Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1263 E. 2022/612 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:…
KARAR NO:2022/612

DAVA:Şirket Ortaklığından Çıkarma
DAVA TARİHİ:29/12/2015

BİRLEŞEN …. ATM’NİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA

DAVA:ALACAK
DAVA TARİHİ:05/01/2018
KARAR TARİHİ:06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan şirket ortaklığından çıkarma ve alacak davalarının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının 09/11/2007 tarihinde kurulan müvekkili şirketin 1/6’sına ve 2.500,00-TL sermayesine sahip ortağı olduğunu, davalının, ortağı olduğu müvekkili şirkete karşı kendisine düşen asli görevleri ve borçları yerine getiremediğini, özen borcuna uymadığını, şirket içerisinde sebebi bilinmeyen gerekçelerle yaratmış olduğu huzursuzluk ve bu durum sonucunda gerek sahne önünde, gerek sahne arkasında ve gerekse de gelen misafirlere karşı bir çok defa olumsuz tutum ve davranışlar sergilemekte olduğunu, bu hususun şirketin diğer ortaklarını ve şirket çalışanlarını da huzursuz ettiğini, şirket dahilinde tedirgin bir atmosfer oluşmasına sebebiyet vermekte olduğunu, müvekkili şirketin, ticaret yapan bir şirket değil, gelen misafirlerin eğlenebilmesi, memnun olması ve devamında daha çok izleyici kitlesine ulaşabilmeyi hedeflemiş bir tiyatro topluluğu olduğunu, dolayısıyla finansal açıdan gereksinimlerini karşılayabilmesinin de izaha çalıştıkları hususlara bağlı olduğunu, davalının müvekkili şirketteki sorumsuz davranışları ve yarattığı huzursuzluk sonucu şirketin, içerde ve dışırda itibar kaybına yol açtığını, bu durumun şirketin zarar etmesi sonucunu doğurmakta olduğunu belirterek, davalının ortaklıktan çıkarılması ile davalıya ait olan payın şirkete devrine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin 2003 yılından beri davacı şirketin 1/6 hissesine sahip kurucu ortağı ve bugüne kadar yapılan bütün gösterilerde istisnasız rol almış olan aktif bir üyesi olduğunu, davacı şirketin 09/11/2007 tarihinde kurulduğunu, davacı şirket ortaklarının, faaliyetlerine 2014-2015 yılı sezon sonuna kadar sorunsuz bir şekilde devam ettiğini, ancak bu sezon sonu toplantısında, topluluğa ait tüzük konularını belirlemek ve oylamak için bir araya gelindiğini, davacı şirketten çıkan ya da çıkarılan üye ya da üyelerin, 1/6 hissesini hiç bir maddi karşılık beklemeden devrine, şirket kasasında para var ise 1/6 oranında bölüşülmesine ve 1/6 vergiden muaf tutulmasına ilişkin bir maddenin tartışılmaya sunulduğunu, müvekkili dışındaki diğer ortakların, bu maddenin oy çokluğu ile kabul edilmesini teklif ettiğini, müvekkilinin ise bu maddenin oy çokluğuyla değil; oy birliğiyle alınması gerektiğini ve yasal olmadığını belirttiğini, ancak bu maddenin tartışılmasının dahi oy çokluğuyla tartışmasının kısıtlandığını, bunun üzerine davacı şirketin diğer kurucu ortaklarından … ve …’un müvekkiline yönelik olarak, artık birlikte çalışmak istemediklerini açıkça belirttiklerini ve diğer grup üyelerini de müvekkili ile kendileri arasında bir tercih yapmaları konusunda ikna etmeye çalıştıklarını, bu toplantı sonrasında birlikte çalışmak istenilmediğine dair grup kararı olduğunu, şirket ortaklarından … tarafından müvekkilinin yüzüne söylendiğini, müvekkilinin yeterli ve geçerli bir açıklama yapılmadan alınan bu karardan sonra şirket işlerinden ve sezon takviminden haberdar olmak istediğini, kararı keyfi bulduğu için gruptan ayrılmayı düşünmediğini mail yoluyla bildirdiğini, … tarafından müvekkiline iletilen maillerde, temel bakış farklılıkları ve uzlaşılamayacağı düşünülen fikir ayrılıklarından dolayı artık beraber çalışılamayacağına karar verildiğini belirtildiğini, mailin devamında ise “bu karar neticesinde; her bir … üyesinin, yapılan her işten aldığı ücretin ilk 5 oyun için %50’si; sonraki oyunların ise %25’inin ödenektir. 23 Haziran 2015 tarihi itibariyle mevcut paranın %30’u ayrıldıktan sonra; kalan paranın 1/10’u karşılığında ödeme yapılacaktır.” denilerek müvekkilinin hakkı olduğunun kabul edildiğini, bu maillerde dava dilekçesinin aksine müvekkilinin, asli görev ve borçlarını yerine getirmediği ya da huzursuzluk çıkardığı şeklinde bir tanımlama da yapılmadığını, müvekkilinin ise bu mail üzerine ayrılmayı düşünmediğini ve sezon performans takvimi ile diğer görevlerinin bildirildiği sürece devam edeceğini ifade ettiğini, ortada geçerli ve haklı bir neden yokken bu dışlanmanın müvekkilini hem ruhsal, hem de ekonomik açıdan zor durumda bıraktığını, müvekkilinin, … Merkezi gibi oyunlara davacı şirketin diğer ortakları tarafından kasıtlı olarak çağrılmadığını, uçak ve otel rezervasyonları konusunda da bilgilendirilmediğini, müvekkilinin bu gösterilerden sosyal medya, yazılı ve görsel basın yoluyla haberdar olduğunu, bazı afişlerde görseli varken, bazılarında görselinin kullanılmadığını gördüğünü, müvekkiline ayrıca şirket ortaklığından doğan kâr paylarının da hiç bir surette ödenmediğini, davacı şirketin 2015-2016 yılı sezon takvimine göre oynanmış ve oynanacak oyunlara ilişkin müvekkiline kasıtlı olarak bilgi verilmediğini, davacı şirketin diğer ortaklarının bu davranış tarzıyla müvekkilinin haklarını almaksızın ortaklıktan çıkmaya zorladığını, müvekkilinin ise bu süreci iyi niyet temelinde çözmeye, sorumluluk ve haklarının bildirilmesi konusuna ilişkin defaatle bilgilendirime talebi içerisinde bulunduğunu, şirketin ortağı olmasına rağmen müvekkiline şirket defter ve kayıtlarının inceletilmediğini, bu kayıtlara vekil sıfatıyla taraflarınca şirketin mali müşaviri ile kurulan irtibat ile ulaşıldığını, davacı şirketin fatura kesmediği, ancak gelir elde ettiği oyunların da mevcut olduğunu, müvekkiline, davacı şirketin muhasebesi tarafından en son 2015 yılı Aralık ayında vergisel yükümlülükleri ve sigorta ödemelerine dair mail gönderilmiş iken, kâr payına ilişkin hiç bir ödeme yapılmadığını ve oyunlardan haberdar edilmediğini, yani müvekkilinin bu ticaret şirketinin aktifinden gelir elde etmezken, pasifi kısmında borçlarını ise ödemek zorunda bırakıldığını, bahsedilen tüm hususların davacı şirkete … 10. Noterliği’nin 23/10/2015 tarihli ve 22107 yevmiye numaralı ihtarname içeriğinde de ihtar edildiğini, davacı şirket tarafından bu ihtarnameye bir cevap verilmediğini, davacı şirket markasının, müvekkilinin bu marka adı altında oynanan oyunlarda iradesi dışında oynatılmaması, markanın onayı ve bilgisi olmaksızın sadece davacı şirketin diğer ortakları tarafından kullanımına dair dava açma haklarını saklı tuttuklarını, davacı şirketin diğer ortaklarının, halen şirkette tiyatro alanında kurs gören kursiyerlere, müvekkili hakkında karalayıcı ithamlarda bulunduğunu ve şahsına yönelik hakaret içeren sözler sarf etmekte olduğunu, müvekkilinin kişilik haklarının zedelenmesi nedeniyle tazminat davası açma haklarını saklı tuttuklarını belirterek, müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirket tarafından müvekkilinin hak ettiği 2014-2015 ve 2015-2016 yılı faaliyet dönemlerine ilişkin kâr paylarının haksız yere ödenmediğini, bugüne kadar genel kurul yapılmadığını, ortaklar genel kurulu tarafından kâr payının dağıtımı hususunda genel kurul yapılması yönündeki ihtarlarına da hiçbir şekilde cevap verilmediğini, müvekkilinin, 2003 yılından beri … …’nun ve sonrasındna davalı … …Hizmetlir Tic. Ltd. Şti olarak devam eden şirketin 1/6 hissesine sahip kurucu otağı ve aktif bir üyesi olduğunu, şirketin 09/11/2007 tarihinde kurulduğunu, davalı şirket tarafından haksız yere 2014-2015 ve 2015-2016 yılı faaliyet dönemlerine ilişkin müvekkilinin hak ettiği kâr paylarının ödenmediğini, müvekkili tarafından … 10. Noterliği’nin 17/02/2016 tarihli ve 03416 yevmiye nolu ihtarnamesi ve … 8. Noterliği’nin 04/10/2017 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnameleri ile ayrı ayrı 2014-2015 ve 2015-2016 yıllarına ait kâr paylarının ödenmesi hususunun ihtar edilmiş olmasına rağmen, şirket tarafından bu ihtara hiçir şekilde cevap verilmediğini, bugüne kadar da halen kâr payının ödenmediğini belirterek, davalı şirket tarafından müvekkiline 2014-2015 ve 2015-2016 faaliyet dönemlerine ilişkin ödenmeyen kâr payı alacaklarına karşılık şimdilik 10.000,00-TL kâr payı alacağının muaccel hale geldiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının, müvekkili şirketin kurucu üyesi ve hissedarı olduğunu, 2014-2015 ve 2015-2016 yılı faaliyetleri kapsamında hak ettiği kâr payının taraflına ödenmediğini beyan ettiğini, ancak davacının bu beyan ve taleplerinin kabulünün söz konusu olmadığını, müvekkili firmanın gerek 2014/2015 ve 2015-2016 faaliyet dönemleri; gerekse önceki dönemlere ait kârlılık hesabının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda davacının iddia ettiği üzere kâr etmemiş olduğunun ve dolayısıyla da kâr etmeyen bir şirkette hissedarlara kâr yapı ödemesinin yapılmasının da hukuken mümkün olmadığının anlaşılacağını, davacının talepleri doğrultusunda kâr payının ödenmesinin ancak, müvekkili şirketin dönem sonunda tahakkuk eden kârlarından kurumlar vergisi ve ayırmaları gereken 1. ve 2. tertip yasal akçeleri ayırdıktan sonra dağıtılmasına karar verilen kârdan %15 stopaj yapılarak ödenecek olduğunu, bu nedenlerle müvekkili firmanın kârından bahsedilmesinin söz konusu olmadığını, müvekkili firmanın zarar içinde olduğunu, yine davacının da müvekkili firmanın içinde bulunduğu mali durum ile ilgili olarak yasalar ve hissesi oranında da kurumlara karşı vergi, SGK v.s. sorumlu olduğunu, davacıya bu husus ile ilgili bilgilendirmenin 2015 Aralık ayında yapıldığını, davacının izaha çalıştığı hususlar nezdinde kendisinin kurucu hissedar olmasına rağmen müvekkili firmaya karşı ödev ve görevlerini dahi yerine getirmemekle beraber müvekkili şirket aleyhine davrandığını, bu sebeple davacı ile ilgili İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile ikame edilen ortaklıktan çıkarılması konulu davanın derdest olduğunu, bu dava sonucunda davacının ortaklıktan çıkartılması şeklinde bir hüküm tesis edilmesi sonucunda da davacının mahkemede ikame ettiği davanın konusuz kalacak olması ve davacının talep ettiği 2014-2015 ve 2015-2016 dönemleri ile ilgili müvekkili firmanın kârlılık durumunda açıklık bulacak olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/05/2018 tarih ve … E., 2018/549 K. sayılı kararı ile, söz konusu dosyanın Mahkememizin … E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, dosya Mahkememiz dosyası arasına alınarak yargılamaya devam olunmuştur.
Asıl dava, …’nde 1/6 hissesi bulundan …’un, özen borcuna uymadığı ve şirkete zarar verdiğinden bahisle şirket ortaklığından çıkarılması; birleşen dava ise şirket hissedarı …’un, 2014-2015 ve 2015-2016 faaliyet dönemlerine ilişkin ödenmediği iddia olunan kâr payı alacağının davalı şirketten tahsili talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, davalı şirketin ticaret sicili kayıtları, kurumlar vergisi beyannameleri, tek düzen hesap planı, ayrıntılı bilanço ve ayrıntılı gelir tablosu, mizan dökümü, yevmiye defteri, muavin defter, kuruluş bildirim formu, demirbaşlar listesi, noter tasdikli ana sözleşme, imza beyannamesi, oda kayıt beyannamesi ve Ticaret Sicili Tüzüğü’nün 29. maddesi gereğince taahhütnamesi, … 10. Noterliği’nin 23/10/2015 tarihli ve… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tebliğ mazbatası, … 10 Noterliği’nin 17/02/2016 tarihli ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tebliğ mazbatası, … 7. Noterliği’nin 15/12/2015 tarihli ve …yevmiye numaralı … ortaklar kurulu kararı, E-Mail görselleri, sosyal medya görselleri, marka başvuru ve tesciline ilişkin görseller, referans mektupları, gösteri bedeli olarak şirkete kesilen faturalar ve havale dekontu dosyamız arasına alınmış, taraflarca isimleri bildirilen tanıkların beyanları alınmış, bilirkişilerden raporlar ve ek raporlar alınmıştır.
YMM … ve sektörel bilirkişi …’ten oluşan bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek mahkememiz dosyasına sunulan 26/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporu ile; Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 15 Kasım 2007 tarihli, 6937 sayısının 395 ve 396. sayfalarında ilan edilen “… ana sözleşmesi” içerisinde “… ortaklarından herhangi birisinin başka benzer veya farklı tiyatroda çalışamayacağı, hatta herhangi bir şekilde başka gelir elde edemeyeceği benzeri bir madde olmadığı, asıl dava ile ilgili tespit ve değerlendirme kapsamında; …’un seyircisiyle, diğer oyuncularla ve sahne ekibiyle sorun yaşamadığı, asli görev ve borçlarını yerine getirdiği ve özen borcuna aykırı davranmadığı, mahkememizce davacı şirket vekili iddialarının, davalının ortaklıktan çıkartılması için haklı sebep teşkil ettiği yönünde karara varılması halinde Net varlık yöntemine göre yapılacak değerlemede, hisse değerinin gerçekçi olarak saptanabilmesi için, maliyetler ile kayıtlı varlıkların rayiç değerleri üzerinden dikkate alınması gerekmektiği, heyetlerinde bilançonun aktifindeki maddi duran varlıklar hesabında kayıtlı varlıkların rayiç değerini tespit edecek uzman bulunmadığından, kayıtlı değerlerin dikkate alındığını, buna göre davacı şirketin 31/12/2016 tarihi itibariyle kaydi özvarlığının (+) 350.218,93-TL olduğu dikkate alındığında, davalıya ödenecek ortaklık payının 350.218,93-TL/6=58.369,82-TL olarak hesaplandığını, 31.086,95-TL tutarındaki maddi duran varlıkların 253 tesis makine ve cihazlar ile 255 demirbaşlar hesabında kayıtlı varlık bedellerinden kaynaklandığı, aktife giriş tarih ve tutarları ile birikmiş amortisman tutarlarını gösterir liste sunulmadığından, hangi maddi duran varlık kaleminin itfasının tamamlandığı, 31.086,95-TL tutarındaki bakiyeyi oluşturan varlıkların detayına yönelik herhangi bir değerlendirmenin yapılamadığı yönündeki görüşleri nedeniyle oluşturulan 13.06.2019 tarihli ara karar uyarınca davacı vekilince 26/11/2019 tarihli dilekçe ekinde 7 sayfalık muavin defter dökümü sunulduğunu, ancak sunulan bu listede de birikmiş amortisman hesap bakiyesi toplam tutar olarak gösterilmiş olduğundan, 31.086,95-TL tutarındaki bakiyeyi oluşturan maddi duran varlıkların net defter değerleri bazında ayrıntısına yönelik herhangi bir tespit yapılamadığı, birleşen dava ile ilgili tespit ve değerlendirme kapsamında; davacı … tarafından keşide edilen ihtarnamelerden görüleceği üzere şirket genel kurul toplantılarının yapılmadığı, dolayısıyla kâr payı dağıtımı ile ilgili olarak alınmış karar bulunmamakta olduğu, davacı şirketin, dağıtılmayan geçmiş yıllar kârının 31/12/2015 tarihi itibariyle 178.073,65-TL; 31/12/2016 tarihi itibariyle 359.622,88-TL-30.211,98-TL=329.410,90-TL buna göre, 1/6 hisse sahibi davacı …’un kâr payı alacağının 54.901,82-TL olduğu tespit edilmiştir.
SPK uzmanı öğretim üyesi Prof. Dr. …, makine mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. … ve sektörel bilirkişi …’ten oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenerek mahkememiz dosyası kapsamına sunulan 21/03/2022 havale tarihli ve dosya kapsamında son temin edilen bilirkişi raporu ile, davalı/birleşen dosyada davacının oyunlara dahil edilmesinden kaynaklanan kâr payı tespit edilmesi yönündeki itirazının, dosya kapsamındaki belgeler çerçevesinde değerlendirilememekte olup, yeni belge ibraz edilmesi halinde ancak değerlendirilebileceği, davalı/birleşen dosyada davacının ortaklıktan çıkartılması yönünde karar verilmesi durumunda, ortaklıktan çıkma payının 59.159,49-TL olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Asıl davadaki talep, davalı …’un, davacı limited şirket ortaklığından çıkarılması talebine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nun limited şirketlerde “Ortaklıktan Çıkarma” başlıklı 640. maddesi; “(1) Şirket sözleşmesinde, bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir. (2) Çıkarma kararına karşı ortak, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir. (3) Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hâli saklıdır.” hükmünü içermektedir. Buna göre, 6102 Sayılı TTK’nun 640/3. maddesi gereğince haklı sebebe dayalı olarak, ortağın şirketten çıkarılması için şirket dava açabilir. Eldeki davada davacı şirket ortaklar kurulu tarafından 15/12/2015 tarihli, davalının ortaklıktan çıkarılması davası açılmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu madde hükmü gereğince, davalının ortaklıktan çıkarılması için haklı sebebin gerçekleştiğini, davacı taraf ispat etmek durumundadır. Davacı şirketin, 07/11/2007 tarihli “Ana Sözleşmesi”nde ortaklıktan çıkma veya çıkarılmaya ilişkin herhangi bir maddenin bulunmadığı görülmektedir. Dosya kapsamında dinlenen tanıkların beyanları, sunulan yazışmalar, alınan kararlar bağlamında, davalı …’un, ortaklıktan çıkarılmasını gerektiren somut bir işlem veya eyleminin bulunmadığı görülmektedir. Tanıkların beyanlarında belirtilen olaylar, şirket ortaklığından çıkarılmayı gerektirecek nitelikte bulunmamaktadır. Davalı …, davacı şirket ortağı olmasına rağmen TV’de yayınlanan bazı dizilerde rol almış, başka yapımlarda oynamış is ede, davacı şirketin diğer ortakları da benzer şekilde TV dizilerinde ve başka yapımlarda rol almış bulunmaktadırlar. Yine davacı şirketin ana sözleşmesinde, şirket ortaklarının başka yapım veya oyunlarda rol alamayacaklarına ilişkin bir yasak söz konusu bulunmamaktadır. Ayrıca, davalının, maddi olarak davacı şirkete karşı yükümlülüklerini yerine getirmediğine ilişkin olarak da dosyaya bir delil sunulabilmiş değildir. Bu anlamda, davacı şirketin, davalının şirket ortaklığından çıkarılmasını gerektirir haklı nedenler bulunduğu hususunu ispat edemediği sonucuna varılarak asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Birleşen dava, davacı … tarafından açılan kâr payı alacağına ilişkin bulunmaktadır. 6102 Sayılı TTK’nun 616/1-e maddesi uyarınca; limited şirketlerde kar payı hakkında karar verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesi yetkisi genel kurula ait bir yetki olup, bu yetki devredilemez nitelikte bulunmaktadır. Eldeki davada, ortaklara kâr payı dağıtılması konusunda genel kurul tarafından alınmış bir karar bulunmamaktadır. Kâr payı ödenmesine yönelik karar alınması şirket genel kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez yetkileri arasında olup, mahkemenin genel kurul yerine geçerek doğrudan ortaklara kâr payı ödenmesi konusunda karar vermesi mümkün bulunmadığı gibi, davacının TTK ve şirket ana sözleşmesinin anılan maddeleri kapsamında, bu alacak talebi yönünden doğrudan dava açma hakkı da bulunmamaktadır. Bu nedenlerle birleşen davada, davacı tarafça kar payı alacağı talebiyle açılan davanın da reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava dosyasında, davacı … tarafından davalı … hakkında açılan davanın REDDİNE,
1/1-Asıl davada alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 27,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 53,00-TL harcın, davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
1/2-Asıl davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, kendi üzerinde bırakılmasına,
1/3-Asıl davada davalı tarafça yapılan 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 192,50-TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
1/4-Asıl davada davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
2-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında, davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2/1-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça yatırılan 170,78-TL peşin harç ve 767,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 937,78-TL’den mahsubu ile fazladan yatan 857,08-TL harcın, kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2/2-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, kendi üzerinde bırakılmasına,
2/3-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
2/4-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı/birleşen dosya davalısı ve davalı/birleşen dosya davacısı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı/birleşen dosya davalısı vekili, davalı/birleşen dosya davacısı vekili ve davacı/birleşen dosya davalısı şirket temsilcisinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.06/10/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır