Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/619 E. 2021/144 K. 01.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/619
KARAR NO :2021/144

DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/09/2014
KARAR TARİHİ: 01/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin medya, prodüksiyon ve reklamcılık sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, taraflar arasında 07/05/2013 tarihinde Saha Faaliyet Sözleşmesinin akdedilmiş olduğunu, sözleşme uyarınca … 2013 tarihleri arasında müvekkilinin davalının sahibi olduğu AVM de gerçekleşecek eğlence müzik ve sanat içerikli etkinliklerinin tüm organizasyonunu üstleneceğini, davalının ise KDV hariç 300.000,00 TL bedeli sözleşmede belirlenen tarihte davacı tarafından müvekkiline ifa edileceğini, müvekkilinin sözleşmede belirlenen tarihte davacı tarafından müvekkiline ifa edileceğini, müvekkilinin sözleşmede belirtilen tarihlerde etkinliklerin bir kısımı tamamlamış olduğunu, ancak etkinliklerin gerçekleştirildiği tarihteki … nedeniyle tarafların etkinliklerinin … Ekim 2013 tarihleri arasına ertelenmesi konusunda mutabakata varıldığını, müvekkilinin söz konusu tarihlerde yapılacak etkinliklerinin ifası için gerekli tüm masrafları gerekleştirildiği ve hazırlıkların tamamlandığını ancak davalı tarafından müvekkiline … Noterliğinin gönderilen ihtarname ile sözleşmenin 7.1 Maddesi gereği fesih edildiğini, davalı tarafından ihtarname ile masraf listesinin gönderilmesini talep ettiğini, davalıya müvekkilinin yapmış olduğu tüm masrafların fişlerinin gönderildiğini, davalı taraf ihtarnamede belirtilen süre içerisinde ve iş bu tarihe kadar talep edilen hakediş ve masrafları müvekkiline ödemediğini, müvekkili tarafından sözleşmenin fesih tarihine kadar yapılan toplam masrafların KDV dahil 273.509,00 TL olduğunu, KDV hariç bedelin % 9’unu teşkil eden hakediş bedeli ile birlikte toplam 194,369,00 TL olduğunu, masraflara ilişkin fatura ve makbuz fotokopilerinin ihtarname ekinde sunulduğunu davalı yanca ödeme olarak 150.000,00 TL+ KDV bedeli olmak üzere toplam 177.000,00TL ödem yapıldığını kalan bedelin 117.369,00 TL olduğunu beyanla neticeten fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere feshedilen sözleşme uyarınca davalı şirket tarafından toplam 117.369,00 TL bedel ile ihtarname tarihinden itibaren hesaplanarak bu meblağa işletilecek faizin ödenmesine yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında bir organizasyon sözleşmesinin akdedildiğini, Türkiye de gelişen toplumsal olaylar sebebiyle sözleşmede belirlenen bir kısım etkinliğinin ertelendiğini ancak ertelenen etkinliklerin yaz aylarını içerir olduğundan sözleşmenin fesih edildiğini, müvekkili tarafından davacıdan yapılan masrafların ve hakedişlerin listesinin talep edildiğini ancak davacı şirketin anılan belgeleri hiçbir belgeye ilişkin açıklama içermeyen, sistematik veya kronolojik bir dizine bağlamadan çıplak fotokopiler olarak gönderildiğini, sunulan fotokopi belgelerin içerdiği harcamaların sözleşmenin 7.1 maddesi kapsamında olduğunu ispat külfetinin davacı tarafta olduğunu, faiz başlangıç tarihinin ancak hüküm tarihi olabileceğini, beyanla neticeten davanın reddine yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesi savunmuştur.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçeleri, bilirkişi raporları, cevabi yazı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Dava, taraflar arasında akdedilen ve tarafların da kabulünde olan, 07/05/2013 tarihli Saha Faaliyet Sözleşmesi kapsamında verildiği iddia olunan hizmetten kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkin alacak davasıdır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alınmış olup, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek dosyaya ibraz olunan 05/12/2019 tarihli raporun incelenmesinde özetle; “Taraflar arasında iş görme sözleşmesi olduğu ve bu sözleşmede iş sahibinin fesih hakkının kullanması ve sonuçlar düzenlendiği için bu hükümlerin geçerli olması gerektiği; buna göre fesih anına kadarki masraf ve hak edişin talep edileceği; Dosya üzerinde yapılan mali inceleme sonucu yukarıda rapor içinde arz edildiği üzere davacının sunulu masraf belgelerinin listelenmesi sonucu toplam masraflar tutarının 257.997,16 TL olduğu, bu tutardan KDVlerin tenzili sonrası hesaplanan 19.706,85-TL lik %9 hak ediş bedelinin ilavesi ile 277.704,01 TL rakamına ulaşıldığı yapıldığı iddia edilen 177.000,00- TL lik tahsilatın tenzili sonrası nihai davacı alacağının 100.704,01 TL olarak hesaplandığı, ancak davacının masraf olarak belirttiği kalemler sektör uzmanı tarafından incelemeye tabi tutulduğunda harcama kalemi olarak gösterilmiş miktarlardan 1.410,00 TL nin kabul edilmediği ; sözleşme ile illiyet bağı kurulan harcama tutarı ile hak ediş toplamı 276.186,30 TL olarak hesap edilmiş ve önceki ödeme tutarı 177.000,00 TL tenzil edildiğine kalan alacak miktarı 99.186,30 TL olarak hesaplanmıştır” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti raporuna ilişkin olarak yapılan itirazların değerlendirilmesi amacıyla, mahkememizin 18/03/2015 tarihli celsesinde, ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından da 24/08/2015 tarihi ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, ek raporun incelenmesinde özetle de; “Kök rapora vaki taraf itiraz ve beyanlar değerlendirilmiş olup, kök raporda ulaştığımız sonuçların değişmediği görülmekle, kök raporda varılan kanaatlerimiz korunmaktadır” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Ek rapora yönelik itirazlar sonucu, mahkememizin 25/11/2015 tarihli ara kararı ile bilirkişi heyetine Konser, Fuar, Festival, Ses, Işık, Sahne usulü konusunda uzman Organizatör bilirkişi olarak … de eklenerek ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyetin tarafından da 23/03/2016 tarihli ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, ek raporun incelenmesinde özetle de; “Taraflar arasında iş görme sözleşmesi olduğu ve bu sözleşmede iş sahibinin fesih hakkının kullanılması ve sonuçları düzenlendiği için bu hükümlerin geçerli olması gerektiği, buna göre fesih anına kadar ki masraf ve hak edişin talep edileceği, davacının masraf olarak belirttiği kalemler sektör uzmanı tarafından yeniden incelemeye tabi tutulduğunda rapor içinde detayı verilen harcama kalemlerinin tenzili ile sözleşme ile illiyet bağı kurulan harcama tutarı ile hak ediş toplamının 264.678,66 TL olarak hesap edildiği bundan önceki ödeme tutarı 177,000,00 TL tenzil edildiğinde kalan alacak miktarı 87.678,66 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Ek rapora yönelik itirazlar sonucu, iş bu kerre mahkememizin 10/04/2017 tarihli celsesinde, birinci bilirkişi heyetine verilen görevler ile ilk bilirkişi heyetinin verdiği raporlara olan itirazları da karşılar şekilde denetime elverişli rapor alınması yönünden, konusunda uzman bilirkişiler, Doç. Dr. …, Sektör bilirkişisi … ve YMM … marifetiyle, tarafların ticari defter ve kayıtlırı yerinde incelenmek suretiyle rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından da 03/04/2019 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, raporun incelenmesinde özetle de; “Davacı defterlerinde kayıtlı dava konusu harcamaların toplam tutarının KDV 257.802,31-TL, KDV hariç 221.249,56-TL olduğu, dava tarihindeki davacı alacağının, KDV dâhil 193.976,92-TL, KDV hariç 165.559,15 TL olacağı, … Ltd. Şti.’nin KDV dâhil 12.390,00- TL ile … Dış Tic.’nin KDV dâhil 37,170,00- TL bedelli faturalar içeriği harcamaların dava konusu organizasyon ile illiyet bağının açıklığa kavuşturulması halinde, KDV dâhil 49.560,00-TL, KDV hariç 42.000,00-TL’nin davacı alacağına eklenmesi gerekeceği, Sözleşmede %9’luk oran üzerinden davacıya hakediş ödemesi yapılacağı yönünde bir hükmün bulunmadığı, davacı talebinin kabulü halinde; KDV hariç olarak belirlenen alacak miktarına anılan oranın uygulanması ile birlikte bulunan tutarların da davacı alacağına ekleneceği, açılan davada, davalıdan tahsil edilen 177.000,00-TL’nin mahsubundan sonra kalan tutarın talep edildiği, alacağın ihtarname tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, keşide edilen ihtarnamenin 25.10.2013 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, anılan ihtarname ile davalının temerrüde düşürüldüğünün kabulü halinde, 3 gün ödeme süresi verildiğinden, temerrüt tarihinin 29.10.2013 olacağı, sonuç ve kanaatine varıldığını” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Kök rapora yapılan itirazlar sonucu, mahkememizin 25/11/2019 tarihli celsesinde, dosyanın daha önce raporu düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi ile taraf ve beyan ve itirazları da irdelenmek suretiyle ayrıntılı ve gerekçeli ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından da iş bu kerre 01/06/2020 tarihli ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, ek raporun incelenmesinde özetle de; “kök rapordaki görüşümüzün aynen korunduğu, davacının %9 hakediş ödemesi yapılacağı yönündeki iddiasının kabul edilmemesi halinde dava tarihindeki davacı asıl alacağının 16.976,92 TL faiz alacağının 613,53 TL olacağı, davacının %9 hakediş ödemesi yapılacağı yönündeki iddiasının kabulü halinde de dava tarihindeki davacı asıl alacağının 31.877,24 TL faiz alacağının ise 1.152,01 TL olacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Taraflarca ek rapora yönelik itirazlar değerlendirilmiş ve mahkememizin 01/10/2020 tarihli ara kararı ile; davacı vekilinin yeni bir heyetten rapor alınması ile davalı vekilinin aynı heyetten ek rapor alınması istemlerinin mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan 03/04/2019 tarihli kök ve 01/06/2020 tarihli ek raporlarının hukuki değerlendirmeleri mahkemeye ait olmak üzere yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli oldukları anlaşıldığından ayrı ayrı reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasında akdedilen ve tarafların da kabulünde olan, 07/05/2013 tarihli Saha Faaliyet Sözleşmesi kapsamında verildiği iddia olunan hizmetten kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkin alacak davası olduğu, bu bağlamda dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm delillerin toplandığı, bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alındığı, alınan raporlardan Doç. Dr. …, Sektör bilirkişisi … ve YMM bilirkişi …’dan oluşan bilirkişi heyetinden alınan, 03/04/2019 tarihli kök ve 01/06/2020 tarihli ek raporların, hukuki yönleri ayrık olmak üzere, birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğu ve yapılan tespitler bakımından da ayrıntılı ve gerekçeli olduklarının anlaşıldığı ve hükme esas alınmasına karar verildiği, davacının %9 hakediş ödemesi yapılacağı yönündeki iddiasına ilişkin olarak da, taraflar arasında akdedilen sözleşmede %9’luk oran üzerinden davacıya hakediş ödemesi yapılacağı yönünde bir hükmün bulunmadığı, davacı yanca her ne kadar hakediş ödemesinin ticari teamüllere uygun olduğu beyan edilmiş ise de, bu hususta gerek sektör bilirkişisinin de yer aldığı bilirkişi heyetinden alınan raporda bu hususta taraflar arasında ticari teamül haline gelmiş bir uygulama olduğuna dair tespite rastlanmadığı ve gerek se davacı yanca bu hususun usulüne uygun delillerle ispat edilemediği anlaşıldığından, davacı yanın %9 oranında hakediş ödemesi yapılacağına ilişkin iddiasına itibar edilmediği ve bu haliyle yapılan değerlendirmede de; dava tarihindeki davacı alacağının 16.976,92 TL olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davanın 16.976,92 TL yönünden kısmen kabulüne ve iş bu miktara 31/10/2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İle;
1-16.976,92 TL’nin, 31/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 1.159,69-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.004,40TL harçtan tahsili ile fazla olan 844,71 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yatırlan 1.159,69 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 25,20-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 5.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 583,60 TL posta masrafı olmak üzere toplam 5.608,80 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 811,03-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geriye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 13.487,24-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
7-Tarafların varsa, HMK 120. maddesi gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
8-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde İSTİNAF KANUN YOLU açık olmak üzere karar verildi. 01/03/2021

Katip …

Hakim …