Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/927 E. 2018/703 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/927 Esas
KARAR NO : 2018/703
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2013
İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2014/653 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA : Tazminat(Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2014
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
YAZIM TARİHİ : 11/07/2018
Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
ASIL D A V A /
Davacı vekili Mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle, davalı şirketlerle 09.12.2010 tarihli Pos Ürünü ve Hizmetleri Sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmenin konusunun … Modülü ürünlerinin davalı …’a kurulum, teslim, eğitim ve garanti hizmetlerinin davacı şirket tarafından sağlanması ve diğer davalı şirketin proje sürecinde entegrasyon konularında danışmanlığını kapsadığını, müvekkili şirketin sözleşme konusu edimlerini yerine getirdiğini, ayrıca taraflar arasında 02.01.2013 tarihinden geçerli olmak üzere 14.03.2013 tarihl…Pos Çözümü Aylık Bakım Sözleşmesi ve 4 adet 21.12.2011, 04.01.2012, 06.07.2012 ve 10.01.2013 tarihli Pos Ürünü ve Hizmetleri sözleşmesi ek geliştirme protokollerinin yapıldığını, davalı şirketlerin kendilerine yüklenen borçları yerine getirmediklerini, sözleşmeye aykırı davrandıklarını, sözleşmenin 4-e maddesine aykırı olarak davacı şirketin teknik bilgi sırlarına vakıf üç şirket elemanlarının haksız rekabet yaratılarak istihdam edildiğini ve davacı şirkete maddi zararlar verildiğini, davacı şirketin yaptığı ve geliştirdiği projeler için istihdam ettiği, teknk kadrolar için ödediği ücretler ve yaptığı tüm masraflar için menfi zarara da uğradığını, bakım sözleşmesinin iptali nedeniyle gelirden mahrum kaldığını, fatura tahsilatı modülüne dair ek sözleşmenin onaylanmasına rağmen iptal edilerek gelirden mahrum bırakıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen 235.000 USD maddi tazminatın tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı … vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı banka ile davacı arasında imzalanan sözleşmeyi müvekkilinin tek taraflı olarak feshettiğini, sözleşmenin tek taraflı fesih hakkını kullanarak davalı bankanın ilgili kurullarınca alınan hizmet alımına gerek kalmadığı yönündeki kararı üzerine sözleşmeyi feshettiğini, fesihin sözleşmeye ve hukuka uygun olduğunu, davacının potansiley projeler adı altında fahiş kalemlerden oluşan taleplerinin hukuka aykırı olduğunu, davacının bu taleplerinde illiyet bağı bulunmadığını, sözleşmenin taraflarının her sözleşmeyi yine aynı taraflarla yapacak diye bir şart olmadığı gibi sözleşme serbestisine göre firmalara bu hizmetleri sunabileceğini, davanın tarafları olan firmalar arasında %100 yapılacak diye bir şartın ve garantisinin bulunmadığını, bu durumun ancak hizmetten memnun kalma, fiyatlarda ve diğer birçok konuda uzlaşmaya bağlı olduğunu, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından Mahkememize verilen cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket ile imzalamış olduğu 01/04/2010 tarihli ATM ve Debit Kart Ürünü ve Hizmetleri Sözleşmesi hükümlerine aykırı hareket ederek diğer davalı banka ile davalı şirketin yazılı onayı olmaksızın ticari ilişki içine girdiğini, davalı şirket ile rekabet ettiğini, davalı şirketin yokluğunda ve yazılı onayı olmaksızın…bank ile 09/12/2010 tarihli sözleşmeye ek ve yeni sözleşmeler imzalandığını, hizmet sattığını, davalı şirketi ile rekabet ettiğini, davacının rekabet kuralına aykırı olarak imzalamış olduğunu, sözleşme uyarınca davalı şirket aleyhinde bu davayı açtığını, davanın reddi ile yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN D A V A /
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; davacının 01/04/2010 tarihli şirket ile imzalamış olduğu ATM ve DEBİT kart ürünü hizmet sözleşmesi ile 2004 yılından bu yana iş yaptığı …bank A.Ş ile olan ilişkisinin davalı şirketi dahil ettiğini, anılı sözleşmenin 3F maddesinde, davalı şirketin sözleşme tarihinden itibaren davacının onayı dışında banka ile ticari ilişkiye giremeyeceğini, doğrudan satış yapamayacağını davacı ile rekabet etmeyeceği hükmünün mevcut olduğunu, hükme rağmen davalı şirketin 09/12/2010 tarihli davacı şirketin, davalı şirket ve …bank A.Ş arasında imzalanan anlaşmadan sonra…bank ile tespit edebildikleri kadarı ile 19/04/2011, 13/06/2011, 24/06/2011 ve 05/08/2011 tarihlerinde müvekkili şirketi bertaraf ederek habersiz yeni sözleşmeler yaptığını ve menfaat elde ettiğini fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 TL tazminatın alacağın doğduğu tarihter itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, dosyanın İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının birleştirilmesine, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
-S A V U N M A /
Davalı şirket vekili tarafından cevap dilekçesinde özetle; sözleşmeye ve rekabet yasağına aykırı davranarak müvekkili şirketi zarara uğratan davacı tarafından açılan haksız davasının reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Asıl davada talep, Pos Ürünü ve Hizmetleri sözleşmesinin 4-e maddesi uyarınca haksız rekabet nedeniyle tazminat ve Aylık Bakım Sözleşmesinin feshi nedeniyle de uğranılan zararların tahsili, birleşen davada davacı … ile davalı … arasındaki 01.04.2010 tarihli ve 2004 yılından itibaren…bank’ın da dahil olduğu iş bu sözleşmenin 3-f maddesine aykırı tutumu nedeniyle uğranıldığı iddia olunan zararın tahsili istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasındaki (varlığı ve sona ermesi bakımından uyuşmazlık da bulunmayan) akdi ilişki değerlendirildiğinde; …bank,…’in taraf olduğu 01.12.2010 tarihli Pos Ürünü ve Hizmetleri Sözleşmesi; Taraflar başlığı altında ve ikinci pragrafta (iş bu ek sözleşme …bank ile …arasında 24.09.2004 tarihinde imzalanan …bank … Mimarisi Geliştirme 1. Etap ve 2. Etap Uygulaması Kapsamında yapılan Sözleşme ve tüm eklerinin (topyekün Ana sözleşme) ayrılmaz bir parçasını teşkil edecek şekilde ek sözleşme olarak tanzim edildiği) kabulüne yer vermiş, Sözleşmenin Konusu ve Kapsamı başlığı altında da; (aşağıda ana hatları ile kapsamı belirlenmiş olan…İşyeri ve Pos Modülü Switch Modülü ürünlerinin…bank’a kurulum, teslim, eğitim ve garanti hizmetlerinin … firması tarafından sağlanmasını ve …tarafından da proje sürecinde entegrasyon konularında danışmanlığını kapsadığı) ifade edilmiştir. Genel Hükümler başlıkla 4. maddenin (e) bendinde; (bu sözleşmenin imza tarihinden itibaren taraflar birbirinden karşı tarafın yazılı onayı olmadan işten ayrılmış dahi olsa eleman transfer etmeyecektir) düzenlemesi getirilmiştir. Bu sözleşmenin ek işlere dair ve adam/gün sayısı ile bedele dair 3 ve 11.maddeleri ek protokoller ile dönemler halinde taraflar arasında yeniden düzenlenmiş, 25.06.2012 tarihli … İşyeri ve POS Çözümleri Ek Sözleşmesi davacı ile davalı … arasında imzalanmış, bu sözleşmede konu; ana sözleşme kapsamında Matrix Üye İşyeri ve POS ürünleri üzerinde geliştirilerek…bank TAŞ’ne kurulum, eğitim ve garanti hizmetleri tamamlanan ürünler ve bu ürünler üzerinde yapılan geliştirmelerin hatalarının düzeltilmesi kapsamında aylık hata düzeltme sürümlerinin … tarafından sağlanması olarak tanımlanmıştır. 5.maddesinde Ek sözleşme ile ana sözleşme hükümlerinin uyuşmaması halinde işbu Ek Sözleşme hükümlerinin ve eklerinin geçerli olacağı taraflarca hüküm altına alınmış, yine sözleşmenin Feshi başlıklı 8. Maddesinde (Bankanın Sözleşme süresi içerisinde 60 gün önceden firmaya bildirimde bulunmak kaydıyla, Sözleşme’yi süresinden önce her zaman tek taraflı olarak ve neden göstermeksizin feshetmek hakkına sahip olduğu) taraflarca kabul edilmiş, 9.maddesinde sözleşme süresi 01.05.2012 tarihinden itibaren bir yıl olarak öngörülmüş ve sözleşme bitiş tarihinden bir ay önce banka ya da … tarafından sözleşmenin yenilenmeyeceğine dair karşı tarafa bir tebligat yapılmadığı sürece, sözleşmenin aynı koşullarla bir yıl daha uzatılmış sayılacağı kararlaştırılmıştır.
Taraflar arasında 14.03.2013 tarihinde imzalanan …-Üye İşyeri ve POS Çözümü Ek Sözleşmesi davacı ile davalı … arasında imzalanmış ve bu sözleşmede konu; ana sözleşme kapsamında … Üye İşyeri ve POS ürünleri üzerinde geliştirilerek…bank TAŞ’ne kurulum, eğitim ve garanti hizmetleri tamamlanan ürünler ve bu ürünler üzerinde yapılan geliştirmelerin hatalarının düzeltilmesi kapsamında aylık hata düzeltme sürümlerinin … tarafından sağlanması olarak tanımlanmıştır. Yine 5.maddesinde Ek sözleşme ile ana sözleşme hükümlerinin uyuşmaması halinde işbu Ek Sözleşme hükümlerinin ve eklerinin geçerli olacağı taraflarca hüküm altına alınmış, yine Sözleşmenin Feshi başlıklı 8. maddesinde; (Bankanın Sözleşme süresi içerisinde 60 gün önceden firmaya bildirimde bulunmak kaydıyla, Sözleşme’yi süresinden önce her zaman tek taraflı olarak ve neden göstermeksizin feshetmek hakkına sahip olduğu) taraflarca kabul edilmiş, 9.maddesinde sözleşme süresi 02.01.2013-31.12.2013 olarak belirlenip, bitiş tarihinden bir ay önce banka ya da … tarafından sözleşmenin yenilenmeyeceğine dair karşı tarafa bir tebligat yapılmadığı sürece, sözleşmenin aynı koşullarla bir yıl daha uzatılmış sayılacağı kararlaştırılmıştır. Davalı banka, 30.05.2013 tarihinde yaptığı bildirimle sözleşmeyi 03.06.2013 tarihinden itibaren tek taraflı olarak feshettiğini ve buna göre de sözleşmenin 31.07.2013 tarihi itibarıyla sonlanmış olacağını davacıya bildirmiştir.
Davalı bankanın feshe dair anılan bu bildirimi, sözleşmenin yukarda belirtilen düzenlemesine de uygundur.
Tarafların, sözleşmede birlikte kararlaştırdıkları fesih ve sözleşmenin sona erme hükümleri şüphesiz öncelikle taraflar için bağlayıcı olacaktır ve sözleşmenin sona ermesi ve sonuçları da taraflarca kararlaştırılan sözleşme hükümlerine göre değerlendirilmek zorundadır. Sözleşmenin anılan hükmüne uygun bildirimle sözleşmenin feshedilmiş olduğu açıktır. Bundan sonra davalı bankanın başka bir şirketle sözleşme imzalamış olmasının davacı açısından bir haksız rekabet yarattığı söylenemez. Haksız rekabetin ilk şartı; haksız-hukuka aykırı bir davranışın varlığı şartına bağladır. Davalı bankanın haksız bir davranışının olmadığı ve sözleşme hükmüne uygun davranarak sözleşmeyi sonlandırdığı açıktır.
Gerek …cevap dilekçesinde ve gerekse davacı yanın cevaba cevap dilekçelerinde dava dışı İngenico şirketine atıfla savunma ve karşı beyanlar sunulmuş, davalı … söz konusu projelerin kendisi tarafından değil dava dışı İngenico şirketi tarafından yürütüldüğünü ifade etmiş, davacı tarafta; adı geçen dava dışı şirketin bu sistem için hizmet verme ve geliştirme yapacak kaynak koda ve deneyime sahip olmadığı yönünden karşı beyan sunmuştur. Bu itibarla işin dava dışı anılan şirket (İngenico) tarafından üstlenilmiş olduğu, davalı banka tarafından sonradan sunulabilen sözleşme ile de sabit olup, savunma ve karşı beyanlarda yer verilen hususlar ve dayanılan deliller ve bu kapsamda anılan bu hususun iddia ya da savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında olmayacağı da açıktır.
Diğer yandan… Bilişim ile davalı-karşı davacı …’nin iki ayrı tüzel kişilik oldukları da sabittir. Bu iki ayrı tüzel kişiliğin, tüzel kişilik perdesinin aralanması bakımından ( ve bu sonuca varılabilmesi bakımından gerekli ve zorunlu hiç bir şartı da karşılamaksızın) aynı tüzel kişilik olarak kabul edilmesi de mümkün değildir. Bilirkişi kurulunun bu yöndeki vardığı sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Kaldı ki ve öncelikle, işin dava dışı anılan başka bir şirket tarafından üstlenildiği de sabittir. Bu itibarla bilirkişi kurulumuzun ( sözleşmenin iptali ile işin dava dışı şirkete (Şekerbilişim) verilmesi ve bu şirketin de davalı … ile organik bağı dikkate alındığında, yapılan eylemin dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve davacının ticari faaliyetine zarar verdiği) yönündeki bu temel (ancak hatalı) tesbiti ile buna dayalı çıkarım ve buradan hareketle vardığı sonuçlar dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.
Davacı çalışanlarının istihdam edilmesi nedeniyle haksız rekabet yaratıldığı yönündeki iddia ve savunmalar değerlendirildiğinde; öncelikle TTK’nun bu hususa dair düzenlemesi olan 55.maddesinde üçüncü kişilerin işçilerini, vekillerini veya yardımcılarını ayartmak ve işçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri, işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek haksız rekabet hallerine örnek olarak gösterilmiştir. Dava konusu olayda bu düzenlemede yer verilen her iki şartında (ayartmak ve üretim-iş sırlarını ifşa veya ele geçirme) mevcut olmadığı görülmektedir. Üç çalışandan birisi bizzat davacı tarafça iş akdi feshedilerek işten çıkarılmış, birisi 2012 yılında C/S’de çalışmaya başlamış, diğerinin ise (aksine bir beyan ve delil de sunulmayıp) iki yıllık bir bölüm mezunu olduğu ifade edilmiştir. Davanın tarafı olan şirketlerin aralarındaki yoğun akdi ilişki karşısında yıllar önceki bu durumun dava aşamasında haksız rekabete dayanak gösterilmesi yerinde olmadığı gibi ayrıca çalışanların ayartıldığı yönünde bir delil de mevcut değildir. Kaldı ki bu eylemin varlığı halinde de ilk olarak bakılacak olan üretim ve iş sırlarının ifşası ya da ele geçirilmesi şartının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yani öncelikle bir üretim ve iş sırrı bulunacak, bunların ifşa edilmesi, ele geçirilmesi için de çalışan/çalışanlar ayartılacaktır. Taraflar arasında imzalanan 09.12.2010 tarihli sözleşmede 7.madde de yer alan düzenleme dikkate alındığında bilirkişi kurulunun bu yönden vardığı sonuçta taraflarca sözleşmede yapılan kararlaştırmaya uygun düşmemektedir. Anılan ve … Sorumlulukları başlıklı 7. maddede de; (… ürünlerinin model, tasarım, kaynak kodu ve benzeri teknik dökümanları 3.kişi ve kuruluşlara kullandırtmamak ve satmamak şartıyla…bank’a teslim edecektir. …ve…bank, … yazılımlarına ait model, tasarım kaynak kodu ve benzeri teknik dökümanları…bank için geliştireceği yeni yazılımlarda kullanabilecektir. Bu yolla edindiği … yazılımlarına ait tüm kaynak kodları dahil tüm teknik materyal için …tarafından …ve…bank aleyhine herhangi bir biçimde telif hakkı talebinde bulunmayacaktır) düzenlemesi yer almıştır. Bu hükme göre sözleşme kapsamında üretilen ya da geliştirilen bütün ürünler (bankaların özel konumları ve yüzbinlerce müşteri ve mudi bilgileri ve işlemleri ile bunlara dair bilgilere ilişkin yasal düzenleme ve sınırlamalar da dikkate alındığında taraflarca da ve yerinde olarak yapılan düzenleme doğrultusunda) bankaya teslim olunacak ve bu bilgi ve ürünlere dair tüm haklarda davalı banka ile …’ye ait olacaktır. Sözleşmenin bu açık hükmü dikkate alındığında, yasal düzenlemede yer alan üretim ve iş sırlarının ifşası-ele geçirilmesi şartına ilişkin bir durumun sözleşme hükmü gereğince söz konusu olması mümkün değildir. Sözleşme hükmüne göre ürünler yazılımlar zaten…bankındır ve banka geliştireceği yeni yazılımlarda da bunları kullanabilecektir ve davacının telif hakkı da bulunmamaktadır. Bu durumda bir haksız rekabet olgusundan bahsedilebilmesi de mümkün değildir. Diğer yandan bilirkişi kurulu raporunda teknik değerlendirme yapılırken bu hususlara işaret olunmuş ve;( …bank’ın geliştirme/değiştirme yapabilmesine imkan vermeyen kapalı nitelikte bir kod, bir yazılım katmanı/ proğramlama dili ve benzeri sistem kullanılmadığı, yani…bank’ın da geliştirme işleminin bir parçası olan bir model kullanıldığı, üçüncü parti firmalarının sistemleriyle bütünleşik çalışmasının öngörüldüğü, bunun için web servis ara yüzleri oluşturulduğu ve davalı şirketin kapalı kutu bir sistem almaktan çok teknik süreçleri yöneten ve kkoordine eden nitelikte olduğu 5.maddede belirtilen analiz dökümanlarını oluşturan taraf olmasından anlaşıldığı…) ifade edilmiş ancak sözleşmenin yukarda belirtilen hükmü ile de uyumlu bulunan bu teknik tesbitlerin aksine bir sonuca varılmıştır. Yukardan beri açıklandığı üzere davalı bankanın feshe dair ve sözleşmenin yukarda belirtilen düzenlemesine de uygun bildirimi, işin (bilirkişi kurulunun işin…bilişime verildiği yönündeki hatalı tesbiti ile vardığı sonuca dayanak aldığı ancak) dava dışı başka bir firmaya verilmiş olması, bilirkişi kurulumuzun işin teknik açıdan niteliğine dair teknik ve işin kapalı kutu bir sistem olmadığına dair tesbitleri ile bu yönde taraflarca sözleşmede yapılan ve yukarda belirtilen ürün ve geliştirmelere dair tarafların hak ve konumları, bu itibarla üretim ve iş sırrından ve bir ayartmadan bahsedilmesinin de mümkün olmadığı anlaşılmakla asıl davada haksız rekabet olgusunun bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Birleşen dava yönünden, sözleşmenin 3F maddesine aykırı davranıldığı ileri sürülmüş olmakla birlikte taraflar arasındaki, yukarda da değinildiği üzere çok yoğun ve aktif ticari ilişkiler ve bağlantılar dikkate alındığında (yine yukarda asıl dava bakımından aynı şekilde belirtildiği üzere, işten ayrılan bir işçinin 2012 yılında davalı nezdinde çalışmaya başlamış olmasından keza işin yürütüldüğü alan da dikkate alındığında, davacı yanın haberdar olmadığını kabulün mümkün olmaması gibi) davacı şirket (…) ile davalı banka arasındaki ticari ilişkinin ve seyrinin, aynı durum ve koşullar dikkate alındığında, birleşen davada davacı … tarafından bilinmediğini kabul de aynı şekilde mümkün değildir. Faaliyetlerin yıllar boyunca tarafların bilgisi dahilinde olduğu ve bu duruma da itiraz edilmediğinin kabulü gerekir. Açıklanan bu nedenlerle, birleşen davada ki talebinde yerinde olmadığı sonucuna varılarak asıl ve birleşen davaların, yerinde görülmediğinden reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yerinde görülmeyen asıl ve birleşen davaların reddine,
2-a-Asıl davada; Alınması gereken 35,90-TL red karar ve ilam harcının peşin alınan 7.825,80-TL’den mahsubu ile fazla yatan 7.789,90-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-b-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
2-c-1-Davalı … tarafından yapılan toplam 59,65-TL (tebligat +vekalet pulu+vekalet harcı) yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya VERİLMESİNE,
2-c-2-Davalı … tarafından yapılan 750,00-TL Bilirkişi ücreti +66,00-TL tebligat gideri, 5,90-TL vekalet pulu, 3,75-TL vekalet harcı gideri toplamı olan 825,65-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya VERİLMESİNE,
2-d-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 32.280,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
3-a-Birleşen davada; Alınması gereken 35,90-TL red karar ve ilam harcının peşin alınan 170,80-TL’den mahsubu ile fazla yatan 134,90-TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-b-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
3-c-Davalı tarafından yapılan tebligat gideri+vekalet pulu +vekalet harcı gideri toplam 35,80-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
3-d-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana VERİLMESİNE,
4-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider ve delil avansından var ise kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …