Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/835 E. 2019/1069 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/835 Esas
KARAR NO : 2019/1069

DAVA : MENFİ TESPİT (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2014
KARAR TARİHİ : 30/12/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Bankası A.Ş…. Şubesi’nde … no’lu hesabın sahibi olduğunu, müvekkilinin önceleri ticaretle uğraştığını ve yaşlılığı sağlık problemleri sebebiyle son 4-5 yıldır ticareti bıraktığını, böyle olmasına rağmen… no’lu, 26.10.20l2 keşide tarihli, 30.000 TL meblağlı, İstanbul keşide yerli, … no’lu, 20.11.2012 keşide tarihli, 58.000 TL meblağlı İstanbul keşide yeri, … no’lu, 20.11.2012 keşide tarihli, 35.000 TL meblağlı İstanbul keşide yerli, … no’lu, 13.11.2012 keşide tarihli, 40.000 TL meblağlı oldukları anlaşılan 4 adet çekin bankaya ibraz ile yazdırıldığını, bu çekler üzerinde bulunan yazılar veya imzalar ile müvekkilinin hiçbir ilgisi olmadığını, diğer çeklerin de 3. kişi veya kişiler tarafından doldurulup imzalandığını belirterek müvekkilinin ileride telafisi imkansız zararlara uğramasının önlenmesi bakımından rızası hilafına ilgili bankadan alındığı anlaşılan 4 adet çek sebebiyle müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğramasını engellemek bakımından öncelikle ivedi bir şekilde ‘Ödeme Yasağı’ ve ‘Tehir-i İcra’ karar verilmesini ve dava neticesinde ise müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; Müvekkilinin davacı ve oğlu olan … arasında yaklaşık olarak 3 yıldır ticari ilişki bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin aileyide 10 yıldır tanıdığını, bu ticari ilişkiden gerek davacı gerekse davacının oğlu ve davacının babası …’ın haberi olduğunu, alacaklı olması nedeniyle, dava konusu çekler müvekkilinin ticari ilişki içinde olduğu ve … tarafından imzalı olarak getirildiğini, müvekkilinde bu çekleri dava dışı 3. Kişiye ciro ederek kullandığını, bu kapsamda davacı iddialarının hiçbir gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından bankadan çek kullanmadığı ve çek hesabının bulunmadığını, hatta rızası dışında alındığı iddia olunmakta ise de, müvekkili ile, … arasındaki ticari ilişki gereği, … tarafından bu çekler getirildiğini, bu durumdan davacının haberi ve muvafakati bulunmadığını, Eylül 2012 tarihine kadar getirilen çeklerin tamamı ödendiğini, aradaki gerek ticari ilişki göz önüne alındığında gerekse taraflar usul furu olmakta, davacının bu ilişkiyi bilmemesi düşünülemeyeceğini, bu nedenlerle davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddine karar verilmesini, davacı borçlunun %40 dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmilini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava, İİK 72 maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davası niteliğindedir.
Dava dosyası ilk olarak 24/03/2015 tarihinde takipsiz bırakılmış ve dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, davacı vekilince yasal sürede yenileme talebinde bulunulması üzerine dosya yeniden işleme alınarak yargılamaya devam olunmuştur. Dava dosyasında ikinci kez 28/11/2017 tarihli duruşmada taraflarca takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş davacının yenileme talebi üzerine dosya yeniden işleme alınmıştır.
Son olarak 26/11/2019 tarihli duruşmaya davacı vekilinin duruşma gün ve saatini bilmesine rağmen katılmaması, davalı vekilinin de mazeret dilekçesi sunmuş olması ve mazeret dilekçesinde davacı tarafça takip edilmemesi halinde davayı takip edip etmeyecekleri konusunda beyanda bulunulmamış olması sebebiyle davalı vekiline davacı tarafça takip edilmeyen davayı takip edip etmeyecekleri noktasında tebligat çıkartılmış, davalı vekili 16/12/2019 tarihli dilekçe ile davayı takip etmeyeceğini bildirmiştir.
Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılmasını düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150/6. Maddesinde; “İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. ” hükmü karşısında her ne kadar 26/11/2019 tarihli duruşmanın 2 numaralı ara kararında davalı vekilince de dosyanın takip edilmemesi halinde dosyanın duruşma tarihi itibariyle işlemden kaldırılmasına karar verilmişse de bu ara karardan rücu olunarak üçüncü kez takip bırakılan dosyada davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dosyanın ilk olarak 24/03/2015 tarihinde, ikinci olarak 28/11/2017 tarihinde işlemden kaldırıldığı, 26/11/2019 tarihinde davacı yanca takip edilmemesi, davalının da davayı takip etmeyeceğini bildirmesi sebebiyle 3. Kez takipsiz bırakılan dosyanın HMK 150/6 uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 2.420,55-TL’den mahsubu ile artan 2.376,15-TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca takdir edilen 2.725,00 TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan 81,00 TL posta masrafından ibaret yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair; tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …