Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1050 E. 2018/122 K. 26.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1050 Esas
KARAR NO : 2018/122
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2015
KARAR TARİHİ : 26/02/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan istirdat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin 30/10/2015 tarihinde vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; alacaklısının davalı …Ş, borçlusunun dava dışı…Şti. Olduğu icra takibinden ötürü müvekkil şirketin yukarıda yazılı adresine gelinerek tamamı müvekkil şirket adına olan menkul mallar hakkında haciz tatbik edildiği, işbu menkullerın muhafaza altına almak istenirken dosya borcunun tamamı karşılayacak miktar, İstanbul … İcra hukuk Mahkemesinin … Sayılı dosyasında tedbir talepli olarak açılan istihkak davasının teminatını teşkil etmek ve alacaklıya ödenmemek üzere icra veznesine depo edildiğini, anılan mahkemece tedbir kararı verilmediğinden istihkak davasının teminatı olarak yatırılan para, İcra müdürlüğünce borçludan tahsilat yapılmış gibi davalı yana ödendiğini, başka mahalde mallar haciz ve muhafaza altına alman gerçek takip borçlusu … yetkilisi … tarafından da bu ödemeden sonra malların şirkete teslimi talep edilerek icra müdürlüğünce mallar şirket yetkilisine teslim edildiğini, tüm bu aşamalardan sonra da İstanbul … İcra Mahkemesince “konusu kalmayan davada, karar verilmesine yer olmadığına” karar verildiğini, tüm yönleriyle hatalı olan bu karar tarafımızca temyiz edilmiş olup temyiz incelemesi henüz sonuçlanmadığını, mahkemece re’sen takdir edecek nedenlerle, haklı davamızın kabulü de istirdat olarak ödenen 43.236,00 TL. nin ödeme tarihi olan 04/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi de birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri de ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesini özetle; davacı taraf; dava dışı borçlu şirket …Şti. nin (borçlu şirket/… reklam) borcundan dolayı davacı şirketin adresinde haciz uygulandığım, hacizle ilgili olarak istihkak davası açıldığını, muhafaza işlemlerinin önlenebilmesi için dosya borcunun teminat olarak icra veznesine yatırıldığını, istihkak davasında tedbir taleplerinin kabul edilmediğini, bunun üzerine teminat tutarının alacaklıya ödendiğini, istihkak davasının konusuz kaldığına hükmedildiğini, istihkak iddiası ile ilgili olumlu-olumsuz bir karar verilmediğini bu sebeple huzurdaki istirdat davasını açmak zorunda kaldıkları ileri sürerek sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat talep etmiştir. Açıklanacak sebeplerle davacı şirketin davasının kabulü mümkün olmadığı, davacı şirket İstanbul… İcra hukuk Mahkemesinde … e sayılı dosya ile istihkak davası açtığını beyan etmiştir. İstihkak davası soncunda verilen kararlar maddi anlamda kesin hüküm oluşturan kararlar olduğundan davacı şirketin huzurdaki istirdat davasını açmakta hukuki yararın olmadığını belirtmiştir. Tarafımızca yapılan işlemler usul ve yasaya uygun olduğu ve icra prosedürünün gerektirdiği ölçüde hareket edildiği için iade yükümlülüğümüz bulunmamaktadır. Yapılan ödeme borç ödemesi olduğundan ve haklı bir sebebe dayandığından geri istenemeyeceği, sebepsiz zenginleşme söz konusu olmadığı, haciz adresinin borçlu ile alakalı olduğu, şirkedir arasında organik bağ bulunduğu, muvazaalı hisse devir işlemlerinin yapıldığı ve mahcuzların borçlu şirkete ait sayıldığı, değerlendirilmesini, davacının haksız talepleri ile davasının reddini, vekalet ücreti ve yarılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmektedir.
G E R E K Ç E /
Bilirkişi raporunda; “davacı ile davalı arasında ticari ilişki olmadığı, davalının dava dışı…Şti ve dava dışı…Şti den karşı İstanbul… İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında belirtilen tutar kadar alacağı olduğu, bu alacağa karşı davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına teminat olarak 48.236,00 -TL ödemede bulunduğu, davacının istirdat talebi için ise davanın çözümü aşamasında İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinde … E. Sayılı dava dosyası kararında konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmekle birlikte yerel mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmek üzere Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay kararının beklenilmesi gerektiğini” belirtmiştir.
Davada uyuşmazlık takipte taraf olmayan davacının haczi sırasında haczedilen mallar üzerinde istihkak iddiasında bulunup icra mahkemesince verilen İİK md. 72/3 uyarınca kasadaki paranın alacaklıya ödenmemesine dair tedbir kararı uyarınca icra kasasına yapılan icra dosyası kapak hesabına dair icra baskısı altında yapmış olduğu iddialı ödemenin davalıdan istirdatını isteme hakkı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No : … sayılı ilamında “Davacılar vekili, davalının dava dışı üçüncü kişi borçlular aleyhine çeke dayalı takip yaptığını, borçlular hakkında haciz tatbiki için müvekkili şirketlerin işlettiği işyerinde haciz ve muhafaza yaptıklarını, istihkak iddiasında bulunulduğunu, cebri icra tehdidi altında dosya borcunun ödendiğini ileri sürerek, müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitini ve ödenen bedelin istirdadını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki ve husumet itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak borçlular ile davacılar arasında hukuki ilişki tespit edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın niteliğine göre 3. kişi tarafından icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı istirdat ve menfi tespit davasının icra takip borçlusu tarafından açılması gerektiği, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine” dair yerel mahkeme kararı yargıtay tarafında onanmıştır.
Her ne kadar davacı ödeme yapmış ise de İİK md. 72 uyarınca davanın niteliğine göre; 3.kişi olan davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı istirdat ve menfi tespit davasının icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerekir. Bu tür davada, davacı sıfatı takip borçlusuna aittir. Takip konusu borç, 3.kişi tarafından, yani davacılar tarafından ödenmiş olsa bile; davacı sıfatı asıl borçluya aittir. Çünkü, burada borçtan kurtulan takip borçlusudur. Bu nedenle davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın husumet yokluğu sebebiyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 738,37-TL’den mahsubu ile fazla yatan 702,47-TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 10,60 TL vekalet harcı ve pul giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5- Davanın red edildiğinden hesaplanan 5.104,86 TL ücreti vekaletin davacından alınıp davalı tarafa VERİLMESİNE,
6-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır