Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1243 E. 2018/347 K. 30.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1243 Esas
KARAR NO : 2018/347
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/12/2015
KARAR TARİHİ : 30/04/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacıların davalıdan her müvekkili için 50 TL toplam 150 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve yine her müvekkili için 50 TL toplamda 150 TL defin giderlerinin davalı sigorta şirketine başvuru tarihini müteakip 8 işgünü bitimi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsil talep ettiğini müvekkillerin eşi/babası olan … sevk ve iradesindeki … plakalı traktörün seyir halindeyken direksyon hakimiyetini kaybettiğini ve oluşan trafik kazasında kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini müvekkillerin istikbale dönük maddi destekten yoksun kaldığını ve eşi/babalarının defin ve taziye işlemleri sırasında yapılmış olan harcamaların bilirkişi tarafından tespit edilmesini kazaya sebebiyet veren tam kusurlu müteveffanın kullandığı traktörün ZMSS poliçesi olmadığını ve davalı …nın müvekkilerin mağduriyetini gidermekle mükellef olduğunu sonuç olarak tensiple birlikte delillerinin celbi ile dosyanın kusur ve hesap bilirkişine tevdi edilerek destekten yoksun kalma tazminatı konusunda rapor alınmasını davanın kabülüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Dava konusu tazminat talebi zamanaşımına uğradığını davacı tarafından açılan huzurdaki davada zamanaşımı KTM Md. 109/2 gereği dava cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngördüğünü bulunursa bu ceza zamanaşımı süresinin geçerli olacağının belirtildiğini ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için fiilin suç oluşturmasın yeterli olup failin ayrıca ceza almasına gerek olmadığını, olayda herhangi bir suç unsurunun mevcut olmadığını olayda tek yanlı kazada sürücü vefat etmişse başkasına karşı işlenmiş bir suç unsurunun mevcut olmadığını ve cezalandıracak kimsenin bulunmadığını ve davacı tarafından 3 yıl sonra açılan bu davanın zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu ve reddi gerektiğini, kazayla ilgili olarak dava dosyasında herhangi bir delil olmadığını kaza tespit tutanağının tebliğ edilmediğini ve kazanın oluş şekli hakkında bir fikir edinemediğini, yargılamaya konu tazminat talebinin hukuki dayanağının sözleşmeden olmadığını ve kanundan kaynaklandığını bu nedenle davacıların üçüncü kişi sıfatına haiz olmalarının mümkün olmadığını bahisle …ndan tazminat talep etme haklarının bulunmadığını sonuç olarak açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu ve red edilmesi gerektiğini cevaben beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizce seçilen bilirkişi kurulu raporlarında; müteveffa sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğunu, dosyaya sunulan nüfus örneği belgesine göre… ve … ın … ve … adında sağ kızları bulunduğu ve hak sahipleri olarak bunların tespit edildiğive tazminat hesabında bu hak sahiplerinin dikkate alındığı, bilinen işlenmiş dönem için vadesi geldiği halde ödenmemiş bir alacaktan bahsedildiğini bu dönemde meydana gelen zararın iskontoya tabi tutulamayacağını yerleşik yargıtay kararına göre gerek ölümler nedeniyle destek kaybı zararı ve gerek beden gücü kaybı zararının hesaplanmasında rapor düzenleme tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler gözetilerek ve iskonto edilmeden somut olarak hesaplanacağını, bilinmeyen işleyecek döneme ilişkin zararın ise saptanması varsayımlara dayanacağını ve mümkün oldukça gerçeğe en yakın bir hesap yöntemi kullanılacağı yargıtay kararlarına göre bilinmeyecek işleyecek dönemdeki zararın hesaplanması rapor düzenleme tarihinden sonraki zararın bilinen son gelirin esas alınacağı %10 oranında arttırlacağı ve iskonto edileceği hesaplama tarihi itibariyle peşin sermaye değerinin hesaplanması gerektiğini, dava dosyasında murisin aylık kazancına ilişkin bir belge olmadığını dolayısıyla aktif dönemdeki desteği için zarara esas gelir olarak asgari geçim indirimi dahil asgari ücretin baz alınacağı destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanırken destek payları belirlenirken paylaştırmada açıkça pay bırakılmaması eşlerin paylarının eşit olduğunu ve destekten çıkanların paylarının destek süreleri daha uzun olanlara eklenmesi yerleşik yargıtay kararlarında istiklarlı olarak gözlendiğini, sonuç olarak bu davada kusur olanı %100 olduğundan kusur indirimi yapılır ise Tazminat tutarı 0 TL olarak güncellenebileceğini davacıların mirasçı sıfatında olmadığını desteklerini kaybeden 3 kişi sıfatında bulunduğunu desteklerini kaybeden …’ın maddi zararının 43.334 TL, …’ın maddi zararının 50.394TL, davacı eş …’ın 167.445TL olarak hesap edildiğini, davalıların dava tarihinden itibaren temerrüde düşeceği ve yasal faiz ile sorumlu olacağı belirtilmiştir.
Dava tek taraflı kazada ölen desteğin geri bıraktığı davacılar bakımından destekten yoksun kalma tazminatı talep edilip edilemeyeceği ve istenebilecek tazminat miktarının belirlenmesi konusunda toplanmıştır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No: … Ve 29/05/2017 Tarihli Kararında “Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartlar C.10. maddesi ile 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır.” Davamızda da kaza tarihi 16.02.2013 olduğundan eski genel şartların uygulanması gerekmektedir.
01.06.2015 tarihinden önce sigorta genel şartları bakımından Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No: …, Karar No: … ve 20.04.2016 tarihli eski şartlarla ilgili kararında “Şu hale göre; araç sürücüsü murisin, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilmesi olanaklıdır. Davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün tam kusurlu olması halinde, desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceğine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacının da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir. (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar, HGK.nun 16.1.2013 gün ve 2013/17-1491 Esas 2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca.” Her ne kadar ölen destek kusurlu ise de eski sigorta genel şartları ve bahsi geçen yargı uygulaması uyarınca davacıların mirasçı değil destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla tazminata hak kazandıkları kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar bilirkişiler tarafından 261.173,00 TL Toplam tazminat miktarı belirlenmiş ise de davalı sorumluluk limiti ve tamamlama harcı yatırılmak suretiyle 250.000,00 TL toplamda tazminat talep edilmiş olması nedeniyle mahkememizce yargılamanın uzamasına sebebiyet vermeme adına re’sen davacılara düşen miktar gelir bilirkişi raporunda yer alan paylaşım tablosu ve 261.173 TL üzerinden çıkan sonuç oranlanarak …’ın maddi zararının (261.173,00 TL bakımından 43.334 TL iken 250.000 TL bakımından 41.480,16 TL’ye denk gelmesi) , …’ın maddi zararının ( 261.173,00 TL bakımından 50.394TL iken 250.000 TL bakımından 48.238,14 TL’ye denk gelmesi) , davacı eş …’ın (261.173,00 TL bakımından 167.445TL iken 250.000 TL bakımından160.281,69 TL’ ye denk gelmesi) nazara alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre hesaplanan ve davalı sorumluluk limiti ile ikmal edilen harca göre 250.000,00 TL’nin bilirkişi tarafından yapılan hesaplama sonucu her davacı için çıkan sonuç ile talep edilen miktar oranlanmak suretiyle davacı Hülya için 41.480,16 TL, Melisa için 48.238,14 TL, Dilan için 160.281,69 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle beraber davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
2-Alınması gereken 17.077,5 TL harçtan peşin(artı tamamlama harcı) alınan 877,7 TL harcın mahsubu ile bakiye 16.199,8 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacının peşin(artı tamamlama harcı) olarak yatırdığı 877,7 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 20.950.00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 38,80 TL, bilirkişi ücreti 2.100,00 TL, posta gideri 142,00 TL olmak üzere toplam 2.280,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider ve delil avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır