Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1090 E. 2019/329 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1090 Esas
KARAR NO : 2019/329
DAVA : Alacak (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/11/2015
KARAR TARİHİ: 09/04/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
AÇILAN DAVA VE İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davacı ile … arasında 20/11/1996 tarihinde A tipi acentelik sözleşmesi akdedildiğini, … Sigorta’nın unvanının 2000 yılında … A.Ş. olarak değiştiğini, 18/12/2000 tarihinde sağlık branşında ek acentelik sözleşmesi akdedildiğini, acentelik sözleşmelerinin 11/08/2011 tarihinde … Sigorta tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini, … Sigorta’nın 30/09/2014 tarihinde sözleşmelerin tümü ve aktifi pasifiyle bir kül halinde … Sigorta’ya devredildiğini, davalı … şirketinin Kasım 2010 tarihinden itibaren komisyon bedellerini A tipi acentelik için öngörülen oranlar yerine B tipi acenteli oranlarına göre ödemeye başladığını, eksik ödenen komisyon bedellerinin davalı kayıtlarında yaptırılacak inceleme ile tespit edilebileceğini, işbu davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, bu nedenlerle, davacıya A tipi acentelere uygulanan komisyon oranlarına göre ödemesi gereken komisyon bedellerinin Kasım 2010 tarihinden itibaren B tipi acenteler için belirlenmiş daha düşük bedellerden ödendiğinin tespitine, eksik ödenen komisyon bedellerinin şimdilik 15.000,00-TL tutarının davalı … şirketinden tahsiline, tahsil edilecek komisyon bedellerinde dava tarihinden itibaren yasal ticari faiz işletilmesine, her türlü yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı … şirketine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER;
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının talebinin yine kendisi tarafından belirlenebilir bir talep olduğundan huzurda görülmekte olan belirsiz alacak davacının usulden reddi gerektiğini, davacı acente şirketinin IRIS sistemine geçmiş olduğu dönemde bu sistemi kullanmak için gerekli eğitimi almadığı ve poliçelerini IRIS sisteminde kendisi üretmeyerek şirket merkezinde üretim yaptırdığı bu nedenle acentenin komisyon sınıfı A tipinden B tipine dönüştürüldüğünü, 26/11/2010 tarihinden sonraki hangi poliçelerin şirket merkezinde üretildiğine ilişkin çalışma dilekçeleri ekinde sunulduğunu, davacı acentenin gerekli eğitimi almadığı ve bu sebeple komisyon düşürüldüğünü, bu konuda gerekli bildirimlerin davacıya yapıldığını, bu nedenlerle, HMK md 121 uyarınca cevap verme hakları saklı kalmak kaydıyla usul ve yasaya aykırı davanın reddi ile yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE YAPILAN NİTELENDİRME VE VARILAN SONUÇ :
Dava, taraflar arasında akdolunan acentelik sözleşmeleri uyarınca A tipi acentelik kapsamında ödenmesi gereken komisyon bedellerinin, B tipi acentelik komisyon oranlarına göre ödenmiş olması sebebiyle eksik ödenen komisyon bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların usulüne uygn bildirmiş olduğu deliller toplanmış; iddia, savunma ve toplanan delillere ilişkin mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, alınan 10/04/2017 tarihli bilirkişi raporu özetle; “Acentelik sözleşmesinde somut hüküm bulunmaksızın acentenin komisyon oranının düşürülmesi hali haksız bir uygulama gibi gözükse de davalı … şirketinin bilgi işlem yazılım sistem değişikliğinin sonucu olarak, sigorta poliçe üretiminde acentelerinin sisteme entegresi işin gereği olduğu, davacı acentenin portföyünde bulunan tecdit ve/veya yeni teklif poliçeler ile iptal işlemlerinin sistem değişikliği sonrası belli bir dönemde iş ve işlemlerin davalı şirket tarafından gerçekleştirildiği ve komisyonlarının da davacıya ödendiği, davacının davalıdan acentelik fesih tarihine kadar B tipi acente komisyonu tahsil etmiş olmasının, bu tip acente komisyon oranlarına rızasına karine teşkil ettiği, poliçe üretim sarf külfetine katlanmamış ve yeni bilgi işlem sistemine de entegre olamamış davacı acentenin acentelik sözleşmesi ilgili hükmü kapsamında A tipi acente komisyon oranlarına göre ödeme talep etmiş olmasının yerinde olmadığı, belirtilen nedenlere üretim listesine dayalı olarak davacı acentenin davalı … şirketinden herhangi bir eksik ödenen bakiye komisyon alacağı bulunmadığı” bildirilerek rapor sunulmuştur. Tek bilirkişinin tespitleri dosya kapsamında yetersiz görülmekle bu kez bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, alınan 27/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı acentenin portföyünde bulunan yenileme, teklif, poliçe ve iptal vb. çeşitli işlemlerinin sistem değişikliği sonrası belirli bir dönemde davalı şirket tarafından gerçekleştirildiği ve komisyonların da davacıya ödendiği davacının acentelik sözleşmesinin 37. Md gereği bu süreçte herhangi bir itirazının bulunmadığı ya da dosyada itirazına yönelik herhangi bir belge bulunmadığından davalı … şirketi ile mutabık olduğu anlaşıldığı, davacı sağlık sigortaları takip ve poliçe programı olan İRİS’e entegre olamamasından dolayı A tipi acentelikten B tipi acenteliğe dönüştürüldüğü, acenteliğin fesih tarihine kadar B tipi acente komisyonu tahsil etmiş olması hasebiyle ve komisyon değişikliğine itirazını gösterir herhangi bir yazışma, itiraz dilekçesi olmaması nedeniyle davalı şirketle mutabık olduğunun anlaşıldığı, belirtilen nedenler kapsamında davacı … acenteliğinin, davalı … şirketi …den herhangi bir komisyon alacağının bulunmadığı” bildirilerek rapor sunulmuştur. Ancak alınan 10/04/2017 ve 27/11/2017 tarihli raporlarda bilirkişiler yalnızca sigortacılık alanında uzman olup dosyaya sunulan delilleri ve taraflar arasındaki sözleşme ilişkisini tam olarak irdeleyemediklerinden yapılan tespitlerin gerekçe yönü de eksik kalmıştır.
Yukarıda özetine yer verilen raporların davalı şirket kayıtlarında inceleme yapılmadan tanzim edilmiş olması, bu kapsamda raporların sözleşme ilişkisini tam ve gereği gibi yansıtmaması da nazara alınarak bu kez aralarında mali müşavirin de bulunduğu alanında uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, alınan 22/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ve davalı tarafça verilen vekaletname içeriğine göre, davalının, davacıyı davalı şirketin nam ve hesabına poliçe kesmenin yanı sıra prim tahsil etmeye de yetkili kıldığından A tipi yetkili acente olarak çalıştığı, 20/11/1996 tarihli acentelik sözleşmesi ile 18/12/2000 tarihli ek sözleşmelerin fesih edildiği 11/08/2011 ve dolayısıyla, feshin tescil ve ilan edildiği, 18/08/2018 tarihine kadar anılan yetkilerin davalı tarafça acentelik sözleşmesi 46. Maddeye göre herhangi bir sebep göstermeksizin kısıtlama ve kaldırma yetkisi olduğu halde kısıtlamadığı ve kaldırmadığı, davacının eğitiminin tamamlamadığına ilişkin, bilirkişiler tarafından davalıdan talep edilmiş olunan hata bildirim e-mailleri, bu hususu ispat edecek başkaca yazılı belgeler ile davacının eğitim sonrasında sınava girmediğine dair herhangi bir belge sunulmadığı ve fakat sunulsa dahi, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerde, bu konuda doğrudan veya dolaylı olarak davalıya tek taraflı olarak komisyon bedellerinde değişiklik yapma yetkisi verilmediği, aynı şekilde aynı sebepten dolayı taraflar arasında bu yönde akdedilen bir sözleşmenin de bulunmadığı, acentelik sözleşmesi 37. Md. Gereği mutabaknamenin de yapılmadığı tespit edilmediğinden, uyuşmazlık konusu Aralık 2010-Ağustos 2011 arasındaki 9 aylık dönemde, davalı tarafın davacıya ödediği komisyonların, B tipi komisyon oranlarına göre değil, davacının nam ve hesabına poliçe kesmenin yanı sıra prim tahsil etmeye de yetkisi olduğundan A tipi komisyon oranlarına göre ödemesi gerektiği saptandığı, bu çerçevede Aralık 2010-Ağustos 2011 arasındaki dönemde davacı tarafça üretilen poliçedeki A tipi komisyon oranlarına göre davacının lehine tespit edilen eksik komisyon tutarı olan 13.062,45-TL olup, aynı dönemde iptal edilen poliçelere ilişkin primlere tekabül eden 1.322,45-TL iptal komisyonlarının tenzili sonucu 13.062,45 – 1.322,45 = 11.740,00-TL eksik komisyon tahakkuk ettirildiği tespit edildiği” bildirilerek rapor sunulmuştur. Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde dosyada alınan son bilirkişi raporunun önceki raporlarla çeliştiğini ve bu çelişkinin giderilmesi gerektiğini beyan etmişse de, son bilirkişi raporunun dosyaya sonradan yansıyan delillerin de tartışılması sonucunda tanzim olunması, önceki raporların eksik bilgi ve belgelerle tanzim edilmiş olması ve tespite esas olarak kullanılan araçların farklı olması sebebiyle düzenlenen raporlar arasında çelişki bulunduğundan bahsedilemeyeceğinden bu yöndeki davalı savunması da yerinde görülmemiştir.
Davacı yan, davalı tarafça verilen vekaletname içeriğine göre davalı nam ve hesabına poliçe kesmenin yanı sıra prim tahsiline yetkili kılındığından A Tipi Yetkili Acente olarak çalışmıştır. Aradaki sözleşme ilişkisi devam ederken, her iki tarafın kabul veya onayıyla yapılmış aksi yönde bir anlaşma da bulunmamasına rağmen davalı şirket, davacıya Aralık 2010 tarihinden sözleşmenin feshedildiği Ağustos 2011 tarihine kadar B Tipi Acente olarak komisyon ödemesi yapmıştır. Davalı yan bu yöndeki işlemlerine gerekçe olarak davacının…sistemine geçilen dönemde gerekli eğitimi almadığı, poliçelerini kendisi üretemeyecek durumda olması sebebiyle komisyonunun düşürüldüğünü ve gerekli bildirimlerin yapıldığını savunmuştur. Ancak bu yöndeki iddialarını ispata yarar delilleri dosyaya sunamamıştır. Diğer yandan davalının bu yöndeki savunmaları ispat olunsa dahi, yapılan işlemlerin taraflar arasındaki acentelik sözleşmesine aykırılık oluşturduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. Nitekim acentelik sözleşmesinde davalıya bu ve benzeri işlemler sebebiyle tek taraflı olarak komisyon bedellerinde değişiklik yapmak yetkisi verilmemiştir. Davalı yanca komisyon bedellerinde yapılan tek taraflı değişiklik acentelik sözleşmesi hükümlerine aykırı olmakla, komisyonların eksik ödenmeye başlandığı tarihten sözleşmenin fesih tarihine kadar geçen 9 aylık süreçte davalı şirketin davacıya 11.740,00-TL eksik komisyon tahaakkuk ettirdiği ve bu miktarda davacının davalıdan alacaklı olduğunun kabulüyle; davadaki talepler de nazara alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 11.740,00-TL alacağın dava tariinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 801,95-TL nisbi ilam harcından peşin alınan 256,17-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 545,79-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 256,17-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı ilk masraf 39,05-TL, bilirkişi ücreti 5.600,00-TL posta gideri 271,00-TL olmak üzere toplam 5.910,05-TL’nin red ve kabul oranına göre 4.625,60-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının yaptığı 50,00-TL posta giderinin red ve kabul oranına göre 10,87-TL kısmının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …