Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/495 E. 2018/157 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/495
KARAR NO : 2018/157
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 06/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı karşı davalı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı aleyhine kambiyo evraklarına mahsus takip yolu ile İstanbul … İcra müdürlüğünün… Esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlattığı takip dayanağı poliçelerin 12/04/2000 düzenleme 12/04/2002 vadeli 50.000,00 DM(Alman Markı) bedelli 12.04.2000 düzenleme 12.04.2002 vadeli 11.000,00 DM bedelli, 25/05/2000 düzenleme 25/05/2002 vade tarihli 100.000,00 DM bedelli 25/05/2000 düzenleme 25/02/2002 vade tarihli 25.000,00 DM bedelli olduğunu toplam 4 adet olduğunu davalının takip dayanağı poliçelerde muhatap lehine aval veren olduğunu davalı 16/07/2010 tarihinde tebligatın usulsüz olduğunu poliçe aslının kasada olmadığı ve takibin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile icra mahkemesine şikayyet bulunduğunu mahkeme şikayetin reddine karar verdiğini bu kararın üzerine davalının kararı temyiz ettiğini temyiz sonucunda bozma kararının yerel mahkemenin davalının davasının kabulüne ve takibin geri bırakılmasına karar verildiğini, kambbiyo evraklarının zamanaşımına uğramış olsa da taraflar arasındaki temel ilişkiden kaynaklanan alacak zamanaşımına uğramadığını İİK 71/2 maddesinin atfıyla İİK 33/a-2 maddesi İİK 33/a-2 md “Alacaklı icranın geri bıkakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliginden sonra zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açılabilir olduğunu aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder hükümün amiridir olduğunu, müvekkilinin 12/04/2000 tarihli ve 25/05/2000 ortaklık sözleşmeleri ile poliçe borçlusu merkezi Berlinde bulunan … şirketine sessiz ortak olarak katıldığını bu ortaklık sözleşmesinin 22. Maddesi uyarınca sermaye ödediğini müvekkili 12/04/2000 düzenleme tarihli ortaklık sözleşmesinin 4. Maddesinde sessiz ortaklık tarihinin 12/04/2002 tarihinde sona erdiğini ortaklığın fesih edilmediği taktirde 1 yıl uzayacağı maddesi olduğunu … yrılma tarihinden sonraki 2 hafta içinde sessiz ortağa kar pay.arını ve ortaklık payını geri öder hükmünü içerdiğini müvekkili şirketin 12/04/2002 ve 25//05/2002 tarihinde ortaklıktan ayrıldığını ve isteğini … tarafından kabul edildiğini müvekkiline ortaklık katılım payı ve kar payı olarak takip dayanağı poliçelerin verildiğini iş bu poliçelerin arkasına davalı muhatap lehine aval veren olarak imza attığını davalının … şirketinin yetkilisi ve Türkiye de de… Holdingi şahıs işletmesi altında faailet gösterdiğini poliçclerin ödenmemiş olduğunu içcra takibine konu edildiğini temel ilişkiye dayanan alacağın zamanaşımına uğramadığını müvekkili ile borçlu arasındaki temel ilişkiden kaynaklanan alacağın tespitini İstanbul … İcra Hukuk mahkemesinin… E ve …K sayılı kararı ile durmuş olan İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takibin devamına Alacağın %20 aşağı olamamak üzere davval aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve ücreti vekaleti karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı karşı davacı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının talebinin esasen takibin devamına yönelik olup bu nedenle davanın itirazın iptali davası niteliğnde olduğunu, takibin devamına karar verilemeceğıini takibin devamına karar verilebilmesi için ortada ilamsız bir takip olmasının ve vaki itiraz nedeniyle takibin durmuş bulunması gerektiğini somut olayda ilamsız takipde olmadığını itiraz da olmadığını takibin durmadığını mevcut kambiyo senetlerine mahsus takip mahkeme kararıyla geri bırakıldığını ve bu karar dereceatten geçerek kesinleştiğini davacının iş alacak davası açması alacağına ilişkin hüküm almak ve ondan sonra hükmü icra vermesi gerektiğini somut olayda davacının takibin devamını istediğini davacı tarafın iş bu davada alacaklı olduğu şirketle arasında temel ticari ilişkiye dayandığını belirtilmekte olduğunu ancak davada temel ilişkinin asıl tarafı olan … şirketinin davalı olarak gösterilmediğini müvekkilinin senet üzerindeki imzasının şahsi bir imzası olmadığını demirkaya holdign kaşasının üzerini imzladığını müvekkilinin temel ilişkiye kefil olduğu farz edilse bile senetlerinin vade tarihininin 2002 olduğunu ve 10 yıllık sürenin geçmiş olduğunu kambiyo hukuku ile ilgili 3 yıllık ve temel ilişki ile ilgili 10 yıllık zaman aşımı süreleerinin geçmiş bulunduğunu davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın icra dosyası üzerinde müvekkilinin evinden haciz yaptırarak muhafaza altına aldığını bu süreç sırasında yargıtay sonucunun beklenmesi işin sonunda haksız çıkabileceklerini ikaz ettiklerini halen müvekkilinin evinden haczedilerek satış yoluyla davacı vekilince alınan menkul malların davacı vekilinde bulunduğunu yapılan haciz işlemi haksız ve hukuka aykırı olduğunu haczedilen malların parasal değerinin davacıdan tahisili ile bu kaleme mahsuben 1.000,00 TL tazminat talep ettiği bunun yanı sıra müvekkilinin davacı tarafa haciz baskısı altında 4.000,00 TL ödeme bulunduğunu bedelin istirtanı talep ettiğini fazla ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00-TL kısmın istirdadına karar verilmesini asıl davanın reddini %20 tazminata mahkumiyetine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesi gerektiğini savunmuştur
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf kök ilişki çerçevesinde takip hukuku açısından kesintiye uğrayan takibe konu senetlerin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve bunun tespiti ile takibin devamına karar verilip verilemeyeceği, karşı dava açısından ise davalının ödediği miktarı istirdat edip edemeyeceği ve icra işlemleri nedeni ile haksız işlemden kaynaklanan bir tazminat alacağı bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Takibe konu senetler 12/04/202 vadeli 50.000 DM bedelli , 12/04/202 vadeli 11.000 DM bedelli , 25/05/202 vadeli 100.000,00 DM bedelli ve 25/05/202 vadeli 25.000,00 DM bedelli senetler olup … adına keşideli muhatabı … olan veDemirkaya Holding şirketinin aval imzasının bulunduğu poliçelerdir.
Poliçelerin kambiyo evrakı vasfını yitirdiği anlaşılmaktadır.
… A.Ş. Nin iflas halinde olduğu sicil kayıtları ile sabittir.Davalı bu şirketin ortağı ve yönetim kurulu başkanıdır.
Almanyada mukim … firmasının hakim ortağı yine davalıdır.
Davacı Almanya’da kurulu … şirketine sessiz ortak olarak katılarak borç verdiğini ve karşılığında takibe konu poliçelerin verildiği hususu tartışmasızdır.Poliçelerde davalı hem muhatap hem de aval verenin temsilcisi olarak senetleri imzalamıştır. Davalı bu senetleri ” şirket müdürü” sıfatı ile imzaladığı nedenle kök ilişkide sorumluluğu devam etmektedir.Kambiyo hukukundan kaynaklı takip imkanı yönünden zamanaşımı sözkonusu ise de; kök ilişki ve alacak açısından zamanaşımı süresi dolmamıştır.
Davacı şirkete verdiği parayı geriye alamamış olmakla ; alacaklının şirket ortağına TTK 553 madde uyarınca başvuru hakkı mümkün olduğu gibi ; şirketin hakim ortağı olan davalının tüzel kişilik perdesinin arkasında gizlenmiş bir şahsi sorumluluğundan da sözetmek mümkündür.
Tüzel kişi ile bu tüzel kişiliği oluşturan kişilerin malvarlıkları arasında ayrılık prensibi geçerli olmakla birlikte hakkın kötüye kullanımı durumu sözkonusu olduğunda bu perde aralanarak ayrılık prensibinin istisnası olarak birlikte sorumluluk sözkonsu olmakta ve buna yargı sistemi ve içtihatlar cevaz vermektedir.
Bu hukuki kabule göre yaptırılan muhasebe hesabına göre senetlerin Alman Markı olarak düzenlendiği ve Alman Markından Euro kuruna zorunlu tahvil nedeni ile senetbedellerinin 95.100,00 Euro olduğu , protesto süresi sonundan takibe kadar geçen süre için hesaplanan faiz toplamının 6.472,02 Euro olduğu hesaplanmıştır.
Açıklanan gerekçelerle; asıl dava yerinde görülmüş ve karşı dava açısından ödeme bir borcun ödenmesi niteliğinde olup istirdat talebi yerinde görülmediğinden ve yapılan işlemlerde bir usulsüzlük bulunmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
ANA DAVADA:
1- Davanın KABULÜ ile alacağın zamanaşıma uğramamış olduğunun tespiti ile İstanbul … İcra müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına davalı yan itirazının kısmen iptali ile takibin 101.572,02 euro üzerinden takibin devamına ana alacak 95.100.00 Euro ya 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizi uygulanmasına
2-Alacağın %20 nispetinde hesaplanan 47,773,00 TL icra inkar tazminatının davalı – karşı davacıdan alınıp, davacı – karşı davalıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 16.302,94 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 2.943,80 TL kısmın mahsubu ile bakiye 13.359,14 TL harcın davalı-karşı davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden peşin ve başvuru harcı toplamı: 2.968,10 TL, posta gideri 730,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.400,00 TL olmak üzere toplam: 5.098,10 TL yargılama giderinin davalı – karşı davacıdan alınıp, davacı – karşı davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı – karşı davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 20.281,96 TL nispi ücreti vekaletin davalı – karşı davacıdan alınıp, davacı – karşı davalıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120.maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yanlara İADESİNE,
KARŞI DAVADA:
1-Karşı dava yerinde görülmediğinden REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL ret harcından peşin alınan 25,65 TL kısmın mahsubu ile eksik kalan 10,30 TL harcın davalı – karşı davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
3-Davalı – karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı – karşı davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre hesaplanan 1.500,00 TL ücreti vekaletin davalı – karşı davacıdan alınıp, davacı – karşı davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120.maddesi gereğince; davalı – karşı davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı – karşı davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …