Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1047 E. 2018/535 K. 04.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/132
KARAR NO : 2018/591
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2016
Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı …Şti arasında …Kart Sözleşmesi imzalanarak kredi kullandırıldığını, davalının iş bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığını, borçluların kredi borçlarını ödemede temerrüde düşmeleri üzerine keşide edilen ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine giriştikleri icra takibine borçlu – davalının haksız yere itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı şirketin davacı bankadan kullanacağı kredi için kefil sıfatıyla sözleşme imzaladığını, sözleşmeye ilişkin kullanılan kredinin ödendiğini, müvekkilinin ödenmiş krediden başka borcunun olmadığını, ayrıca müvekkilinin evli bir kişi olduğunu, eşinden kendi el yazısı ile kaleme alınmış bir icazeti olması gerektiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf taraflar arasında geçerli bir kefalet ilişkisinin bulunup bulunmadığı ve davacının bu kefaletten kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarı noktasındadır.
Dava dışı … Tekstil şirketi ile davacı banka arasında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalanmış olup davalı bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalamıştır. İmzasına bir itirazı yoktur. Sözleşme 14.03.2012 tarihinde imzalanmış olup, kefalet limitinin 2.000.000,00 TL olduğu yazalıdır.
Sözleşmenin 32. Maddesinde kredinin kullanılış şekillerinden birisinin kredi kartı verilmesi şeklinde kullandırabileceği de hüküm altına alınmış ve bu kartın kullanımından doğan her türlü alacak hakkının genel kredi sözleşmesinin bir kullandırım şekli olduğu, kredi limitinden kullandırılacağı belirtilmiş olup kefiller de 57 maddeden oluşan tüm hükümleri kabul ettiklerine dair imzalı kefalet beyanında bulunmuşlardır.
Yani verilen ticari kredi kartı aslında genel kredi sözleşmesinin bir parçası ve bir kullandırım şekli olup, davalı genel kredi sözleşmesindeki hükümler nedeni ile kredi kartı başvuru belgesinde davalının imzasının olup olmaması ve oradaki limit önem taşımamaktadır. Çünkü kart asıl genel kredi sözleşmesine istinaden verilmiş bir karttır. Sözleşme trihinde eski BK hükümleri geçerli olup eş onayı zorunluluğu bulunmayan bir dönemde imzalanmıştır.
Bu nedenle davalı yanın kefaletin geçersizliğine dair savunmaları yerinde olmadığından alacak miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve buna göre davacı bankanın takip tarihi itibari ile 53.626,25 TL asıl alacak ve 7.811,56 TL işlemiş faiz, 390,58 TL BSMV olmak üzere toplam 61.828,38 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı yanın İstanbul …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takibin 61.828,38 TL üzerinden devam olunmasına, takipten itibaren ana alacak 53.626,25 TL ‘ye Merkez Bankası’nca 3’er aylık dönemlerde belirlenen faiz oranı üzerinden %30,24 ve değişen oranlarda temerrüt faizi ve faizin %5’i BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-%20 nispetinde hesaplanan 12.366,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 4.209,47 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 747,64 TL kısmından mahsubu ile bakiye 3.461,83 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
4-Tarafların dava sonucundaki haklılık oranına ve harçtan davada kısmen de olsa haksız çıkan davalının sorumlu olması gerektiği prensibine göre yapılan oranlama uyarınca peşin harç ve başvuru harcı toplamı 776,84 TL, posta gideri 180,00 TL, bilirkişi ücreti 450,00 TL ki toplam 1.406,84 TL’nin 1,405,00 TL kısmının davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yan davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.151,12 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yan davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinnin 13/2 maddesine göre hesaplanan 75,08 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
7-HMK 120.maddesi gereğince; davacı yanca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip
Hakim