Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/673 E. 2019/825 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/673 Esas
KARAR NO : 2019/825

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 29/03/2013
KARAR TARİHİ : 12/11/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan; “İtirazın İptali” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: … plakalı aracın davacı şirkete sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu araç sürücüsünün sürücü belgesi olmadan sevk ve idaresinde iken yaya olan dava dışı … e çarptığını ve bu kişinin davacı şirket aleyhine dava açtığını muvafakatname ve ibraname karşılığında ödeme yapıldığını ve şirketin ibra edildiğini ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla davalı aleyhine Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının takip dosyasına itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu beyanla, davalının itirazının iptaline ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

S A V U N M A /
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile davacının ödeme yaptığı hususunu ispatlaması gerektiğini, Adli Tıp Kurumundan dava dışı kişinin maluliyet raporunun alınması gerektiğini, dava dışı kişinin kazanın oluşumunda kusuru bulunduğunu, yapılan ödemenin poliçe limitleri dahilinde olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 67 maddesi uyarınca açılmış itirazın iptaline ilişkindir.
Celp edilen icra dosyası incelendiğinde; davacı- alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine Sigortalı … plakalı araç sürücüsünün ehliyetsiz araç kullanmak suretiyle 19/12/2010 tarihinde mağdur …’ e verdiği zararın KTK ve Trafik Sigortası Genel Şartları doğrultusunda sigortalıdan rücu yoluyla tahsil edilmesi talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, dava dosyası tarafların kusur oranlarını ve yoksunluk hesaplarının yapılması hususunda bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından 29/01/2018 tarihli ve 1940 sayılı raporda; dava dışı …’ ün 19/12/2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sol ayak bileği hareket kısıtlılığı arızası nedeniyle 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinden yararlanılarak ve ileride ihraz edeceği meslek ve mevki bilinmemekle grup 1 olarak kabul olunarak maluliyet oranının %14.3 oranında olduğu, kaynamama sorunu (pseudoartroz) komplikasyonu nedeniyle işgöremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 30 ay olacağı görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 27/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve netice olarak; sürücü …’ in yerleşim yeri içinde yer alan bir mahalde park halinde bulunan kasalı kamyoneti ile, geri manevra ile harekete geçirmeden önce, çevresini ve geri manevra ile ilerleyeceği, taşıtının arkasında kalan yol alanını etkin şekilde kontrol etmesi, geri manevra ile hareketli olduğu yol alanındaki olası yaya ve taşıt mevcudiyetine karşı korna ile ön uyarıda bulunması, tam olarak kontrol ettiğine kesinlikle kanaat getirmediği bir kesimde geri manevra hareketine kalkışmaması gerektiği, bunları yapmadan manevra sırasında arkasında kalan yol kısmında bulunan yayayı farketmediği ve yayaya çarptığının anlaşıldığı, dava dışı sürücü …’ in tedbirsiz, dikkatsiz ve özen ve yükümlülüğüne davacı belgesiz taşıt sevketmeme kuralına ve manevraları düzenleneyen genel şartlara aykırı şekilde hareket ettiği, trafik güvenliği bakımından hatalı bu sevk ve idaresinin kazanın meydana gelmesinde birinci derecede ve %70 oranında etkili bulunduğu, zarar gören yaya …’ ün tedbirsiz, dikkatsiz, özen yükümlülüğüne ve yaya hareketlerini düzenleyen kurallara aykırı hareket ettiği, hatalı bu davranışının kazanın meydana gelmesinde ikinci derecede ve %30 oranında etkili olduğu, …’ün asgari ücret üzerinden kaza tarihi itibariyle PMF-1931 tablosu ve progressive rant yöntemine göre yapılan hesaplamada, davacının kaza tarihindeki yaşına nazaran geçici iş göremezlik maddi zararı hesabı yapılmadan sürekli iş göremezlik zararına yönelik yapılan hesaplama sonucunda davacının davalıdan 51.242,61 TL asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş 189,53 TL faiz alacağı olmak üzere toplamda; 51.432,14 TL rücuen tazminat talep edebileceği hesap ve tespit edilmiştir.
Kazaya karışan … plakalı aracın 28/02/2010- 28/02/2011 vadeli ZMMS poliçesi ile davacı sigorta şirketi tarafından davalı …adına sigortalandığı ve davacı sigorta şirketi tarafından davaya konu kaza sebebiyle dava dışı …’e 24/05/2012 tarihinde 148.000,00 TL ödeme yaptığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Davacının iddiası, davalının savunması, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı itibariyle; davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı …’e 24/05/2012 tarihinde 148.000,00 TL ödeme yapıldığı bildirilip bu bedele işlemiş faiz, vekalet ücreti ve yargılama gideri dahil edilerek rücuen tazminat isteminde bulunulmuşsa da, 19/12/2010 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’in %70 oranında, yaya halde bulunan dava dışı …’ün %30 oranında kusurlu olması, …’ün kaza sebebiyle %14,3 oranında maluliyetinin oluştuğunun tespit edilmiş olması, kaza tarihinde kazalı 13 yaşında olmakla geçici iş göremezlik zararının oluştuğunun ispat olunamaması, kusur ve maluliyet durumuna göre asgari ücret üzerinden, PMF-1931 yaşam tablosu ve progressive rant yöntemine göre yapılan hesaplamada dava dışı …’ün sürekli iş göremezlik zararının 42.250,33 TL olduğu, dava rücuen tazminat istemine ilişkin olmakla bu zarar kalemine yönelik ödeme tarihine kadar 5.438,14 TL işlemiş faiz, 3.428,28 TL vekalet ücreti ve 125,86 TL yargılama gideri hesap edilmekle; davacının davalıdan 51.242,61 TL’yi ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 189,53 TL faiziyle birlikte rücuen tahsilini talep etmekte haklı olduğuna kanaat getirilmiş ve oluşan duruma göre davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Diğer yandan takip konusu alacağın miktarının ancak yapılacak yargılamayla belirlenebilecek olması, bu kapsamda likit bir alacaktan bahsedilemeyecek olması sebebiyle davalının takip dosyasına itirazında kısmen de olsa haksız sayılamayacağından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı yanın Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 51.242,61 TL asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş 189,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.432,14 TL yönüyle İPTALİNE, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Yerinde görülmeyen fazlaya ilişkin ve icra inkar tazminatına ilişkin taleplerin REDDİNE,
3-Alınması gereken 3.513,33 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.142,55 TL’ nin mahsubu ile bakiye 1.370,78 TL’ nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.142,55 TL’ nin mahsubu ile bakiye 1.370,78 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 24,30 TL başvurma harcı parası, 307,75 müzekkere ve davetiye posta masrafı, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 2.432,05 TL yargılama masrafından davanın kabul- red oranına göre hesaplanan 703,00 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen miktarı yönüyle hesap ve takdir edilen 6.007,54 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarı yönüyle hesap ve takdir edilen 12.869,89 TL TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
7-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgililere İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim