Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/758 E. 2021/871 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/758 Esas
KARAR NO:2021/871 Karar

DAVA:Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:18/09/2014
KARAR TARİHİ:06/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.10.2011 tarihinde meydana gelen kazada araç hakimiyetini kaybeden sürücü …’ın vefat ettiği ve araç içinde yolcu olarak bulunan müvekkilin yaralandığı, meydana gelen kazada sürücünün kusurlu bulunduğu, tedavi gören müvekkilin … Eğitim ve Araştırma Hastanesinden aldığı sağlık raporu ile maluliyet oranının 96 8 olarak belirlendiği, … Hesabına yapılan başvuru sonucu davalı tarafça müvekkile 33.690,00 TL ödeme yapıldığı, müvekkilin … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hemşirelik yaptığı, kaza tarihinde maaşının 1.800,00 TL olduğu, davacının beden gücü kayıp oranına göre davalı tarafın ödemesinin yetersiz olduğu belirtilmiş olup, yetersiz ödemeye ilişkin ibranamenin iptali ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davacının bakiye zararının 6100 sayılı Yasa’nın 107. Maddesinde göre belirlenmesine ve temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu trafik sigorta poliçesinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, trafik poliçesi yok ise müvekkil kurumunun sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe limiti olan 200.000,00 TL ile sınırlı olduğu, hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiği, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiği, geçici iş göremezlik zararından SGK’nın sorumlu olduğu, davacı tarafa müvekkil kurum tarafından 29.04.2014 tarihinde 33.693,00 TL ödeme yapıldığı belirtilmiş olup, … plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsayan poliçesinin bulunup bulunmadığının Sigorta Bilgi Merkezi’nden sorulmasına, davanın …’ın mirasçıları … …ve Tic. Ltd. Şti.’ne ihbarına, kusurun Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından yapılacak Bilirkişi İncelemesi ile tespitine, maluliyet oranının Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu tarafından tespitine, müvekkil kurum tarafından yapılan 33.693,00 TL ödemenin dikkate alınmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, yazı cevabı içerikleri, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası mündericatı, Adli Tıp Raporları, Bilirkişi Kök ve Ek raporları ile tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava; kaza tarihi itibariyle ZMMS sigortası bulunmayan aracın neden olduğu trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak eksik ödenilen tazminatının, davalı … Hesabı’ndan tazmini isteğine ilişkindir.
… Hesabı’na, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından yararlanma olanağının ortadan kalkmış olması durumunda, 5684 Sayılı Yasa’nın 14/2. maddesi gereğince kazaya neden olan motorlu aracın kimliği belirsiz ise, kaza sırasında geçerli poliçesi yoksa veya eksikse, poliçeyi düzenleyen sigorta şirketi iflas etmişse veya ruhsatı iptal edilmişse, çalınan veya gasp edilen araçlardan dolayı işleten sorumlu tutulamıyorsa başvurulabilecektir (Yargıtay 17.H.D. 09/03/2021 Tarih ve 2020/2282 Esas-2021/2440 Karar sayılı kararı).
Yine … Hesabı’nın, … Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddesine göre, trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu zararları teminat altına aldığı aşikar olup, somut olayda kazaya zarara sebep olan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ZMM sigortasının bulunmadığı ve davalı … hesabının da somut olayda davalı taraf sıfatının bulunduğu anlaşılmış olup, bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla raporlar alınmıştır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ATK’dan maluliyet raporu ile bilirkişi heyetinden Aktüer ve Kusur raporları alınmıştır.
Davacı yanın toplanan tüm tıbbi belgeleri ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan muayene olunarak aldırılan raporunda; “… Cemal kızı 12/08/1993 doğumlu, …’in 25/10/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 X (1C…10) A % 14 E cetveline göre % 10.3 (yüzdeonnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.
..” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davacıların, kusur durumları ile ATK raporunda tespit olunan maluliyet durumuna göre talep edebileceği tazminat olup olmadığı ve miktarının saptanması açısından, kusur uzmanı … ve hesap uzmanı … marifetiyle dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmış olup;
Bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 20/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle de; ” 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak kurallarından Madde 56/b “Sürücüler; Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar” kurallarını ihlal etmesi sebebiyle … plaka sayılı araç sürücüsü müteveffa …’ın meydana gelen tek taraflı kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, 25.10.2011 tarihinde meydana gelen kazada yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan …’in gelir kaybından dolayı geçici tam iş göremezlik zararının davalı sürücünün %100 kusur oranına göre 2.729,80 TL olduğu, sürekli işgöremezlik zararının ise %10,3 meslekte kazanma gücü kaybı oranına ve sürücünün %100 kusur oranına göre 373.501,41 TL olmak üzere (2.729,80+373.501,41)=376.231,21 TL olduğu, davalı … Hesabı tarafından 29.04.2014 tarihinde yapılan ödemenin güncel değeri olan 55.669,26 TL düşüldükten sonra, (376.231,21- 55.669,26)- 320.561,95 TL olarak hesaplandığı, … plakalı aracın 25.10.2011 kaza tarihinde sigortasız olması ve … Hesabından talep edilmesi nedeniyle 25.10.2011 tarihinde Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik/ZMS) Sigortası poliçesinin sakatlık ve ölüm teminatının limiti kişi başına 200.000,00 TL olduğu, davalı … Hesabının sigortasız araçlarda araç işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiş olduğu, Bu nedenle … Hesabının sorumluluğu 200.000,00 TL ile sınırlı olduğundan … Hesabının (200.000,00-55.669,26)-144.330,74 TL ile sınırlı olduğu…” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi kök raporunun denetlenmesi sonucu, mahkememizin 04/10/2021 tarihli celsesinde; “Dosyanın HMK 281/2 maddesi gereği raporu düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi ile davacının bakiye ömür süresinin TRH 2010 yaşam tablosuna göre belirlenerek, işleyecek(bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yöntemi kullanılarak yeniden tazminat hesabı yapılmasının istenilmesine” şeklinde ara karar kurulmuş, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından 09/11/2021 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek mahkememize sunulan 09/11/2021 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle de; “…2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak kurallarından Madde 56/b “Sürücüler; Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yal, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.” kurallarını ihlal etmesi sebebiyle … plaka sayılı araç sürücüsü müteveffa …’ın meydana gelen tek taraflı kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, Araç içinde yolcu sıfatı ile bulunan davacı …, dava dışı… ve müteveffa yolcu …’ın meydana gelen kazanın oluşumda kusurlarının bulunmadığı, 25.10.2011 tarihinde meydana gelen kazada yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan …’in gelir kaybından dolayı geçici tam iş göremezlik zararının davalı sürücünün %100 kusur oranına göre 2.729,80 TL olduğu, sürekli işgöremezlik zararının ise %10,3 meslekte kazanma gücü kaybı oranına ve sürücünün %100 kusur oranına göre 373.501,41 TL olmak üzere (2.729,80+373.501,41)=376.231,21 TL olduğu, davalı … Hesabı tarafından 29.04.2014 tarihinde yapılan ödemenin güncel değeri olan 55.669,26 TL düşüldükten sonra (376.231,21-55.669,26)=320.561,95 TL olarak hesaplandığı, … plakalı aracın 25.10.2011 kaza tarihinde sigortasız olması sebebiyle … Hesabından talep edilmesi nedeniyle 25.10.2011 tarihinde Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik/ZMS) Sigortası poliçesinin sakatlık ve ölüm teminatının limiti kişi başına 200.000,00 TL olduğu, davalı … Hesabının sigortasız araçlarda araç işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiş olduğu, bu nedenle … Hesabının sorumluluğu 200.000,00 TL ile sorumlu olduğundan, … Hesabının sorumluluğunun, (200.000,00-55.669,26)- 144.330,74 TL ile sınırlı olduğunun hesaplandığı, dosyada … Hesabına davacı tarafından müracaat edilmesi sonucu sigortacılık kanununun 14. Maddesine istinaden rizikorun meydana geldiği tarihte geçerli olan limitler dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için … Hesabına yapılan başvuru üzerine … Hesabı tarafından 29.04.2014 tarihinde 33.693,00 TL ödeme yapıldığının belirtildiği ve bu nedenle … Hesabının 29.04.2014 ödeme tarihi itibarıyla temerrüde düştüğü sonucuna ulaşılmıştır…” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Davacı yanın bilirkişi raporu doğrultusunda dava talebini artırarak, geçici iş göremezlik tazminatını 2.729,80 TL’ye ve sürekli iş göremezlik tazminatını da 141.600,94 TL’ye çıkartmış olduğu, buna ilişkin harcını da tamamladığı anlaşılmıştır.
Davalı yanca her ne kadar ATK maluliyet raporu ile aktüer ve kusur raporlarına itiraz edilmiş ise de, mahkememizce ATK’dan alınan maluliyet raporu ile kusur ve aktüer bilirkişisinden alınan 09/11/2021 tarihli ek raporlarının denetlenmesinde, raporların hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun oldukları anlaşıldığından, davalı yanın itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davalı yanın, dava dilekçesindeki geçici iş göremezlik zararından SGK’nın sorumlu olduğu ve hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiği ve talep arttırım dilekçesine karşı sunmuş olduğu ve arttırılan kısım yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiği ve bilirkişi ek raporuna karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesindeki, SGK tarafından davacıya maluliyeti nedeniyle ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması ile sürekli sakatlık tazminat hesabında iskonto oranı (teknik faiz) %1,8 olarak dikkate alınmalıdır şeklindeki savunmaları değerlendirildiğinde;
Geçici iş görememezlik tazminatından sorumlu olmadığı, iş tazminattan SGK’nın sorumlu olduğuna ilişkin savunma yönünden yapılan değerlendirmede;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri sayılmış olduğu, kazanç kaybının da tazmini gereken zararlardan olduğu, anılan yasal düzenlemeyle, sadece çalışma gücündeki sürekli ve kalıcı kayıp halinde değil, belirli süreli kayıp halinde oluşan zararın da tazmini gerektiğinin açıkça kabul edildiği, ayrıca, 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğunun açıklanıp sınırlandırıldığı, KTK’nın 98. maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderlerinin, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibaret olduğu, SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğunun kanunla belirlenmiş olduğu, normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceğinin aşikar olduğu, açıklanan tüm maddi ve hukuki vakıalar kapsamında yapılan değerlendirmede de; Anayasa Mahkemesinin, KTK 90/İ maddesinin iptali de göz önüne alınıp, TBK’nın 54. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik zararından sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine ait olduğundan ve Sigorta Şirketlerinin sorumluluğunun sona ereceğine ilişkin bir yasal düzenleme de bulunmadığından, belgesiz sağlık giderleri, geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı bakımından davalı sigorta şirketinin de sorumlu olduğu anlaşılmış ve davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiği ilişkin savunma yönünden yapılan değerlendirmede;
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nin 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmakla birlikte, hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde, taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanmasının önemli olduğu, burada yararın ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebileceği, ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde, hatır taşımasından söz edilemeyeceği, bu haliyle yapılan değerlendirmede de, davaya konu somut olayda bir sureti dosyamız arasında yer alan, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası içerisinde yer alan ve davacı … tarafından, … Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nde polis memurlarına verilen “Müşteki/Mağdur İfade Tutanağı”nda; “Ben, 25/10/2011 günü arkadaşım … ile birlikte … isimli arkadaşımızın aracına …’in evinin orada bir şey bakmaya gidecektik, ikimiz de araca bu maksatla bindik…” şeklinde beyanda bulunmuş ve iş bu beyanı kapsamında değerlendirildiğinde de her ne kadar taşımanın hatır için yapıldığı anlaşılıyor ve hatır taşıması indirimi yapılması gerekiyor ise de; bilirkişi raporunda hesaplanan ve tüm indirimler yapıldıktan sonra kalan bakiye tazminat miktarının (320.561,95 TL) poliçe limitinin (200.000,00 TL) çok üzerinde olduğu gözetildiğinde hatır taşıması indirimi yapılmasının sonuca etkili olmayacağı açıkça anlaşıldığından (Benzer bir konuda bknz. Yargıtay 4. H.D. 05/07/2021 Tarih ve 2021/3437 Esas-2021/4128 Karar sayılı kararı), ayrıca hatır taşıması nedeniyle indirime gidilmemiş ve davacı yanın hatır taşıması yapılmasına ilişkin savunmasına da bu sebeple itibar edilmemiştir.
Arttırılan kısım yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiği ilişkin savunma yönünden yapılan değerlendirmede;
6100 Sayılı HMK’nın 107. Maddesinde düzenlenen “Belirsiz Alacak Davası”nda, dava açılmakla birlikte, alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı süresi kesilmekte olup, davanın açıldığı tarih olan 10/04/2017 tarihi itibariyle de henüz zamanaşımı süresi dolmadığından, davalı sigorta şirketinin bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
SGK tarafından davacıya maluliyeti nedeniyle ödeme yapılıp yapılmadığı ile sürekli sakatlık tazminat hesabında iskonto oranı (teknik faiz) %1,8 olarak dikkate alınmalıdır şeklindeki savunma yönünden yapılan değerlendirmede;
Davalı yanca her ne kadar bilirkişi ek raporuna yönelik beyan ve itiraz dilekçesinde; SGK tarafından davacıya maluliyeti nedeniyle ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiği beyan edilmiş ise de; mahkememizce kök rapor alınmadan önce SGK’ya müzekkere yazıldığı ve gelen yazı cevabında da davacıya ödeme yapılmadığının bildirildiği anlaşıldığından, davalının iş bu savunması kapsamında ayrıca değerlendirme yapılmamış ve ayrıca sürekli sakatlık tazminat hesabında iskonto oranı (teknik faiz) %1,8 olarak dikkate alınmalıdır şeklinde savunma yapılmış ise de; gerek İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ve gerek se Yargıtay’ın son içtihatları kapsamında; davacının bakiye ömür süresinin TRH 2010 yaşam tablosuna göre belirlenerek, işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yöntemi kullanılarak tazminat hesabı yapılması gerektiği içtihat edildiğinden, davalı yanın bu yöndeki savunmalarına da itibar edilmemiştir.
Tüm bu bağlamda, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde de;
Mahkememizde açılan davanın, kaza tarihi itibariyle ZMMS sigortası bulunmayan aracın neden olduğu trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak eksik ödenilen tazminatının, davalı … Hesabı’ndan tazmini isteğine ilişkin olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türlerinin; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlendiği, bu bağlamda, taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplandığı, kusur ve maluliyet durumu birlikte değerlendirilmek suretiyle alınan aktüer raporu ile de davacının zararının hesaplandığı, ayrıca hükme esas alınan, ATK maluliyet ile Kusur ve Aktüerya raporlarının ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya da elverişli olduğu ve hükme esas alınmalarına karar verildiği, davalı tarafça her ne kadar, geçici iş görememezlik tazminatından sorumlu olmadığı, hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması ve arttırılan kısım yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle reddi ile sürekli sakatlık tazminat hesabında iskonto oranının (teknik faiz) %1,8 olarak dikkate alınması gerektiği iddia edilmiş ise de, az yukarıda yazılı gerekçelerle davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği ve davalı … Hesabı’nın yine az yukarıda izah edildiği üzere meydana gelen kazadan dolayı talep olunun maddi tazminatlardan sorumlu olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davacının maddi tazminat davasının kabulüne, 2.729,80 TL geçici iş göremezlik ve 141.600,94 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 144.330,74 TL’nin, 29/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-2.729,80 TL geçici iş göremezlik ve 141.600,94 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam; 144.330,74 TL’nin 29/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 9.859,23 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5,04 TL ve değer artırım sonrası alınan 490,00 TL olmak üzere toplam, 495,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.364,19-TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacının peşin ve değer artırım sonrası yatırdığı 495,04 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden başvuru harcı 25,20 TL, posta gideri 321,30 TL, ATK rapor faturası gideri 562,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.600,00 TL olmak üzere toplam: 2.508,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan, 17.661,42 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120. maddesi gereğince varsa, taraflarınca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
6-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır