dava konusu uyuşmazlık ve itiraza konu sanal kart tanımlama ve kerdi kartı işmelerinin davacı tarafından belirlenen parola, gsm hattına gönderilen sms şifresi ve şifre doğrulama işlem adımları kullanılmak suretiyle internet bankacılığı üzerinden gerçekleştiği, davalı bankanın sistem güvenliği noktasında objektif özen yükümlülüğünün gereğini yerine getirdiği, parola ve şifreler ile müşterinin korunması ve güvenliğin sağlanması noktasında herhang ibir kusuru ve zararı olmadığı, Davalı Bankanın uluslararası kartlı ödeme sistemleri genel kuralları çerçevesinde gerekli işlemleri yaparak davacı itirazını sonuçlandırdığı, ve davacı yanın beyanına binaen davacının bilgisayarı veya hukuk alanından kaynaklanan sebeplerle parola ve şifrelerin çevresindeki üçüncü kişilerçe öğrenilmiş olması ihtimali sebebiyle de davacı tarafın hukuk alanının korunmasından davalı bankanın sorumlu olmayacağı, Davacının davalı banka nezdinde yer alan cari hesap ve kredi kartı hesaplarına bağlı gerçekleşen tüm bankacılık muamelerinin bankacılık mevuzatı ve teamülleri çerçevesinde usulüne uygun yapıldığı, muhasebeleştirildiği, kayıt edildiği, raporlandığı ve saklandığı kart işmelerine bağlı oluşan sözleşme ve belgelerin usule uygun düzenlendiği, dolayısıyla davacı yanın davalı banaya kredi kartı işlemleri ve sözleşmelerden doğan borcu bulunduğu saptanmakta olup, davalı bankanın davacı yana ödemekte yükümlü olduğu bir bedelin olamaycağı ve davanın herhangi bir alacağı olmadığı kanısı hasıl olmuştur.” şeklinde tespiti bulunmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, davalı banka kayıtları ve tüm kayıt ve belgeler üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim eden bankacı bilirkişi raporu doğrultusunda; davacı tarafında davaya konu edilen işlemin sanal kart kullanılarak yapılabilen bir işlem olması ve sanal kartın kullanılabilmesi için öncelikle internet bankacılığı yoluyla karta limit aktarımı, daha sonra sanal pos ekranı yoluyla bankada kayıtlı müşteri telefon numarasına gelen SMS şifresinin girilmesi gibi güvenlik adımlarının bulunuyor olması, uluslararası kartlı ödeme sistemleri genel kuralları çerçevesinde davalı bankaya kusur atfedilecek bir olay bilirkişi tarafından yapılan tespitler doğrultusunda da bulunmuyor oluşu, davalı bankaca yapılan işlemlerin bu nedenle usulüne uygun olduğu, davalı banka tarafından chargeback işleminin uygun bir şekilde yapılmış olması nedenleriyle davanın aşağıdaki şekilde reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosyamıza benzer bir olayda da Yargıtay …Hukuk Dairesi Esas No : … Karar No: … sayılı ilamında “kredi kartı işlemlerinin davacının kendisi tarafından yapıldığı, hesap özetlerinin davacıya tebliğ edildiği, davalının yapılan ödemelerde kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine” dair yerel mahkeme ilamı onanmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 3.952,82-TL’den mahsubu ile fazla yatan 3.916,92-TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davanın red edildiğinden hesaplanan 19.837,78 TL ücreti vekaletin davacından alınıp davalı tarafa VERİLMESİNE,
5-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır