Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1239 E. 2018/165 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1239 Esas
KARAR NO : 2018/165
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2015
KARAR TARİHİ : 07/03/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; davacı şirket vekilinin 23.12.2015 tarihinde mahkemede açtığı daa ile davalı alacaklının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasıyla 2.585,00-TL üzerinden takip talebi tebligatını … alışveriş merkezindeki mağazaya tebliğ edildiğini, ödeme emrine süresi geçmesi nedeniyle itiraz edilemediğini, ödeme emrindeki alacağın çeşitli fatura alacaklarına dayandığı halde fatura suretlerinin bulunmadığını, alacağın neden kaynaklandığının tespit edilemediğini, davalı şirkete borçlarının olmadığını, davacı şirketin zarara uğramaması açısından belirlenecek teminat karşılığı ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasını, davalının açmış olduğu … Esas sayılı 2.585,00-TL üzerinden başlatılan takip dosyası ile borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; taraflar arasında uzun süreli ticari ilişki bulunduğunu, davacı şirket ilanlarının davalı şirkete verdiğini, söz konusu kurumsal internet erişim hizmet sözleşmesi çerçevesinde doğan borç ödenmeyince tahsil amacıyla İstanbul… İcra Md. … sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davacı borca itiraz kaydı ile ödeyerek menfi tespit davasını açtığını, davacı taraf delil listesini sunduğu takdirde mukabil delillerini sunacağını, tedbiren icranın durdurulması talebiyle reddi yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Bilirkişi raporuna göre; Taraflar arasında ticari ilişkinin 2006 yılından itibaren başladığını, dava konusu 7 adet faturanın tarafların ticari defterlerinde muhasebe kaydının bulunduğu, ilgili faturalarda davalı ile davaya 3. Kişi … A.Ş.’ nin yaptığı sözleşme yuyarınca davalınan kestiği fatura alacaklarının … A.Ş.’ ye temlik edildiğini, bu durumun ilgili faturaların içeriğinde yer aldığını, işbu 7 adet faturaya bağlı olarak davacının banka havaleleri ile yaptığı ödemeler neticesinde taraflar arasında işbu 7 adet faturadan dolayı herhangi bir borç-alacak bulunmadığını, ancak taraflar arasındaki ticari lişikinin 2006 yılından itibaren başlaması nedeniyle ve icra takibine konu ( 2.584,33-TL) borcun tespitine yönelik yapılan araştırma ve inceleme neticesinde, …A.Ş.’nin davacı ile ilgili olarak sunduğu cari hesap ekstrelerinin incelenmesinde davalı …A.Ş.’ nin davacı … A.Ş.’ye verdiği yayın hizmetlerine istinaden düzenlediği 2006 yılından cari hesap bitim tarihine kadar faturalar toplamının 528.418,04-TL olduğunu, buna karşılık davalı …A.Ş. İle gereği davacının davaya 3. Kişi … A.Ş.’ ye yaptığı ödemeler toplamının 525.833,71-TL olduğunu, sonuç olarak; 528.418,04-TL – 525.833,71-TL = 2.584,33-TL davacının eksik ödeme yaptığını, tespit edildiğini, fakat cari hesaplarda işlem çokluğu ve davacının sadece 2013-2014 cari hesap dökümlerini sunması nedeniyle 2.584,33-TL alacağın hangi faturaya ait olduğunun tespiti mümkün olmadığını, davacının ilgili dönemlere ait cari hesap eksterelerini ve ödemeleri sunduğu takdirde yapılacak ek inceleme ile tespiti yapılabileceğini belirtmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi ek raporunda; “davacı şirketin davalı şirkete 2011 yılında 4 adet muhtelif bedelli açık fatura kesildiği, 2012 yılında yine açık olmak üzere 7 adet muhtelif bedellerde fatura kesildiği, davalı şirketin kesilen açık fatura bedelleri bakımından 2011 yılında 3 adet, 2012 yılında 9 muhtelif bedelli ödemeler yaptığı bu ödemeler mahsubu ile davacı şirketin cari hesabında davalı şirketten 2.583,40 TL cari hesap alacağının kaldığının” tespit edilmiş olması ev davalı tarafça raporda yazım hatası olduğu yönünde itiraz üzerine bilirkişiden alınan son ek raporda “davalı şirketin hesabında davacı şirketten …. TL alacaklı olduğu şeklinde düzeltme yapıldığı görülmüştür.
Ticari defterle ilgili olarak; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Nitekim Yargıtay… Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No : … sayılı ilamında ” Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.” görüşüne yer verilmiştir.
Her ne kadar davacı menfi tespit iddiası ile dava açmış ise de davalı defterlerinde ve hesap kayıtlarında davalı tarafın alacaklı olarak görünüyor olması nedeniyle genel hükümlere göre ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 27,70-TL’den mahsubu ile eksik kalan 8,20-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davanın red edildiğinden hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacından alınıp davalı tarafa VERİLMESİNE,
5-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; davalı vekii yüzüne karşı, davacı taraf yokluğunda, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2 gereğince 3.560,00 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır