Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/200 E. 2022/344 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/200 Esas
KARAR NO :2022/344

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:19/02/2015
KARAR TARİHİ:25/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle: Davalı … yönetimindeki … plakalı aracın 17/10/2014 tarihinde … … / … Mah. 57/A sokak üzerinde yaya olan müvekkiline çarpması sonucu gerçekleşen tek taraflı trafik kazası neticesinde müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını, davacının meydana gelen kazada hiçbir kusurunun bulunmadığını, sürücünün davacıyı davacının can havliyle bağırmasıyla ancak gördüğünü, bu şekilde dikkatsiz ve sorumsuz davaranan araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunu, bu hususun bilirkişi raporuyla tespit edilebileceğini, tüm kusurun davalı sürücüde olmasından dolayı maddi ve manevi tüm zarardan da bu davalının sorumlu olduğunu, davacıya çarpan aracın … poliçe numarası ile davalı … Sigorta şirketinin ZMMS güvencesi altında olduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen zarardan davalı sigorta şirketi poliçe kapsamı ile sorumlu bulunduğunu, davacının kaza sonrası… Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğünü, davacının kaza nedeniyle ayağının kırıldığını, halihazırda aradan geçen zaman zarfına rağmen ayağındaki sakatlığın geçmediğini, davacının ayağında kalıcı sakatlık meydana geldiğini ve meslekte kayıp tazminatının bilirkişi tarafından tespiti ile davalılardan tahsilinin gerektiğini, meslekte kayıp oranının ancak maluliyet oranının tespiti sonrası alınacak hesap uzmanı bilirkişi raporu ile belirlenebileceğini, kaza neticesinde davacının neredeyse hayati tehlike geçirecek şekilde ağır yaralandığını, nihayetinde kısmi bir iyileşme söz konusu olsa da kazanın meydana geldiği tarihten bu yana gerek yaralanmaya bağlı acı ve ıstıraplardan ve gerekse ayağındaki sakatlık nedeniyle yatar vaziyette kalmasından dolayı manevi zararının oluştuğunu, beyanla, şimdilik 100,00-TL sürekli iş gücü kaybından doğan maddi zararın kaza tarihinden uygulanacak ticari faiziyle poliçe kapsamıyla sigorta şirketinden, kalan bakiyenin diğer davalıdan yasal faiziyle tahsilini, en az 20.000,00-TL manevi zararının ticari faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden kasko poliçesi teminat kapsamıyla, kalan bakiyenin ise yasal faiziyle birlikte davalı araç sürücüsünden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, yasal süresinde sunulmayan cevap dilekçesi adı altındaki beyan dilekçesinde özetle: Davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını, meydana gelen olayda davacının kusurlu olduğunu, adına kayıtlı olup sevk ve idareside olan aracı ile araçlara ayrılmış yolda seyir halinde iken davacının kendi kusurlu hareketleriyle aracına çarptığını ve yaralandığını, dolayısıyla meydana gelen olayda kendisine izafe edilebilecek bir kusurun söz konusu olmadığını, davacının taleplerinde haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili, yasal süresinde sunulmayan cevap dilekçesi adı altındaki beyan dilekçesinde özetle: … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 21/02/2014-2015 vadeli … numaralı KTK Zorunlu mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile ve yine 21/02/2014- 2015 vadeli … numaralı Genişletilmiş Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının bedeni ve manevi zararlarının kasko poliçesi teminatı kapsamında olmadığını, kusur durumunun ve davacının maluliyet iddiasının ATK tarafından belirlenmesi gerektiğini, davacının faiz taleplerinin yerinde olmadığını, beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER : … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/7530 sayılı soruşturma dosyası, … 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı ceza dosyası, sigorta poliçeleri ve hasar dosyası, hastane kayıtları, SGK kayıtları, ATK raporu ve tüm dosya kapsamı
Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından 21/03/2016 Tarihli 5534 Karar numaralı Raporda; 02/02/1980 doğumlu, … oğlu …’ın 17/10/2014 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 X (32a……….1)A % 5, E cetveline göre %4,3(yüzde dörtvirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği mütalaasında bulunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 17/10/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacıda oluşan sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Davacının yaya olarak karıştığı 17/10/2014 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında yaralandığı, davacı yanca bedensel zararlarının tazmini için kazaya karışan … plakalı aracın işleteni ve sürücüsü olan davalı … ile mezkur aracın kaza tarihindeki karayolları zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ve kasko sigortacısı olan davalı sigorta şirketine karşı işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı … tarafından Mahkemenin görevli olmadığı savunulmuşsa da, davalı … Şirketi’nin kasko sigortacısı olması yanında karayolları zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olarak davada taraf olması ve bu minvalde davanın mutlak ticari davalardan olması nedeniyle görev itirazı yerinde görülmemiştir. Davalı … tarafından yetki itirazında da bulunulmuşsa da, ilk itirazlardan olan yetki itirazının ancak esasa cevap süresi içerisinde yapılabilecek olması, davalının ise süresinde cevap dilekçesi sunmaması nedeniyle yetki itirazı da yerinde görülmemiştir.
Uyuşmazlık konusuna ilişkin olarak yürütülen … 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı ceza dosyası incelendiğinde, 27/01/2016 günlü ve … Karar sayılı karar ile sanık …’ın kazanın oluşumunda kusursuz olduğu kabul edilerek beraatine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava açılmadan önce davacı yanca davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, hasar dosyası oluşturulduğu, ancak davacıya başvurusuna ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 50. maddesinde; Zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu, 54. maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu, 56/1. maddesinde: Hâkimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği, 74. maddesinde; Hâkimin, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı olmadığı, Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararının da, hukuk hâkimini bağlamayacağı düzenlenmiştir.
Davacının zarar iddiası bakımından Adli Tıp Kurumundan alınan 21/03/2016 tarihli raporda dava konusu kaza nedeniyle davacının E cetveline göre %4,3 oranında maluliyetinin oluştuğu ve iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği mütalaa olunmuşsa da, dava konusu tazminat istemleri bakımından zararın varlığı tek başına yeterli olmayıp davalı yanın kusurunun ispatı gerekmektedir.
… 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında trafik kusur uzmanı bilirkişi … tarafından hazırlanan 23/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda, dikkatli bir sürücünün göstermesi gereken özeni gösterdiği anlaşılan, hızını koşullara uyarlayan ve ortaya çıkan tehlikeye karşı uygun önlemleri almasına fırsat ve olanak bulunmayan … plakalı otomobil sürücüsü sanık …’ın kazanın hazırlanması ve sonuçlanmasında tamamen kusursuz olduğu, karşıdan karşıya geçerken kendisine yüz metre mesafe içindeki (18.00 metre yakınındaki) kavşağı kullanmayarak, güvenliği açısında yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne almadığı, park etmiş araçlar arasından aniden ve kontrolsüzce taşıt yoluna çıkarak dikkatsiz ve tedbirsiz davrandığı, böylelikle yayaların uyacağı KTK 68. maddesini ihlal ettiği düşünülen yaya …’ın asli ve tamamen kusurlu olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
… 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kusura ilişkin değerlendirmesi kuvvetli delil mahiyetindeyse de bağlayıcı olmadığından dava konusu kazanın oluşumundaki kusur durumunun tespiti bakımından dava dosyamızdan da bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilip, davacı yana delil avansının ikmali bakımından ihtaratlı kesin süre verilmişse de delil avansı ikmal edilmemiştir. 6100 sayılı HMK’nda deliller için taraflarca avans yatırılması gerektiği hususu düzenlenmiş olup, “Delil ikamesi için avans” başlıklı 324/1.fıkrasında “Taraflardan herbiri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin sürede yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.”, ikinci fıkrasında ise “Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.” düzenlemesi getirilmiştir. Yine Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 205/4. Maddesinde de; “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Delil avansı, tarafların dayandıkları delillerin giderlerini karşılamak üzere mahkemece belirlenen kesin süre içinde ödemeleri gereken meblağı ifade eder. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan biri avans yükümlülüğünü yerine getirmediğinde, diğer taraf bu avansı da yatırabilir. Delil avansını yatırmayan taraf, o delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılır. Tarafların üzerinde tasarruf edemeyecekleri dava ve işlerle, kanunlardaki özel hükümler saklıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
İddia ve savunma noktasında taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için kusur durumunun tespiti bakımından bilirkişi incelemesinin elzem olması, anılan düzenlemeler karşısında davacı vekilinin usulüne uygun ihtaratla verilen kesin süreye rağmen delil ikamesi için gerekli avansı yatırmaması sebebiyle bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılması ve dosya kapsamındaki delillerden davacının TBK’nun 50. maddesi gereğince davalı yanın kusurunu ispat edememiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat istemli davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 68,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 12,05-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Maddi tazminat davası bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
5-Manevi tazminat davası bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.25/05/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.