Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/180 E. 2021/191 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/180 Esas
KARAR NO:2021/191

DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:13/02/2015
KARAR TARİHİ:16/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalılardan …’ün kullanmakta olduğu … plakalı aracın davacıya çarparak yaralanmasına ve vücudunda kemik kırılmasına sebep olduğu, olayın meydana gelmesinde sürücü … tam kusurlu olduğunu, davacının bu kaza sebebiyle tedavi görmüş olduğu … … … Eğitim ve araştırma Hastanesi tarafından ilk önce 3 ay, devamında da 2 ay süre ile yatak istirahati yapılması tavsiye edildiği, müvekkilinin tedavisinin devam ettiğini, müvekkilinin evlere temizlik işi yapmakta olduğunu, beş aydır çalışamadığını, kaza sonucunda kişinin yaralanması ile meydana gelebilecek tedavi giderleri, tedavi süresinde gelir kaybı, çalışma gücünde azalma nedeniyle gelir kaybı ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle oluşan zararların KTK kapsamında kalan zararlar olduğunu, bundan dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın tazminat talep ettiklerini; Davalılardan …’ün kusurlu davranışı nedeniyle müvekkilinin zarar gördüğü ve bedensel bütünlüğünün bozulduğunun ortada olduğunu, 10.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini; Karayolları Trafik Kanununa göre, maddi ve manevi tazminattan davalılardan …’ın da, sürücü … ile beraber müteselsil olarak sorumlu olduğunu; Ayrıca davalılardan … Sigorta AŞ ise kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasını yapan şirket olduğunu, sigortalı aracın üçüncü kişilere vereceği zararlardan sigorta şirketi poliçe miktarı ile olduğunu, ancak manevi tazminat sigorta şirketinin sorumluluk kapsamında olmadığı için davalılardan … sigorta AŞ’den sadece dava dilekçesindeki maddi tazminat miktarını, onu da poliçe miktarı ile sınırlı olmak üzere tahsilini talep ettiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 10.000,00 TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihi olan 04.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
S A V U N M A /
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın, davalı sigortacı şirket tarafından tanzim edilen 26.04.2014/26.04.2015 vadeli … poliçe no’lu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, kusura ilişkin rapor alınması gerektiğini, maluliyete ilişkin ATK’dan rapor alınması gerektiğini, aktüer rapor alınması gerektiğini, tedavi masraflarından SGK’nın sorumlu olduğunu savunarak, açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … tarafından ise usulüne uygun tebligata rağmen cevap verilmemiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; 04.09.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanmasından dolayı maddi- manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Tarafların delilleri toplanmış, ceza dosyası kayıtları, trafik tescil kayıtları, sigorta poliçesi celp edilmiş, maluliyet, kusur ve tazminat hesabına ilişkin raporlar alınmıştır.
Meydana gelen kaza nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda açılan ve …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında görülen ceza davasında sanık …’ün cezalandırılmasına karar verildiği ve HAGB hükümlerinin uygulandığı, kararın itiraz edilmeden 29.12.2015 tarihinde kesinleştiği, bu dosyada alınan trafik bilirkişi raporuna göre sanık sürücü …’ün tali derecede, müşteki yaya …’in asli derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Davalı … şirketi vekili tarafından verilen müzekkere cevabında, dava konusu trafik kazasına karışan aracın … no’lu poliçesinden dava öncesi sigorta şirketine başvuru yapılmadığı, dolayısı ile hasar dosyası açılmadığının bildirildiği, ve ZMMS poliçesinin sunulduğu görülmüştür.
Davalı tarafça sunulan ZMMS poliçesinin incelenmesinde, kazaya karışan … plakalı aracın davalı … şirketi tarafından 26.04.2014/26.04.2015 vadeli … poliçe no’lu ZMMS poliçesi ile sigortalanmış olduğu, ölüm sakatlanma kişi başı azami teminat limitinin 268.000,00 TL olduğu görülmüştür.
Celp edilen Trafik Tescil kayıtlarına göre, kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde davalılardan … adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davacının uğramış olduğu kaza sebebiyle doğan maluliyetinin tespiti bakımından aldırılan ATK 2. İhtisas Kurulunun 27/07/2020-10099 tarih- sayılı raporunda, davacı …’in 04.09.2014 tarihli trafik kazası nedeniyle 11/10/2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre; E Cetveline göre %27 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği görüşü bildirilmiştir.
Meydana gelen trafik kazasındaki tarafların kusur oranları ve davacının varsa talep edebilecekleri maddi tazminatın hesaplanması yönünden aldırılan 23.02.2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Kusura ilişkin olarak yapılan değerlendirmede, meydana gelen dava konusu kazada, yaya …’in %65 oranında, davalı sürücü …’ün %35 oranında kusurlu olduğu; Tazminat hesabına ilişkin olarak yapılan değerlendirmede ise, dosya içerisinde davacının maluliyetine ilişkin Hastane veya ATK’dan alınmış bir rapor olmadığından %100 maluliyet oranına göre yapılan tazminat hesabında; davacı için rapor tanzim tarihi 23.02.2016 tarihi itibarı ile 145.450,42 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, hesaplanan tazminatın kaza anındaki kişi başı poliçe azami teminat limiti olan 268.000,00 TL dahilinde kaldığı görüşü bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi heyeti raporu maluliyet oranı belirlenmeden alınmış olduğundan, ATK’dan maluliyete ilişkin rapor alındıktan sonra bilirkişi heyetindeki aktüer bilirkişiden tazminat hesabına ilişkin ek rapor alınmıştır.
Aktüer bilirkişi 09.01.2021 tarihli raporunda özetle; Meydana gelen dava konusu kazada, yaya …’in %65 oranında, davalı sürücü …’ün %35 oranında kusurlu olduğu, ATK 2. İhtisas Kurulunca hazırlanan maluliyet raporunda, davacı …’in 04.09.2014 tarihli trafik kazası nedeniyle 11/10/2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre; E Cetveline göre %27 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varılmış olduğu, davalı sürücünün %35 kusur oranına ve davacının maluliyetine ilişkin alınan rapordaki sürekli maluliyet ve geçici iş göremezlik oran ve sürelerine göre yapılan hesaplamada, rapor tanzim tarihi 09.01.2021 tarihi itibarı ile davacının geçici iş göremezlik zararı tutarının 1.924,23 TL, sürekli iş göremezlik tazminatı tutarının 75.762,98 TL olarak hesaplandığı, davacının talep edebileceği toplam maddi tazminat miktarının 77.687,21 TL olduğu, hesaplanan tazminatın kaza anındaki kişi başı poliçe azami teminat limiti olan 268.000,00 TL dahilinde kaldığı görüşü bildirilmiştir.
Maluliyete ilişkin alınan ATK 2. İhtisas Kurulunun 27/07/2020-10099 tarih- sayılı raporunun, bilirkişi heyetinin kök raporunun kusura ilişkin değerlendirmelerinin, maluliyet raporundan sonra alınan aktüer bilirkişinin ek raporunun denetime elverişli ve karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi heyeti kök ve ek raporların değerlendirilmesinde;
Davacı vekili, dava dilekçesi ile davacının 04.09.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanması nedeniyle, davacı için tüm davalılardan 1.000,00 TL. maddi tazminat ve sigorta şirketi dışındaki davalılardan 10.000,00 TL. Manevi tazminat talebinde bulunmuş ve 08.02.2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile aktüer bilirkişi ek raporuna göre maddi tazminat talebini 76.687,21 TL artırarak,77.687,21 TL’ye yükseltmişler, ıslah harcını yatırmışlardır.
Davalı taraflar davanın reddini talep etmiştirlerdir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. Maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 53. Maddesinde; ölüm halinde uğranılan zararların, cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemiş ise tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar olduğu, 54. Maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu, 56. Maddesinde; Hakimin , bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. Maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. Maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85 . Maddesinin 1. Fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. Maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. Maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ZMMS kapsamındaki miktarları ödemek zorunda olduğu, 109. Maddesinde de; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin , zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesinden itibaren iki yılın her durumda kaza tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş ise bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde uygulanacağı, düzenlenmiştir.
Somut olayda; Davacı … 04.09.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanmış ve kaza sonucunda karar vermeye uygun bulunan ATK maluliyet raporuna göre %27 oranında malul kalmıştır. Davalılardan … kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü, … malik ve işletenidir. … plakalı araç kaza tarihini kapsar şekilde davalı … şirketi tarafından ZMMS polkiçesi ile sigortalanmıştır. Ölüm ve sakatlanma kişi başı Sigorta poliçe azami teminat tutarı 268.000,00 TL.’dir
Bilirkişi heyeti kök raporuna göre, meydana gelen kazada yaya …’in %65 oranında, davalı sürücü …’ün %35 oranında kusurlu olduğu olduğu tespit edilmiştir. Ceza dosyasında alınan kusur raporunda da davacı yaya … asli kusurlu, davalı sürücü … ise tali kusurlu bulunmuştur. Raporlar arasında çelişki olmadığından kusur yönünden yapılan itirazlara itibar edilmemiş ve kusur yönünden alınan bilirkişi heyeti kök raporuna itibar edilmiştir.
Maddi tazminat istemine ilişkin yapılan değerlendirmede; Denetime elverişli ve karar vermeye uygun bulunan aktüer bilirkişinin ek raporuna göre, rapor tanzim tarihi 09.01.2021 tarihi itibarı ile davacının geçici iş göremezlik zararı tutarının 1.924,23 TL, sürekli iş göremezlik tazminatı tutarının 75.762,98 TL olarak hesaplandığı, davacının talep edebileceği toplam maddi tazminat miktarının 77.687,21 TL olduğu tespit edilmiş olup mahkememizce bu rapora itibar edilmiştir.
Davalılar tarafından, davacıya, meydana gelen trafik kazası nedeniyle tazminat ödemesi yapıldığına ilişkin bir iddia bulunmamaktadır. Davacının maddi zararı karşılanmamıştır.
Meydana gelen kazaya %35 kusuru ile sebebiyet veren davalı sürücü … kusur sorumluluğu kapsamında, davalı … ise bu aracın maliki ve işleteni olması nedeniyle davacıların karşılanmayan maddi zararından sorumlu olacaklardır. Davalı … şirketi kazaya sebebiyet veren aracı kaza tarihi itibarı ile ZMMS poliçesi ile sigortalayan sigorta şirketidir. ZMMS Poliçesi ile işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı teminat altına alınmaktadır. ZMMS teminatı sunan davalı … şirketi poliçede gösterilen teminatlar dahilinde kalmak kaydıyla 3. kişilerin maruz kaldığı gerçek zararlardan sorumludur. Davacının tespit edilen zararı sigorta poliçesi azami teminat limiti olan 268.000,00 TL içerisinde kalmaktadır.
Bu kapsamda, davalıların, davacı … tarafından talep edilen 77.687,21 TL maddi tazminattan yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler göre sorumlu olacağı, bu tazminat yönüyle temerrütün davalı … şirketi yönünden (dava tarihinden önce sigorta şirketine başvuru yapılmamış olduğundan) dava tarihi olan 13.02.2015 tarihinde, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 04.09.2014 tarihinde oluşacağı, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği sonuç ve kanaatine ulaşılarak davacının maddi tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat yönüyle yapılan değerlendirmede; Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.
Dava konusu kazada, davacının yaralandığı ve %27 oranında malul kaldığı göz önüne alındığında, olay nedeniyle, davacının acı ve elem yaşayacağı, bir üzüntü duyacağı, manen yıkıma uğrayacağı bir gerçektir.
Davacı taraf, meydana gelen kaza nedeniyle sigorta şirketi dışındaki davalılardan 10.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve ilkeler doğrultusunda manevi tazminat talebi değerlendirilmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalı yanların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacı tarafça duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla davacı için talep edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın makul ve uygun olacağı, temerrütün kaza tarihi olan 04.09.2014 tarihinde oluşacağı, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği, sigorta şirketi dışındaki davalıların kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsü ve malik-işleteni olmaları nedeniyle takdir edilen manevi tazminat bedelinden sorumlu oldukları sonuç ve kanaatine ulaşılmış, davacının manevi tazminat isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenler ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
1-Davanın Kabulü ile, 77.687,21 TL Maddi tazminatın, davalı … şirketi yönünden dava tarihi olan 13.02.2015 tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 04.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.306,81 TL nispi karar harcının, 37,58 TL peşin harç ve 262,00 TL ıslah harcı toplamı 299,58 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 5.007,23 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 1000,00 TL bilirkişi ücreti, 562,00 ATK ücreti 574,85 TL posta, tebligat, dosya masrafı ile 37,58 TL peşin harç, 262,00 TL ıslah harcı ve 27,70 TL başvuru harcı toplamı 2.464,13 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 10.899,34 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
1-Davanın Kabulü ile, 10.000,00 TL. Manevi tazminatın olay tarihi olan 04.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 683,10 TL nispi karar harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana İADESİNE,
Dair; davacı vekili Av. … ile davalı …’ün yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır